POLİTİKA - 16 Nisan 2018 Pazartesi 16:46

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Uçum: "50+1’i almak demek Türkiye toplumunun tamamından destek almak demektir"

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Uçum: "50+1’i almak demek Türkiye toplumunun tamamından destek almak demektir"

‘Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Yapılanması Sempozyumu’nda konuşan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, "Hükümetin kuruluşunda 50+1’i alabilmek için her kimlikten oy almak gerekir.

‘Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Yapılanması Sempozyumu’nda konuşan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, "Hükümetin kuruluşunda 50+1’i alabilmek için her kimlikten oy almak gerekir. Aslında 50+1’i almak demek Türkiye toplumunun tamamından destek almak demektir" dedi.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Avukat Mehmet Uçum, İstanbul Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Yapılanması’ başlıklı sempozyuma katıldı. Sempozyumda, ‘Anayasa Değişiklikleri Kapsamında Yeni Sistem’ başlıklı bir konuşma yapan Mehmet Uçum, Türkiye’de ilk kez Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile birlikte halkın doğrudan hükümeti kurma iradesine sahip olduğunu belirterek, "Burada büyük bir reform niteliğinde olabilecek değişikliği hükümeti artık doğrudan halkın kurması olarak tanımlayabiliriz. Yaklaşık diyelim ki 1839’dan başlayan reform sürecimiz açısında ele aldığımızda Türkiye’de halk ilk kez yönetim modeli konusunda kendi iradesiyle bir sistem değişikliği yaptı ve bu değişiklikle hükümeti doğrudan kurma hakkını elde etti. Bu son derece önemli çünkü dolaylı yoldan hükümet kurma modelinden doğrudan halkın iradesiyle kurulan hükümet modeline geçmiş durumdayız. En genel hatlarıyla Cumhurbaşkanlığı Sistemi bir demokratik başkanlık sistemidir. Elbette bazı yönleriyle geliştirilmesi gerekir uyumu yasalarıyla içeriklendirilmesi gerekir ilerideki anayasal reformlarda da güçlendirilmesi gerekir. Ama en genel hatlarıyla bir demokratik başkanlık sistemine geçiş yapılmıştır ve burada da halk doğrudan hükümeti kuracaktır" diye konuştu.



"Aslında 50+1’i almak demek Türkiye toplumunun tamamından destek almak demektir"


Başdanışman Mehmet Uçum, yeni sistemle birlikte hükümetin kurulabilmesi için her kimlikten oy alınması gerektiğini söyledi. Uçum, şu ifadeleri kullandı:


"Yüzde 50+1 olarak ifade ettiğimiz bu model Türkiye açısından son derece önemli bir imkan açmıştır siyaset için. Siyasetin makulleşmesi, normalleşmesi, siyasetin çoğulculuğunun hükümetin kuruluşunda merkeze geçmesi gibi. Şunu demek istiyorum; Türkiye’de 50+1 almak bir çoğunluk elde etmek değildir tek başına. Çoğunluğun içinde bir çoğulcu destek almak demektir. Çünkü Türkiye’de hiçbir aidiyet üzerinden kendini tarif eden sosyal grup çok kimlikli bir sosyolojiye sahibiz bunun farkındayız ama tek bir kimlik üzerinden kendinizi tarif edin dediğinizde hiçbir sosyal grup yüzde 30’un üzerine çıkamamaktadır. Yani bunu dinsel, etnik, politik, coğrafi hangi kimlik açısından ele alırsanız alın hiçbir grup Türkiye’de çoğunlukçu bir iradeyle 50+1’i sağlayabilecek bir sosyolojik tabana ve bir sosyal desteğe sahip değildir. Bunun anlamı şudur; hükümetin kuruluşunda 50+1’i alabilmek için her kimlikten oy almak gerekir. Aslında 50+1’i almak demek Türkiye toplumunun tamamından destek almak demektir".



"Halk siyasi partilerin gösterdiği adaylara muhtaç olmayacaktır"


Avukat Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanlığı’na aday göstermede artık siyasi parti tekelinin kalktığına vurgu yaparak, "Hükümetin kuruluşu aday gösterme açısından da son derece önemli özellikler içeriyor. Dikkat edilirse bu anayasa değişikliğinde birinci nokta şu; evet siyasi partiler belli şartlarda aday gösterebilir ama halk siyasi partilerin gösterdiği adaylara muhtaç olmayacaktır. Yüz bin seçmen bir araya gelip hükümete aday gösterme hakkını kullanabilecektir. Dolayısıyla aday göstermede de siyasi parti tekeli ortadan kalkmıştır. İkinci özellik de şu evet siyasi partiler belli şartlarda aday gösterebilir ama gösterilen aday asla artık tek bir siyasi partinin adayı olmayacaktır" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Hafriyat kamyonunun altına saklanırken yakayı ele verdi Aydın’ın Efeler ilçesinde polis ekiplerinin ’dur’ ikazına uymayarak kaçan şüpheli bir şahıs hafriyat kamyonunun altına saklanmak isterken kıskıvrak yakalandı. Şüpheli şahıs, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından uyuşturucu madde kullanımı ve ticaretinin önlenmesine yönelik çalışmalar aralıksız sürüyor. Edinilen bilgiye göre, içerisinde 2 şüphelinin bulunduğu 09 YC 002 plakalı aracı takibe alan ekipler Gölhisar Mahallesi mevkiinde araca ’dur’ ikazında bulundu. Ekiplerin ’dur’ ikazına uymayan şüpheliler ekip otosuna çarparak kaçmaya başladı. Şüpheli şahıslar Çeştepe Otoban Şantiye mevkiinde aracı bırakarak yaya olarak kaçmayı sürürken, şüphelilerden biri hafriyat kamyonunun kasa altında saklanırken yakalandı. M.C.G. (29) isimli şüphelinin üzerinde ve araçta yapılan aramalarda; 52 gram metamfetamin maddesi, 1 adet tabanca, 26 adet tabanca mermisi ve uyuşturucu satışından elde edildiği değerlendirilen 20 bin 110 TL nakit para ele geçirildi. Şüphelinin yapılan sorgulamasında; Aydın 1. Sulh Ceza Hakimliğince birden fazla kişi tarafından gece vakti silahla yağma ve kasten yaralama suçlarından arandığı tespit edildi. Gözaltına alınan şüpheli şahıs M.C.G. emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.