SPOR - 24 Mart 2018 Cumartesi 18:10

Eyüpsultanlı sporcular başarıdan başarıya koşuyor

A
A
A
Eyüpsultanlı sporcular başarıdan başarıya koşuyor

Fethi Kaya-Lütfiye Kaya antrenörlüğünde çalışan Eyüpspor Atletizm Takımı’nın kız atletleri başarıdan başarıya koşuyor.

Fethi Kaya-Lütfiye Kaya antrenörlüğünde çalışan Eyüpspor Atletizm Takımı’nın kız atletleri başarıdan başarıya koşuyor. Başarı elde eden sporcular hedeflerinin ilerde dünya şampiyonasında ve olimpiyatlarda Türk Bayrağını göklerde dalgalandırmak olduğunu söyledi.


Atletizm pistlerinde fırtına gibi esen Eyüpsultanlı sporculardan Tuğçe Özkan, Meryem Kemeç ve Zeynep Sunay Yıldız çok sayıda kazandığı başarılarla Eyüpsultan’ın gururu olmaya devam ediyor. Eyüpsultan Belediyesi’nin de spor malzemesi, ulaşım, yemek dahil her türlü desteği sağladığı genç atletler son yarışlarında yine başarı elde etti. Sporculardan Tuğçe Özkan U16 Salon Türkiye Şampiyonası’nda 800 metrede 2., 1500 metrede ise 4. olarak 2020 Tokyo ve 2024 Paris Olimpik Milli Takım Aday kadrosuna çağrıldı. Meryem Kemeç ise Turkcell Büyükler Salon Türkiye Şampiyonası’nda 400 metrede Türkiye 4.’sü olarak TOHM (Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi) barajını geçerek Milli Takım aday kadrosuna seçildi. Takımın en genç üyesi 12 yaşındaki Zeynep Sunay Yıldız da U14 Türkiye Şampiyonası’nda 60 ve 1000 metrede Türkiye Şampiyonu olarak Eyüpsultanlıları bir kez daha gururlandırdı.



“Dünya şampiyonasında ve olimpiyatlarda milli formayı giymeyi çok istiyorum”


Duygularını anlatan sporcu Meryem Kemeç, “18 yaşındayım, Halis Kutmangil Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 12. sınıf öğrencisiyim. Atletizmle 1.5 yıl önce tanıştım. Okulun yönlendirdiği bir atletizm yarışmasında hocam beni keşfetti. Koşmayı çok seviyorum, bana inanılmaz bir duygu veriyor. Startta beklerken vücudum titriyor ama silah patladığı anda bütün heyecanım gidiyor ve tamamen yarışa odaklanıyorum. İlerde dünya şampiyonasında ve olimpiyatlarda milli formayı giymeyi çok istiyorum. Bunun için de hocalarımızla çok sıkı çalışıyoruz. Ben son olarak Turkcell Büyükler Salon Türkiye Şampiyonası’nda 400 metrede Türkiye 4.’sü oldum. Sağolsun Eyüpsultan Belediye Başkanı Remzi Aydın da her türlü desteğini bizden esirgemiyor. Çok teşekkür ederim. Ayrıca TOHM (Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi) barajını geçerek Milli Takım aday kadrosuna seçildim. Belarus’ta yapılacak Balkan Gençler Şampiyonası’nda 400 metrede yarışacağım” dedi.



“İlerde olimpiyatlarda ay yıldızlı bayrağımızı göklerde dalgalandırmak istiyorum”


Yaklaşık iki senedir spor koşuyorum diyen Tuğçe Özkan, “15 yaşındayım, Haydar Akçelik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisiyim. İstanbul’a gelmeden önce Kastamonu’da yaşarken bu spora ilgi duyuyordum. İstanbul’a geldikten sonra ise Eyüpspor’a geldim ve hocalarım da beni beğenince atletizme başladım. Yaklaşık iki senedir koşuyorum. Ben koşmayı sevdiğim için başarılı olacağıma inanıyordum. Hocalarım ve yaptığım düzenli idmanlar sayesinde başarı kendiliğinden geldi. Şimdiye kadar 53 madalya kazandım. Pazartesi günleri hariç her gün iki saat antrenman yapıyoruz. İdmanlarımız çok ağır geçiyor ama acı çekmeden başarı gelmiyor. Son olarak U16 Salon Türkiye Şampiyonası’nda 800 metrede 2., 1500 metrede ise 4. oldum. 2020 Tokyo ve 2024 Paris Olimpik Milli Takım Aday kadrosuna çağrıldım. İlerde milli atlet olup Olimpiyatlarda ve Dünya Şampiyonası’nda 1.lik kürsüsüne çıkıp ay yıldızlı bayrağımızı göklerde dalgalandırmak istiyorum” diye konuştu.



“Olimpiyatlarda yarışarak ülkemizin bayrağını dalgalandırmak istiyorum”


Takımın en küçük üyelerinden olan Zeynep Sunay Yıldız, “12 yaşındayım, Eyüp Merkez Ortaokulu 6. sınıf öğrencisiyim. Eyüp Düğmeciler Mahallesi’nde oturuyorum. Atletizme ilkokul öğretmenim sayesinde başladım. Bana buraya gelmemi o önerdi. Buraya geldikten sonra hocalarım da beni beğendi ve devam etmemi istediler. 2.5 yıldır koşuyorum. Son olarak U14 Türkiye Şampiyonası’nda 60 ve 1000 metrede Türkiye Şampiyonu oldum. Onun öncesinde de yine 60 metrede İstanbul Şampiyonu oldum. En büyük hedefim olimpiyatlarda yarışarak ülkemizin bayrağını dalgalandırmak” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.