ASAYİŞ - 24 Kasım 2017 Cuma 13:48

Güvenlik görevlisinin darp edilerek öldürülmesine ilişkin davada, sanık tahliye talep etmedi

A
A
A
Güvenlik görevlisinin darp edilerek öldürülmesine ilişkin davada, sanık tahliye talep etmedi

Kadıköy’de bir apartman görevlisinin darp edilerek öldürülmesine ilişkin 4 sanık “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle hakim karşısına çıktı.

Kadıköy’de bir apartman görevlisinin darp edilerek öldürülmesine ilişkin 4 sanık “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanıklardan Cem Doğan, “Tahliye talebim yoktur” dedi.


Kadıköy’de apartman görevlisi Osman Karabulut’un öldürülmesine ilişkin 4 sanığın “kasten öldürme” suçudan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanmasına başlandı.


Anadolu 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Anıl Yeşiltaş, Cem Doğan, Mehmet Miraç Aksel ve Oğuzhan Tokyay cezaevinden getirilirken, olayda hayatını kaybeden Osman Karabulut’un eşi Nur Karabulut ve oğlu Mustafa Can Karabulut da müşteki sıfatıyla salonda hazır bulundu.


Duruşmada kimlik tespitinin ardından sanık savunmalarına geçildi. Sanık Cem Doğan savunmasında, “Miraç, Anıl ve ben alkol alıyorduk. Oğuzhan da yanımıza geldi. Birlikte alkol almaya devam ettik. Maddi durumumuz iyi olmadığı için hırsızlık yapmaya karar verdik. İlk benim fikrimdi. Sonra taksiye bindik, Kadıköy’e gittik. Boş olduğunu düşündüğümüz bir yer tespit ettik. Anıl ve ben içeriye girdik, Oğuzhan ve Miraç aşağıda bekliyordu. Girdiğimiz işyerinde 1 adet laptop, 2 adet cep telefonu, 1 adet muşta ile bıçağı aldık. Biber gazı vardı, onu da aldık. Daha sonra indik. Kadıköy istikametine doğru toplu bir şekilde yürüyorduk. Yolda mahalleye dönme kararı aldık” dedi.



“Alkol ve uyuşturucunun etkisiyle öfkeme yenik düştüm”


Alkollü oldukları için yolu karıştırdıklarını söyleyen sanık Doğan, “Site olduğunu öğrendiğimiz yerden giriş yaparken bir şahıs bize müdahale etti. ‘Ne yapıyorsunuz burada serseriler?’ dedi. O anda Miraç ile aralarında tartışma çıktı, küfürleşme oldu. Yanlarına ben gittim. Bana da küfür etti, ben de yumruk attım. Daha sonra maktül ‘imdat’ diye bağırıp kaçmaya başladı. Biz de arkamızı döndük olay yerinden uzaklaşmak isterken Osman Karabulut sopayla geldi. Oğuzhan Tokyay’a vurdu, Oğuzhan yerden kalkarak Anıl ile beraber maktülün peşinden koşmaya başladı. Ben de onlara eşlik ettim. O karmaşada sopayı ele geçirdim. Maktüle vurmaya başladım. Benim niyetim 2 kere vurmaktı, etkisiz hale getirmekti. Alkol ve uyuşturucunun etkisiyle öfkeme yenik düştüm. Anıl Oğuzhan’ı çekerek olay yerinden uzaklaştırdı. Ben orada kaldım, vurmaya devam ettim. Kendimde değildim, çok pişmanım” ifadelerini kullandı.



“Tahliye talebim yoktur”


Sanık Mehmet Miraç Aksel, olay günü olay yerinde sıkıntı çıkacağını anlayınca arkadaşlarının yanından ayrıldığını söyleyerek tahliyesine karar verilmesini istedi. Diğer sanık Oğuzhan Tokyay , “Benim amacım öldürmek değildi, öldürmek istesem tabancam vardı. Tahliyemi talep ederim” dedi. Sanık Anıl Yeşiltaş tahliyesini talep ederken sanık Cem Doğan ise, “Tahliye talebim yoktur” dedi.


Maktülün eşi Nur Karabulut ve oğlu Mustafa Can Karabulut sanıklardan şikayetçi olduklarını söyleyerek cezalandırılmalarını istedi.


Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Anıl Yeşiltaş, Cem Doğan, Mehmet Miraç Aksel ve Oğuzhan Tokyay’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.



Olayın geçmişi


Kadıköy’de 9 Nisan 2016 tarihinde apartman görevlisi Osman Karabulut, bir işyerine hırsızlık amacıyla girdikleri öne sürülen 4 kişiye müdahale etmek istemişti. Bunun üzerine 4 kişi Osman Karabulut’u darp etmişti. Olayda ağır yaralanan Karabulut, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.


Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Anıl Yeşiltaş, Cem Doğan, Mehmet Miraç Aksel ve Oğuzhan Tokyay hakkında "bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, “konut dokunulmazlığını ihlal” ve nitelikli hırsızlık” suçlarından da çeşitli miktarlarda hapisle cezalandırılmaları istemiyle dava açılmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kulüpler Birliği, TFF seçimini haziranda istiyor Kulüpler Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleriyle ilgili açıklama yayımlayarak, seçimin haziran ayının ilk haftası yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Kulüpler Birliği’nin konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: "Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı tarafından 18 Temmuz’da yapılacağı ilan edilen seçimli genel kurul tarihinin, aşağıda paylaştığımız sebeplerden ötürü haziran ayının ilk haftasında yapılmasının elzem olduğunu düşünmekteyiz. Ülkemizde futbol sezonu genel olarak her yıl Mayıs ayının bitimiyle kapanmakta, Avrupa Kupaları öne elemesi oynayacak kulüplerimiz açısından ise en geç Haziran sonu itibarıyla futbol faaliyetleri yeniden başlamaktadır. Hal böyle iken, yeni sezon planlamalarının tamamının bu takvime uygun olarak yapılması gerekmektedir. Zira; 1. Spor kulüplerinin mali takvim yılı 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasındadır. Bu kapsamda, Kulüp Lisans ve Finansal Sürdürülebilirlik Talimatı’nda yapılması gereken değişikliklerin bu takvime uygun olarak yapılması kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu konularda yeni sezon için yapılacak değişiklikler için yeni yönetime kendi bakış açısı, futbol yönetim anlayışı ve ilkelerine uygun hareket alanı tanınmalıdır. 2. Ülkemizde futbol faaliyetlerinin sezon içerisinde ortaya çıkan eylem ve davranışlar, TFF Yönetim Kurulu ve Hukuk Kurulları ile diğer yürütme kurulları tarafından değerlendirilerek karara bağlanmaktadır. Gelinen noktada, en büyük sorun ülkemiz futbolunun organizasyonu ve idaresinden sorumlu TFF Yönetim Kurulu’na ve diğer kurullara duyulan güvensizliktir. Dolayısıyla, kurulların yönetim ve karar istikrarı sağlayabilmesi adına aynı yönetim anlayışı ile döneme başlaması ve devam etmesi elzemdir. Bu sebeple, yeni seçilecek yönetimin kendi bakış açısı ve ilkelerine uygun kurullar oluşturması için yeni sezon başlangıcına kadar makul bir zaman dilimi tanınmalıdır. Yeni yönetim, 18 Temmuz’da seçildikten sonra kendi ilke ve bakış açısıyla yeterli çalışma zamanı olmasa da bu değişiklikleri yapmış olsa dahi ilan ve tahkim itiraz süreleri dikkate alındığında liglerin başlama tarihine yetişmesi mümkün değildir. 3. 2024/2025 futbol sezonunun 9 Ağustos 2024 tarihinde başlayacağı ilan edildiği göz önünde bulundurulduğunda; transfer dönemlerinin, lig statülerinin, A Takım listelerinin ve futbolcu uygunluklarının yeni yönetim tarafından hazırlanması fiilen mümkün olmayacağından, değişmesini talep ettiğimiz bugünkü anlayışla hazırlanması hedeflenen amaca hizmet etmeyecektir. 4. Yeni sezon için yapılacak olan hakem klasman atamalarının belirlenmesinin yeni seçilecek yönetim kuruluna bırakılması gerekmektedir. Bu sebeple yeni seçilecek yönetime hareket alanı bırakmayacak olan 18 Temmuz tarihinin kabulü mümkün değildir. 5. Ülke futbolunun yönetim esaslarını teşkil eden TFF Ana Statüsü, talimatlar, lig ve kupa statülerinin maddi gerçekliğe uygun olarak detaylı araştırma ve futbol paydaşlarıyla bilgi alışverişi neticesinde hazırlanması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmayan talimatların yıl içerisinde sezon devam ederken sürekli olarak revizyona uğraması hakkaniyet ve adalet duygularını zedeleyecektir. En güncel örnek olarak 2023/2024 futbol sezonu içerisinde Futbol Disiplin Talimatı’nın 44.maddesinin 3.fıkrasında yapılan değişikliğin tahkim kurulu tarafından iptal edilmesi karşımıza çıkmaktadır. 6. 2024/2025 sezonu TFF bütçesinin mevcut Yönetim Kurulu tarafından belirlenirken, seçilecek yeni yönetimi etkileyebilecek kararların alınma ihtimali de bugünkü talebimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz futbolunun içerisinde bulunduğu kaotik durum, bir gün dahi gecikmeyi kaldırabilecek noktada değildir. Bunun için hep birlikte şahsi menfaat ve beklentilerimizi bir kenara bırakarak Haziran ayı başında TFF Seçimli Genel Kurulu’nu yapmak zorundayız. Bugün bu sorumluluktan kaçanlar tarihte Türk futboluna verdikleri zararla hatırlanacaktır."
Edirne Önce kardeşleri sonra kendisi... Edirne’nin en meşhur ciğercisi hayatını kaybetti Edirne’de 2 ay önce toprağa verdiği ağabeyinin acısını sindiremeden geçen hafta Perşembe günü yine bir ağabeyini daha toprağa veren Edirne’nin meşhur ciğercisi Bahri Dinar, uyurken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Edirne’nin tanıtıma büyük katkı sağlayan kentin sevilen yüzü, Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı 63 yaşındaki Bahri Dinar, hayatını kaybetti. Sabah eşi tarafından yatağında hareketsiz halde bulunan Dinar’ın kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi. İki ay içersinde 2 kardeşini toprağa veren ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın kalbi daha fazla bu acılara dayanamadı. Ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın ağabeyleri Nazmi Dinar (68) Şubat ayında geçirdiği kalp krizinden, Bahattin Dinar (65) ise Perşembe günü Uzunköprü ilçesinde geçirdiği iş kazasında hayatını kaybetmişti. Ciğerci Bahri Dinar, ikindi namazının ardından Eski Camide düzenlenen cenaze töreni ile birlikte son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine katılan çok sayıda vatandaş, göz yaşlarına hakim olamadı. Cenazeye Adülhey de katıldı Kurtlar Vadisi dizisinde hayat verdiği Abdülhey karakteriyle akıllarda yer edinen ünlü oyuncu Kenan Çoban da, "Sabah çok üzücü bir haberle uyandık. Yakın dostumdu. Bahri abi bir değerdi. Ciğerci Bahri diye anılıyordu ama bizim ciğerimizi yaktı. Edirne’mizin Türkiye’mizin başı sağ olsun" dedi.