GENEL - 22 Mart 2018 Perşembe 12:31

Dünya Su Günü’nde İBB ’ye bağlı İSKİ’den anlamlı proje

A
A
A
Dünya Su Günü’nde İBB ’ye bağlı İSKİ’den anlamlı proje

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ “22 Mart Dünya Su Günü”nde sağlıklı suyun önemine dikkat çekmek için bir sosyal deney gerçekleştirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ “22 Mart Dünya Su Günü”nde sağlıklı suyun önemine dikkat çekmek için bir sosyal deney gerçekleştirdi. Yenikapı-Hacıosman Metro Hattında “Su için merdivenleri koşarak çıkar mısınız?” sorusunu sordular.


Ortaya çok anlamlı görüntüler ve bir film çıktı.


22 Mart Dünya Su Günü’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ, metro yolcularıyla Afrika’daki su kıtlığı ve kirliliğine dikkat çekmek için sosyal deneye imza attı.


‘’ Geleceğiniz İçin Harekete Geçin’’ çağrısıyla Hacıosman- Yenikapı Metro hattında seyahat eden yolcular Şişhane durağında proje sorumluları tarafından sosyal deneye davet edildi. Yolculara yürüyen merdivenleri ve asansörleri kullanmadan çıkışa ulaştıkları takdirde sürpriz bir hediye verileceği söylendi. Bu teklifi kabul eden vatandaşlar yeleklerini giyerek kronometreyi başlatıp harekete geçti. Zamanla yarışan yolcular çıkıştaki sürpriz hediyeye ulaşmak için koşar adımlarla çıkışa doğru ilerledi. Son merdiveni de aşarak çıkışa ulaşan yolcuları büyük bir sürpriz karşıladı. Metro çıkışında su dolu bir masayla karşılaşan yolcular büyük bir şaşkınlık yaşadı. Yolcuları bekleyen görevliler ise dünyada yaşanan su kıtlığı ve kirliliğine dikkat çekmek amacıyla böyle bir projeye imza attıklarını belirtti. Afrika’da yaklaşık bir milyar insanın temiz bir damla su için kilometrelerce yürüdüğünü vurgulayan görevliler Türkiye’de temiz suya ulaşmanın perondan çıkışa ulaşmak kadar kolay olduğuna dikkat çekti.


Elimizdeki kaynakları bilinçli bir şekilde tüketme konusunda önemli bir hatırlatma


Yapılan sosyal deneye katılarak duyduğu memnuniyeti dile getiren Recep İncesu,’’ Şişhane’den İstiklal Caddesine çıkarken normalde merdivenleri kullanan biri değilim. Uzun bir mesafe var. Sizin davetiniz üzerine merdivenleri kullanarak çıkışa geldim. Çıkışta da o an en çok ihtiyaç duyduğum şey olan suyla karşılaştım. Afrika’daki insanların şu an elimde tuttuğum sudan kirli olan su kaynaklarına gitmek için kilometrelerce mesafe gitmek zorunda kaldığını hatırlattı arkadaşlar. O insanların neler çektiğini hatırlayarak elimizdeki suyun değerini bir kez daha anlamış oldum. Elimizdeki kaynakları bilinçli bir şekilde tüketmemiz gerektiğini hatırlattığınız için teşekkür ederim’’ ifadelerini kullandı.


Şişhane Metro İstasyonu’nda Afrika’da yaşanan su kıtlığı ve kirliliğine dikkat çekmek için bir fotoğraf sergisi de vatandaşların ziyaretine açıldı. Sergilenen fotoğraflarda yaşanan su kıtlığı ve kirliği gözler önüne sergilenirken, vatandaşlara su kaynaklarının doğru kullanılması konusunda uyarılarda bulunuldu.


- Bilinçli su kullanımı konusunda vatandaşlar bilgilendirildi


22 Mart Dünya Su Gününde içilebilir ve sağlık su kaynaklarını korumanın önemine, dünyadaki su kıtlığına dikkat çekmek amacıyla hayata geçirilen sosyal deneye katılan vatandaşlara teşekkür edildi. Yaşam kaynadığı olan suyun korunmadığı, bilinçli tüketilmediği takdirde Afrika’da yaşanan tehlike ve tehditlerin yakın gelecek ülkemizde de yaşanabileceğini belirten görevliler su kullanımı konusunda vatandaşları bilinçlendirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Seçimi kazanmasına rağmen mazbatayı alamayan muhtar adayı isyan etti Aydın’ın Köşk ilçesine bağlı Menteşeler Mahallesi’ndeki muhtarlık seçimlerini kazanan ve sabıkası olduğu gerekçesiyle mazbatasını alamayan Ramazan Aydın, duruma tepki göstererek seçimin tekrarlanmasını istedi. Yanlıştan dönülmesi gerektiğini vurgulayan Aydın; "Madem sabıkam vardı neden adaylığım kabul edildi?" dedi. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin tamamlanmasının ardından kazanan adaylar mazbatalarını alarak görevlerine başlarken, Köşk ilçesinde bulunan kırsal Menteşeler Mahallesi’ndeki muhtarlık seçimlerini kazanan Ramazan Aydın mazbatasını almayı beklerken, hayatının şokuyla karşılaştı. 164 seçmenin oy kullandığı mahallede 85 oy alarak muhtar seçilen Aydın, 69 oy alan rakibi ve aynı zamanda amca oğlu olan Fatih Aydın tarafından, İlçe Seçim Kurulu’na sabıkası olduğu gerekçesiyle şikayet edildi. Yapılan şikayet başvurusunun ardından inceleme başlatan İlçe Seçim Kurulu, Ramazan Aydın’ın 2016 yılında “hakaret” suçundan 1 yıl 6 ay 10 gün hapis cezası aldığını tespit etti. Bunun üzerine alınan karar doğrultusunda Ramazan Aydın’ın seçilme yeterliliği taşımadığına karar veren İlçe Seçim Kurulu, muhtarlık mazbatasını 85 oy alan Ramazan Aydın’a değil 69 oy alan Fatih Aydın’a teslim etti. “Bu yanlıştan dönülsün” Uygulamanın demokrasiye aykırılık teşkil ettiğini belirterek köy halkının iradesinin hiçe sayıldığını ileri süren Ramazan Aydın, ilgili kurumların hatasının demokrasiye ket vurduğunu belirterek, "Her muhtar adayı gibi biz de evraklarımızı teslim ederek aday olduk. İlgili kurumlar bunu inceledi. Madem böyle bir engel vardı niçin başta aday olmam engellenmedi. Seçimi kazanınca mı bu durum ortaya çıktı. Bu durumu sadece bana değil aynı zamanda halkın oyuna da saygısızlık olarak görüyorum" diyerek aday olamasa bile köyde demokrasinin tam tecelli etmesi için seçimin yenilenmesi gerektiğini söyledi. Yaşanan duruma tepki gösteren Ramazan Aydın, yetkililere seslenerek, “Muhtarlık seçimleri için mevcut muhtar Fatih Aydın ve ben adaydık. Seçim sonrasında 85 oy alarak birinci çıktım ve seçimi kazandım. Ancak ben mazbatamı almayı beklerken bu durumla karşılaştım. Geçtiğimiz günlerde beni aradılar ve İlçe Seçim Kurulu’na çağırdılar. Durumu orada öğrendim. Ben mazbatamı almaya gideceğim sanarken, sabıkam olduğu gerekçesiyle mazbatayı daha az oy alan adaya verdiler. Sözü edilen bu sabıka da 2016 yılında mevcut Muhtar Fatih Aydın ile Fatih Aydın ile karıştığımız bir olaydan kaynaklı olduğunu sanıyorum. Yetkililerden isteğim seçimin tekrarlanması.Ben seçime giremesem bile halkın iradesinin tam tecelli etmesi bakımından köyümüzdeki seçimin tekrarlanmasını istiyoruz" dedi.
Gümüşhane Gümüşhane’nin saklı cenneti Çağlayandibi Şelalesi baharla coştu Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde bulunan ve doğal ağaç müzesi olarak nitelendirilen Örümcek Ormanları’nın eteklerinde yer alan Çağlayandibi Şelalesi, bahar mevsiminde karların erimesiyle coşarak suyunu metrelerce ileriye dökmeye başladı. Kentin doğal güzelliklerinden biri olan ve ilçeye bağlı Yeşilköy köyü Gücükdene mevkiinde bulunan Çağlayandibi Şelalesi Tabiat Parkı, bahar mevsiminde karların erimesiyle su debisi en yüksek noktaya ulaştı. Derin bir vadideki Örümcek Ormanları sahasında ise yan derelerde çok sayıda minik şelale oluştu. 2014 yılında Tabiat Parkı ilan edilen Çağlayandibi Şelalesi’ne araç yolundan 150 metrelik yürüyüş yoluyla ulaşılıyor. 15 metre yükseklikten düşen suyun oluşturduğu hava ziyaretçilerine seyrine doyulmaz anlar yaşatırken, şelale Kürtün ilçe merkezine 5, Gümüşhane il merkezine ise 64 kilometre mesafede yer alıyor. Örümcek Ormanları Tabiatı Koruma Alanına komşu, Kabaktepe şehitliği, Çıkrıkdüzü, Güvende, Kazıkbeli gibi dünyaca ünlü yaylaların yolu üzerinde yer alan şelale denizden 870 metre yükseklikte yer alıyor. Avrupa ve Kafkaslar’ın en yüksek ve en geniş ladin ve köknar ağaçlarının bulunduğu ve doğal ağaç müzesi olarak nitelendirilen Örümcek Ormanları’nın hemen dibinde yer alan şelale flora ve fauna açısından da çok zengin bir bölgede yer alıyor. Bahar mevsiminde doğanın yeniden canlanmasıyla birlikte şelale, coşkulu bir şekilde akarak çevresine ferahlık ve canlılık katıyor. Ziyaretçiler, suyun güçlü akışını ve doğanın yeniden canlanışını izlerken, şelalenin etrafındaki yeşilliklerle bütünleşen manzara görsel bir şölen sunuyor. Gümüşhane’nin en güzel sonbahar manzaralarından birisine sahip olan Örümcek Ormanları Tabiatı Koruma Alanıyla bütünleşik alan ilkbaharda da ziyaretçilerine eşsiz manzaralar sunarken, yeniden canlanan doğada ağaçların rengarenk görüntüleri görenleri mest etti. Bölgeye Gümüşhane’den gelen fotoğraf sanatçısı Metin Aydın, ilkbahar mevsiminde ilk kez gördüğü ve çok etkilendiği manzara karşısında şu ifadeleri kullandı: “Dağlardaki karların erimesinden dolayı çok güzel su var burada. Müthiş şelale manzarası var. En son buraya sonbaharda gelmiştik. Sonbaharda da çok güzel oluyor burası, rengarenk oluyor. İlkbaharda böyle bir renk beklemiyorduk, çok güzel renkler var. Ayrıca su da geçen yıla göre daha fazla. Burası aynı zamanda bir tabiat parkı, herkesi burayı ziyaret etmeye bekliyorum. Gelenler hem Örümcek Ormanlarını gezebilir hem de şelaleyi gezebilir.”
Hatay Depremzede çocuklara özel 23 Nisan şenliği Depremin vurduğu Hatay’ın Antakya ilçesinde Doğuş Üniversitesi’nin öncülüğünde yapılan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinde, depremzede çocuklar ve aileleri şenliğin tadını çıkarttılar. Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Antakya ilçesi Derince Mahallesi’nde Doğuş Üniversitesi tarafından düzenlenen etkinliklerle kutlandı, afetzede çocuklar şenliğin doyasıya tadını çıkarttılar. Doğuş Üniversitesi ve Afet Yönetimi ve İnsani Yardım Kulübü katkılarıyla yapılan etkinlikte; çocuklarla eğlenceli dans gösterisi, palyaço gösterisi ve çeşitli etkinlikler yapıldı. Bu özel günde Doğuş Üniversitesi, kentteki depremzede çocuklara, hayatlarında unutulmayacak keyifli anlar yaşattılar. “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlamak amacıyla Hatay’a geldik” Depremzede çocuklar için burada olduklarını belirten Doğuş Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Nazmiye Arduç, “Çocuklar oldukça eğleniyorlar. Biz de burada çok eğleniyoruz. İstanbul Doğuş Üniversitesi afet yönetimi ve insani yardım kulübü adına buradayız. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlamak amacıyla Hatay’a geldik. Hatay’da çadır kentte yaşamlarını sürdüren depremzede vatandaşları ve çocuklarıyla birlikte, tüm coşkumuzla ve heyecanımızla 23 Nisan şenliğimizi kutluyoruz” dedi. “Burada vereceğimiz psikolojik ve sosyal desteğin gerçekten çok anlamlı olduğunu düşünüyorum” Hatay’a 18 kişilik bir ekiple kutlamaya geldiklerini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Nazmiye Arduç, “Burada vereceğimiz psikoloji ve sosyal desteğin gerçekten çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Çocukların şimdiki yaşamlarına adapte ederken yaşadıkları bu travmatik süreçleri en az zararla sağlıklı bir şekilde atlatabilmeleri ve hayata umutla bağlanabilmeleri öncü hedefimiz olacak” ifadelerini kullandı.