ASAYİŞ - 24 Ağustos 2017 Perşembe 13:35

Hüseyin Avni Mutlu sesi titreyerek ifade verdi

A
A
A
Hüseyin Avni Mutlu sesi titreyerek ifade verdi

Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, FETÖ’nün mülkiye yapılanmasına ilişkin tutuklu yargılandığı davada sesi titreyerek verdiği ifadesinde, “Eğer 15 Temmuz gerçekleşseydi beni onlar Silivri Cezaevi’ne tıkacaklardı.

Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, FETÖ’nün mülkiye yapılanmasına ilişkin tutuklu yargılandığı davada sesi titreyerek verdiği ifadesinde, “Eğer 15 Temmuz gerçekleşseydi beni onlar Silivri Cezaevi’ne tıkacaklardı. Ne Musa’ya ne İsa’ya yaranabiliyorum” dedi. İfadesinde Gezi tweetlerine değinen Mutlu, “Tweet atmaktaki amacım gençleri galeyana getirmek değil onları bu tuzaktan çekip alabilmektir. Fetullah Gülen ile telefon konuşmamın gazeteye ilan olarak verilmesi, bir ilan kumpasıdır” diye konuştu.


FETÖ’nün mülkiye yapılanmasına ilişkin davada 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ifade verdi.


Savunmasına tüm suçlarını reddettiğini söyleyerek başlayan Mutlu, görev yaptığı yerleri ve yaşadıklarını kısaca anlattı. Terör örgütlerine mücadele ettiğini aktaran Mutlu, “Silopi ve ardından Şırnak vali yardımcılıkları döneminde il ve ilçelere gelen ve saldıran 200 kişilik terör grupları güvenlik güçlerimizle çatışmışlardı. Kalaşnikof sesleri geliyordu. Oğlum Oğuzhan annesinin kucağında patlamanın korkusuyla irkilirdi” dedi. Mutlu bu anısını anlattığı sırada sesi titreyerek duygusal anlar yaşadı.


İfadesinin başlarında yer yer ağlamaklı ses tonuyla konuşan Mutlu, Şırnak’ta terörle mücadele ettiğine değinerek, “Terörist diye tanıdığımız, mücadele ettiğimiz katillerle nasıl bir ortak yanım var ki bana terörist ithamında bulunuldu. Üzülüyorum ama bu ithamlara rağmen devletime küsecek değilim. Ben 13 aydır cezaevindeyim. Bu 4 mevsimi cezaevinde geçirdim. İstanbul’a baharlar gelip lalelerinin her tarafı süslediği Mart-Nisan ayında baharı bir bardak içinde bir demet nane bir demet maydanozu camın önüne koyarak, hatta yanına bir de limonla zenginleştirerek yaşıyoruz” şeklinde konuştu.


Darbenin yapıldığı gece Edremit’de olduğunu söyleyen Mutlu, “Suçun oluşması için icra hareketleri olması gerekir. Ben evimdeyken hangi cebiri nerede uyguladım bilmiyorum. Henüz Genelkurmay başkanımızın akıbeti bile belli değilken gece saat 02.00’ye yakın bir saatte ‘Ordu milletindir, milli egemenliğe silah doğrultulmaz, ordu kışlasına dönmeli ve hukuka hesap vermelidir’ şeklinde tweet attım” dedi.



“Akın Öztürk telefon rehberimde kayıtlı olan bir şahıstır”


Meslek hayatı boyunca FETÖ ile bir ilişkisi olmadığını iddia eden Mutlu, “İddianamede FETÖ’ye finans sağladığım iddia ediliyor. Ben hiçbir terör örgütüne fon sağlamadım. Bu yapıya bedelsiz arsa tahsis etmedim. Kamu hibelerinde örgüt firmalarını kayırmadım. Bu nedenle hakkımdaki suçlamaları reddediyorum. Meslek hayatımda FETÖ’yle iltisaklı olduğu söylenen 5 kişiyle görüşmelerim olmuş. Telefon rehberimde kayıtlı insan sayısı 3 Bin 200’dür. Sosyal çevremi 5 kişiyle sınırlamak hayatım olağan akışına aykırıdır. Hatta Hüseyin Çapkın, Yusuf Yavaşcan, Necmettin Kalkan ve Feyzullah Özcan ile yaptığım görüşmeler de bu raporda yer almış. Bu kişilerle görüşmem mesleki gerekliliklerdir. Örgüt üyesi olsak daha fazla görüşmüş olmamız gerekirdi. Akın Öztürk telefon rehberimde kayıtlı olan bir şahıstır. Ben Diyarbakır’da görev yaparken o Korgeneraldi. Daha sonraki süreçte bayramda kandilde görüşmüşüzdür. Böyle bir kalkışma yapacağını o tarihte tahmin etmem mümkün değildir” şeklinde konuştu.



“ByLock ne diye sorsalar İngiliz bir bayı mı soruyorlar derdim”


Mutlu, ByLock listeleri çıkmadan önce bu uygulamadan haberi olmadığını belirterek, “Bana bu listelerden önce ByLock nedir diye sorsalar, bir İngiliz bayı mı soruyorlar diye düşünürdüm. İddianamede ByLock kullanan kişilerle görüşmüşüm. Ben kimin ByLock kullandığını nerden bilebilirim. 5 tanık ve mağdur ifadesi var iddianamede. Biri huzurevinde kalıyor sanırım. Oradaki bir ziyaretimde Halil Güneç adlı huzurevi sakini kişi bana ‘Burada FETÖ için para toplanıyor’ demiş. Böyle bir şey söyleseydi ben gereğini yapardım” dedi.



“İstanbul valisi olmam örgüt parlatması değil, çalışmalarımın sonucudur”


Mutlu, iddianamede, örgüt taktiği kapsamında parlatılarak İstanbul Valiliğine getirildiği konusunu eleştirerek, “İddianamede en çok üzüldüğüm nokta, örgüt politikası olarak Diyarbakır’dan İstanbul’a getirildiğim konusu. 9,5 yıl 3 büyük vilayette nefes almadan çalıştım. Sadece 1 kez yurt dışı gezim vardır. Bunca yıllık görev sürem içinde kullandığım yıllık izin 20 günü geçmez. Özlük evraklarım istensin göreceksiniz. İstanbul valisi olmam örgüt parlatması değil, bu çalışmalarımın sonucudur” şeklinde konuştu.



“Ne Musa’ya ne İsa’ya yaranabiliyorum”


FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle görevden alınan eski savcı Muammer Akkaş’ın 17-25 Aralık operasyonu nedeniyle verdiği ifadede kendisini, ‘18 Aralık hukuk darbesi’ üyesi olarak tanımladığını kaydeden Mutlu, “Operasyonu engelleyen vali diye hakkımda suç duyurusunda bulundular. Eğer 15 Temmuz gerçekleşseydi beni onlar Silivri Cezaevi’ne tıkacaklardı. Ne Musa’ya ne İsa’ya yaranabiliyorum. Eskiden beri İstanbul’da geleneksellik vardır. İstihbarat Daire Başkanlıkları denetlenebiliyor muydu? Elindeki İstihbarat birimlerini denetlemeyen bir devlet yönetiminin uğrayacağı zafiyetler ortadadır. Bu geleneksellik bizi darbelerden darbelere kumpaslardan kumpaslara her geçen gün sürüklüyor” ifadelerini kullandı.



“Gezi tweetlerini eylemcilere destek vermek için atmadım”


Vali Mutlu, kamuoyunda çok fazla gündeme gelen ‘Gezi Tweetlerine’ değinerek, “Söz konusu tweetler nedir? Bir tanesi 9 Haziran 2013 ‘Ihlamur kokusu’ ile ilgili olan. Mesela diğeri 13 Haziran 2013’de attığım ‘Gezi parkında çevre duyarlılığıyla bulunan gençler bana şu telefondan ulaşabilirsiniz’. Eylemcilere destek vererek şiddete teşvik ettiğim iddiası doğru değildir. Gezi olaylarına katılan tek bir grubun olmadığı ortadadır. Gezi sürecinde kimlerin hangi grupların olduğunu bilmek zorundasınız. Bilip bakarsanız, tweetin kime hitap ettiğini görürsünüz” dedi.



“Arkamızdan çevrilen dolaplardan haberimiz yoktu”


Mutlu, mahkeme başkanının, “Gezi olaylarında FETÖ’nün rolü olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna, “O günlerde buna ilişkin hiçbir veri yoktu elimizde. 15 gün uyumadan görevi başında olan il emniyet müdürü ve ben, bu terör örgütüne fırsat verir miyiz? Biz işimize odaklanmışken, arkamızdan çevrilen dolaplardan haberimiz yoktu. Hangi istihbarat birimi gelip de vali bey bunlar böyle böyle dedi? Her zaman teröriste karşı durdum ama vatandaşı da teröristten ayırdım. Emniyet Genel Müdürlüğü, Gezi sürecindeki eylemlere Türkiye genelinde 3 milyon kişinin katıldığı yönünde rapor yayınladı. Bizim attığımız tweet terör örgütü galeyanına gelen gençleri bu tuzaktan çekip alabilmektir. Provokasyonu, halkı uyaran bir valiyi, terör olaylarına teşvikle suçluyorlar. İçişleri Bakanımıza bilgi verip gençlerle Dolmabahçe’de görüştük. Devletten habersiz gençlerle bir toplantı yapmadık” şeklinde konuştu.



“Gülen ile görüşmem bir ilan kumpasıdır”


Mahkeme başkanının, FETÖ lideri Fetullah Gülen ile telefon görüşmesini sorması üzerine, Mutlu, “Valilik döneminde bir İslam Birliğiyle ilgili bir grup ziyaretime gelmişti. Bana yakında Amerika’ya gideceklerini söylediler. ‘Hayırdır?’ dedim. Fetullah Gülen’e geçmiş olsun ziyaretine gideceklermiş. O günlerde Gülen ile ilgili terör örgütü suçlaması falan yoktu. Geleneksel terbiyemiz itibariyle bizim de geçmiş olsun dileklerimizi iletmelerini rica ettim. Aradan 1 hafta geçtikten sonra Ekrem Dumanlı (Kapatılan Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Müdürü/firari sanık) Amerika’da Gülen’in yanından beni arayarak, Gülen’in benimle görüşme arzusunda olduğunu söyledi. Ben de telefonda geçmiş olsun dileklerimizi tekrarlardım. Daha sonra bu konu Zaman gazetesinde ilan haline getirildi, buna da çok bozuldum hatta. Arayan ben değilim ki. Geçmiş olsun dileğime teşekkür etmek istemiş. Telefona çıkmamak da olmazdı. Bunun sonradan ilanda yayınlanması, bir ilan kumpasıdır. Fatih Altaylı’da bu konuya değinmişti hatta. Ekrem Dumanlı tarafından insanların arandığı ve gazetede bu yönde şeyler yazıldığını anlatmıştı. Bu konunun iddianameye FETÖ lideriyle irtibatım olarak geçmesi söz konusu değildir” dedi.



“Kitapları istesem atabilirdim”


Mutlu, Kimse Yok Mu derneğine 5’er liralıktan 4 kez SMS yardımı yaptığı hususuna değinerek, o dönem adı geçen derneğin resmi statüde olduğunu kaydetti. İHH aracılığıyla Afrikalı bir yetime her ay yardım gönderdiğini söyleyen Mutlu, Diyarbakırlı bir çocuğun da uzun yıllardır bakımını üstlendiğini ifade etti. Evindeki aramalarda ele geçen Işık yayınlarına ait kitaplar için ise, “Benim evimde pek çok yelpazeden 2 bine yakın kitap var. Açığa alındıktan 10 gün sonra gözaltına alındım. Bir korkum veya endişem olsaydı o süre içerisinde bahsi geçen kitapları atabilirdim” dedi.



“Dumanlı ile Diyarbakır’da tanıştım”


Mutlu, Mahkeme Başkanının “Ekrem Dumanlı sizi sürekli arıyor muydu? Her telefonuna bakıyor muydunuz?” sorusuna, “Ben Ekrem Dumanlı’yı Diyarbakır’da Zaman Gazetesi’nin açtığı bir sergide tanıştım. İstanbul’a geldiğim bu güne kadar ziyaret ettiğim her yer kayıt altındadır. Ekrem Dumanlı’ya, diğer basın kuruluşlarıyla kurduğumun aynı oranında temas gösterdim. İstesem çok fazla görüşebilirdim. Hatta en az temas kurduğum kurumlardan biri Zaman grubudur” diye yanıt verdi.



“Oğlumu o okula göndermenin ızdırabını yaşadım”


Mutlu son olarak oğlunun Özel Samanyolu Fen Lisesi mezunu olmasına ilişkin soruya, “Açıkçası şu. Matematik zekası olan ve Fen lisesi arzusunda bir çocuktu ama puanı yetmedi. O yüzden bu okula gönderdim, normal ücreti neyse onu da ödedim. 2007 yılı itibariyle de çocuğumu bu okula yazdırmış olmamın acısı ve ızdırabını günlüğüme yazmışımdır. İkinci çocuğum Oğuzhan’ı bu yapıyla ilgili herhangi bir kuruma göndermedim. Arz ettiğim hususlar çerçevesinde beraatimi talep ediyor, saygılar sunuyorum” şeklinde yanıt verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Türkiye Minikler Karate Şampiyonası Gaziantep’te başladı Türkiye Minikler Karate Şampiyonası Şahinbey Belediyesi’nin ev sahipliğinde Gaziantep’te başladı. Türkiye Minikler Karate Şampiyonası, Türkiye genelinde 1500 sporcu, sporcu ailesi, antrenör ve hakem ve federasyon görevlilerinin katılımıyla Gaziantep’te başladı. Karataş Şahinbey Spor Salonu’nda Şahinbey Belediyesi’nin ev sahipliğinde 19 Nisan’da başlayan ve 21 Nisan tarihine kadar devam edecek olan şampiyonada, ilk gün müsabakaları dikkat çekti. Düzenlenen şampiyonaya Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Karate Federasyonu Başkanı Av. Dr. Aslan Abid Uğuz’un yanı sıra federasyon yöneticileri ve protokol üyeleri de katıldı. “Çocuklarımıza okullarına devam ederken sporda da destek olalım” Çocuklara okullarına devam ederken sporda da destek olunması gerektiğini belirten Karate Federasyonu Başkanı Av. Dr. Aslan Abid Uğuz, Gaziantep’i biz kültür mirası şehri, gastronomi şehri olarak biliyoruz ama burada olduğumuz 2 gün içerisinde çok değişik bir gözlem yapma fırsatı buldunuz. Öncelikle belediyecilik nasıl yapılır, bir insanın hayatına nasıl dokunur, bu hizmetler nasıl yapılır, halka hizmet nasıl yapılır bunları Şahinbey Belediyesinde gördük. Ben sadece bu şampiyonaya destek oldukları için değil, böyle güzel bir ortamı bize verdikleri için ve bu güzel hizmetleri Gaziantep’in dışından gelmiş olmamıza rağmen bizlere hissettirdiği için kendisine teşekkür ediyorum. Çocuklarımız bu şampiyonaya katıldılar. Demek ki yeşil kuşaktalar en zor aşamayı geçtiler. Çünkü sarı kuşaktan sonrası çok önemlidir. Bundan sonra çocuklarımıza siz velilerimizin çok destek olması lazım. Bu çocuklarımız sadece sporumuzun değil geleceğimizin de teminatı. Bu çocuklarımızdan nasıl 4 tane olimpiyat madalyalı karate sporcusu çıkardıysak belki onların yerine gelecekler. Bizim 4 olimpiyat madalyalı sporcumuzun 1 tanesi mühendis, 3 tanesi öğretmen. Yani hem spor hem okul bir arada olabilir. Çocuklarımıza okullarına devam ederken sporda da destek olalım. Minik yavrularımızın heyecanına desteğimizi devam ettirelim. Herkese katılımları için teşekkür ediyorum” dedi. “Gençlerimizi spora teşvik ediyoruz” Yapılan spor salonları ve yapılan projelerle genç ve çocuk yaştaki tüm herkesi spora teşvik ettiklerini söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Yarışmaya katılan tüm gençlere başarılar diledi. Tahmazoğlu, “Türkiye Minikler Karate Şampiyonası’nın Gaziantep’te yapılmasından dolayı başta Karate Federasyonu Başkanımıza, yönetim kurulu üyelerine emeği geçen herkese teşekkür ederim. Aynı zamanda Gaziantep bir Spor kenti ve çok sayıda gencimiz var. Türkiye’deki en genç nüfusa sahip illerden ve ilçelerden biriyiz. Gençlerimizin eğitimlerinin yanı sıra bir kültür sanat alanıyla ilgilenmeleri çocuklarımızın geleceği açısından çok önemli. Hem vücudu zinde tuttuğu gibi hem disiplinli bir çalışma sağlayıp, gençlerimizin eğitim hayatında da, iş hayatında da her alanında başarılı olmayı sağlayan bir unsur. Çocuklarını spora teşvik ettikleri için velilerimize teşekkür ediyorum. İçerisinde bulunduğumuz Şahinbey Spor salonumuz, hemen 2 km ötede Şahinbey Akkent Spor Köyümüzü ve yaklaşık 3- 4 km ötede Türkiye Geleneksel Sporlar Merkezi yaptık. Bu projelerle tüm gençlerimizi spora teşvik ediyoruz. Yarışmaya katılan tüm gençlerimize tüm çocuklarımıza başarılar diliyorum” diye konuştu.
Ankara Ayhan Bora Kaplan davasında ara karar açıklandı Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 28’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı duruşmanın sanık savunmalarıyla devam edeceğini ve ardından dosyayı ara karar bağlayacaklarını açıkladı. Hakkında bulunan suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık Mustafa Koç, operasyonların yapıldığı tarihte kendi rızasıyla teslim olduğunu ifade etti. “Bora Kaplan’ı medyadan tanıyorum” 2018 yılında “Süvari Kahvesi” adlı mekanda bar sorumlusu olarak çalışmaya başladığını anlatan sanık Koç, “Fethi Koyuncu isimli kişi bizim mekanımızda vale eksiği olduğu zaman sadece vale gönderirdi, oradan tanıyorum. Ayrıca Bora Kaplan adlı kişiyi tanımıyorum, sadece medyadan biliyorum. Kaplan’la sadece nezarethane ve duruşma salonunda yan yana geldim. Herhangi bir örgüte üye olmak veya faaliyette bulunmak gibi bir girişimim olmamıştır. Gereğini size bırakıyorum” diye konuştu. “Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek emir almadım” Suç örgütüne üye olmadığını iddia eden tutuklu sanık Mümin Ali Beldek, “Suç örgütüne üye değilim. 15 yıldır gece alemin de çalışmaktayım. Bu sebepten dolayı mekana gelen müşterilerle illaki samimi olmuşumdur. Bora Kaplan ile de bu şekilde tanıştım. Filistin Caddesi’nde boş bir dükkan vardı. Bora Kaplan’la konuşup burayı “Makyaj” adında gece kulübü yapalım dedik, kendisi de olumlu yaklaştı. 8 senedir de İzmir Çeşme’de çalışıyorum. Bora Kaplan’dan suç teşkil edecek bir emir almadım” ifadelerine yer verdi. "Dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” Çankaya İlçe Emniyet Müdürü tutuksuz sanık Necdet A.Ç., Organize Şube Ekipleri tarafından gözaltına alındığında konuyla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Konunun anlatılması üzerine hatırladığını iddia eden Necdet A.Ç., "Olay günü, komiserlerden birisi gelip bana bir şahsın geldiğini, şahsın dayak yediğini ve hürriyetinden yoksun bırakıldığını ancak çelişkili ifadeler verdiğini söyledi. Bu konuyla ilgili Gasp Büroya ulaşamadıklarını söyledi. Gasp Büro amirini aradım, kendisine durumu söylediğimde, ‘Konuyu ben zaten biliyorum. Siz şahsı gönderin, bende iki güne Esat karakoluna gönderiyorum’ dedi. Şahsı Esat karakoluna gönderdik. Bir gün sonraysa konuyla ilgili ne olduğunu merak ettiğim için komiserlerden bir tanesiyle görüştüm. Komiser bana, ‘Şahıs susma hakkını kullanmak istedi’ dedi. Ben de nasıl böyle bir şey olabilir diye tekrar şahsa ulaşmaya çalışalım dedim. Şahısla konuştuğumu hatırlamıyorum. Çünkü karşımda böyle eziyet görmüş iki gün hürriyetinden yoksun bırakılmış vahşice dişleri sökülmüş bir şahısla konuşsam muhakkak hatırlarım” diyerek savunmasını noktaladı. "Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez" Mahkeme başkanının, Bora Kaplan’a ‘Esenboğa Havalimanında yakalandığı beyaz renkli SUV aracın neden zıhlıydı?’ sorusuna sanık Kaplan, “Biz ticaret yapıyoruz, para taşıyoruz. Duyuyoruz haberlerde. Adamı çevirmişler onu gasp etmişler, öldürmüşler. Bizim çalışanlarımızın başına da böyle bir iş gelmesin diye bankadan para çekilirken de bu aracı kullanıyorduk. Zırhlı araç olduğu için dışarıdan saldırı olmaz. Ayrıca benim silaha ihtiyacım yoktur. Neden? Benim arabama bomba atsanız dahi işlemez. Suç işlemek amaçlı değil bu araç. Tamamen kendimi savunma amaçlı” dedi. Sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol tedbirlerimin devamına hükmetti. Duruşma, 22 Nisan Pazartesi gününe ertelendi.
İzmir İzmir Kitap Fuarı Kültürpark’ta başladı İzkitapfest-İzmir Kitap Fuarının açılışı Kültürpark’ta gerçekleştirilirken, 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurum geleneksel fuarda yerini aldı. İzmir Kitap Fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarı, Kültürpark’ta kapılarını açtı. 350’ye yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf ile onlarca kurumun katıldığı İzkitapfest; Lozan’dan 26 Ağustos’a, Kaskatlı Havuz’dan Basmane’ye ve Atatürk Açıkhava Tiyatrosuna kadar Kültürpark’ın tüm alanlarına yayılarak doğayla iç içe bir edebiyat buluşmasına ev sahipliği yapıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen kitap fuarı, 19-28 Nisan tarihlerinde 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da, bu yıl Kültürpark’ın dört bir yanındaki açık alanlarda düzenlenen İzkitapfest - İzmir Kitap Fuarının açılışını yaptı. Kültürpark Lozan Kapısının iç bölümünde yapılan açılışta Başkan Tugay, yazar Ahmet Ümit ve CHP Zonguldak ve İzmir eski Milletvekili Kemal Anadol’a plaket takdim etti. Fuara İzmirlileri davet eden Başkan Cemil Tugay, “İzmirliler, Kültürpark’ın tamamında bir fuar yaşamanın keyfini, değerini bilir. Şimdi, ülkemizin ilk fuarı İzmir Enternasyonal Fuarıyla yaşadığımız bu geleneğe İzkitapfest de eklendi. ‘Baharın coşkusuyla Kültürpark’ta’ sloganıyla düzenlediğimiz festival sayesinde Kültürpark’a işte şimdi bahar geldi” dedi. “Kitaplar bizi dünyaya açar” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün, İzmir’imizin hazinesi Kültürpark’ın kapılarından geçerken geldiğimiz yer, sadece Kültürpark değildi. Zamanları ve mekanları aşan bir yolculuğa adım attık hep birlikte. Öyle ki parkımızın sınırları genişledi; içine tüm zamanları, coğrafyaları, evrenin sonsuzluğunu ve dünyanın tüm hikayelerini aldı. İnsanlığın başlangıcından bu yana üretilen fikirler, yaşanan duygular, durumlar, hikayeler, bilimin ve sanatın bütün yolculuğu burada; Kültürpark kapılarının içinde bugün; çünkü bugün, kitapların şenliğini başlatıyoruz. Kitaplar, bizi dünyaya açar” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları ile yayıncılığa yeni bir soluk geldiğini ifade eden Başkan Cemil Tugay, “Söyleşiler, imza günleri, konserler, dans ve pantomim gösterileri, müzikaller, tiyatrolar, illüzyonist gösterisi gibi onlarca türde binden fazla etkinlikle tam anlamıyla bir kitap festivali bizi bekliyor" diye aktardı. Sanat ve edebiyatın zorunlu tüketim maddesi haline getirilmesi gerektiğini savunan İzkitapfest’in onur konuğu yazar Ahmet Ümit, “İzmir gibi Türkiye’nin çok anlamlı bir şehrinde kitap fuarının onur konuğu olmak muhteşem bir şey. Bana hep şu soru soruluyor; ‘İzmir’le ilgili roman yazmayacak mısın? İzmir’de konu mu yok, bu kadar renkli, canlı, muhteşem tarihe sahip bu şehirde yok mu seni ilgilendiren bir konu?’ İzmir’i yazmadan ölmeyeceğim, merak etmeyin. İzmir ile ilgili şahane bir roman yazacağım, tarihi bir roman olacak ve elbette bu şehrin ilk ozanı dediğimiz büyük Homeros ile ilgili olacak. Başka çaresi var mı? Homeros olmadan İzmir olur mu?” şeklinde konuştu. Başkan Tugay, açılışın ardından Kültürpark’ta açılan stantları gezdi. Birçok yazar ve yayınevi, Başkan Tugay’a kitap hediye etti. Fuarı geliştirerek ve büyüterek yola devam edeceklerini ifade eden Tugay, büyüdüğünde belediye başkanı olmak istediğini söyleyen fuarın minik katılımcısı Poyraz’la da sohbet etti. Tugay, katılımcılara iyi fuarlar dileyerek İzmirlileri Kültürpark’a davet etti. Birbirinden önemli isimler İzkitapfest’te Girişin ücretsiz olacağı İzkitapfest, saat 10.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. İzkitapfest, sadece kitap alışverişi için değil; aynı zamanda söyleşiler, dinletiler, yarışmalar, konserler ve imza günleri ile ziyaretçileri için tam bir kültür şölenine dönüşecek. Yazar, şair, çizer, gazeteci, edebiyat dünyasının birbirinden önemli 800’den fazla ismi, düzenlenecek binin üzerinde imza etkinliği ve söyleşi ile deneyimlerini paylaşacak. Sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşlar bünyesinde yer alan yazarlar da özel olarak düzenlenen alanda okuyucuları ve İzmirli kitapseverlerle buluşacak. Sahaf Sokağı ile Türkiye’nin en geniş sahaf katılımına da ev sahipliği yapacak fuarda, özel kitap müzayedesi de gerçekleşecek. Atatürk Açıkhava Tiyatrosu birbirinden değerli isimleri ağırlayacak Kültürpark Açıkhava Tiyatrosunda bilim, düşün ve edebiyat dünyasının birbirinden değerli isimleri düzenlenecek söyleşi ve imza etkinliklerinde kitapseverlerle bir araya gelecek. Tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı 22 Nisan’da, akademisyen, jeolog ve bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör 21 Nisan’da, şair yazar Murathan Mungan 27 Nisan’da, tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan 27 Nisan’da, animasyon yapımcısı ve karikatürist Varol Yaşaroğlu da 27 Nisan’da Atatürk Açıkhava Tiyatrosu’nda İzmirlilerle buluşacak. Edebiyatın önemli isimleri İzkitapfest’te Fuarda, birbirinden değerli yüzlerce yazar, şair, çizer, imza günleri ve söyleşilerle okurlarıyla bir araya gelecek. Ahmet Ümit, Ahmet Telli, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Canan Tan, Çağan Irmak, Mahir Ünsal Eriş, Mete Kaan Kaynar, Mine Söğüt, Murathan Mungan, Murat Menteş, Saygı Öztürk, Sema Kaygusuz, Serhan Asker, Şükrü Erbaş, Umut Sarıkaya gibi isimler fuarda okurlarıyla buluşacak. İzkitapfest’i, 10 gün boyunca yüz binlerce kitapseverin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuarla ilgili katılımcı yayınevleri, etkinlik, söyleşi, imza günü takvimi ve daha fazla bilgi https://www.kitapizmir.com/ adresinde yer alacak.
Kütahya Kütahya’da sözleşmeli erler için yemin töreni Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında temel eğitimlerini tamamlayan 289 sözleşmeli er için yemin töreni düzenlendi. Düzenlenen yemin törenine Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve temel askerlik eğitimini tamamlayan askerlerin yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, tugay sancağının tanıtılmasının ardından askerler, ellerini etrafında sıralandıkları masaların üstünde bulunan Türk bayrağı ile silahların üzerine koyarak yemin etti. Kütahya Hava Er eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, yemin eden sözleşmeli erlere başarılar diledi. Türk kültüründe askerliğin kutsal olduğunu belirten Baş, "Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı, insan odaklı yönetim anlayışı ile sadece erbaş ve erlere değil geleceğin komutan, lider ve yöneticilerine temel askerlik eğitimi veren ve kendisine çok özel sorumluluklar yüklenen Hava Kuvvet Komutanlığının tek eğitim tugay komutanlığıdır. Bu bilinç ile icra edilen ant içme törenleri millî birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, vatana ve millete bağlılığın şeref sözü ile perçinlendiği, ülkemiz için canımızı seve seve vereceğimizin haykırıldığı çok özel anlardır." dedi. "Evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır." "Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir" diyen Tuğgeneral Baş, "Sizlerin varlığı ile bu törenlerin anlamı ve coşkusu daha da büyümekte, heyecanı bir kat daha artmaktadır. Karşınızda büyük bir heyecan ve onurla duran 2024/S1 dönemi sözleşmeli erlerimiz vatanımızın dört bir yanından gelerek kutsal asker ocağında silah arkadaşı olmanın bilincine ve hazzına vardılar. Biraz önce ettikleri yemin ile de birer sözleşmeli er olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına katıldılar. Sizler, bu evlatlarımızın andına şahitlik edip bu gururu onlarla paylaştınız ve sevinçlerine ortak oldunuz. Ettikleri bu yemin, askerin mesleğine yürekten bağlanışıdır. Teminatı, şeref bedeli gerektiğinde vatan uğrunda gazi veya şehit olmaktır. Ordu-millet kavramının oluştuğu Türk kültüründe askerlik kutsaldır. Kutsaldır, çünkü vatana hizmettir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin miras bıraktığı vatanı canı pahasına korumaktır. Bu çerçevede; Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir. Değerli anneler, babalar, Mehmetçiklerimizin eşleri ve yakınları, biliyorum ki; bugün burada hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakarken büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorsunuz. Gururu sizlere yaşatan evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır. Bu gururunuzu paylaşmanın mutluluğu içerisinde sizleri kutluyor, bu vatan evlatlarını yetiştirdiğiniz için sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kutsal ocaktaki eğitiminizi başarı ile bitirdiniz ve artık göreve hazırsınız. Eğitim süresi içerisinde sadece verilen eğitimi değil, aynı zamanda bayrak, vatan, asker ve silah arkadaşlığının oluşturduğu paylaşma, yardımlaşma, bir ve beraber olma duygusunu da yaşadınız. İnanıyorum ki bu ortamın sağladığı arkadaşlıklarınız meslek hayatınızda da kalıcı olacaktır. Bu kapsamda öncelikli hedefiniz; şanlı ecdadımızın, canları pahasına kurdukları cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır. Sizleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına yeni görev yerlerinize uğurlamanın mutluluğu ile kutsal andınızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kısa bir eğitim dönemi içerisinde milletimizin bize en değerli emaneti olan Mehmetçiklere saygı ve sevgiyi esas alarak askerî disiplin ve eğitim verdiniz, onları göreve hazırladınız. Sizleri bu üstün gayretiniz ve disiplin anlayışınız nedeniyle kutluyorum. Konuşmamı sonlandırırken kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak bu gurur anını yaşamamıza vesile olan cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve değerli gazilerimize sonsuz minnet ve saygılarımı sunuyor, bu aziz vatanın birliği ve dirliği için canlarını esirgemeden feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Korgeneral Gür ve Tuğgeneral Baş başarılı askerlere katılım belgesi, ailelerine ise hediye takdim etti.