SAĞLIK - 17 Ağustos 2017 Perşembe 09:46

Gözüküçük: "Yaz aylarında enfeksiyon hastalıkları ve gıda zehirlenmelerine dikkat edilmeli"

A
A
A
Gözüküçük: "Yaz aylarında enfeksiyon hastalıkları ve gıda zehirlenmelerine dikkat edilmeli"

Hava sıcaklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi özellikle besinler yoluyla bulaşan enfeksiyon hastalıklarının artışına ve gıda zehirlenmelerine neden oluyor.

Hava sıcaklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi özellikle besinler yoluyla bulaşan enfeksiyon hastalıklarının artışına ve gıda zehirlenmelerine neden oluyor. Bu tür hastalıklara yakalanılmaması için yapılması gerekenleri Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük açıklama yaptı.


Hisar Intercontinental Hospital Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük, yaz aylarında özellikle gıda zehirlenmeleri ile karşı karşıya kalmamak için yapılması gerekenleri açıkladı.


"Gıdalarınızı mutlaka buzdolabında saklayın"


Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde olması dolayısıyla oda sıcaklıkları da artmış durumda. Bu havalarda bakterilerden korunmak için buzdolabında saklanması gerektiğini söyleyen Gözüküçük, "Listeria bakterileri süt, yoğurt, peynir, kavun gibi taze ürünlerin yanı sıra bazı işlenmiş gıdalarda da görülebilir. Bu bakteri soğukta da yaşayabilir. Bağışıklık sistemi zayıf çocuklar, yaşlılar ve hamileler risk altındadır. Maruz kaldıktan yaklaşık 2 ay sonra ortaya çıkan enfeksiyonun belirtileri ateş, mide ve kas ağrısı veya ishaldir. Bazen menenjit gibi ağır durumlara da sebep olabilmektedir. Bu bakteriden korunmak için gıdaları buzdolabında saklayın, aldığınız etiketli ürünlerin saklama koşullarına uyun, son kullanma tarihlerine ve temizliğine çok dikkat edin" dedi.


"Çiğ tavuğa dokunduktan sonra ellerinizi yıkayın"


Salmonella virüsü hakkında da bilgi veren Gözüküçük şunları söyledi: "Salmonella, kümes hayvanları ve yumurtadan geçen bir bakteridir. Hayvanın dışkısıyla temas eden her ürün risklidir. Ayrıca çiğ et de salmonella bulaştırma riski taşır. Bakteriye maruz kaldıktan 12-72 saat sonra mide krampları, ateş ve ishalle kendini gösterir. Hastalık genellikle 4 ila 7 gün sürer. Bu bakteriyle karşılaşmamak için tavuk ve tavuk ürünlerini iyice pişmiş olarak tüketin; çiğ tavuğa dokunduktan sonra ellerinizi ve tavuğun temas ettiği kesme tahtası, bıçak, tezgah gibi alanları çok iyi temizleyin"


"Açıkta satılan sütler yerine pastorize edilmiş sütleri tercih edin"


Açıkta satılan sütlerin kaynağının sorgulanması gerektiğinin altını çizen Gözüküçük, "Koli basili, insan ve tüm hayvanların bağırsaklarında yaşayan bir bakteri türüdür. Pastörize edilmemiş sütlerde ve gübre kullanılan yeşil yapraklı sebzelerde bulunabilir. Enfeksiyon şiddetli karın krampları, sulu ishal ve kusma ile ortaya çıkar. Hastalık genellikle maruz kaldıktan sonra birkaç gün içinde iyileşmeye başlasa da yaklaşık bir hafta sürer ve bağışıklık sistemi düşük kişiler çok ağır geçirebilir. İçeceğiniz süt pastörize değilse aldığınız kaynağın temizliğinden emin olun, sütü iyice kaynatın ya da pastörize edilmiş sütleri satın alın. Meyve ve sebzeleri bol su ile yeşil yapraklı sebzeleri ise yapraklarını tek tek ayırarak yıkayın ve mümkünse çiğ değil pişirerek tüketin" tavsiyesinde bulundu.


"Konserve seçmeden önce kutularına dikkat edin"


Açık, sızıntı yapan, deforme olmuş konserve kutularının kullanılmasından kaçınılması gerektiğini belirten Gözüküçük, "Botulizm, konservelerde oluşan ve yanlış saklama koşulları nedeniyle ortaya çıkan tehlikeli bir hastalıktır. Evde yapılmış konserve gıdaların yanı sıra bal, salamuralar ve fermente, füme ya da tuzlu balık, özellikle risk altındadır. Bebeklerin hastalığa yakalanma riski en yüksektir. Kramp, kusma, solunum problemleri, yutma güçlüğü, çift görme ve halsizlik veya felç gibi ciddi belirtilerle ortaya çıkar. Bu nedenle 1 yaşından küçük çocuklara kesinlikle bal vermeyin. Sızıntı yapan, deforme olmuş kutulardaki konserveleri kullanmayın" açıklamasında bulundu.


"Açık yaranız veya enfeksiyonunuz varsa yiyeceklere dokunmayın"


Açık yara ve enfeksiyonlu bölge ile ellenen yemeklerde bakteri oluştuğuna da değinen Gözüküçük, "Stafilokok, sandviçler, salatalar, hamur işlerinde oluşan bakterilerden kaynaklanan enfeksiyondur. En yüksek risk altındaki gıdalar, krema dolgulu hamur işleri, pudingler (yumurta, ton balığı, tavuk, patates, makarna ve dahil) sandviçler, salatalardır. Kusma, kramp, ishal gibi yarım saat içerisinde kendisini gösteren belirtiler yaklaşık 3 gün sürer. Bu bakteriden korunmak için yiyeceklere dokunmadan önce ellerinizi yıkayınız. El, bilek, burun, göz enfeksiyonunuz ya da açık yaranız varsa yiyecekleri tutmayın" ifadelerini kullandı


Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük, bu hastalıkların ortak belirtilerini de söyleyerek açıklamasını şöyle sonlandırdı: "Yüksek ateş, kanlı dışkı, uzamış kusma, 3 günden fazla süren ishal, ağız kuruluğu, baş dönmesi, azaltılmış idrara çıkma gibi dehidratasyon belirtileri varsa zaman kaybetmeden hekime başvurun"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu: “Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in TBMM’de görüşmesi hakkında “Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel’in görüşmesi hakkında gazetecilerin sorularını cevapladı. Akbaşoğlu görüşme ile ilgili, “Bu konuyla ilgi tabi ki daha önceden de kamuoyuna yansıyan bir talep söz konusuydu. Bu sene inşallah yerine gelmiş olacak. Karşılıklı olarak görüşüp netleştirilecek. Bugüne ilişkin bir resepsiyon. Milli egemenliğin tecelligahı olan meclisimizin 104’üncü yaşında hep beraber burada güzel bir ambiyans oluşturduk. Bütün milletimizin temsilcileri bu birlikteliği ortaya koydu. Cumhurbaşkanımızın resepsiyona teşrifleri ile hep beraber, bütün milletvekilleri ve davetliler ile Cumhurbaşkanımız bir araya geldiler. Daha sonra da içerideki odada değerli siyasi partilerimizin genel başkanları ve temsilcileri ile görüştü. İçeride milletvekillerimiz, CHP Genel Başkanı, Hüda-Par Genel Başkanı, DSP Genel Başkanı AK Parti Grup Başkanı, Meclis Başkanvekillerimiz ve Meclis Başkanımız tabi ki, MHP Grup Başkanvekili vardı. Bugünün önemine uygun olarak bir görüşme oldu ve bayramlaşıldı” şeklinde konuştu.
Çorum Trafik kazası, 4 yaşındaki Zeynep’i ailesinden ayırdı Çorum’un Alaca ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 çocuk hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralandı. Kaza, Çorum-Yozgat karayolunda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Yozgat istikametinden Çorum’a seyir halinde olan Mustafa Fansa (51) yönetimindeki 31 U 3003 plakalı otomobil ile Muhammed Y. idaresindeki 19 ACH 630 plakalı otomobil Boğaziçi köyü kavşağında çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle Fansa yönetimindeki otomobil yol kenarında bulunan tarlaya uçtu. Yoldan geçen sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekiplerinin yanı sıra 112 ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada sürücü Mustafa Fansa ve araçta bulunan Muhammed Emin Fansa (17), Emine Fansa (42), Yunus Emre Fansa (10) ve Zeynep Fansa (4) yaralandı. Yaralılardan 4 yaşındaki Zeynep, sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan yaralılar Alaca Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan Emine Fansa, Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Kazanın ardından Muhammed Y., araçla olay yerinden kaçtı. Bölgedeki kameraları inceleyen polis ekipleri kaçan sürücüyü Yıldızhan Mahallesi Edebali Sokak’ta terk edilmiş halde buldu. Yaptıkları çalışmalar sonucu Muhammed Y.’ye ulaşan polis ekipleri sürücüyü gözaltına aldı. Depremzede olduğu öğrenilen Fansa ailesinin Çorum’da görev yaptığı öğrenildi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Emre Belözoğlu: “Sosyal medya lağım çukuru” MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, “Sosyal medyanın benim için hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir karşılığı olmadan bir lağım çukuru olduğunu düşünüyorum” dedi. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında MKE Ankaragücü, konuk ettiği Beşiktaş ile golsüz berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın mensuplarına açıklamalarda bulunan MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, bütün futbolcuları ile gurur duyduğunu belirterek, “Bugün Beşiktaş’a net bir üstünlük kuran oyuncu grubum vardı. İnşallah finale çıkan takım oluruz. Bu takımın çok daha iyi yerleri hak ettiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Üzgün olduğu tarafları açıklayan Belözoğlu, sezon genelini değerlendirerek, “Skorlar gelmedi. Çok fazla beraberlik var. Ama yine de oyuncu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu. "Bu takımın ligde sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum" Sarı-lacivertlilerin teknik patronu, skor üretemediklerinden dolayı üzgün olduklarını kaydederek, şunları söyledi: “Lige hemen döneceğiz. Ligde de kendimizi sağlam pozisyona alacak skorlara ihtiyacımız var. Bu takımın sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Taraftarlarımıza, oyuncularıma teşekkür ederim. Skor gelmedi ama oyun anlamında çok yüksek bir dominasyon vardı.” "İnşallah Morutan’ın büyük bir sakatlığı yoktur" Maçta sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kalan Morutan ile ilgili konuşan Belözoğlu, "İnşallah Morutan’ın büyük bir sakatlığı yoktur. Tendonda bir kopma varsa o zaman altı ayı bulur. Ümit ediyorum öyle bir haber almayız. Böyle bir şey inşallah yaşamaz. Ama yaşarsa da çok iyi dönebilecek karaktere sahip bir oyuncu" dedi. “Sosyal medya lağım çukuru” Bir basın mensubunun, ‘MKE Ankaragücü futbolcularının sosyal medyada eleştirildiğini’ söylemesi üzerine, Belözoğlu, şu ifadelere yer verdi: “Sosyal medyanın benim için hiçbir anlamı yok. Gerçek olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir karşılığı olmadan bir lağım çukuru olduğunu düşünüyorum sosyal medyanın. Alex bugün elinden geleni yapmaya çalıştı. Ben bir oyuncu transfer ederken, ondan bir performans bekleyerek ediyorum. Bugün performansında eleştirilecek bir şey bulamıyorum. Benim adıma sosyal medyanın hiçbir karşılığı yok. Bizim ailemize küfür edecekler, biz şikayetçi olduğumuzda bize yalvaracaklar yok öyle bir dünya. Bu ülkede, bu düzelmedikten sonra benim oyuncum ve ben mücadele etmek zorundayız. Sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”