SAĞLIK - 21 Şubat 2017 Salı 11:43

’İnternetten hastalık arama’ hastalığına dikkat

A
A
A
’İnternetten hastalık arama’ hastalığına dikkat

İnternetin sonsuz bilgi kaynağı olduğunu ifade eden Uzman Psikolog Naciye Tokaç, vücuttaki küçük bir belirtinin abartılarak daima internetten araştırılması durumunun ’İnternetten hastalık araştırma hastalığı-Siberkondria’ olabileceğini söyledi.
Psikoterapist/Aile Çift ve Evlilik Terapisti Uzman Psikolog Naciye Tokaç, "Bilişim çağında olduğumuz düşünüldüğünde ihtiyacımız olan birçok bilgiye internet üzerinden ulaşmaya çalışmak doğaldır. Bilimsel birçok bilgiden, eğlenebileceğiniz birçok mecraya internet yoluyla ulaşabilirsiniz. İnternet üzerinden her tür bilgiye kolayca ulaşabilirken; bu bilgilerin doğruluğu ve ne kadar işimize yarayabileceği belirsizdir. Buraya kadar her şey normal kabul edilebilir. Ancak en önemlisi sağlık ile ilgili birçok bilginin de internette araştırılmasıdır. Vücudunuzda ortaya çıkan bir ağrı, acı, sızı ve birçok belirtinin ilk önce internette araştırılarak neyin habercisi olduğuna bakılmaktadır. Veya doktorunuzun sizden istediği bir tahlilin amacının, verdiği bir ilacın etki-yan etkilerinin internette araştırılarak kullanılması artık herkesin yaptığı bir durumdur" dedi.
İnternetten hastalık ve belirti araştırmanın abartılarak koldaki bir ağrı ile ilgili binlerce doküman incelemeye başlandığını ve en kötü hastalıklardan olabileceği düşünüldüğünde bunu sadece hastalık hakkında bilgi edinmeye çalışmak olarak tanımlanmadığını kaydeden Uzman Psikolog Naciye Tokaç, "Vücudunuzdaki küçük bir belirti abartılıyor ve daima internetten araştırılıyorsa bu durum ’İnternetten hastalık araştırma hastalığı-Siberkondria’ olabilir. Kişinin bedeninde bir bozukluk olmadığı halde sürekli hastalık kaygıları taşıması ve çeşitli bedensel yakınmalarla doktora başvurması hastalık hastalığı-hipokondriyazis’in belirtisidir. Kişi bedeninde bir hastalık olduğunu düşünerek daima doktorlara gider ve kimsenin anlayamadığı bir rahatsızlığı olduğunu düşünür. Bedenindeki en küçük bir ağrı, sızı gibi belirtileri büyük bir rahatsızlığın habercisi gibi görür. Hastalık hastalığında kişi daha çok doktorlara giderek doktor doktor dolaşırken; siberkondria’de durum bundan farklı olarak çoğunlukla internet ortamında hastalıklar araştırılır" diye konuştu.

"İnternete olan güven tam, doktorlara inanç düşük"
Bedenindeki küçük bir belirti nedeniyle doktora başvurulduğunu ancak doktorlara inancın oldukça düşük olduğunu belirten Tokaç, "İnternette sağlıkla ilgili birçok sayfa araştırılır, forumlar, akademik makaleler okunur, hatta yabancı sitelere bile bakılır. Uzmanların söylediklerine çoğunlukla inanılmayarak internet ortamında edindikleri bilgilerle kendisi hastalığının ne olduğunu bulmaya çalışır. En kötü durumu ise bedendeki günlük yorgunlukla bile oluşabilen sıradan belirtileri bile abartarak kanser, lösemi, beyin kanaması gibi bir rahatsızlığın habercisi olarak düşünmektir. Siberkondria; Hastalık hastalığı-Hipokondriyazis’in bir türü olup bedende hastalık arayışının internet ortamında yapılmasıdır. Kişi gece yatmış bile olsa hastalıkla ilgili aklına gelen küçük bir bilgi ile ilgili araştırma yapabilir. Bu kişiler hissettikleri hastalık belirtilerini doktora giderek sormaktan ziyade internet ortamında edindikleri bilgilere daha fazla güvenebilirler. Bu kişiler internette hastalık araştırmadan duramazlar" açıklamalarında bulundu.

"Hastalık belirtilerini internette aramak bunaltının belirtisi"
"Kişinin zihninin bu kadar hastalıkla meşgul olması ve hastalık belirtilerini internette araştırması aslında yaşadığı bir bunaltının belirtisidir" diyen Uzman Psikolog Tokaç, "Bunaltı; bilinç dışı çatışmaların bilince çıkmak istemesi ve kişi tarafından bastırılması sonucu ortaya çıkar. Bilinç dışı çatışma; yer değiştirerek bedende bir eksikliğe bağlanır, günümüzde her şeyi internet üzerinden yapan kişi ise hissettiği hastalık belirtilerini de internetten araştırmadan duramaz" ifadelerini kullandı.
"Siberkondria hastalarını genellikle internette fazla vakit geçiren, birçok işlerini internet üzerinden halleden kişilerdir" diyen Uzman Psikolog Naciye Tokaç, "Aynı zamanda sosyal desteklerinin, arkadaş ortamının daha az olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal hayatlarında fazla başarılı olamamakla birlikte internette etkin bir sanal ortama sahip olabilirler. Bu kişilerin benlik saygılarının düşük oluşundan dolayı, toplumsal olarak kendisini ifade etmede yeterli olamamaktadırlar. Kendisini yeterince sevemeyen kişi kendisine yeterince değer de verememektedir. Siberkondria; Nevrotik bir bozukluk olup tedavi gerektiren bir durumdur. Eğer kişi günlük hayatını etkileyebilecek düzeyde internette hastalık araştırması yapıyor, uzmanların söylediğine güvenemiyor, uzmanların söylediği yerine internette belirtilen tedavileri uygulamaya çalışıyorsa hastalığın ciddi boyutlara ulaştığını söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.