YÖK Başkanı Prof Dr. Yekta Saraç tarafından "Yükseköğretim Kurumları Sınavı" olarak açıklanan yeni sistemin öğrencilere birçok kolaylık sağladığını dile getiren Nişantaşı Üniversitesi Rehberlik ve Kariyer Daire Başkanı Nazik Kösegil, "Uygulamada öğrencileri zorlayan özellikler ortadan kalktı" dedi.
Sınavın nasıl gerçekleşeceği hakkında bilgilendirmelerde bulunarak bir önceki sistemde yaşanan olumsuzlukların ortadan kalktığını ifade eden Kösegil, "Yeni üniversiteye giriş sistemine bakıldığında öncekine göre daha sade uygulanması kolay bir sistem olarak karşımıza çıktı. Bir önceki sistemde devam eden uygulamalar da mevcut ama genel olarak bakıldığında sınav aşamalarının sona ermesi, sınavın tek günde iki oturum olarak gerçekleşmesi çok olumlu değişikliklerdir. Siteme genel olarak baktığımızda Haziran ayında tek bir gün ve iki oturumdan oluşacak. Birinci oturum Temel Yeterlilik Sınavı herkesin gireceği zorunlu bir oturum olacak. Oturumun içeriğinde Türkçe ve Matematikten 40’ar soru olacak. Bu 80 soru da ortak müfredat dediğimiz 9. ve 10. sınıf konularını kapsayacak. 9. ve 10. sınıf konuları tüm lise türlerinde görülen yani öğrencilerin akademik olarak bildiği ve bilmesi gerek konulardır" dedi.
Meslek lisesi öğrencileri için olumlu değişiklikler
Yeni sınav sisteminin diğer olumlu noktalarına değinen Nazik Kösegil, "Geçen sene yaşadığımız meslek lisesi öğrencilerinin üniversiteye yerleşmesi ile ilgili krizlerin hepsinin de bu sistemle birlikte aslında ortadan kalkacağını görüyoruz. Meslek lisesi öğrencilerinin kendi bölümlerini veya diğer bölümleri seçmesinde olumlu bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Yine meslek lisesi öğrencileri için olumlu olan durumlardan biri Temel Yeterlilik Sınavı’ndan alınan tek puanı kendi bölümünü seçtikleri takdirde ek puanla birlikte yerleşme puanının hesaplanacak olmasıdır. Dolayısıyla öğrencilerin geçen sene yaşadıkları mağduriyetin büyük bir kısmının bu sene çözümlenmesi mümkün olacak" ifadelerini kullandı.
"Yeni sınav sistemi ile kaygılar azalıyor"
Sınavın ikinci oturumuyla ilgili bilgilendirmelerde bulunan Kösegil, " İkinci oturum sınavına baktığımızda ise lisans bölümlerini isteyen öğrencilerin gireceği sınav olacak. Birinci oturumla ikinci oturum arasında dinlenme ve bir nefes arası olacak. İkinci oturumda alan bazlı sınavlar olacak. Temel Yeterlilik Sınavı’dan 180 ve üzeri puan alamayan öğrencilerin alan sınavları puanı hesaplanmayacak. Bu durumda olan öğrenciler alan sınavlarına girseler dahi netleri geçersiz sayılacak. Geçen yıl YGS’de de benzer bir durum vardı ve 160 soruda 35 ve üzeri alan öğrenciler 180 puan barajını geçebiliyordu. Bu ise Temel Yeterlilik Sınavı’nda yer alan 80 sorunun belirli bir oranını geçen öğrenci 180 ve üzeri puan almış olacak. Öğrenciler ilk oturumdan çıktıklarında 180 puan alıp alamadıklarını bilmeyecekler ve bazı öğrenciler puanları hesaplanmayacağı halde ikinci oturuma girmek durumunda kalacak. Öğrencilere bu iki sınav sonucunda Temel Yeterlilik Sınavı’nın yüzde 40’ı alan sınavlarının yüzde 60’ının birleştiği bir sayısal, sözel ve eşit ağırlık puanı gelecek. Dolayısıyla geçen seneki 18 puan türü karmaşası ortadan kalkacak. Öğrenci tek bir puanla kendi bölümlerini seçme hakkına sahip olacaklar. Bölüm baraj puanları devam edecek. Tıp bölümü için 40 bin barajı, hukuk için eşit ağırlık puanında 150 bininci sıralarda olacak, öğretmenlik barajları yine bağlı oldukları bölüme göre 240 bin barajı geçerli olacak. Geçmiş yıllarda aradaki birinci aşama sınavı öğrencinin bir şekilde motivasyonunu dağıtan, kaygısını arttıran bir sistemdi. Bu yeni sistemle bütün bu olumsuzlukların ortadan kalktığını, 1 yıl boyunca bir hazırlık yapıldığını ve 1 yılın sonunda da iki oturumla oluşan bir sınavla üniversiteye yerleşmenin daha doğru ve sağlıklı olduğunu görüyoruz" şeklinde konuştu.
"Çalışmaya aynı yoğunlukta devam edilmeli"
Öğrencilerin çalışmaya devam etmesini ve endişe etmemeleri hakkında önerilerde bulunan Kösegil, "Sınavın geneline bakıldığında sınav sistemi öğrencinin ders çalışma sistemini değiştiren bir düzende değil. Yani öğrenci aynı yoğunlukta çalışmaya devam etmeli. Sınav aslında kolaylaşmadı ya da sınav konuları değişmedi. Konu içeriği aynı, zorluk derecesi aynı, sadece uygulamada öğrencileri zorlayan özellikleri ortadan kalktı. Tüm öğrenciler için daha faydalı olacak bir sisteme dönüştü. Sınav sisteminin değişmesini olumsuz bir durum olarak değerlendirip ders çalışmalarını olumsuz etkilemesin. Öğrenciler tam tersi Haziran ayında gerçekleşecek olan sınava tüm yoğunluğuyla çalışmaya devam etsinler. Lise müfredatının tamamının sorgulanacağı bir sınav olacak. Dolayısıyla öğrenciler lise müfredatında ne gördülerse buna göre sınava hazırlanmaya devam etsinler" diyerek sözlerini tamamladı.
