EKONOMİ - 15 Aralık 2017 Cuma 14:26

İBS Anne ve Çocuk Fuarı ’Kahraman Annem’ temasıyla başladı

A
A
A
İBS Anne ve Çocuk Fuarı ’Kahraman Annem’ temasıyla başladı

Aile festivali İBS, ’Kahraman Annem’ teması İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı.

Aile festivali İBS, ’Kahraman Annem’ teması İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı. 6’ncısı düzenlenen fuarda Ceyda Düvenci, Ayşe Arman, Akasya Asıltürkmen, Derya Özel gibi ünlü anneler ile alanının uzman doktorları fuar boyunca ebeveynlerle bir arada olacak.



Türkiye’nin güvenilir ve alanının önde gelen etkinliklerden olan İBS Anne ve Çocuk Fuarı (Aile Festivali İBS), renkli ve sürprizi çok içeriği ile İstanbul Kongre Merkezi’nde başladı. Bu yıl 6’ncısı yapılan ve 17 Aralık tarihine kadar devam edecek aile festivali İBS’nin 2017 teması ise ’Kahramanım Annem’ olarak belirlendi. Her sene çok sayıda ebeveyn ve çocuğun yoğun ilgi gösterdiği ve eğlenceli etkinliklerin yer aldığı İBS’nin bu yıl içeriği ise önceki yıllardan daha yoğun ve dolu olduğu vurgulandı. Fuarda 3 gün boyunca sergiler, atölye çalışmaları, sohbet buluşmaları ve yarışmalar gibi etkinlikler yer alacak. Ayrıca ebeveynlik halleri ve çocuğa yönelik yaklaşımları ile fark oluşturan pek çok ünlü anne ile uzman da fuar kapsamında yer alıyor.



’’Aileler için yine büyülü bir dünya oluşturduk’’


Fuar hakkında bilgi veren Boyut Grup Genel Müdürü Seçil Fida, ’’3 gün boyunca ziyaretçilerimizi ağırlayacağız. Her zaman ki gibi keyifli, eğlenceli bir fuar bizi bekliyor. Ziyaretçilerimiz, her yıl olduğu gibi bu senede daha da büyüyerek sektörün en değerli oyuncularını, markalarını ve en yeni ürünlerini bulacaklar. Değer verdikleri uzmanlar, takip ettikleri ünlü anneler ya da psikologlar burada söyleşiler yapacak. Ziyaretçilerimiz onlarla buluşup sorularını cevaplayacak. Yazarlarımız imza günleri düzenleyecek, kitaplarını imzalayacak ve birlikte okumalar yapacaklar. Çocuklar için dört bir köşede onlarca atölye var. Her stantta içinde bambaşka bir dünya var. Aileler için yine büyülü bir dünya oluşturduk. Aile kurmayı hedefleyen çiftler, hamileler, yeni doğum yapanlar ve 3 yaşına kadar çocuğu olanlar bu fuardan çok faydalanacaklar. Ama bizim öyle annelerimiz var ki 8 yaşında birinci çocuğu ve 1 yaşında ikinci çocuğu var. 8 yaşındaki çocukta bu fuarda çok faydalanıyor ve eğleniyor’’dedi.



Fida, konuşmasına şöyle devam etti: ’’Organik besinler, organik kıyafetler, güvenli araçlar, oyuncaklar, kitaplar fuarda yer alıyor. Sanıyorum 8 yaşına kadar çok faydalanacaklar. 150 ile 200 arasında markamız bulunuyor. Kapıları saat 11.00’de açıyoruz, akşam 19.00’a kadar sürüyor. Herkesi fuarımıza bekliyoruz. Burada çok keyifli 3 gün geçireceğiz. Fuar, Pazar akşamı saat 19.00 kadar sürecek’’.



Cengiz Küçükayvaz, çocuklarla drama yapacak


Festivalin renkli ve eğlenceli bölümü olan İBS Sahnede çocukları, birçok gösteri ve seyirci katılımına dayalı etkinlik bekliyor. Fuarda mini clubshowlar, illüzyon ve jonglör gösterileri, Jazz konseri, Jazz dansları ve animasyonlar öne çıkıyor. Özel olarak oluşturulan ’Minik Yetenekler Sokağı’nda ise ’kukla tiyatrosu’ bulunuyor. Festival kapsamında ünlü tiyatrocu Cengiz Küçükayvaz da üç gün boyunca çocuklarla üretici drama çalışmaları yapacak.



17 Aralık’a kadar ünlü anneler ve doktorlar fuarda


Fuar, sohbet buluşmaları bölümünde bugünden itibaren 3 gün boyunca ünlü anneleri ve doktorları ağırlayacak. Kısa bir süre önce anne olan Akasya Asıltürkmen, ikinci defa anne olan Ceyda Düvenci, ikiz çocuk annesi Derya Özel, bir kız çocuk sahibi Ayşe Arman ebeveynlere hem deneyimlerini anlatacak hem de sorulara cevap veriyor olacak. İBS Sohbet buluşmalarının dikkat çekici uzmanları ise şöyle: Dr. Gökhan Mamur, Dr. Sema Demir, Dr. Aykut Coşkun, Dr. Elif Çakır, Pedegog Melek Kılıç, Uzman Psikolog Elif Saygın, Klinik Psikolog Yrd. Doktor Başak Demiriz ve Doktor Cevahir Tekcan.



Markalardan hediye ve indirim


Festivalin en ’koşturmacalı’ bölümünü ise ’Hazine Avı Yarışmaları’ oluşturuyor. Ebeveynlerin ve çocukların başrolünde olduğu eğlenceli yarışmaların kazananlarını ise, puset, oto-koltuğu, bebek yatağı, hijyen malzemeleri, oyuncak ve kıyafetlerden oluşan hediyeler veriliyor. Fuarda Türkiye’nin güvenilir anne bebek çocuk markaları hem en yeni ürün ve hizmetlerini ebeveynlere tanıtacak hem de uyguladıkları festivale özel indirimlerle aile bütçesine katkıda bulunacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Köyde çıkan yangında çok sayıda yapı küle döndü, 4 hayvan telef oldu Kastamonu’nun Daday ilçesinde köyde çıkan yangında 2 ev, 2 ahır, ambar, samanlık, garaj, sera ve odunluk yanarak kül oldu. Yangında 4 büyükbaş hayvan da telef olurken, köyde çıkan yangın dron ile havadan görüntülendi. Yangının diğer evlere sıçramadan söndürülmesiyle büyük bir felaketin önüne geçilmiş oldu. Olay, Daday ilçesine bağlı Değirmencik köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Vahit Karamehmetoğlu ile oğlu Şaban Karamehmetoğlu’na ait evde, henüz bilinmeyen sebeple yangın çıktı. Rüzgarın etkisiyle yangın diğer yapılara da sıçrayarak büyüdü. Yangını gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. İhbar üzerine köye Kastamonu, Daday ilçesi ve Karabük’ün Eflani ilçesinden itfaiye ekipleri ile Daday Orman İşletme Müdürlüğüne ait arazözler sevk edildi. Rüzgarın da etkisiyle büyüyen yangın, ekiplerin yoğun çalışmaları ile diğer evrelere sıçramadan kontrol altına alınarak söndürüldü. 2 ev küle döndü Yangında, Vahit Karamehmetoğlu’na ait 2 ev, 2 ahır, ambar, samanlık, garaj, sera ve odunluk yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangında ahırda bulunan 4 büyükbaş hayvan da telef oldu. Yangında samanlığı yanan Ahmet Şekerci, “Köy içinde dolaşıyordum. Yangını görünce söndürmeye geldim ama söndüremedim. Yoğun duman vardı, yangını söndüremedim. Burada bir sürü ev, samanlık, ahır var. Burada iki ev yandı, ahır, samanlıkta yandı, garajda yandı. Hayırseverlerden, devletimizden yardım istiyoruz” dedi. "Yangının neden çıktığını bilemiyoruz" Daday Değirmencik Köyü Muhtarı Ömer Yılmaz da, “Yangını duyar duymaz köye geldim, söndürmek için koşturuyoruz. Yangın nasıl çıktı, bilemiyoruz. Vahit Karamehmetoğlu’na ait iki ev, ahır, samanlık, sera gibi yapılar yandı. Ahırda bulunan 4 büyükbaş hayvan da telef oldu. Yangının neden çıktığını şimdilik bilemiyoruz. Yangını komşular görmüş, bizler de jandarma ve itfaiyeye bildirdik. Onlar da geldiler ve yangını söndürdüler. Şu anda soğutma çalışmaları halen sürüyor” dedi. Öte yandan, Değirmencik köyünde çıkan yangın dron ile havadan görüntülendi. Ekiplerin hızlı müdahalesi ile alevlerin diğer evlere sıçraması ise ihtimal faciayı önledi.
İstanbul DNA hasarını önlemek mümkün olabilir mi Hücrelerin genetik materyalinin depolandığı bir molekül olan DNA’nın kalıtımın temelini oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, kalıtsal hastalıkların önlenmesinden kişiselleştirilmiş tedavilere kadar pek çok alanda kullanılan DNA ile ilgili çalışmaların önemini vurguladı. DNA hasarıyla bazı hastalıkların oluşabileceğini belirten Prof. Dr. Irmak Yazıcıoğlu, doğru beslenmek, sigara ve alkol tüketimine dikkat etmek, kimyasal maddelerden ve radyasyondan kaçınmak, güneşten korunmak, düzenli egzersiz yapmak ve stresten uzak durmanın DNA hasarını önlemede etkili olabileceğini söyledi. İstanbul Atlas Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, 25 Nisan Dünya DNA Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada DNA ile ilgili yürütülen bilimsel çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu. DNA kalıtımın temelini oluşturur DNA’nın hücrelerin genetik materyalinin depolandığı bir molekül olduğunu ve kalıtımın temelini oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, “Canlı organizmaların, organların ve hücrelerin fenotipik yansımaları, türler arası farklılıklar ve adaptasyonlar DNA dizilimi ve bu dizilimin ifadesi ile ilgilidir. Bu nedenle, DNA’nın yapısı ve fonksiyonu, biyoloji ve genetik biliminin temelini oluşturur” dedi. DNA pek çok alanda etkin rol oynuyor DNA’nın türler arasındaki çeşitliliğin temelini de oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, “Canlıların gelişimi ve işlevi, kalıtım, genetik çeşitlilik, tıbbi araştırmalar, hastalık tanısı ve tedavisi ve evrimsel araştırmalar gibi canlılığın anlaşılmasını gerektiren alanların temelinde DNA’nın önemi büyüktür. DNA’daki genlerin ifadesi, RNA ve proteinlerin sentezlenmesi yoluyla hücrelerin fonksiyonlarını belirler. DNA, türler arasında çeşitliliğin temelidir. DNA analizi, genetik hastalıkların tanısı, tedavisi ve önlenmesinde etkin rol oynar. Ayrıca, kişiselleştirilmiş terapilerin geliştirilmesine ve ilaçların etkinliğinin artırılmasında rol oynar” diye konuştu. Kalıtımsal hastalıkların önlenmesine katkı sağlayabilir DNA ile ilgili yapılan çalışmaların özellikle sağlık alanında birbirinden farklı sorunların çözümüne katkı sağlayabileceğini ifade eden Prof. Dr. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, “Sağlık hizmetlerinin daha etkili, kişiselleştirilmiş ve erişilebilir olmasını hedeflemek sağlık sektöründeki öncelikli amaçlardandır. Güncel teknolojileri kullanarak DNA alanında yapılan araştırmalar ve analizler kalıtımsal hastalıkların önlenmesi yönünde katkı sağlar. Kalıtımsal hastalık riski taşıyan bebekler doğmadan önce genetik danışmanlık ile değerlendirilip embriyo seçimi veya genetik düzenleme gibi uygun yöntemler aileye tavsiye edilebilir” dedi. Farmakogenetik bilim alanı da DNA analizlerini kullanıyor Son yıllarda öne çıkan kişiselleştirilmiş tedaviler ile DNA çalışmaları arasındaki ilişkiye de değinen Prof. Dr. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, “Her bireyin ayrı bir genetik yapısının olması nedeniyle kişiye özel ilaç tedavisini öngören farmakogenetik bilim alanı, DNA analizlerini kullanarak ilaçların etkinliğini artırmak ve aynı zamanda yan etkileri azaltmak için kişiselleştirilmiş tedavilerin geliştirilmesine yönelik genetik faktörleri ortaya çıkarır” diye konuştu. DNA’daki mutasyonların belirlenmesi neden önemli DNA üzerindeki mutasyonların belirlenerek kanserin moleküler mekanizmalarının açığa çıkarıldığını belirten Yazıcıoğlu, “Böylece kişiselleştirilmiş kanser tedavileri geliştirilerek, kanserli hücrelere yönelik hedefli tedavilerin önü açılır. DNA mutasyon tayini ve dizi analizi sonucunda bireye ve topluma özgü genetik hastalıklara yatkınlıklar belirlenerek erken teşhis ve tedavi sağlanması önemlidir” dedi. Kanserin moleküler düzeyde anlaşılmasını sağlıyor DNA ile ilgili bilimsel araştırmaların kanserin moleküler düzeyde anlaşılmasını sağlayarak ilgili genlerin belirlenmesinde önemli bir rol oynadığını ifade eden Yazıcıoğlu, “DNA analizleri ile bireylerin kansere kişisel ve ailevi yatkınlıklarının, epigenetik ve genetik profillerinin ve mutasyonlarının belirlenmesi erken tanı, tedavi, hedefe yönelik kişiselleştirilmiş terapilerin geliştirilmesi, tedaviye direnç mekanizmalarının ortaya çıkarılması, potansiyel terapötik hedeflerin belirlenmesi ve yeni ilaç tasarımları açısından önemli katkı sağlar” diye konuştu. DNA hasarıyla bazı hastalıklar ortaya çıkabiliyor DNA’nın çeşitli faktörlerle hasar görebileceğini belirten Yazıcıoğlu, “Hücresel stres olarak bilinen oksidatif stres, bazı kimyasal karsinojenler, metabolizma ile ortaya çıkan serbest radikaller, güneş ışığı, röntgen gibi tıbbi görüntüleme prosedürleri ve radyoterapi gibi kaynaklardan iyonlaşan radyasyon DNA’da hasar oluşturabilir. Hasarlı DNA’nın onarılamaması sonucunda mutasyonlar birikerek gen ifade ve fonksiyonu etkiler. Bu durum, genetik bozukluklar ile ortaya çıkan kanser, nörodejeneratif hastalıklar, kalp, kas ve kan hastalıkları gibi istenmeyen durumlar ile sonuçlanabilir” dedi. Bu önlemlerle DNA korunabilir DNA hasarını önlemek için birtakım tedbirlerin alınabileceğini ifade eden Prof. Dr. Burcu Irmak Yazıcıoğlu, “Doğru beslenmek, sigara ve alkol tüketimine dikkat etmek, kimyasal maddelerden ve radyasyondan kaçınmak, güneşten korunmak, düzenli egzersiz yapmak ve stresten uzak durmak DNA hasarını önlemek için önemli tedbirlerdir. Bu tür kişisel önlemler sonucu sağlıklı çalışan hücresel mekanizmalarımız ile hücre dışı ve hücre içi kaynaklı serbest radikallerin önüne geçebileceğimiz için DNA hasarına sebep olacak toksik madde ve mutajen maruziyetimiz azalacaktır. Bu önlemler, DNA hasarlarını önlemeye yardımcı olabilir fakat bazı DNA hasarlarını tamamen önlemek mümkün olmayabilir, bu nedenle düzenli sağlık kontrolü yaparak, potansiyel DNA hasarlarını erken tespit etmek ve müdahale etmek doğru bir yaklaşım olacaktır” diye konuştu.
Elazığ Bakır-Maden-Der Başkanı Seyrek’ten, Maden’deki 26 kültür varlığı için koruma vurgusu Maden ilçesinde bulunan 26 tescilli kültür varlığından 14’ünün merkezde, 12’sinin köylerde yer aldığını dile getiren Bakır Maden-Der Başkanı Süleyman Deniz Seyrek, “Yöneticilerimiz, ilçemiz değerlerinin korunması noktasında gerekli inceleme ve tespitleri yaparak vatandaşlarımıza rehberlik etmeli, yol göstermelidir. Aksi takdirde tarihi öneme sahip geleneksel Maden Evleri başta olmak üzere birçok değerimizi kaybetmiş olacağız” dedi. Bakır Maden Kültür, Turizm, Kalkınma ve Dayanışma Derneği Başkanı Süleyman Deniz Seyrek, 2020 Elazığ ve 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra verilen ağır hasar raporlarına dikkat çekerek, ilçenin kültürel mirasının korunmasının önemine vurgu yaptı. Depremler sonrası yürütülen yıkımlar hakkında basın açıklaması yapan Başkan Seyrek, bu noktada il yöneticilerine seslendi. Dernek Başkanı Seyrek söz konusu açıklamasında, “Bakır Maden-Der olarak ilçemiz değerlerinin tespit edilerek koruma altına alınması ve geleceğe taşınması için birçok tespit ve tescil çalışmasını yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bugün itibariyle ilçemiz sınırlarında 26 tane tescilli kültür varlığı bulunmaktadır. Bu eserlerin 14 tanesi ilçe merkezinde, 12 tanesi köylerimizde yer almaktadır. 24 Ocak 2020 Elazığ ve 06 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri sonrasında birçok konuta ağır hasar raporu verildi. Kimi gerçekçi, kimi ise isteğe bağlı olarak düzenlendiği söylentileri toplum içinde konuşulan bu raporlar vatandaşta soru işaretleri oluşturmuş durumda. Sonrasında bilinçsizce ve hızlı bir şekilde yıkım işlemlerine başlandı. Şehri ve vatandaşın geleceğini düşünmeden yapılan bu işlemler geri dönüşü olmayan zararlar verebilir" diye konuştu. İdarecilerin çok yönlü düşünerek dönüşümü yapması gerektiğini vurgulayan Seyrek, "Aksi takdirde bugün büyükşehir olarak isimlendirilen yerleşimler gibi ruhsuz ve insanları mutsuz olan şehirler oluşabilir. Yöneticilerimiz ilçemiz değerlerinin korunması noktasında gerekli inceleme ve tespitleri yaparak vatandaşlarımıza rehberlik etmeli, yol göstermelidir. Aksi takdirde tarihi öneme sahip geleneksel Maden Evleri başta olmak üzere birçok değerimizi kaybetmiş olacağız. Bazı vatandaşların bilinçli ve duyarlı davranarak tarihi öneme sahip evlerine sahip çıktıklarıyla karşılaşıyoruz. Fotoğraflarda görüldüğü gibi hemşerilerimiz geleneksel evlerinin kültür varlığı olarak tescillenmesi için ilgili yerlere başvurmuş, karar alınana kadar konutlarının yıkılmaması için evlerine uyarı yazısı asmışlar. Tescilli kültür varlıkları hak sahiplerine deprem sonrasında devletimiz tarafından önemli destekler veriliyor. Bu sebeple öncelikli olarak tespitlerin yapılması ve derhal gerekli tescil başvurularının yapılması gerekiyor. Bu hususta geçmişteki deneyimlerimiz ve gönüllü akademisyen hocalarımızla sürece katkı sunmaya canı gönülden hazırız. Fakat en önemlisi ilçemizdeki mülki ve mahalli idare makamlarının duyarlılık göstermesidir. Bu hususta kamuoyunun da duyarlı davranmasını rica ediyor, saygılar sunuyoruz” şeklinde konuştu.
Ankara Gölbaşı’nda park ve bahçelere bahar bakımı Gölbaşı Belediyesi ekipleri, ilçedeki park ve bahçelerde temizlik, bakım, boyama ve ışıklandırma çalışması yaptı. Gölbaşı Belediyesi, vatandaşların sosyalleştiği, çocukların vakit geçirdiği park ve bahçelerin daha modern ve temiz hale gelmesi için çalışmalarına devam ediyor. Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, ilçede yer alan parklarda temizlik ve bakım çalışması yaptı. Oyun grupları, yaya yolları, kamelyalar tazyikli su ile yıkanırken, çimler biçildi, çöpler çalı süpürgeleri ve üfleme makineleriyle toplanarak araçlara dolduruldu. Park ve bahçelerdeki ışıklandırmalar da elden geçirilirken, bozuk olan aydınlatma lambalarının yerine yenileri takıldı. Yeşilin merkezi Gölbaşı’nın parklarında ağaçlar da budandı. Park ve bahçelerin çevresindeki paslanmış ve yıpranmış demir teller ekipler tarafından boyanarak görüntü kirliliği ortan kaldırıldı. “Tüm park ve bahçelerde çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz” Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, “Gölbaşı bizim evimiz. Ancak Gölbaşı parklarıyla, bahçeleriyle, doğasıyla sadece ilçe sakinlerini değil, tüm Ankara’yı ağırlıyor. Biz de belediye olarak ilçedeki tüm park ve bahçelerde çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Parklarımızı pırıl pırıl yaparak misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlıyoruz. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren başlattığımız temizlik çalışmalarına gece gündüz devam ediyoruz. Hemşehrilerimize sağlık ve temiz bir ortam, gelecek nesillere temiz bir Gölbaşı bırakmak için çalışıyoruz, çalışacağız” diye konuştu.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’i resmi törenle karşıladı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’i resmi törenle karşıladı. Konuk Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in içinde bulunduğu makam aracını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önündeki caddede karşılayan süvariler, Steinmeier’e protokol kapısına kadar eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Steinmeier‘i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ana giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Steinmeier’in tören alanındaki yerlerini almalarının ardından 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı. Steinmeier, Muhafız Alayı Tören Kıtası’nı ’Merhaba asker’ diyerek selamladı. Törende, tarihte kurulan 16 Türk devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı. Heyetlerini birbirine takdim eden Erdoğan ve Steinmeier, merdivenlerde Türkiye ve Almanya bayrakları önünde gazetecilere poz verdi. Ardından baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve Steinmeier, ikili ve heyetlerarası gerçekleştirecekleri görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenleyecek. Törende Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile Ankara Valisi Vasip Şahin de yer aldı.