GENEL - 08 Mart 2018 Perşembe 15:15

Marmara Üniversitesi’nde ‘Yönetimde Kadın’ konulu bir sempozyum düzenlendi

A
A
A
Marmara Üniversitesi’nde ‘Yönetimde Kadın’ konulu bir sempozyum düzenlendi

Marmara Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Alanda Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ‘Yönetimde Kadın’ konulu bir sempozyum düzenledi.

Marmara Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Alanda Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ‘Yönetimde Kadın’ konulu bir sempozyum düzenledi.



Marmara Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Alanda Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (ESKAR) öncülüğünde, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla ‘Yönetimde Kadın’ konulu bir sempozyum düzenlendi. Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü’nde gerçekleşen sempozyuma, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Emin Arat, Marmara Üniversitesi ESKAR Müdürü Prof. Dr. Gülay Akgül Yılmaz, YÖK Akademik Kadın Çalışmaları Birimi’nden Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Abadan Unat, çok sayıda akademisyen ve öğrencilerle birlikte geniş bir davetli topluluğu katıldı. Program öncesinde Marmara Üniversitesi öğretim üyelerine ait eserlerden oluşan ‘kadın’ temalı bir resim sergisi katılımcıların beğenisine sunuldu.



Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Emin Arat, kadınların erkeklerle eşit kriterlere tabi olarak hak ettikleri üst yönetim pozisyonlarına erişebilmeleri gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Arat, “Emeğin cinsiyet ayrımı olmaksızın üretim sürecine katılmasına ancak toplumsal eşitliğin sağlandığı bir toplumda mümkün olduğu kadınların gelir oluşturan ekonomik faaliyetlerde bulunmalarının ülkenin kalkınmasında ne denli önemli olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Kadınların çalışma hayatındaki varlıkları kadar katkıları ve emekleri oranında hak ettikleri üst yönetim pozisyonlarına, erkeklerle eşit kriterlere tabi olarak erişebilmeleri de çalışma hayatında adalet açısından önem taşımaktadır” diye konuştu.



"Üniversitemizdeki kadın profesör sayısı ülke ortalamalarının üzerinde"


Marmara Üniversitesi’nin fakülte, enstitü, meslek yüksek okulu ve senato üyelerine bakıldığında Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu kaydeden Rektör M. Emin Arat, şu ifadeleri kullandı:


“Kadınların yalnızca çalışma hayatında değil siyasi arenada da temsil oranının yüksek olması kamusal karar alma mekanizmalarında söz sahibi olabilmeleri ülkemizde yaşanana kadın sorunlarının çözümüne doğrudan veya dolaylı olarak katkı sağlayacaktır. Üniversitemizin 17 fakültesinden 8’inin dekanı kadındır. 11 enstitünün 3’ünün müdürü, 4 meslek yüksek okulunun 3’ünün müdürü kadındır. Senato üyelerinin 17’si kadın olup, üst yönetimde kadın akademisyenlerin temsil oranı yüzde 30 dolayındadır. Üniversitemizdeki kadın profesör sayısının ülke ortalamalarının üzerinde olması hiç şüphesiz üniversitemizin uzun yıllara dayanan köklü geçmişinin ve geleneğinin bir ürünüdür.”



"Kadınlar bir anlamda bugün seslerini duyurmaya çalışıyorlar"


İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Marmara Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Alanda Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gülay Akgül Yılmaz ise, kadınların bir anlamda bu önemli günde seslerini duyurmaya çalıştığını belirterek, “Bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Aslında bugün siyasal ve ekonomik alanda haklarını elde etmek için mücadele vermiş ve bu mücadelelerde hayatını kaybetmiş olan kadınları anma amacıyla belirlenmiş bir gün. Biz de bugün vesilesiyle dünya kadınlarının içinde bulunduğu sorunların aşılması adına bir takım çalışmalar yapıyoruz. Sorunlara farkındalık getirmek ve çözüm önerileri sağlamaya çalışmak istiyoruz. Aslında kadınlar bir anlamda bugün seslerini duyurmaya çalışıyorlar” dedi.



“Toplumda cinsiyet eşitliği anlayışının gelişmesi için bir çabamız var”


Toplumda cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve ekonomik hayata kadının daha fazla dahil olması için çalışmalar yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, şöyle konuştu:


“Geçmişi 1883’e dayanan üniversitemizde her alanda kadın sorunlarını gündeme getirecek ve gerçekçi çözüm önerilerini ortaya koyabilecek çok değerli bir akademik birikim var. Bu birikimi disiplinler arası bir organizasyon altında ülkemiz kadınlarının refahını artırmak için akademik çalışmalar yapmak üzere oluşturduk. Toplumda cinsiyet eşitliği anlayışının gelişmesi için bir çabamız var. Ekonomik hayata kadının daha fazla dahil olması, kadın istihdamının artırılmasının çözüm önerileri üretmek gibi bir hedefimiz var. Kadınların ekonomik hayatta eşit ücret almaları, yönetimde de hak ettikleri yerlere gelebilmelerinin önündeki engellerin akademik olarak politikacılara bu araştırmaların sonuçlarıyla yol gösterici olmak bizim hedefimiz”.



Sempozyumun onur konuğu: Prof. Dr. Nermin Abadan Unat


Sempozyumda söz alan YÖK Akademik Kadın Çalışmaları Birimi’nden Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu da “Dünya daha iyi bir yer olacaksa bu kadınların talebi, azmi, sabrı ve çabasıyla olacaktır. O yüzden bir kadın yönetimi, kadın liderliği ve kadın çalışmaları üzerine emek vermeye çabalıyoruz” ifadelerini kullandı.


Şerifoğlu, gerçekleştirdiği sunumda akademide kadın çalışmalarından bahsetti.


Sempozyuma onur konuğu olarak katılan Boğaziçi Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nermin Abadan Unat ise 97 yaşında olduğunu ve Türkiye’nin yarınları olan gençlere bir kere daha hitap edebilmek için sempozyuma katıldığını söyledi. Sempozyum, Prof. Dr. Dilek Yonat Batıbay tarafından verilen ‘Piyano Konseri’ ile sona erdi.



‘Her Kadın Çiçektir’ sloganı ile çiçek dağıtımı yapıldı


8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Marmara Üniversitesi’nde gerçekleşen bir diğer etkinlik ise Genç İnovatif Sağlıkçılar Kulübü tarafından Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, Rotary ve Rotary Fenerbahçe desteğiyle düzenlendi. ‘Kadın İsterse Dünya Değişir’ başlıklı etkinlikte kulüp üyeleri tarafından ‘Her Kadın Çiçektir’ sloganı ile Marmara Üniversitesi öğrencileri, idari ve akademik personeline çiçek dağıtımı yapıldı. Mühendislik Fakültesi Ayhan Mergen Konferans Salonunda düzenlenen ‘Kadınların Kariyer Engelleri’ panelinde ise açılış, GİSK Başkanı Erem Akyurt tarafından ‘GİSK’in Dünü Bugünü’ tanıtımı ile yapıldı. Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faik Nüzhet Oktar’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, Marmara Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nuran Akyurt, ‘Kadın Yöneticilerde Kariyer Engelleri: Sağlık Çalışanlarında Cam Tavan Sendromu’ başlıklı sunumunu yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İş Bankası 100. Yıl Bonosu’nun halka arzına 1,7 kat talep İş Bankası’nın 100. yılına özel halka arz ettiği yeşil finansman bonosu, gong töreniyle işlem görmeye başladı. Bankanın 100. Yıl Bonosu’nun halka arzına yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep geldi. Türkiye İş Bankası, Türk Lirası cinsinden gerçekleştirdiği 4,5 milyar TL nominal değerli yeşil finansman bonosu ihracıyla, yeşil dönüşüm ve çevresel sorumluluk alanında önemli bir adım atarak, Türkiye sermaye piyasalarının derinleşmesine katkıda bulundu. Yapılan açıklamaya Türkiye İş Bankası’nın 100. kuruluş yıl dönümü olan 26 Ağustos 2024 vadesini taşıyan 126 gün vadeli işlem, aynı zamanda finansal piyasalardaki tarihin en büyük yeşil borçlanma aracı halka arzı olarak kayda geçti. Halka arz miktarı 3 milyar TL nominal olarak duyurulan İş Bankası 100. Yıl Bonosu’nun ihraç büyüklüğü, yatırımcıların 7,7 milyar TL nominal gibi yüksek bir talep göstermeleri sonucunda 4,5 milyar TL nominale artırıldı. Halka arza bireysel yatırımcılardan 4,8 milyar TL nominal, kurumsal yatırımcılardan ise 2,9 milyar TL nominal talep geldi. Yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep geldi Aynı zamanda sektörde halka arz yöntemiyle gerçekleştirilen ilk yeşil ihraç olma ve tek seferde gerçekleştirilen en büyük borçlanma aracı halka arzı olma özelliğini taşıyan İş Bankası 100. Yıl Bonosu halka arzında yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep gelmiş oldu. 100. Yıl Bonosu halka arzında ilk defa İş Bankası’nın ödüllü mobil uygulaması İşCep üzerinden de talep toplanması, ülke çapında geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşılmasında önemli rol oynadı. Yatırımcıların halka arz taleplerinin sayısal bazda yüzde 84’ü İş Bankası dijital kanalları aracılığıyla iletildi. “Kumbara, yatırım hesabı gibi geçmişteki ilklerimizle benzerlik taşıyor” İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, gong töreninde yaptığı konuşmada, “100 yıl önce Türkiye’de tasarruf alışkanlığını kumbarayla kazandıran, yine ilkleri arasına yatırım hesabı kavramını ekleyen ve sermaye piyasalarına erişimi Bankamatikler aracılığıyla tabana yayan, sermaye piyasalarına İş Yatırım’ı kazandıran Bankanın 100. yılında çıkardığımız Bono, Kumbara ve yatırım hesabı gibi geçmişteki ilklerimizle benzerlik taşıyor” dedi. “Bono, sermaye piyasalarının tabana, geniş bir kesime erişebildiğini gösteriyor” Talep toplama sırasında en düşük limitin bin lira olduğunu, 15 bin yatırımcının bin liralık talepte bulunduğunu vurgulayan Aran, “Bunu, sermaye piyasalarının küçük tasarruf sahiplerini içine alması açısından çok kıymetli buluyorum. Biz 3 milyar lira için yola çıktık. Mevzuat yüzde 50 oranında gelen talebe göre artırmamıza imkân veriyordu. Artırdık ve 4,5 milyar liraya geldik. Ne mutlu bize ki yaklaşık 50 bin yatırımcıdan toplam 7,7 milyar liralık talep geldi. Bu talebin çok önemli bir bölümünün İşCep aracılığıyla gerçekleşmesi, 15 bin yatırımcının bin liralık tutarlarla gelmesi, yüzde 15’inin 20-30 yaş arasındaki gençlerden oluşması 100. Yıl Bonosu’nun, sermaye piyasalarının nasıl tabana ve geniş bir kesime, yatırımcı grubuna erişebildiğini gösteriyor. Bono’yu, ülkemizde 100 yıl önce kumbara ile başlanan tasarruf alışkanlığının bu kez sermaye piyasalarına bir yansıması olarak görüyorum. Hepimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. ‘100. Yıl Bonosu’ ihracından sağlanan kaynak, yeşil projelere verilen kredilerin finansmanı için kullanılacak. Ayrıca halka arza katılan her bir yatırımcı adına da TEMA’ya bir fidan bağışı gerçekleştirilecek.
Ankara TBMM’de Çocuk Zirvesi TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Sadece kötü alışkanlıklar, uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklar, yanlış yönlendirmenin ötesinde aileyi yok sayan, aileyi değersizleştiren, aileyi dağıttığı için çocuğu kimsesiz bırakan bazı zararlı akımların insanlığın en büyük virüslerinden biri olduğunu bilmek ve ona göre tedbir almak zorundayız” dedi. TBMM Tören Salonu’nda ‘Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk’ teması ile Çocuk Zirvesi düzenlendi. Zirvenin açılışında konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, çocuklara yapılan yatırımın en akılcı yatırım olduğunu belirterek, “Devlet olarak, kamu, özel sektör olarak yapılabilecek en güzel işlerin çocuklarla ilgili yatırımlar olduğunu biliyoruz. Çocukları risklerden, öncelikle zararlı akımlar, alışkanlıklardan korumak. Bugün dünyada nesilleri tehdit eden şeylerin en önemlilerinden biri belki de savaş, açlık, kıtlık, bunların üzerinde sayabileceğimiz zararlı akımlarla gelecekten kopartılmasıdır. Sadece kötü alışkanlıklar, uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklar, yanlış yönlendirmenin ötesinde aileyi yok sayan, aileyi değersizleştiren, aileyi dağıttığı için çocuğu kimsesiz bırakan bazı zararlı akımların insanlığın en büyük virüslerinden biri olduğunu bilmek ve ona göre tedbir almak zorundayız” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise, çocukların hayatın güzel bir hediyesi olduğunu dile getirerek, “Hayatlarımıza sevinç, neşe ve coşku katan çocuklarımız geleceğimizin mimarlarıdır. Bu ülke kıymetli evlatlarımızın azmi, çalışkanlığı ve başarılarıyla ebediyete kadar var olacaktır. İstiklal Marşımız gök kubbede her daim yükselecek, ay-yıldızlı bayrağımız dünyanın dört bir yanında dalgalanacaktır. Bütün insanlığa rehber olan kadim medeniyetimizin taşıyıcısı çocuklarımız olacaktır. Çocukları korumak, ülkemizin değerlerini korumak, insanlığı yüceltmek demektir” ifadelerini kullandı. Göktaş, başta Gazze olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında bazı çocukların en temel ihtiyaçlarından mahrum kaldığına değinerek, “Gazze başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında en temel ihtiyaçlarından mahrum olan çocukların geleceğinden endişe duyuyoruz. Hiç kimse, hiçbir kurum, hiçbir vicdan buna sessiz kalmamalıdır. Biz Türkiye olarak çocukların bu tabii hakkını her platformda büyük bir kararlılıkla dile getirmeye devam edeceğiz. Çocuklar savaşların, krizlerin neden olduğu acıların suskun tanıkları haline gelmemelidir. Hiçbir çocuk yaşadığı coğrafyalardaki krizlerin, savaşların, çatışmaların sorumlusu değildir ve olmamalıdır” şeklinde konuştu.
Aydın Aydın’da 2 ayda 364 öğrenciye balık tüketiminin önemi anlatıldı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından çocuklara balık tüketimini özendirmek amacıyla son 2 ayda toplam 364 öğrenciye eğitim verildi. Aydın Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ve Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü su ürünleri mühendisleri tarafından balık ve balık dışındaki su ürünlerinin tanıtılması ve tüketilmesinin artırılmasına yönelik eğitimler aralıksız devam ediyor. Bu çerçevede il genelinde ilkokul öğrencilerine yönelik “Balık yiyorum sağlıklı büyüyorum” konulu eğitimler veriliyor. Balık ve suda yaşayan diğer canlıları tanıtmak, dünyanın en sağlıklı besin kaynağı olarak tüm dünyada yüksek tüketim alışkanlığı bulunan balık tüketimini çocuklara da özendirmek, yasalarla koruma altına alınmış balık türlerinin yasal boylarını öğretmek amacıyla eğitim çalışması gerçekleştirildi. Su ürünleri mühendisleri, öğrencilere balık ürünlerini tanıtarak, balık tüketiminin sağlık açısından önemine dikkat çekti. Bu çerçevede Mart ve Nisan aylarında gerçekleştirilen eğitimlerde il genelinde toplam 364 öğrenciye balık tüketiminin önemi anlatıldı. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “2023-2024 eğitim öğretim yılı süresince ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik, ‘Su Ürünlerinin Tüketilmesinin Artırılması ve Sağlığımız Üzerindeki Faydaları’ konusunda eğitim çalışmalarımız devam ediyor. Eğitim programı kapsamında, Mart ayı içerisinde Köşk’te 121 öğrenciye, Kuyucak’ta 75 öğrenciye, Nisan ayı içerisinde de Yenipazar’da 54 öğrenciye, Söke’de toplam 114 öğrenciye ‘Balık Yiyorum Sağlıklı Büyüyorum’ konulu eğitim verildi” ifadeleri yer aldı.
Şanlıurfa Türkiye’de tarımsal sulama için tüketilen enerjinin yarısı DEPSAŞ enerji bölgesinde harcanıyor DEPSAŞ Enerji, tarımsal sulama döneminin başlamasına sayılı günler kalırken elektrik gücüne dayalı tarımsal sulama yapmaya hazırlanan abonelere yönelik basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Şanlıurfa’da düzenlenen basın buluşmasında konuşan DEPSAŞ Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel, güncel alacaklarının yaklaşık 28 milyar TL’ye ulaştığını söyledi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan 6 ilde sürdürülebilirlik odaklı proaktif yaklaşımla elektrik perakende satış hizmeti veren DEPSAŞ Enerji, bölgeye değer katma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. 1.8 milyon aktif abonesine yönelik yenilikçi hizmetlerine kesintisiz devam eden DEPSAŞ Enerji, hem güncel faaliyetlerini aktarmak hem de bölgede yaşanan tüketim sorunlarına dikkat çekmek adına basın mensuplarıyla bir araya geldi. Basın etkinliğine ev sahipliği yapan DEPSAŞ Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel, bölgedeki tarımsal sulama faaliyetlerine ilişkin çarpıcı detayları bir kez daha gözler önüne serdi. Pamuğun yüzde 54’ü, mısırın yüzde 28’i bölgede üretiliyor Basın toplantısında konuşan Genel Müdür Karagüzel, 6 il ve 59 ilçede 6.5 milyon nüfusa 69 merkezde hizmet verdiklerini belirtti. 10 yılda diğer bölgelerde nüfusun yüzde 11, kendi bölgelerinde ise yüzde 15 artış gösterdiğini belirtti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yetişen ürünlerin Türkiye’deki üretim oranlarından da bahseden Karagüzel, “Toplam pamuk üretiminin yüzde 54’ü, mısırın yüzde 28’i bölgemizde üretiliyor. Bu üretimde elektrikli sulama oranı yüzde 70 düzeyinde” ifadelerine yer verdi. Türkiye’deki tarımsal sulamada kullanılan elektriğin yüzde 50’si Dicle Bölgesinde tüketiliyor Karagüzel basın toplantısında, bölgedeki tarımsal sulama faaliyetleri çerçevesindeki elektrik tüketim oranlarına da değindi. Elektrikle sulama oranının yüzde 70’e ulaştığına dikkat çeken Karagüzel, “Tedarik bölgemizde büyük bölümü Şanlıurfa ve Mardin’de olmak üzere bulunan toplam 135 bin çiftçimizin 31 bini tarımsal sulama abonelerinden oluşuyor. Tüm Türkiye’de yer alan tarımsal sulama aboneleri içerisindeyse, bölgemizdeki abonelerin oranı sadece yüzde 4,2. Küçük bir oran gibi görünen bu kesim, 2023 yılında tarımsal sulama için 6.5 milyar kWh elektrik tüketti. Söz konusu abone grubu tüm Türkiye’de tarımsal sulama için tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 50’sini kullanıyor. Bu da bölgede tarımsal sulama için ne denli fazla elektrik tüketildiğini açıkça ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı. Alacak miktarı 28 milyar TL’ye ulaştı Karagüzel, toplam alacaklarının yaklaşık 28 milyar TL’ye ulaştığını, borçlu abone sayısının ise 20 bini aştığını belirterek, “Bölgemizde en fazla borç ve borçlu aboneler Şanlıurfa ve Mardin’de bulunuyor. Şanlıurfa’da 13 bin abonemizin yaklaşık 16 milyar TL, Mardin’deki 5 bin abonemizin ise yaklaşık 10 milyar TL’ye ulaşan tarımsal sulama kaynaklı borcu bulunurken; Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerimizin toplam elektrik borcu 2 milyar TL’yi aşıyor” dedi. Ödeme için sağlanan imkanlar görmezden gelindi Geçmişte tedarik şirketi tarafından borçlu çiftçilerin ödeme yapabilmesi için Türkiye’nin hiçbir yerinde olmayan kolaylıklar sağlandığı halde beklenen ödemelerin gerçekleşmediğine de dikkat çeken Genel Müdür Murat Karagüzel, “Tarımsal faaliyet gösteren çiftçilerimizden borcu bulunan çok sayıda vatandaşımıza yönelik devletimizin sunduğu imkanlar ve şirketimizin destekleri maalesef karşılık bulmadı. Aralarında faizsiz ve 5 yıl geri ödemesiz kredi desteği, hasat bitiminde ödeme kolaylığı, borçtan gecikme bedeli alınmaması, borcun kişiye özgü yapılandırılması, üç zamanlı tarifeye geçiş kolaylığı gibi çok sayıda imkan oluşturulmasına rağmen, tarımsal faaliyetlerini sürdüren çiftçilerin çok büyük bölümü ne yazık ki borcunu ödemedi. Şanlıurfa’da, kaçak tüketimi hariç tuttuğumuz zaman tarımsal sulama alanında bizi ancak yüzde 54 oranında bir tahsilat oranı karşılıyor. Ödenmeyen borçlar sebebiyle geride bıraktığımız 2023 yılında milli ekonomimiz yaklaşık 6 milyar TL tutarında zarara uğratıldı” dedi. Gücünü çalışanından, güveni hizmetinden alıyor Açıklamalarını sürdüren Karagüzel, 69 hizmet merkezinde toplam 500’e yakın çalışanla hizmet veren DEPSAŞ Enerji’nin yılda ortalama 290 bin sözleşme gerçekleştirdiğini belirtti. Görevli tedarik şirketi olarak Türkiye’de sadece Güneydoğu illerinde değil, her bölgeden müşterileri olduğunu ifade eden Karagüzel, yüksek hizmet kalitesi ile Türkiye’de bulunan abonelerin yüzde 5’ine hizmet götürdüklerini hatırlattı. Genel Müdür Karagüzel, abonelerine sundukları ödeme kolaylıklarını DEPSAŞ Enerji mobil uygulamasıyla daha pratik ve erişilebilir hale getirdiklerini de sözlerine ekledi. Karagüzel açıklamalarını, “Mobil uygulamamızla abonelerimizin fiziki kanallara gelmeden başvuru yapabilmelerine, bilgi alabilmelerine ve şirket hizmetlerine kolayca erişebilmelerine imkan tanıyoruz. Mobil uygulamamızı kullanan 170 bini aşkın abonemizden çok olumlu dönüşler alıyoruz. Kullanıcı dostu DEPSAŞ Mobil uygulamamızı zamanı hizmete dönüştürmek isteyen tüm abonelerimizin indirmesini tavsiye ediyorum.” dedi. Kaliteli hizmet sürekliliği ve zaman tasarrufu için abonelerin otomatik ödeme talimatı vermesinin de önemline dikkat çeken Karagüzel “Otomatik ödeme talimatı veren abonelerimizin sayısı ise 455 bine ulaştı. Hizmetin devamı için son derece önemli olan bu kolaylık diğer yandan abonelerimizin ödeme merkezlerine gitmesine gerek kalmadan faturalarını anında ödemesini de mümkün kılıyor” şeklinde konuştu. DEPSAŞ Enerji Spor Kulübü başarıya doymuyor İnsan odaklı çalışmaları ile bölgede önemli sosyal sorumluluk çalışmalarına imza atan DEPSAŞ Enerji, sosyal fayda temelindeki hizmetlerini bölgeye değer katan sosyal projelerle de pekiştiriyor. Bu çerçevede Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 2013 yılında kurulan GAP Gençlik Spor Kulübü’nü devralan şirket, yeni adıyla DEPSAŞ Enerji Spor Külübü’nün başarılarına büyük katkılar sağlıyor. Gerçekleştirilen basın toplantısında kulübün devir sürecinden bu yana 27’si altın olmak üzere toplam 97 madalya kazanarak bayrağımızı dünyanın farklı ülkelerinde gururla dalgalandırdıklarından da bahseden Karagüzel, “Geçtiğimiz yıl şampiyon olarak Alpaslan Endüstri Erkekler Voleybol 1. Ligi B Grubu’na yükselen kulübümüz bu sezon zirve mücadelesi verdi. Hentbol takımımız da bu sezon verdiği zirve mücadelesinin ardından dörtlü finallerde üçüncü oldu. Ampute futbol takımımız ise Süper Lig yolculuğunu sürdürüyor. Bireysel branşlarda art arda kazandığımız madalyalarla hem ülkemizin hem de bölgemizin sportif puanını artırmaya devam ediyoruz. Diğer taraftan kulübümüz bünyesinde dünya şampiyonu olmuş paralimpik sporcularımız da yer alıyor.” dedi. Spora verdikleri desteğin engelsiz yaşam farkındalığına katkı sunduğunu ifade eden Karagüzel, “Özellikle bedensel engelli gençlerimizin daha fazla sportif alışkanlık edinmelerini sağlamayı hedefliyor, bu alanda kulübümüzde yer alan sporcuların onlara ilham olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Balıkesir "Minik eller büyük hayaller" etkinlikleri başladı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, Bandırma Halk Eğitimi Merkezi, "Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, Geleceğimiz Olan Çocuklarımızla Buluşuyor" projesi kapsamında "Minik Eller, Büyük Hayaller" temasıyla öğrencileri geleneksel Türk el sanatlarıyla buluşturdu. Etkinlik, anaokulu, ilkokul ve ortaokul öğrencilerine geleneksel Türk el sanatlarını tanıtma ve kültürel mirası aktarma amacıyla yapıldı. Bandırma Halk Eğitimi Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürü Mutlu Aslan, öğrenciler, öğretmenler ve veliler katıldı. Ebru Sanatı’nda Usta Öğretici Zekiye Tatlı, Seramik’te Usta Öğretici Nail Yurdusev ve Tokat Tahta Baskı’nda da Usta Öğretici Dilek İkizçelli alanlarında öğrencilere eğitim verdi. Etkinlikte çocuklar eğlenirken öğrenmelerine de destek olmayı hedeflendi. Bu etkinlikler, çocukların düşünce gücünü geliştirmeyi ve sosyal becerilerini artırmayı amaçladı. Bandırma Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Ahmet Özdemir, "Minik Eller, Büyük Hayaller" etkinliğinin geleneksel sanatları yaşatmayı ve nesilden nesile aktarmayı amaçladığını belirtti. Proje kapsamında farklı okullardan öğrencilerle yapılacak etkinliklerin yıl boyunca devam edeceği planlanıyor. Özdemir "Hayat Boyu Öğrenme Kurumları, Geleceğimiz Olan Çocuklarımızla Buluşuyor" projesi kapsamında "Minik Eller Büyük Hayaller" temalı etkinliğimizde Şehit Teğmen Doğuş Uran Anaokulu, 17 Eylül İlkokulu ve Ticaret Borsası Ortaokulunda öğrenim gören öğrencilerle birlikte geleneksel sanatlarımı yaşatmak ve bunları nesilden nesile aktarmak için yapılmaktadır. Amacımız kültürel mirasımıza ilgi duymak, sizlerde var olan yetenek ve ilgi alanlarınızı geliştirmektir. Müdürlüğümüzce ilçemizdeki farklı okulların talepleri doğrultusunda proje kapsamında yapılacak etkinliklerin yıl boyunca devam etmesini planlıyoruz" dedi.