Güney Afrika Cumhuriyeti’nin efsanevi lideri Nelson Mandela, doğumunun 100’üncü yılında, İstanbul Aydın Üniversitesi’nde (İAÜ) düzenlenen bir panelle anıldı.
Irkçılık ve ayrımcılık karşıtı duruşuyla tüm dünyada efsanevi bir ün kazanan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ilk siyahi devlet başkanı Nelson Mandela, doğumunun 100’üncü yılı münasebetiyle gerçekleştirilen bir panelle anıldı. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde düzenlenen ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Eski Devlet Başkanı Kgalema Motlanthe’nin onur konuğu olarak katıldığı panelde Mandela’nın hayatı, misyonu, devlet başkanlığı ve ayrımcılık karşıtı aksiyoner tavrı tüm ayrıntılarıyla ele alındı.
“‘Aparthaeid’ rejimini sonlandıran bir lideri anmak onur verici”
Nelson Mandela’nın doğumunun 100’üncü yılı nedeniyle İAÜ Afrika Uygulama ve Araştırma Merkezi ve UNESCO kürsüsünün birlikte düzenlediği bir anma paneli gerçekleştirdiklerini söyleyen İAÜ Afrika Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sedat Aybar, “Güney Afrika’nın kurucu lideri Nelson Mandela’yı 100. yaş yılında andık. Bu önemli günde Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Eski Devlet Başkanı Kgalema Motlanthe ise bizlere Nelson Mandela’nın fikirlerini, yaşamının anlam ve önemini aktardı. Bu denli üst düzey ziyaretçi tarafından böyle bir konunun aydınlatılması ve öğrencilerimize aktarılmasını çok önemli buluyoruz. Çünkü Nelson Mandela dünyadaki en vahşi rejimlerden biri olan beyaz ırkının üstün olduğunu söyleyen ve siyahlardan ayrı yaşamı savunan ’aparthaeid’ rejimini sona getiren bir liderdir. Bununla birlikte 27 sene hapishanede tutulduğu küçük hücresinde kendi ilkelerine sahip çıkarak direnen çok önemli bir isimdir. Nitekim hücresinde bu ayrılıkçı düzene, sömürüye ve işkenceye karşı insan onurunu ayakta tutan ve ilkeleri ve direnişi ile herkese örnek olan bir lider olarak dünya tarihine adını yazdırmıştır. Hücresinden çıktıktan ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başına geçtikten sonra da kin ya da diğerlerinden intikam almak gibi bir duyguya kapılmayarak, affetmenin gücünü dünyaya göstermiştir. Bununla birlikte Mandela, ‘Gökkuşağı Ulusu oluşturacağız’ diyerek bütün renklerin ve birçok etnik gruba mensup insanların bir arada yaşayabileceği bir cumhuriyet kurdu. Dolayısıyla Mandela insanlık tarihin çok önemli bir lideri ve parçası olarak tarihe geçmiştir. Bizler de onun bu fikirlerini ve bayrağını taşıyan Güney Afrika Cumhuriyeti’nden gelen önemli isimler ile bu paneli gerçekleştirdik” dedi.
“Mandela küresel bir simge”
Konferanstaki konuşmasına Nelson Mandela’nın siyasi yaşamını kısaca özetleyerek başlayan Güney Afrika Cumhuriyeti Eski Devlet Başkanı Kgalema Motlanthe ise, “Mandela şiddet karşıtı tavrı ve ayrımcılık karşısındaki taviz vermez tutumuyla sadece Güney Afrika’nın değil, tüm Afrika kıtasının efsanevi liderlerinden biri olmuş, gerçek bir dünya lideridir. Onun insanlığın sürdürülebilir dayanışması, barışı ve kardeşliği için ortaya koyduğu vizyona ters düşmememiz gerekir. Çünkü Nelson Mandela ismi artık tarihsel değerler için küresel ve büyük bir simge haline gelmiştir” diye konuştu.
Etkinlik kapsamında ayrıca Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosu ve DEİK/Türkiye-Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın tarafından İstanbul Aydın Üniversitesi’ne armağan edilen ve üniversitenin Florya yerleşkesinde sergilenmek üzere yerini alan gergedan heykelinin açılışını da gerçekleştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Aybar da, “Gergedan heykeli Afrika’dan buraya getirilerek üniversitemize hediye edildi. Mermerden yapılmış bir ton civarında bir heykel. Afrika’nın bir parçası olarak bizim bahçemizde yerini aldı. Afrika çalışmalarına ve Afrika açılımına çok önem veren bir üniversite olduğumuzdan dolayı bu hediyenin bahçemizdeki güzide bir köşede sergilenmesi bizim için ayrı bir önem arz ediyor. Bununla birlikte gergedanın kendi içerisinde bir anlamı da var. Afrika’daki en büyük otobur hayvanlardan bir tanesi olan gergedan ayrıca; aklı ve etik bir duruşu simgeliyor. Bu nedenle de bu hediye bizim için son derece önemlidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Taşkın’ın 30 yıldır çeşitli Afrika ülkelerine gerçekleştirdiği seyahatler vesilesiyle oluşturduğu koleksiyonun bir parçası olan heykel, 85’inci İzmir Enternasyonal Fuarı’nda da sergilenmişti.
