GENEL - 20 Mayıs 2018 Pazar 16:14

İstanbul’da ’Arıyı Unutma’ etkinliğinde arının önemine dikkat çekildi

A
A
A
İstanbul’da ’Arıyı Unutma’ etkinliğinde arının önemine dikkat çekildi

Türkiye’nin önde gelen bal markalarından Balparmak ve TEMA Vakfı, farkındalık oluşturmak amacıyla hayata geçirdiği ’Arıyı Unutma’ kampanyasıyla 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nde bir kez daha arıların dünya ekosistemi için önemine dikkat çekti.

Türkiye’nin önde gelen bal markalarından Balparmak ve TEMA Vakfı, farkındalık oluşturmak amacıyla hayata geçirdiği ’Arıyı Unutma’ kampanyasıyla 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nde bir kez daha arıların dünya ekosistemi için önemine dikkat çekti.



Türkiye’nin önde gelen bal markalarından Balparmak, 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nü ’Arıyı Unutma’ kampanyasıyla kutladı. Arıların doğa ve insan yaşamına katkısına dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla hayata geçirdiği ’Arıyı Unutma’ projesi kapsamında, arılarla ilgili ünlü oyuncu Ayşe Tolga’nın ses verdiği bir kısa film çekildi. Meyve türleri ağırlıkta olmak üzere dünya bitkilerinin yüzde 80’inin polenini dağıttığı belirtilen arıların, yaşam zincirinin en önemli halkalarından biri olduğuna dikkat çeken videonun sosyal medyada aldığı her beğeni ve paylaşım için Balparmak’ın TEMA Vakfı’na bağışta bulunacağı aktarıldı.



Şirket, Dünya Arı Günü’nü kutlamak amacıyla Çekmeköy’deki tesisinde renkli bir etkinliğe de ev sahipliği yaptı. Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Balparmak Pazarlama Direktörü Dr. Pınar Nokay, Balparmak Bal Tedarik Müdürü İsfendiyar Üzümcü ve Aromaterapist ve İyi Yaşam Koçu Ayşe Tolga’nın da yer aldığı etkinliğe ünlü isimler de konuk olarak katıldı.



’’Arıların yapmış olduğu bitkisel tozlaşma, üretimi artırarak bize gıda olarak dönüyor’’


Projenin hedefini anlatan Özen Altıparmak, ’’Amacımız, arının önemini anlatmak. Arıların ürettiği balı alıyoruz, değerlendirmeye çalışıyoruz ve tüketicilere sunuyoruz. Bunların ötesinde arının özel bir varlık olduğunun farkına vardıktan sonra onu korumaya ve onu korumanın önemini anlamaya başladık. Bunun için sosyal sorumluluk projeleri yapıyoruz. Arıcıları eğitiyoruz ki, arılara daha iyi baksınlar diye. Arılar tarımsal üretimin artışını sağlayan, doğanın dengesini koruyan ve doğanın oluşmasını da sağlayan küçük varlıklar. Bu küçük varlıkların yapmış oldukları o kadar büyük ki, yapmış olduğu bitkisel tozlaşmayla üretimi artırarak bize gıda olarak dönüyor. Demek ki arılar olmadığı zaman bitkiler tozlaşamaz, döllenemez. Döllenmediği zaman çoğalamaz ve o zaman kıtlık olur ve doğa ve yaşam sona erer’’ dedi.



’’Hayatımız boyunca arıya olan borcumuzu ödeyemeyiz’’


Arıcılığı önemine değinen Altıparmak, ’’Arıcılık, çok geliştirilmesi gereken bir konu. Teknik arıcılık eğitimleri veriyoruz. Bizim sadece bal alarak yapmış olduğumuzun gerisinde arıya olan borcumuzun çok farkındayız. Hayatımız boyunca arıya olan borcumuzu ödeyemeyiz. Onlar, milyonlarca kanat çırparak her gün bin 500 çiçekten balı alıyorlar. 45 günlük kısa ömürleri içinde sadece 1 gram bal yapabiliyorlar. Hayatları boyunca sadece 1 gram bal yapabiliyorlar. Burayı düşünerek her yediğimiz balın değerini çok iyi bilmeliyiz. Biz 20 arının yaptığı 20 gram balı, 1 günde yiyoruz. Bala değer verdiğimiz zaman arıcılara bir kaynak sağlamış oluyoruz. Biz, arıcılara ne kadar katma değer sağlarsak ve yapmış oldukları balın karşılığını ödeyerek alırsak daha çok arıya bakarlar. Bu da arı nüfusunun artması demek, arı nüfusunun artması daha çok bitkisel tozlaşmanın artması demek ve bitkisel tozlaşmanın çok olması daha çok gıda demek’’ şeklinde konuştu.



Deniz Ataç ise şöyle konuştu: ’’Dünya Arı Günü nedeniyle buradayız. Bu yıl Dünya Arı Günü’nü Balparmak ile TEMA Vakfı birlikte kutluyorlar. Şirket bu konuda çok ciddi çalışan bir kurum, TEMA Vakfı da doğanın korunması için 26 yıldır çalışıyor. Arının, ekosistem üzerindeki ve bütün canlılar için ne kadar önemli olduğunu bildiğimiz için bizde bu kampanyanın içinde olup destek vermekten dolayı çok mutluyuz. İnsanoğluna, doğanın kendisine hiçbir bedel ödetmeden yapmış olduğu pek çok hizmet var. Bunların en önemlilerinden bir tanesi arılar yoluyla yapılan tozlaşma. İnsanoğlu için en önemli şey gıda. Her şeyden vazgeçebiliriz ama gıda, su ve temiz havadan vazgeçemeyiz. Ekosistem hizmetleri dediğimiz; tozlaşma, su üretimi, temiz hava hizmetleri bizim varlığımız için çok önemli olan konular’’.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
Bingöl Bingöl’de asayiş şube müdürlüğü nisan ayı faaliyetlerini açıkladı Bingöl’de İl Emniyet Müdürlüğü, asayiş şube ekiplerinin nisan ayı içerisinde yaptığı faaliyetlerini açıkladı. Açıklamada kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 şahsın tutuklandığı belirtildi. Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Son 1 yıl içerisinde silahlı yaralama, silahlı tehdit, oto kurşunlama, yağma, 6136 sayılı kanuna muhalefet, mala zarar verme, genel güvenliği kasten güvenliği tehlikeye sokma olaylarına karışan ayrıca birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit, kasten yaralama suçlarından 8 ay 22 gün kesinleşmiş hapis cezası ile ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçlarından aranan şüpheli şahıs ruhsatsız tabanca ve tabancaya ait 17 (on yedi) adet fişek ile birlikte yakalanarak adli makamlarca tutuklanmıştır. 9 Nisan 2024 günü ilimiz şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesi insaf sokak üzerinde meydana gelen silahla yaralama ve ilimiz Yenimahalle gümüş sokak üzerinde meydana gelen kasten yaralama, tehdit, hakaret, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet olaylarının faili olan şüpheli şahıslar yakalanarak adli tahkikata başlanmıştır. Yine hakkında toplam 22 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı olan 1 şahıs yakalanmış, adli işlemlerinin akabinde tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir” denildi.
Karabük Safranbolu’da 200 bin çiçek üretildi Safranbolu Belediyesi tarafından şehirde çevre düzenlemesinde kullanılmak üzere seralarda 200 bin adetten fazla çiçek üretimi gerçekleştirildi. Safranbolu Belediyesinden yapılan açıklamada, Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde yer alan uygulama ve üretim birimlerinin, modern tarım teknikleri ve uzman ekip desteğiyle, çeşitli çiçek türlerinin üretimini başarıyla tamamladığı belirtildi. Üretilen çiçekler arasında kadife çiçeği, gül, çuha, sardunya, petunya ve begonya gibi popüler ve yerel çiçek türleri bulunduğu belirtilen açıklamada, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse öncülüğünde başlatılan bu büyük çiçek üretim projesinin, Safranbolu’nun sokaklarına, parklarına ve kamusal alanlarına renk kattığı kaydedildi. Aynı zamanda, doğal yaşamın korunması ve şehir estetiğinin artırılması açısından da önemli bir adım olarak değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, “Safranbolu’nun tarihi ve kültürel dokusunu koruma gayreti, çiçek üretimiyle sınırlı kalmayıp, şehirdeki peyzaj düzenlemeleri ve yeşil alanların artırılması gibi çalışmalarla da devam ediyor. Bu çabalar, yerel halkın ve ziyaretçilerin daha yaşanabilir bir şehirde vakit geçirmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştiriliyor. Üretilen çiçeklerin bir kısmı şehrin park ve bahçelerinde kullanılacakken, bir kısmı da satışı yapılarak gelir elde ediliyor. Bu şekilde, şehrin her köşesinde doğal güzelliklerin ve renklerin daha fazla hissedilmesi amaçlanırken bölgede önemli bir konuma sahip olundu" denildi.