SPOR - 20 Kasım 2017 Pazartesi 22:37

Fikret Orman: "Beşiktaş’ı aşağıya indirmek için ellerinden geleni yapıyorlar"

A
A
A
Fikret Orman: "Beşiktaş’ı aşağıya indirmek için ellerinden geleni yapıyorlar"

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, "Bir şey iyi gitmeye başladığında o kişiyi aşağıya çekmeye çalışmak bizde maalesef olan bir durum.

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, "Bir şey iyi gitmeye başladığında o kişiyi aşağıya çekmeye çalışmak bizde maalesef olan bir durum. Beşiktaş şimdi iyi gidiyor. Beşiktaş’ı aşağıya indirmek için ellerinden gelenleri yapıyorlar" dedi.


Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, TRT Spor’da açıklamalarda bulundu. UEFA Şampiyonlar Ligi 5. haftasında yarın akşam Porto ile oynayacakları maça değinen Başkan Orman, “Beşiktaş özellikle Avrupa’da üst düzey tecrübeye sahip. İnşallah güzel bir sonuç alacağız. Porto maçı gerçekten çok önemli. Özellikle RB Leipzig maçında olduğu gibi taraftarların takımı desteklemesini istiyorum. Eğer taraftarlar ile birlikte olursak biz bu gruptan çıkarız. Beşiktaş’ın bir vizyonu var. Dünya kulübü olmamız için dünyanın her yerinden taraftarımızın olması lazım. Şampiyonlar Ligi, bu yüzden de bizim için çok önemli. Beşiktaş’ın muhteşem bir taraftarı var. Harika oyunculara ve müthiş bir teknik direktöre sahip. Beşiktaş, iyi bir kurayla Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynar. Galatasaray, bu başarıları 2000 yılında yapmıştı. Ben de o dönem Galatasaray’ın başarısı için dua etmiştim. Önemli başarılar bunlar” dedi.



“Aboubakar’ı almak istedik ama olamadı”


Aboubakar ve Gomez’i almak için çok uğraştıklarını aktaran Fikret Orman, “Aboubakar’ı almak istedik, o da burada kalmak istedi açıkçası. Bizim takımda tam bir aile havası vardı. Rakip takımın futbolcusu olarak Aboubakar’ın bizim soyunma odasına gelmesi bunun en büyük göstergesidir. Takımıyla bir yıllık sözleşmesi kalmıştı. Bizim de UEFA gerçeklerimiz var. Çok mücadele ettik ama olmadı. Ben Mario Gomez’in de bir yıl daha kalmasını çok istemiştim. O da olmadı” şeklinde konuştu.



“Çete kuruyormuşuz diye haberler çıkıyor”


Hakkında çıkan haberlerin yalan olduğunu savunarak tepki gösteren Orman, “Çete kuruyormuşuz diye haberler çıkıyor. ‘FETÖ’cü birisiyle görüşmeleri var, işte telefon tutanakları’ yazmışlar. Altında imzalar var, hepsi yalan. Tayfun Aktaş diye birine ev satmışız. Benim adamı görmüşlüğüm yok. Çok sayıda bu tarz haberler çıkmaya başladı. İşte Beşiktaş’a dava açılıyor. Açılsın da göreyim. Fikret Orman’ın Kanada’da şirketi varmış. Makbuzu gösterin, ben de bakayım. Yalan üzerine bir algı üretilmeye çalışılıyor. Bir şey iyi gitmeye başladığında, doğru yaptığında o kişiyi aşağıya çekmeye çalışmak bizde maalesef olan bir şey. Beşiktaş şimdi iyi gidiyor. Beşiktaş’ı aşağıya indirmek için ellerinden gelenleri yapıyorlar. Bodrum’da yangın çıktı, Fikret Orman otel yapıyor diyorlar. Beşiktaş başkanı olduktan sonra, dedikodu çıkar diye bir tane bile inşaat yapmadım. Bir tane iş yapmadım. Bulan varsa gelsin” diye konuştu.


Chelsea Başkanı Roman Abramovich ile aralarında geçen konuşmadan da bahseden Orman, “Chelsea Başkanı Roman Abramovich ile yaptığım görüşmede Chelsea’nin taraftar sayısı hakkında konuştuk. Chelsea dediğimiz yer Ortaköy kadar. Chelsea’nin 300 milyon taraftarı olduğunu söyledi. Tayland, Endonezya’da falan taraftarları var adamların. Dünyanın her yerinde forma satıyorlar. Manchester United’ın Adidas’tan aldığı para 100 milyon Euro. Beşiktaş 5 milyon Euro alıyor" dedi.



“Beşiktaş kar elde ediyor”


Kulübün borçları ile ilgili olarak ise siyah-beyazlı başkan, “Biz göreve geldiğimizde 330 milyon dolar borcumuz vardı. Şimdi 400 küsur milyon dolar borcumuz var. Aradaki fark tamamen kur farkından kaynaklanıyor. Beşiktaş kar elde ediyor. Son iki senedir kar ediyor. Ama amatör şubeler hep zarar ediyor. Basketbolda çok önemli işler başaracağımızı düşünüyorum. Ama taraftarlar hiç ilgi göstermiyor. Anca finallerde falan ilgi gösteriyor. Voleybol, kürek olsun hiçbir geliri yok. Bu durum Fenerbahçe, Galatasaray için de geçerli. Basketbol için değil diğer sporlar için söylüyorum. Zararın çoğu burada. 50 milyon TL değerinde bir zarar var. Faizle birlikte bir sene sonra 100 oluyor” açıklamasında bulundu.



“Cenk’i satma gibi bir düşüncemiz yok”


Cenk Tosun’u satmayacaklarını söyleyen Orman, “Cenk Tosun’un bir bedeli yok. Bu sene kadromuzda. Çok sevdiğimiz pırlanta gibi bir çocuk. Annesi, babası hepsi çok iyi insanlar. Cenk bizim evladımız. Satma gibi bir düşüncemiz yok. Gazetelerde 150-200 veriyorlar diye okuyorum. Resmi bir teklif bize hiç gelmedi” dedi.



“Talisca ve Lens’in bonservisini almak istiyoruz”


Transferlere devam edecekleri söyleyen Başkan Oraman, şöyle devam etti:


“Transferler devam edecek. Bu bir show business. PSG’nin forma satışı 300 bin iken, Neymar’dan sonra 1 milyon olmuş. Yıldız transferi bu yüzden önemli. Bizim şöyle bir egomuz yok; ‘başkan oldum da şu starı getirdim’ demeyiz. Takıma uyarsa o yıldızı almak isteriz. Pepe böyle bir transfer. Devam edeceğiz. Talisca ve Lens’in bonservisini almak istiyoruz. Vida mesela. İlgilendiğimiz bir futbolcu. 40 gün sonra sözleşmesi bitiyor. Niye 10 milyon Euro verelim? Mantığı yok bu işin. Şampiyonlar Ligi’ne gidiliyor, 6 ay için ihtiyacımız var denilebilir. Ama onun da bir rakamı olur. Devre arasında Vida gelecek inşallah, bakacağız. Ben 20 milyon Euro veremem oyuncuya. İngiltere verebilir ama ben veremem.”



"Lucescu’ya haksızlık yapıldı"


Milli takım değerlendirmesinde de bulunan Fikret Orman, "Lucescu’ya haksızlık yapıldı. Lucescu için söylenenler çok ayıp. Şu an Milli Takım’ı çalıştırmıyor olsa tüm kulüp takımları için ismi geçerdi. Lucescu’nun kariyeri belli, çok da düzgün, namuslu bir adamdır. Ayıp ediliyor. Biz övmesini de, yermesini de bilmiyoruz. Lucescu takımı en tepeden aldı da aşağı mı çekti, aşağıdan aldı da tepeye mi çıkardı. Zor bir dönemde risk alarak geldi" şeklinde konuştu.


Milli takım teknik direktörlüğü için ismi geçen Şenol Güneş hakkında ise Başkan Orman, "Şenol Güneş’in ismi geçiyor. Futbolda dün asla yoktur. Şenol Güneş gidiyor, Abdullah Avcı geliyor diye konuşulur. Şenol Güneş’in tek düşündüğü, bu sezon şampiyon olarak bitirebilmek. Hoca ile 2 senelik sözleşmemiz var. Aramızda yüksek bir bağ var. Sonuçlar kötü olsa negatif haberler yapılacağını bilecek kadar tecrübeli birisidir. 3 mağlubiyet alsa, Şenol hoca gitsin diye kampanya başlatılır. Ne ben onu yerim, ne de o beni" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Silahlı yaralama olayından kaçarken polise çarptılar: 2 polis yaralandı Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde silahlı yaralama olayından kaçan kamyonet, Çerkezköy’de polis aracına çarptı. Kazada 2 polis yaralanırken, kamyonetteki 5 kişi gözaltına alındı. Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde gerçekleşen silahlı yaralama konusuna karışan kamyonetin Çerkezköy istikametine gittiği bilgisi üzerine Çerkezköy ilçesinde polis ekiplerince önlem alındı. Yapılan araştırmada araca Tepe mevkiinde rastlandı. Dur ihtarına uymayan şüpheli kamyonet kaçmaya başlarken, polis ekipleri Altıyol Kavşağı’nda kontrollü kapama yaptı. Kaçmaya çalışan kamyonet, polis aracına çarptıktan sonra savrularak ağaca çarparak durabildi. Çarpmanın etkisiyle Polis Memuru A.K. ve B.C.Ç. yaralandı. Yaralı polisler ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Ağaca çarpan kamyonette bulunan ve aranma kaydı olan E.F. ile E.F., D.K., H.K. ve Çorlu ilçesindeki silahlı yaralamalı olayın faili olduğu iddia edilen C.K. yakalandı. Çeşitli yerlerinden hafif yaralanan 5 kişi, tedavilerinin ardından polis ekiplerince gözaltına alındı. Çorlu ilçesinde gerçekleşen olayda kullanılan tabanca ve araçta bulunan bonzai de ele geçirildi. Olayın duyulmasının ardından Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü başta olmak üzere Çerkezköy ve Çorlu’daki bütün birim amirleri olay yerine gelirken, yaralı polisleri hastanede ziyaret eden Tekirdağ İl Emniyet Müdür Yardımcısı Fatih Bozboyacı da polis memurlarına geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Mesai arkadaşlarını gece boyunca yalnız bırakmayan Tekirdağ İl Emniyet Müdür Yardımcısı Fatih Bozboyacı sabaha karşı Çerkezköy Devlet Hastanesi’nden ayrıldı. Ev ve iş yerlerinde de arama yapıldı Olay sonrası zanlıların çok sayıda suç kaydının olduğunu belirlendi. Olay sonrası kullanılamaz hale gelen polis aracı ve 50 LC 316 plakalı araç çekiciler vasıtasıyla olay yerinden kaldırılırken, Atatürk Viyadüğü de yaklaşık 3 saat boyunca tek yönlü olarak trafiğe kapatıldı. Olay yeri inceleme ekipleri tarafından zanlıların ev ve iş yerlerinde de aramalar yapıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
İstanbul Etiyopyalı Eman’ın kardeşleri Müge Anlı’da bulundu Araştırmacı gazeteci Müge Anlı’nın programında, Etiyopyalı Eman’ın 28 yıllık hasreti sona erdi. Anlı, Eman Muzaffer Ayub’un yıllardır aradığı ailesini buldu. Programında kayıpları ailelerine, cinayetleri çözüme, insanları sevdiklerine kavuşturan araştırmacı gazeteci Müge Anlı, 28 yaşındaki Eman Muzaffer Ayub’un, yıllardır aradığı ailesini buldu. İddiaya göre, Etiyopyalı annesi ve Türk babası Suudi Arabistan’da evlenen Eman Muzaffer Ayub. 1996 yılında Etiyopya’da dünyaya gözlerini açtı. Anneannesi tarafından büyütülen 28 yaşındaki genç kadın, hiç görmediği babası Muzaffer Uzun ile 6 yaşına kadar sadece telefonda konuştu. Aradan yıllar geçti, Eman Muzaffer Ayub kendi yuvasını kurdu ancak babasına olan merakı ve özlemi hiç dinmedi. Küçük bir çocukken sadece sesini duyduğu babasının peşine düşen Eman’ın ilk durağı anne ve babasının evlendiği Suudi Arabistan oldu. Suudi Arabistan’da hiçbir sonuç elde edemeyen Eman’ın yolu bu kez Türkiye’ye düştü. Köklerini ve babasını bulma arzusuyla kendi çabalarıyla bir araştırma içine giren Eman son çare olarak Müge Anlı’nın kapısını çaldı. Yanında eşi, elinde çocuğu ve karnında bebeğiyle Müge Anlı’ya gelen Eman, 4 çocuğu olduğunu bildiği 68 yaşındaki babası Muzaffer Uzun’u bulmak için yardım istedi. Müge Anlı ve ekibi 28 yıllık hasreti dakikalar içinde sonlandırdı. Eman’ın babası Muzaffer Uzun’un arkadaşları ve komşuları peş peşe yayına bağlandılar. Ne yazık ki genç kadın, babasını aramak için geç kalmıştı. Muzaffer Uzun’un koronavirüs sebebiyle hayatını kaybettiği ortaya çıktı. En son 22 yıl önce sesini duyduğu babasını acı haberini alan ve gözyaşlarına boğulan Eman, “Keşke daha önce aramaya gelseydim” sözleriyle pişmanlığını dile getirdi. Ancak çok geçmeden Eman’ı sevindirecek gelişmeler yaşandı. Müge Anlı, önce Eman’ın amcasını ardından da ağabeyini buldu. Yaşanan gelişmelerle Eman Muzaffer Ayub’un kalabalık bir ailesinin olduğu da açığa çıktı. Amcası ve ağabeyinin seslerini ilk kez duyan Eman’ın mutlu olabilmesi için Müge Anlı, aileyi bir araya getirme çağrısında bulundu. Daha önce de çok kez sınırları aşan kavuşturmalara imza atan Müge Anlı, Eman ile bir kez daha uluslararası bir mutluluğa sebep oldu.