EĞİTİM - 19 Ekim 2017 Perşembe 17:27

Eğitimde toplumsal değerler ön plana çıkıyor

A
A
A
Eğitimde toplumsal değerler ön plana çıkıyor

Dünya literatüründe bulunan “19 Ekim Dünya Değerler Günü”nü Türkiye’de ilk kez kutlayan Bahçeşehir Koleji yapmış olduğu etkinlikle beraber Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl eğitim müfredatına dâhil edilen “Değerler Eğitimi” için özel olarak hazırlanan İplikler Eğitim Seti’nin tanıtımını da gerçekleştirdi.

Dünya literatüründe bulunan “19 Ekim Dünya Değerler Günü”nü Türkiye’de ilk kez kutlayan Bahçeşehir Koleji yapmış olduğu etkinlikle beraber Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl eğitim müfredatına dâhil edilen “Değerler Eğitimi” için özel olarak hazırlanan İplikler Eğitim Seti’nin tanıtımını da gerçekleştirdi.


Türkiye’de ilk kez Bahçeşehir Koleji’nin ev sahipliğinde “19 Ekim Dünya Değerler Günü” kutlandı. Toplumsal değerlerin özellikle yeni nesil tarafından unutulmaya yüz tutması ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl eğitim müfredatına “Değerler Eğitimi” eklendi. Bu yüzden müfredata yeni eklenen “Değerler Eğitimi”’ne destek amaçlı Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Fotoğraf ve Video Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nazlı Eda Noyan’ın imzasını taşıyan İplikler Eğitim Seti ile öğrencilerin toplumsal değerlerine bağlı, yeni nesil eğitim alarak birer dünya vatandaşı olması hedefleniyor.



Yücel: “Dünya vatandaşı olmak için bizi biz yapan değerlere sahip çıkan nesiller yetiştirmeliyiz.”


İplikler Eğitim Seti’nin tanıtım lansmanında konuşan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel kuruldukları günden bu yana ahlak, vicdan, hoşgörü, adalet, empati gibi değerleri eğitimin bir parçası halinde öğrencilerine aktardıklarını belirtti. Global dünyada söz sahibi olacak dünya vatandaşları yetiştirmek için akademik anlamda başarılı, gücünü değerlerinden alan bireyler yetiştirmek gerektiğini dile getiren Yücel, “Bilim insanları ve uzmanlar günümüzde dünyada 3 temel sorun olduğuna dikkat çekiyorlar. Bu sorunlar; yoksulluk, çevre ve etik değerler, birlikte yaşama faktörü. Özellikle son 30 yıldır bu sorunlar artarak devam etmekte. Dünya genelinde birlikte yaşama konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bu sorunların nedenleri ortadan kaldırılmalıdır. Geçmişteki değerlerimizi yaşatmanın, bu sorunların önüne geçeceğine inanıyorum. Özellikle eğitimin içerisinde değerlerimizin tam olarak entegre edilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.



Değerler eğitimi derslere entegre ediliyor


Değerler eğitiminin Milli Eğitim müfredatına dahil edilmesinin, geleceğin dünyasında söz sahibi olurken toplumsal değerlerini özümsemiş bireyler yetiştirmek için önemli bir adım olduğunu da söyleyen Yücel; “ Öğrencilerimizin dünya vatandaşı olması için akademik başarısının yüksek olması tek başına yeterli değildir. Bu nedenle medeniyetimizden aldığımız değerlerimize sahip çıkan nesiller yetiştiriyoruz. Değerleri öğrenmek ailede başlar, okulda devam eder. Bunun için eğitim kadromuzun toplumsal değerlerini özümsemiş bireylerden oluşmasına da büyük özen gösteriyoruz. Eğitimcilerimizin medeniyet ve kültürümüzün değerlerini taşıması da bizim için önem arz ediyor. Ailede başlayan değerler eğitiminin doğru işlenebilmesi ve kalıcı olabilmesi için bu değerleri özümsemiş eğitimciler tarafından okulda devam ettirilmesi gereklidir” ifadelerini kullandı.



“Doğru bir toplum için doğru değerlerle çocuklarımızı yetiştirmeliyiz”


Bahçeşehir Kolejleri Okulöncesi ve İlkokul Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hale Güneş Bahçeşehir Koleji olarak çocukların eğitiminde her zaman değerlerin yer almasına gerektiğine dikkat çekerek, “‘Değerler eğitimi’ Bahçeşehir Kolejleri olarak bizim programımızın içinde en önem verdiğimiz başlıklar arasındaydı. Bugün de 19 Ekim Dünya Değerler Günü vesilesiyle değerler eğitimi için ortaya çıkardığımız “İplikler” adlı kitap serimizin de lansmanını yapmış bulunuyoruz. Okul öncesinden itibaren değerler eğitimini önemsiyoruz. İyi ve doğru bir toplum oluşturabilmek için çocukların doğru değerlerle yetişmesi gerekmektedir. Programımızın içinde çocuklara küçük yaştan itibaren sevgi, saygı işbirliği, hoşgörü, yardımlaşma ve paylaşma gibi temel değerleri öğretmek amaçlı sorgulatarak, dramalar yaparak, tartışarak çeşitli yöntemler uyguluyoruz” dedi.


“Yetişkinlerin bu konuda rol model olması gerekiyor”


Hale Güneş bununla birlikte her zaman olduğu gibi asıl eğitimin ailede başladığını ifade ederek bu yüzden de toplumsal değerleri taşıyarak çocuklara örnek teşkil edilmesinin gerekliliğine değindi. Güneş, “Küçük çocuklar rol model olarak öğrendikleri için önce anne-babalardan başlamak üzere daha sonrada okuldaki yetişkinlere önemli bir görev düşüyor. Öncelikle bizim yetişkinler olarak değerleri gösteriyor ve sergiliyor olmamız lazım ki çocuklar da gördükleri modelleri aynı şekilde içselleştirsinler” ifadelerini kullandı.



“Çocukların hayat boyu önlerine çıkacak bütün kavramlar kitapların içinde”


Çocuklara değer kavramlarını öğretmek amaçlı İplikler adlı kitap serisini çıkaran Bahçeşehir Üniversite İletişim Fakültesi Fotoğraf ve Video Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nazlı Eda Noyan da değerler konusunun artık toplumsal olarak çok ön planda tutulması vurguladı. Öncelikli olarak kitapların içeriğinden bahseden Nazlı Eda Noyan, “Hayatı Dokuyan İplikler serisi, Özgür’ün Kitabı, Erdem’in Kitabı, Değer’in Kitabı, Adalet’in Kitabı ve Barış’ın kitabı olmak üzere 5 kitaptan oluşuyor. Kitaplar aynı zamanda bu çatı kavramlara ilişkili olarak vicdan, uyum, hoşgörü, empati, saygı, sevgi gibi birçok kavramı da içinde barındırıyor. Bununla birlikte yasa, demokrasi, sınır, suç, ayrımcılık ve kaos gibi kavramları da anlatıyoruz. Çünkü maalesef bunlar çocukların duyduğu kavramlar. Olumlu ya da olumsuz olarak hayatımızda karşımıza çıkan bazen negatif etkileri ama genellikle pozitif, ileriye doğru daha iyi ve insani bir hayat yaşamamız için çocukların sahip olması gereken değerler kavramlarının hepsini içermeye çalıştık” şeklinde konuştu.


Kitap serisine neden ihtiyaç duyulduğuna dair de bilgiler veren Nazlı Eda Noyan, “Okula yeni başlayan çocukların önceliği genelde okuma -yazma öğrenmek. Fakat bunların yanı sıra okulda arkadaşlık, paylaşma, özsaygı ve öz bilinç gibi değerler de alttan alta veriliyor. Biz bunların birazcık daha ön plana çıkmasını istiyoruz. Çünkü matematik bilgisi kadar, sanat bilgisi de önemli. Ya da paylaşım veya hoşgörü bilgisi de önemli. Yani toplamsal hayatı iyi bir şekilde sürdürmek için daha farklı donanımlara ihtiyaç var. Kolej olarak değerler kavramını zaten önemsiyorduk fakat biraz daha ön plana çıkardık” ifadelerini kullandı.



“Hepimiz aslında bir nevi iplikler olarak hayatımızı dokuyoruz”


Son olarak da kitap adı olan “İplikler” isminin nereden geldiğine de değinen Noyan, “Hepimizi birey olarak, birbirimiz ile iletişim kurarak ve motifler oluşturarak hayatımızı aslında bir nevi dokuyoruz. Bazen biri geliyor o motifleri ve dokumayı dağıtıyor. Bazen de sizinle birlikle dokuyup hayatınıza renk katıyor. Aslında bu bir metafor tabi ki. Hepimiz farklı iplikler olarak bu hayatı birlikte hazırlıyoruz. Yani toplumları hazırlıyoruz. Zaten değerler de toplumlarla mümkün. Ünlü bir yazarın dediği gibi ‘Çocuklar için kitap yazmak çok kolay, en az çocukları yetiştirmek kadar’. Çocuklar için bir şeyler üretmek çok zevkli, eğlenceli fakat aslında sorumluluğu çok yüksek bir şey. Biz sadece içerik olarak değil, kitapların bütün her şeyiyle bu sorumluluğu taşımasını istiyoruz. Bütün bunlar çocukların çok daha iyi şeyleri hak ettiği düşünülerek yapılıyor. Sonuçta onlar en iyisini hak ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.


İplikler Eğitim Seti”ne www.ugurstore.com ve www.ugurkitap.net adreslerinden ulaşılabiliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.