KÜLTÜR SANAT - 19 Ağustos 2017 Cumartesi 10:18

Deve kemiğini sanat eserine dönüştüren 37 yıllık minyatür ustası

A
A
A
Deve kemiğini sanat eserine dönüştüren 37 yıllık minyatür ustası

37 yılı aşkın süredir deve kemiği işleyip, minyatür sanatını da kullanarak boyayan Ayhan Kabaoğlu, kemiklerin üzerine İstanbul’un turistik mekanlarını, Osmanlı sultanlarının tarih sayfalarında yerini almış anlarını ve Mevlevilik gibi kültürel değerleri aktarıyor.

37 yılı aşkın süredir deve kemiği işleyip, minyatür sanatını da kullanarak boyayan Ayhan Kabaoğlu, kemiklerin üzerine İstanbul’un turistik mekanlarını, Osmanlı sultanlarının tarih sayfalarında yerini almış anlarını ve Mevlevilik gibi kültürel değerleri aktarıyor.


İstanbul’da 37 yılı aşan süredir kemik minyatürü sanatını icra eden Ayhan Kabaoğlu, 20’li yaşlarından beri bu sanatı yaşatıyor. Deve kemiklerinin üzerine İstanbul’un turistik mekanlarını, Osmanlı sultanlarının tarih sayfalarında yer almış anlarını ve Mevlevilik gibi kültürel değerleri çiziyor. Halkın ’alaylı’ diye tabir ettiği ve 6 çocuklu bir ailede yetişen, bu meslekte adeta tırnaklarıyla kazıyarak bir yerlere gelmeyi başaran Kabaoğlu, hiçbir ustadan eğitim almadığını, kendisinin çizime merakıyla bu işe başladığını söyledi. Kabaoğlu, "20 yaşından beri resme olan merakından dolayı resimleri merak eden, gravür minyatür sanatını merak eden ve o günlerden bu günlere bu işleri taşımış bir insanım diyebilirim" dedi.



"Normal bir yerde çalışsam 300 lira alacağım yerde bu işte haftalık 3 bin lira kazanıyordum"


Ayhan Kabaoğlu, kemik minyatürü sanatını yapmaya başlama hikayesini şöyle anlattı:


"Bu işte eskiden beri resmim iyiydi. Resmim iyi olunca zaten sizi insanlar bir yere getiriyor tesadüf de olsa. Sen şuraya git şu resmi yap diyorlar. Zamanın değerli ustaları vardı boynuz tarak yaparlardı. Bu ustalar küpe yaptılar, toka yaptılar. O zaman milletin garipseyeceği bir işti bu. Çünkü boynuzdan aksesuara döndü iş. Bunu da biz gördük, üzerine bir yıldız yapalım, bir çiçek yapalım böyle daha iyi satar diye girdik işin içine. Ondan sonra Kapalıçarşı taraflarına götürdük bunu. Daha sonra minyatür kağıtlar verdiler elimize, Arapça minyatür kağıtlar. Bunun üzerine çiz getir dediler. Baktık, götürdük hoşlarına gitti. Tabi o zamanlar bir yerde çalışsan 300 lira alıyorsan o zaman haftada 3 bin lira kazanıyordum. Parası da iyi geldi. Yani öyle bir bağlantı kurduk. Daha sonra bu kemik işi esasında İran’dan geliyor. İranlıların geleneksel bir sanatı gibi diyebilirim. Bizde de kemik eskiden takı kutusu olarak kullanılmış mesela kemik tarak, kemik kolye, kemik kutu. Ben de resme olan merakımdan dolayı dediğim gibi Rabbim’in bu yeteneği vermiş bize. Böyle gravür yapayım, minyatür yapayım, kutu yapayım diye yola çıktık. İlk önceki amacımız para kazanmaktı açıkçası. Bu sanatı yaşatayım, yücelteyim değildi. Para kazanalım, karnımız doysun, ailemize bakalımdı. Daha sonra hazır ürünler piyasaya oturunca biz ikinci plana kaldık. İkinci plana kalınca ben dedim ki kendi kendime ya bu işi devam ettireceksin ya da çok ağır yapacaksın. İşi devam ettirmek için sanatı olduğu gibi dökmek lazımdı hiç üşenmeden tek kıl fırçayla. Rabbime şükürler olsun çok işi bırakma eğilimine girdim. Tabiri caizse kapıcılık olsa kapıcılığa gidecektim ama mücadele ettim bu işi bu hallere getirdim."



"Bizden sonrası yok"


Tozkoparan’da evinin bahçesinde bulunan atölyesinde mesleğini icra eden Kabaoğlu, kemik minyatürü sanatına gereken değerin verilmediğinden şikayetçi. Kendinden sonra bu işi yapacak kimsenin olmadığını belirten Kabaoğlu, "Artık bizim gibi ustalara değer verilmiyor. Çünkü çok azız, hakikaten bizden sonrası yok, şakası da yok bu işin. Biz gittiğimiz fuarlarda, festivallerde emin olun müze gibi, insanlar geliyor seyrede seyrede doyamıyor. Bu eser bu insandan mı çıktı diye. Ben, Allah izin verirse gözüm gördüğü, elimi tuttuğu müddetçe bu sanatı yaşatmaya gayret edeceğim. Yani ben buna memleketteki vatandaşlık bilinci olarak bakıyorum" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Bodrum-Kuşadası etabının kazananı Tobias Andresen oldu 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun beşinci gününde koşulan 177.9 kilometrelik Bodrum-Kuşadası etabını DSM-Firmenich takımından Tobias Andresen 4 saat 18 dakika 11 saniye ile kazandı ve Genel Ferdi Klasmandaki yerini korudu. Pazar günü Antalya-Antalya etabı ile başlayan TUR’da beşinci güne gelene kadar Genel Ferdi Klasman Birincisini belirleyecek Turkuaz Mayo 4 kez el değiştirdi. Bodrum-Kuşadası etabını birinci olarak bitiren DSM-Firmenich Takımı’ndan Tobias Andresen Turkuaz Mayo’yu etap boyunca taşıdı. Robbe Gyhs (Alpecin-Deceuninck) starta gelmedi ve 160 sporcu Kuşadası etabı için pedal basmaya başladı. Böylece TUR’un başından bu ana 11 bisikletçi yarışa devam edemedi. Startın hemen başında 8 sporcu kaçtı, 20 saniye kadar arayı açtı ancak 11. kilometrede pelotona yakalandılar. Öte yandan pelotonun ön tarafta bayağı hareketli olduğu gözlendi. Altı sporcu daha bıraktı 30. kilometre geride kalırken 6 sporcu daha yarışı bırakmak zorunda kaldı. Böylece etaba devam eden bisikletçi sayısı 153’e düşmüş oldu. Kaçış grubu farkı açmaya devam etti. Yeni zaman farkı 4 dakika olarak verildi. Burak Tahir Yiğit ise ön grubu yakalayamayınca tekrar pelotonla devam etmek zorunda kaldı. Tırmanış primi sonuçları Etabın 45.7’nci kilometresinde kategori 3’ten puan veren tırmanış prim kapısı geçildi. Sonuçlar şu şekilde açıklandı: 1- Olivier Mattheis (Bike Aid), 2- Michal Pomorski (Mazowsze), 3- Antonio Polga (NovoNordisk) 43’üncü kilometrede 4 dakika 35, 60’ıncı kilometrede ise zaman farkı 5 dakika 35 saniyeye çıktı. Parkur puslu ve sıcak, rüzgar hafif derecede esintili olarak verildi. İkinci tırmanış kapısı da geçildi Etabın 67’inci kilometresinde yine kategori 3’ten puan veren son tırmanış kapısı da geride kaldı. Sonuçlar şöyle açıklandı. 1-Oliver Mattheis (Bike Aid), 2-Michal Pomorski (Mazowsze), 3-Genki Yamamoto (Kinan) 75’inci kilometre geçilirken zaman farkı artmaya devam etti. Yeni zaman 6 dakika 15 saniye olarak verildi. İlk 2 saat sonunda ortalama hız 38.5 km olarak verildi. Sprint kapısına yaklaşılırken pelotonun önünde Bora-Hansgrohe, Astana ve DSM-Firmenich sporcularının kaçış grubunu yakalama adına tempo yaptığı görüldü. Tempo verenlerin başında Genel Ferdi Klasman Birincisi TobiasAndresen ve Oliver Mattheis’in bulunması dikkat çekiciydi. Sprint primi sonuçları Etabın 90.1’inci kilometresinde sprint kapısı geçildi. Öndeki 7’li kaçış grubu bu kapıda da puanları almaya devam etti. Sonuçlar şu şekilde gerçekleşti: 1-Antonio Polga (NovoNordisk), 2-Michal Pomorski (Mazowsze), 3-Mauro Verwilt (Tarlelotto) Türkiye güzellikleri prim kapısı sonuçları 111’inci kilometrede Türkiye Güzellikleri prim kapısı geçildi. Ancak hızlanan peloton, kaçış grubu ile olan zaman farkını 1 dakika 40 saniyeye kadar indirdi. Yarışta 3 saat geride kaldı. Otalama hız 40 kilometre olarak verildi. Finişe 55 kilometre kaldı. Sonuçlar şöyle: 1-Konrad Czabok (Mazowsze), 2-Michal Pomorski (Mazowsze), 3-Jacob Scott (Rembe) Son 4 kilometrede peloton tek parça Etabın başından bu yana ön grubu oluşturan 7’li grup parçalana parçalana 4 kilometreye kadar pedal bastı ve yakalandılar. Peloton finişe doğru toplu halde gelmeye başladı. Son 400 metre gerçekten büyük çekişmeye sahne oldu ve dünün etap galibi Bodrum-Kuşadası etabını da alarak üst üste 2.zaferini kazandı. Mayolar sahiplerini buldu Genel klasman liderine verilen Spor Toto sponsorluğundaki Turkuaz Mayo’yu DSM-firmenich takımından Tobias Lund Andresen elde etti. Belçikalı sporcuya mayosunu Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürü Cenap Birlikçioğlu giydirdi. Puan klasmanı liderine verilen Mosso sponsorluğundaki Yeşil Mayo’yuPoltiKometa Takımından Giovanni Lonardi elde etti. Sporcuya mayosunu Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca giydirdi. Dağların Kralı klasmanı liderine verilen TurkishAirlines Kırmızı Mayo’yu Bike Aid takımından VinzentDorn kazandı. Sporcuya mayosunu Söke Kaymakamı Ali Akçe takdim etti. Türkiye Güzellikleri klasmanı liderine verilen goturkiye.com sponsorluğundaki Beyaz Mayoyu Bike Aid takımından VinzentDorn kazandı. Sporcuya mayosunu Kuşadası Kaymakamı İbrahim Tekli giydirdi. Yarışın kaderini belirleyecek etap yarın koşulacak 59.Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na yarın 160.1 kilometrelik Kuşadası-Manisa (Spil Dağı) tırmanış etbı ile devam edilecek. Geçmiş yıllarda olduğu üzere "Kraliçe Etabı" olarak adlandırılan bu etabı kazanan sporcunun büyük ölçüde 2024 şampiyonluğunu garantileyeceği gözüyle bakılıyor. Sprinter bisikletçilerin pek fazla hoşlanmadığı tırmanış etabı için gözler yokuşçu sporculara çevrilmiş durumda.