EKONOMİ - 23 Mart 2017 Perşembe 14:37

Merkez Bankası PPK özetini yayımladı

A
A
A
Merkez Bankası PPK özetini yayımladı

Merkez Bankası yayımladığı toplantı özetinde son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmelerin ve gıda fiyatlarındaki oynaklığın enflasyonun hızlı bir yükseliş göstermesine neden olduğunu, döviz kuru hareketlerinin de gecikmeli yansımaları ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisi nedeniyle kısa vadede enflasyondaki belirgin yükselişin devam edebileceğinin öngörüldüğü belirtildi.

Merkez Bankası yayımladığı toplantı özetinde son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmelerin ve gıda fiyatlarındaki oynaklığın enflasyonun hızlı bir yükseliş göstermesine neden olduğunu, döviz kuru hareketlerinin de gecikmeli yansımaları ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisi nedeniyle kısa vadede enflasyondaki belirgin yükselişin devam edebileceğinin öngörüldüğü belirtildi.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 16 Mart’ta yapılan toplantı özetini yayımladı. Merkez Bankası yayımladığı toplantı özetinde, son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmelerin ve gıda fiyatlarındaki oynaklığın enflasyonun hızlı bir yükseliş göstermesine neden olduğu, döviz kuru hareketlerinin de gecikmeli yansımaları ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisi nedeniyle kısa vadede enflasyondaki belirgin yükselişin devam edebileceğinin öngörüldüğü vurgulandı.


Özette enflasyon gelişmeleri ile ilgili şu ifadelere yer verildi: “Şubat ayında tüketici fiyatları yüzde 0,81 oranında artmış ve yıllık enflasyon 0,91 puan yükselerek yüzde 10,13 olmuştur. Bu dönemde gıda yıllık enflasyonundaki yükseliş sürmüş; başta temel mal ve enerji grupları olmak üzere genele yayılan döviz kuru etkileri gözlenmiştir. Geçici vergi indirimlerine karşın, Türk lirasındaki birikimli değer kaybının etkisiyle temel mal enflasyonunda kaydedilen belirgin artış sonucunda çekirdek enflasyon göstergelerinin yıllık enflasyonu ve ana eğilimi yükselmiştir.


Gıda ve alkolsüz içecekler grubu yıllık enflasyonu Şubat ayında 0,95 puan artarak yüzde 8,72’ye yükselmiştir. Bu gelişmede, taze meyve ve diğer işlenmemiş gıda fiyatlarında gözlenen yükseliş etkili olmuştur. İşlenmiş gıda grubunda ise aylık fiyat artışı hızlanmış, grup yıllık enflasyonu yüzde 7,06’ya yükselmiştir. Mart ayına ilişkin öncü göstergeler gıda yıllık enflasyonunun temelde işlenmemiş gıdadaki baz etkisi ile önemli oranda artacağına işaret etmektedir. Enerji fiyatlarındaki artış eğilimi grup geneline yayılarak bu dönemde de sürmüştür. Böylelikle enerji grubu yıllık enflasyonu Şubat ayında 2,34 puanlık yükselişle yüzde 13,94 olmuştur. Enerji grubu yıllık enflasyonunda uluslararası petrol fiyatlarına bağlı olarak Mart ayında azalış öngörülmektedir.


Şubat ayında hizmet fiyatları yüzde 0,68 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 0,10 puan yükselerek yüzde 8,37 olmuştur. Yıllık enflasyon ulaştırma ve haberleşme grubunda yükselirken diğer alt gruplarda nispeten yatay seyretmiştir. Ulaştırma hizmetleri grubunda akaryakıt fiyatlarındaki birikimli artışın etkileri gözlenmiştir. Kira enflasyonu yüzde 9,4 ile yüksek seyrini korumuştur.


Temel mal grubu yıllık enflasyonu Şubat ayında 1,65 puan artarak yüzde 8,83 olmuştur. Bu dönemde, alt gruplar genelinde Türk lirasındaki değer kaybının etkileri izlenmiştir. Giyim sektöründe zayıf seyreden üretim ve dış talebe karşın Şubat ayı fiyat indirimi tarihsel ortalamaların belirgin olarak altında kalırken dayanıklı tüketim malı fiyatlarındaki yükselişi geçici vergi indirimleri sınırlamıştır. Bu dönemde giyim ve 2 dayanıklı mallar dışındaki temel mallarda da fiyatlar kur geçişkenliği ile kayda değer bir artış göstermiş, ek olarak bu grupta kozmetik ürünlerindeki gümrük vergisi artışının da etkileri izlenmiştir. Döviz kurundaki birikimli değer kaybının Mart ayında da temel mal grubu enflasyonunu olumsuz etkileyeceği değerlendirilmektedir. Özetle, son aylarda yaşanan maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarındaki oynaklık enflasyonun hızlı bir yükseliş göstermesine neden olmuştur. Döviz kuru hareketlerinin gecikmeli yansımaları ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisi nedeniyle kısa vadede enflasyondaki belirgin yükselişin devam edebileceği öngörülmektedir.


Enflasyonu Etkileyen Unsurlar


Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı özetinde enflasyonu etkileyen unsurlarla ilgili olarak “Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin kademeli bir toparlanma sergilediğine işaret etmektedir. Sanayi üretimi 2016 yılının son çeyreğinde dönemlik bazda artmıştır. Ancak üretimdeki artışın üçüncü çeyrekteki iş günü kayıplarının telafisi dışlandığında ılımlı olduğu ve sektörler geneline yayılmadığı değerlendirilmektedir. Yılın son çeyreğinde otomobil ve konut satışları öne çekilen talebe bağlı olarak güçlü seyretmiş, ancak yurt içi talepteki toparlanma belirli sektörlerle sınır kalmıştır. Ayrıca, son çeyrekte kamu yatırımlarının büyümeye desteğinin arttığı görülse de yatırım talebindeki toparlanmanın tüketime göre daha yavaş gerçekleştiği düşünülmektedir.


Alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanma eğiliminin devam etmesi beklenmektedir. 2017 yılının ilk çeyreğine ilişkin veriler iktisadi faaliyette genele yayılmayan ılımlı toparlanma görünümünün korunduğuna işaret etmektedir. Ocak ayı sanayi üretimindeki güçlü seyre karşın sektörel yayılımın ve ana eğilimin daha zayıf olduğu gözlenmiştir. Sanayi sektöründe mobilya ve inşaat gibi teşviklere konu olan sektörler üretimindeki toparlanma sinyallerine karşılık, başta perakende olmak üzere hizmet sektörlerindeki zayıf görünüm iç talepte güçlü bir toparlanma olmadığına işaret etmiştir. Nitekim 2016 yılının son çeyreğinde öne çekilen talebin yanı sıra yakın dönemde Türk lirasında gözlenen değer kaybı ve güven kanalının da etkisiyle yurt içi talepte yavaşlama sinyalleri bulunmaktadır. Buna karşılık, konut sektöründe vergi indirim süresinin uzatılması ve son dönemdeki istihdam teşviklerinin önümüzdeki dönemde iç talep ve büyümeyi destekleyeceği öngörülmektedir.


İç talepteki göreli zayıf seyre rağmen Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın başta otomotiv sektörü olmak üzere toplam ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Dış talep üzerindeki jeopolitik gelişmeler kaynaklı olumsuz etkilere karşın dış piyasalarda pazar çeşitlendirme esnekliği ihracatı desteklemeye devam etmektedir. Ayrıca, çevre ülkeler ile normalleşmeye başlayan ilişkiler ihracatı olumlu etkilemeye başlamıştır. Turizm sektöründeki görünümün cari denge üzerindeki olumsuz etkisi sürerken son dönemde yaşanan reel kur gelişmeleri ve iç talebin ılımlı seyri bu etkiyi sınırlamaktadır.


İşgücü piyasasında Mayıs döneminde başlayan bozulma eğilimi Aralık döneminde devam etmiştir. Bu dönemde, sanayi ve inşaat istihdamı gerilerken hizmet istihdamı yatay seyretmiştir. Ayrıca yeni iş ilanları, PMI istihdam endeksi, inşaat ve hizmet sektörlerinde çalışan sayısı beklentisi gibi öncü göstergeler istihdamın zayıf seyrettiğine ve işsizlik oranlarının yüksek seyretmeye devam edeceğine işaret etmektedir.


Özetle, iktisadi faaliyetin son çeyrekte kademeli bir toparlanma kaydettiği görülmekte ve 2016 yılında büyümenin ılımlı bir düzeyde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. 2017 yılında ise iktisadi faaliyetin kademeli ve yavaş biçimde toparlanacağı tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, küresel ekonomi politikalarına ilişkin belirsizliklere bağlı olarak sermaye akımlarının seyri, jeopolitik gelişmeler, işgücü piyasasındaki zayıf gidişat ve döviz kurlarındaki oynaklığın devam etmesi 2017 yılı büyümesini sınırlandırabilecek unsurlar olarak değerlendirilmektedir” denildi.


Para Politikası ve Riskler


Özette Para Politikası ve Risklerle ilgili olarak ise “Son dönemde, küresel iktisadi faaliyete ilişkin öncü göstergeler ve bekleyişler olumlu seyretmektedir. Bir taraftan Avrupa’daki seçim iklimi ve ABD’nin dış ticaret ve maliye politikalarının nasıl şekilleneceğine ilişkin haberler finansal piyasalarda oynaklık yaratmaya devam ederken, diğer taraftan küresel para politikasına ilişkin belirsizliklerin azalması küresel risk iştahını desteklemektedir. Gelişmekte olan ülkelerde olumlu büyüme görünümünün de etkisiyle portföy girişleri gözlenmektedir. Öte yandan, 2016 yılında belirgin bir artış gösteren küresel enerji fiyatları, enerji piyasasındaki olumlu arz koşulları nedeniyle son aylarda daha istikrarlı bir görünüm sergilemektedir.


2017 yılı Ocak ayında sıkı duruşun güçlendirilmesi ile Türkiye’nin finansal göstergeleri iyileşme kaydetmiştir. Türkiye bu dönemde tüm göstergelerde yakın dönemdeki kayıplarını büyük ölçüde telafi ederken diğer gelişmekte olan ülkelerden olumlu ayrışmıştır. Ayrıca, TCMB fonlama faizindeki yükselişe karşın kredi faizleri ılımlı seyretmekte, büyüme görünümündeki kısmi toparlanma, makroihtiyati düzenlemeler ve kamu teşviklerinin etkisiyle kredi büyümesindeki canlanma devam etmektedir. Nitekim son dönemde tüketici kredileri ve Türk lirası cinsinden ticari kredi büyümesi geçmiş yıllar ortalamasını yakalamıştır.


2016 yılının son çeyreğinde iç talepte bir miktar toparlanma gözlense de toparlanmanın sektörel yayılımı sınırlı kalmış ve ana eğilim itibarıyla ekonomide ılımlı bir büyüme kaydedilmiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler Türk lirasındaki değer kaybı ve güven kanalının da etkisiyle yılın ilk çeyreğinde yurt içi talebin yavaşladığına işaret etmektedir. Bununla birlikte, gerek belirsizliklerin ve finans piyasalarındaki oynaklığın azalması gerekse ekonomiyi destekleyici teşviklerin katkısıyla önümüzdeki dönemde ekonominin ılımlı bir büyüme sergilemesi beklenmektedir. Diğer taraftan, turizm gelirlerindeki toparlanmanın hızı, küresel ekonomik görünüm, küresel ekonomi politikalarına ilişkin belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler iktisadi faaliyet üzerinde aşağı yönlü risk oluşturmaktadır. Öte yandan son dönemde alınan teşvik ve 4 tedbirlerin olası gecikmeli etkileri yukarı yönlü bir risk unsuru olarak değerlendirilmektedir.


İktisadi faaliyetteki ılımlı eğilime rağmen Türk lirasındaki birikimli değer kaybına bağlı olarak ortaya çıkan maliyet baskıları enflasyonda belirgin bir yükselişe neden olmuştur. Döviz kurlarındaki oynaklık, maliyet kanalıyla olduğu kadar beklenti ve fiyatlama davranışı kanalıyla da enflasyon üzerinde yukarı yönlü risk oluşturmaktadır. Önümüzdeki dönemde döviz kuru gelişmelerinin gecikmeli yansımalarının yanı sıra özellikle işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisi kaynaklı olarak kısa vadede enflasyondaki yükselişin devam edeceği öngörülmektedir.


Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümündeki bozulmayı sınırlamak amacıyla parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar vermiştir. Mart ayındaki toplantıda geç likidite penceresi borç verme faiz oranı yüzde 11’den yüzde 11,75’e yükseltilirken, diğer TCMB faizleri sabit tutulmuştur. TCMB fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir.


Maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeler enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edilmektedir. Önümüzdeki dönemde para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile vergilerde öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Bu doğrultuda, 2016 yılındaki vergi artışlarının yıllık enflasyon üzerindeki etkisinin kademeli olarak ortadan kalkması enflasyondaki düşüşe destek verebilecektir. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir.


Son yıllarda mali disiplinin sürdürülmesi Türkiye ekonomisinin olumsuz dış şoklara karşı duyarlılığını azaltan temel unsurlardan biri olmuştur. Ayrıca, mali disiplinin sağlamış olduğu alan 2016 yılında olduğu gibi iktisadi faaliyetin yavaşladığı dönemlerde maliye politikasının bütçe dengelerinde kalıcı bir bozulma olmadan döngü karşıtı olarak uygulanabilmesine olanak sağlamaktadır. Kamu harcama ve vergi politikalarının bütüncül bir yaklaşımla, bütçe dengesinin yanı sıra büyüme, yurt içi tasarruf ve enflasyon gibi diğer makroekonomik değişkenlere olan etkisini de dikkate alması, para politikası ve maliye politikası arasındaki eşgüdümün daha da güçlendirilmesine katkıda bulunarak makroekonomik istikrarı ve fiyat istikrarını destekleyecektir” ifadeleri kullanıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Fatih Erbakan: "İstanbul adayımızı çekmeye hazırız" Antalya’da partisinin mitinde konuşan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul’da adaylarını çekmesi karşılığında 3 şartını tekrarladı. Erbakan, “Biz milli görüş olarak hiçbir yerde birisine kazandırmak ya da kaybettirmek için seçime girmiyoruz. İktidar şimdi ilan etsin desin ki ben İsrail’le ticareti sonlandırdım, ikincisi İsrail’i İran füzelerine karşı korumak üzere Malatya Kürecik’te kurulan radar üssünü kapatıyorum. Üçüncüsü emekli maaşlarını 10 bin liradan 20 bin liraya çıkardığını açıklasın, biz bugün İstanbul adayımızı çekmeye hazırız. Hodri meydan diyoruz” dedi. 31 Mart seçimlerine yaklaşırken Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Antalya’nın Serik ilçesinde Çınar Altı Meydanı’nda partisi tarafından düzenlenen mitinge katılarak seçmene hitap etti. Konuşmasına sabah erken saatlerde düzenlenen mitinge katılanlara teşekkür ederek başlayan Fatih Erbakan, adaylarının geri çekilmesini isteyenlere karşı dün Hatay’da sunduğu şartları hatırlattı. Erbakan, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Dün de Hatay’da bulunduk. Oradan meşhur trollere seslendik. Gece gündüz, ‘Yeniden Refah birilerine kazandıracak, onun için adayını çeksin. İstanbul’da da çeksin’ diyorlar. Biz Milli Görüş olarak hiçbir yerde birisine kazandırmak ya da kaybettirmek için seçime girmiyoruz. İstanbul’da ahlaklı belediyeciliği başlatmak için seçimlere giriyoruz. Heykelci ve rantçı belediyecilikten Sultan Fatih’in şehrini koruyarak ahlaklı belediyecilik dönemini başlatmak istiyoruz. Merhum Erbakan hocamızın 42 yıllık siyasi hayatında herhangi bir yerde bir başka partinin adayı kazansın diye adayını çektiğini gördünüz mu? Böyle bir şey mümkün mü? Hatta Erbakan hocamız diyordu ki ’Bir beldede bir şehirde iki tane milli görüşçü varsa birisi aday olacak diğeri de ona oy verecek. Yine de Milli Görüş orada seçime girecek’ diyordu. Bu gerçekler ortada iken ileri geri konuşuyorlar” dedi. “Maaşını iktidardan alan gazeteci kılığına girmiş troller buradan size sesleniyoruz” Serik’ten trollere seslendiğini belirten Erbakan, “Maaşını iktidardan alan gazeteci kılığına girmiş troller buradan size sesleniyoruz. İktidar şimdi ilan etsin desin ki ben İsrail’le ticareti sonlandırdım, ikincisi İsrail’i İran füzelerine karşı korumak üzere Malatya Kürecik’te kurulan radar üssünü kapatıyorum. Üçüncüsü emekli maaşlarını 10 bin liradan 20 bin liraya çıkardığını açıklasın, biz bugün İstanbul adayımızı çekmeye hazırız. Hodri meydan diyoruz. Gizli anlaşmalar yaptı, paralar aldı, bir suru deli saçması iddiada bulunuyorsunuz, biz bu kadar açık yürekli samimi bir şekilde çağrıda bulunuyoruz. Biz İstanbul adayımızı 3 şart yerine geldiği zaman çekeceğiz. Buradan ilan ediyoruz” sözlerine yer verdi. “Türkiye geneli üye sayısı 516 bin 800 oldu” Parti olarak güçlenmeye devam ettiklerini belirten Erbakan, “Arkadaşlarım mesaj yoluyla üye sayılarını belirtti. Partimizin Türkiye geneli üye sayısı 516 bin 800 oldu. Biz bu üye sayısı ile MHP ve İYİ Parti’yi geride bırakarak üçüncü parti olduk. Seçimden sonra 1 milyon hedefine ulaşacağız. CHP’yi de geçeceğiz. 2028’de iktidar olacak. Milli Görüş ekonomi modeline kavuşabilmek için vatandaşlarımıza partimize koşuyorlar. Milletimiz rantçı belediyecilikten bıktı. Milletin derdi ile dertlenmek yerine kendi makam aracının modelinin peşinden koşan, makam odasının mobilyalarını değiştirmek ile uğraşan, 3 liralık işleri 10 liraya yaptıran rantçı belediyecilik. Diğer tarafta ise heykelci belediyecilik, rüşvet ve israf, iltimas ve adam kayırma orada da var. Bir de milletin asıl dertleri çözülmemişken, şehrin sorunları çözüm beklerken, gidip her köşeye milyonlarca liraya heykel dikiyorlar. Bu heykelci ve rantçı belediyeciliği sandığa gömeceğiz” dedi. Belediyelerin ağzına kadar borca girdiğine dikkat çeken Erbakan bu borcun ilçelerde 100 milyon, illerde 1 milyardan, büyükşehirlerde 10 milyara kadar çıktığını belirtti. Belediyelerin toplam borcunun 250 milyara çıktığını ifade etti.
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bekin: “Seçim öncesinde yapılan asılsız haberlere sandıkta cevap vereceğiz” -Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bekin yaptığı yazılı açıklamada, “Yeniden Refah Partisi olarak seçim öncesi ortaya konulmaya çalışılan her türlü asılsız prefabrik haberlerin en güzel cevabının sandıkta verileceğini bir kez daha ifade ediyoruz” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri hakkında açıklamalarda bulundu. Bekin, seçim öncesinde fabrikasyon haberlerle olumsuz olgu oluşturmaya çalışıldığını ifade ederek, “Bazı çevrelerin kronik söz dalaşı, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı ve ötekileştirici retorikle tek taraflı saldırı başlatmaları ve bu fütursuz saldırılar karşısında cevap hakkıyla ilgili medya kuruluşlarında otosansür uygulanması Türkiye’de siyasetin çekim merkezinin Yeniden Refah ve gelecekteki en büyük cumhurbaşkanı alternatif adayının da Fatih Erbakan olduğunu ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı. Medyanın bütün partilere eşit bir şekilde yaklaşmadığını öne süren Bekin, “Havuz medyasının seçim öncesi büyük telaşla kışkırtıcı politikalar ortaya koymak suretiyle özellikle İstanbul üzerinden Yeniden Refah Partisi’ni 31 Mart 2024 seçim başarısızlığının odak noktası olarak imlemeye çalışmaları gerçeklerden uzak dar bakış açısının bir göstergesi niteliğindedir. Şu bir gerçektir ki Yeniden Refah Partisi’nin gücünü kırabilmek adına çeşit çeşit yöntemlere başvurulması ve en son gelinen noktada kendilerini Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinde fetva makamı olarak görenlerin açıklamaları gelinen vahim durumun göstergesi niteliğindedir. Yeniden Refah Partisi’ne verilecek oyları fetva konusu yapan ve bu konuda fikir ihdas edenler konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı makamının nasıl bir tavır alacağı doğrusu merak konusudur” açıklamasında bulundu. Seçim öncesinde belirli kamu kurum ve kuruluşlarının tarafsız olması gerektiğini ifade eden Bekin, “Seçim öncesi tarafsız olması gereken bazı kamu kuruluşlarındaki yöneticilerin, yetki sınırlarını aşarak siyasiler ve onlara destek veren bazı çevreler üzerinde baskı kurmakta olduklarına dair iddialar vahim bir durumu ortaya koymaktadır” diye konuştu. “Yeniden Refah Partisi olarak nezaket ve zarafet ölçüleri içerisinde hareket etmeye devam edeceğiz” Bekin, Yeniden Refah Partisi olarak, siyasetin imajını olumsuz yönde etkileyen yaklaşımlardan uzak durduklarını sözlerine ekleyerek, “Yeniden Refah Partisi olarak nezaket ve zarafet ölçüleri içerisinde yeni bir anlayışla hareket etmeye devam edeceğiz. Bu bağlamda, seçim öncesi ortaya konulmaya çalışılan her türlü asılsız prefabrik haberlerin en güzel cevabının sandıkta verileceğini bir kez daha ifade eder, 31 Mart 2024 seçimlerinin milletimizin sağduyusu ile en güzel şekilde sonuçlanacağını ifade eder, tüm adaylara başarılar dileriz” değerlendirmesinde bulundu.
Muş Muş Valisi Çakır, kar kaplanlarını ziyaret etti Muş’ta kar kalınlığının yer yer 7 metreyi bulduğu Üçevler Grup köy yolunda çalışma yürüten karla mücadele ekiplerini ziyaret eden Vali Avni Çakır, İl Özel İdaresi yaklaşık 21 bin kilometre yol açıp 260 bin litreden fazla mazot harcadıklarını ifade ederek, "Bu çok ciddi bir rakam. Bunu tabii vatandaşımıza hizmet noktasında büyük bir keyifle yapıyoruz” dedi. Muş Valisi Avni Çakır, kar kalınlığının yer yer 7 metreyi bulduğu Çavuştepe mevkisinde yol açma çalışması yürüten İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı karla mücadele ekiplerinin çalışmalarını yerinde inceledi. Vali Çakır, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kar kalınlığının yer yer 7 metreye ulaştığını ifade eden Çakır, "Üçevler bölgesinde 10 köy ve 20’ye yakın mezra bulunmakta. Burası alternatif yolumuz. Şu anda diğer yollar ulaşıma açık. Şu an ekiplerimiz burayı açmaya çalışıyor. İnşallah yarın itibariyle de burayı açmış olacağız. Burada 24 saat esaslı çalışıyoruz. Çünkü gördüğünüz gibi 7 metrelik bir kar örtüsü var. Dolayısıyla arkadaşlarımızın yoğun çalışmalarına rağmen ilerlemekte güçlük çekiyor. Ama az işimiz kaldı. İnşallah yarın akşama kadar buranın tamamını açacağız. Muş’ta 368 köy ve 217 mezrası var. Geniş dağılım gösteren bir vilayet. Bu yıl nispeten kar yağışımız önceki yıllara göre azalmakla beraber yine de özellikle geçtiğimiz hafta yoğun bir kar örtüsü aldı. Ama İl Özel İdaresi ekiplerimizin üstün çalışmasıyla vatandaşlarımıza hiçbir mağduriyet yaşatmadık. İl Özel İdaresi yaklaşık 21 bin kilometre yol açtı. Bu çok ciddi bir rakam. 260 bin litreden fazla mazot harcadık. Bunu tabi vatandaşımıza hizmet noktasında büyük bir keyifle yapıyoruz. Allah’a şükür vatandaşımızın da ciddi bir mağlubiyeti de söz konusu olmadı. Karla mücadele çalışmalarımızı büyük oran sonlandıracağız. Tüm özel idaremizin personeline üstün ve özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Erzurum Erzurum’da rekora koşan muhtar Erzurum Muhtarlar Derneği Başkanı ve Rabia Ana Hatun Mahallesi’nin 5 dönemdir muhtarlığını yapan Cemal Korkmaz, mahallelilerin yoğun teveccühü üzerine 6’ncı kez muhtarlığa aday oldu. 1999 yılında Rabia Hatun Mahallesi’nden muhtar seçilen Erzurum Muhtarlar Derneği Başkanı Cemal Korkmaz, 21 bin nüfuslu Rabia Ana Hatun Mahllesi’nde 5 dönem muhtarlık seçimlerini kazanarak görevini büyük bir özveri ile sürdürerek, mahallelilerin sevgi teveccühü ile yeniden altıncı dönemde de muhtarlığa aday olduğunu belirtti. Korkmaz, görevini 5 dönem üst üste hiç ara vermeden ilk günkü azimle yürüttüğünü ifade etti. Her sabah mahallesini köşe bucak gezen ve tespit ettiği sorunları kurumlara bildirip çözüme kavuşturan Muhtar Cemal Korkmaz, mahalle sakinleriyle de sık sık sohbet edip sorunlarıyla bizzat ilgileniyor. Genci ve yaşlısıyla mahalle sakinlerinin sevgisini de kazanan Korkmaz, bir dönem daha muhtarlık yapmak için aday olduğunu açıkladı. ‘Çalışmalarını beğeniyoruz” Mahalle sakinlerinden Yunus Aktaş, Bünyamin Özer ve Kürşat Ak ”Beş dönemdir mahallemizin muhtarlığını yapan aynı zamanda Muhtarlar Derneği Başkanlık görevini sürdüren, kişiliği ile tanıdığımız Cemal Korkmaz’dan yeniden aday olmasını istedik. 25 senedir mahallemizde muhtarlık yapıyor. Mahalle sakinlerimiz, muhtarımızın yaptığı hizmetlerden memnunuz. En ufak bir sıkıntı da yetkililere ulaşarak mahallenin sorunlarını gidermeye çalışıyor” şeklinde konuştular. “Vatandaşın sorununu çözüme kavuşturmak önemli” Muhtar Adayı Cemal Korkmaz, ”Bizim mahallemizin 21 bin seçmeni var şu anda. Ben 5 dönemdir muhtarlık yapıyorum. Mahallemin her köşesinde emeğim, hizmetim var. Büyükşehir Belediyemiz, Belediyemiz , İlçe belediyelerimiz ile iç içe çalışıyoruz, bu zamana hangi başkanımızın yanına gittiysek, hangi kurum müdürüne gittiysek mahallemizin sorunlarını başkanlarımızla çözdüler. Çok teşekkür ediyorum. ediyorum. Benim 24 saat telefonum mahalle halkım için açık, gücüm yettiği, elimden geldiği kadar onların sorunlarını çözmeye, hizmet etmeye çalışıyorum. Rabbim izin verirse Mahallemizin teveccühü ile yeniden 6’ncı seçim dönemde aday oldum. Sıcak teveccühlerine çok teşekkür ediyorum. Onlar çalışanı çalışmayanı çok iyi biliyorlar. Mahallemize hizmet ettiniz mi onlarda sizi seve seve baş tacı yapıyorlar. Bu son dönemim Rabbim izin verirde bir 5 sene daha muhtarlık görevimi yaptıktan sonra artık aday olmayacağım. Her şeyi en güzel şekilde ve zamanında bırakmak lazım” diye konuştu