GENEL - 23 Kasım 2017 Perşembe 12:23

“Öğretmenlerimiz kendilerini değersiz hissediyor”

A
A
A
“Öğretmenlerimiz kendilerini değersiz hissediyor”

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından gerçekleştirilen bir çalışmaya göre öğretmenler, takdir edildiklerini pek fazla hissetmiyorlar.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından gerçekleştirilen bir çalışmaya göre öğretmenler, takdir edildiklerini pek fazla hissetmiyorlar.


Yapılan araştırmada öğretmenlerin kendilerini en çok değerli hissettiği 10 ülke; Malezya, Singapur, Güney Kore, Finlandiya, Meksika, Hollanda, Avustralya, İngiltere, Romanya ve ABD olarak sıralanıyor. Ülkemiz ise OECD ortalamasının altında. Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Karadeniz’e göre: “Öğretmenlerin memnuniyeti öğrencilerin başarısına da doğrudan yansıyor. Bundan dolayı ilk 10’daki ülkelerin PISA başarıları da yüksek. Eğer öğrencinizi iyi yetiştirmek istiyorsanız öğretmenlerinizin de nitelikli olması gerekiyor”. OECD’nin yaptığı araştırmada ilk 10’a giren ülkelerdeki öğretmenlerin, okullar ile ilgili alınan kararlarda kendilerinin söz sahibi olduğunu da belirten BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Karadeniz, öğretmenlere ve mesleklerine itibarlarını vermemiz gerektiğine dikkat çekti. Ülkemizde öğretmenlere karşı itibarın çok fazla olmadığını söyleyen Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “’Hiçbir şey olamazsan öğretmen olursun’ cümlesi bile ülkemizde maalesef yaygın olarak kullanılıyor” dedi. Pedagojik formasyon sertifikasıyla çok fazla öğretmenlik sertifikası verilen bireylerin olduğunu ifade eden Karadeniz: “Bu bireylerin istihdam süreçlerinde ciddi bir daralma söz konusu. Bu durumda herkesin öğretmen olabildiği bir yerde mesleki itibarı yükseltmek kolay bir iş değil” Ifadelerini kullandı.


OECD raporuna göre ilk 10’a giren ülkelere baktığımızda öğretmenlere değer vermenin yanı sıra, öğretmenlerin maaşlarının da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “Eğer öğretmenler toplumda kendilerini değerli hissediyorsa, öğretmenleri en iyi şekilde eğitirseniz ve maaşlar da öğretmenlerin itibarını verecek seviyede olursa öğretmenlerin daha memnun olduğunu görebiliyoruz” dedi. Öğretmenlerin memnuniyetinin öğrencilerin başarısına da doğrudan yansıdığını söyleyen Karadeniz, “Öğretmenlerin çoğu, müfredatı yetiştirme çabasına girdiklerinden dolayı yenilikçi bazı eğitim sistemlerini kullanmaya vakti kalmıyor. Bu durumda öğretmeninize esneklik vermezseniz o zaman öğretmen de kendisini değerli hissetmeyecektir” şeklinde konuştu.



“Mesleki gelişim eğitimleri öğretmenleri nitelikli kılar”


Mesleki gelişim fırsatlarından da bahsedilen OECD raporu için ülkemizdeki mesleki gelişim fırsatlarının kısıtlı olduğunu ifade eden BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “Birçok ülkede özellikle Güney Kore’de mesleki gelişime çok önem veriliyor. Öğretmenler istediği yerde mesleki gelişim eğitimi alabiliyor. Öğretmenlerimiz de mesleki gelişime ulaşabilmeli ve istedikleri mesleki gelişim eğitimini alabilmeliler” dedi. Böylelikle öğretmenlerin kendilerini mesleklerinde daha nitelikli hale getirmesini sağlayacağını söyleyen Karadeniz, öğretmenlere destek vererek, akademisyenlerimizin okullarda öğretmenlerle birlikte çalışıp özellikle okul temelli mesleki gelişim projelerinde bir arada olması gerektiğini belirtti. Üniversitelerin her zaman okullara açık olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “Öğretmenlerin bir proje yaptığında destek almak yada yapmak istediği bir fikre ilişkin başvuracağı bir üniversite ortamının olması üniversiteye aynı zamanda artı sağlayacaktır” diye konuştu.



“Öğretmene güvensizlik ve baskı başarısızlık getiriyor”


Ülkemizde öğretmenlere karşı sistemin çok fazla baskısı olduğunu söyleyen Karadeniz, “Öğretmenin ölçme ve değerlendirme işlemini maalesef elinden aldık. Öğretmenlerimizin verdiği notlar, liseye yerleştirme sırasında çokta fazla dikkate alınmıyor. Çünkü öğretmene güvenmeme gibi bir şey başladı. Bu durumda maalesef öğretmenlerimizin üstünde hem anne babanın hem okul yönetiminin hem de ebeveynlerin baskısı oluşuyor. Ve bu baskının karşısında durmak kolay iş değil bunun içinde öğretmenlerimizi desteklemek adına özellikle dışarıdan gelen baskılardan öğretmenimizi korumakta gerekiyor” dedi. Eğitimin hala bizim ülkemiz için sosyo-ekonomik olarak bir sınıf atlama aracı olduğununu belirten Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “Hayatta en büyük şans, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır diye bir söz var. Çünkü bazı öğrenciler öğretmenlerinin kendilerini daha da yukarı taşıyacağını düşünüyor” dedi. Öğretmenlerin sürekli baskıyla ve sürekli eleştirilmekle muzdarip olduğunu da belirten Karadeniz, öğretmenleri destekleyecek fırsatları oluşturursak, onların kendilerini ifade edebileceği yenilikçi işler yapmalarına da şahitlik edeceğiz. Onların başarı hikayelerini çok daha fazla duyacağız diye düşünüyorum” dedi.


Her insanın hayatında çok önemli bir öğretmen olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “Öğretmenlerin amacı aslında sadece bir şey öğretmek değil; öğrencileri hem sosyolojik, hem duygusal, hem fiziksel, hem de bireysel gelişimini bütünüyle gören kişilerdir. Bu yüzden öğretmenlerimize değer vererek mesleki itibarlarını da hak ettikleri şekilde vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bekin: “Seçim öncesinde yapılan asılsız haberlere sandıkta cevap vereceğiz” -Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bekin yaptığı yazılı açıklamada, “Yeniden Refah Partisi olarak seçim öncesi ortaya konulmaya çalışılan her türlü asılsız prefabrik haberlerin en güzel cevabının sandıkta verileceğini bir kez daha ifade ediyoruz” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri hakkında açıklamalarda bulundu. Bekin, seçim öncesinde fabrikasyon haberlerle olumsuz olgu oluşturmaya çalışıldığını ifade ederek, “Bazı çevrelerin kronik söz dalaşı, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı ve ötekileştirici retorikle tek taraflı saldırı başlatmaları ve bu fütursuz saldırılar karşısında cevap hakkıyla ilgili medya kuruluşlarında otosansür uygulanması Türkiye’de siyasetin çekim merkezinin Yeniden Refah ve gelecekteki en büyük cumhurbaşkanı alternatif adayının da Fatih Erbakan olduğunu ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı. Medyanın bütün partilere eşit bir şekilde yaklaşmadığını öne süren Bekin, “Havuz medyasının seçim öncesi büyük telaşla kışkırtıcı politikalar ortaya koymak suretiyle özellikle İstanbul üzerinden Yeniden Refah Partisi’ni 31 Mart 2024 seçim başarısızlığının odak noktası olarak imlemeye çalışmaları gerçeklerden uzak dar bakış açısının bir göstergesi niteliğindedir. Şu bir gerçektir ki Yeniden Refah Partisi’nin gücünü kırabilmek adına çeşit çeşit yöntemlere başvurulması ve en son gelinen noktada kendilerini Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinde fetva makamı olarak görenlerin açıklamaları gelinen vahim durumun göstergesi niteliğindedir. Yeniden Refah Partisi’ne verilecek oyları fetva konusu yapan ve bu konuda fikir ihdas edenler konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı makamının nasıl bir tavır alacağı doğrusu merak konusudur” açıklamasında bulundu. Seçim öncesinde belirli kamu kurum ve kuruluşlarının tarafsız olması gerektiğini ifade eden Bekin, “Seçim öncesi tarafsız olması gereken bazı kamu kuruluşlarındaki yöneticilerin, yetki sınırlarını aşarak siyasiler ve onlara destek veren bazı çevreler üzerinde baskı kurmakta olduklarına dair iddialar vahim bir durumu ortaya koymaktadır” diye konuştu. “Yeniden Refah Partisi olarak nezaket ve zarafet ölçüleri içerisinde hareket etmeye devam edeceğiz” Bekin, Yeniden Refah Partisi olarak, siyasetin imajını olumsuz yönde etkileyen yaklaşımlardan uzak durduklarını sözlerine ekleyerek, “Yeniden Refah Partisi olarak nezaket ve zarafet ölçüleri içerisinde yeni bir anlayışla hareket etmeye devam edeceğiz. Bu bağlamda, seçim öncesi ortaya konulmaya çalışılan her türlü asılsız prefabrik haberlerin en güzel cevabının sandıkta verileceğini bir kez daha ifade eder, 31 Mart 2024 seçimlerinin milletimizin sağduyusu ile en güzel şekilde sonuçlanacağını ifade eder, tüm adaylara başarılar dileriz” değerlendirmesinde bulundu.
Muş Muş Valisi Çakır, kar kaplanlarını ziyaret etti Muş’ta kar kalınlığının yer yer 7 metreyi bulduğu Üçevler Grup köy yolunda çalışma yürüten karla mücadele ekiplerini ziyaret eden Vali Avni Çakır, İl Özel İdaresi yaklaşık 21 bin kilometre yol açıp 260 bin litreden fazla mazot harcadıklarını ifade ederek, "Bu çok ciddi bir rakam. Bunu tabii vatandaşımıza hizmet noktasında büyük bir keyifle yapıyoruz” dedi. Muş Valisi Avni Çakır, kar kalınlığının yer yer 7 metreyi bulduğu Çavuştepe mevkisinde yol açma çalışması yürüten İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı karla mücadele ekiplerinin çalışmalarını yerinde inceledi. Vali Çakır, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kar kalınlığının yer yer 7 metreye ulaştığını ifade eden Çakır, "Üçevler bölgesinde 10 köy ve 20’ye yakın mezra bulunmakta. Burası alternatif yolumuz. Şu anda diğer yollar ulaşıma açık. Şu an ekiplerimiz burayı açmaya çalışıyor. İnşallah yarın itibariyle de burayı açmış olacağız. Burada 24 saat esaslı çalışıyoruz. Çünkü gördüğünüz gibi 7 metrelik bir kar örtüsü var. Dolayısıyla arkadaşlarımızın yoğun çalışmalarına rağmen ilerlemekte güçlük çekiyor. Ama az işimiz kaldı. İnşallah yarın akşama kadar buranın tamamını açacağız. Muş’ta 368 köy ve 217 mezrası var. Geniş dağılım gösteren bir vilayet. Bu yıl nispeten kar yağışımız önceki yıllara göre azalmakla beraber yine de özellikle geçtiğimiz hafta yoğun bir kar örtüsü aldı. Ama İl Özel İdaresi ekiplerimizin üstün çalışmasıyla vatandaşlarımıza hiçbir mağduriyet yaşatmadık. İl Özel İdaresi yaklaşık 21 bin kilometre yol açtı. Bu çok ciddi bir rakam. 260 bin litreden fazla mazot harcadık. Bunu tabi vatandaşımıza hizmet noktasında büyük bir keyifle yapıyoruz. Allah’a şükür vatandaşımızın da ciddi bir mağlubiyeti de söz konusu olmadı. Karla mücadele çalışmalarımızı büyük oran sonlandıracağız. Tüm özel idaremizin personeline üstün ve özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Erzurum Erzurum’da rekora koşan muhtar Erzurum Muhtarlar Derneği Başkanı ve Rabia Ana Hatun Mahallesi’nin 5 dönemdir muhtarlığını yapan Cemal Korkmaz, mahallelilerin yoğun teveccühü üzerine 6’ncı kez muhtarlığa aday oldu. 1999 yılında Rabia Hatun Mahallesi’nden muhtar seçilen Erzurum Muhtarlar Derneği Başkanı Cemal Korkmaz, 21 bin nüfuslu Rabia Ana Hatun Mahllesi’nde 5 dönem muhtarlık seçimlerini kazanarak görevini büyük bir özveri ile sürdürerek, mahallelilerin sevgi teveccühü ile yeniden altıncı dönemde de muhtarlığa aday olduğunu belirtti. Korkmaz, görevini 5 dönem üst üste hiç ara vermeden ilk günkü azimle yürüttüğünü ifade etti. Her sabah mahallesini köşe bucak gezen ve tespit ettiği sorunları kurumlara bildirip çözüme kavuşturan Muhtar Cemal Korkmaz, mahalle sakinleriyle de sık sık sohbet edip sorunlarıyla bizzat ilgileniyor. Genci ve yaşlısıyla mahalle sakinlerinin sevgisini de kazanan Korkmaz, bir dönem daha muhtarlık yapmak için aday olduğunu açıkladı. ‘Çalışmalarını beğeniyoruz” Mahalle sakinlerinden Yunus Aktaş, Bünyamin Özer ve Kürşat Ak ”Beş dönemdir mahallemizin muhtarlığını yapan aynı zamanda Muhtarlar Derneği Başkanlık görevini sürdüren, kişiliği ile tanıdığımız Cemal Korkmaz’dan yeniden aday olmasını istedik. 25 senedir mahallemizde muhtarlık yapıyor. Mahalle sakinlerimiz, muhtarımızın yaptığı hizmetlerden memnunuz. En ufak bir sıkıntı da yetkililere ulaşarak mahallenin sorunlarını gidermeye çalışıyor” şeklinde konuştular. “Vatandaşın sorununu çözüme kavuşturmak önemli” Muhtar Adayı Cemal Korkmaz, ”Bizim mahallemizin 21 bin seçmeni var şu anda. Ben 5 dönemdir muhtarlık yapıyorum. Mahallemin her köşesinde emeğim, hizmetim var. Büyükşehir Belediyemiz, Belediyemiz , İlçe belediyelerimiz ile iç içe çalışıyoruz, bu zamana hangi başkanımızın yanına gittiysek, hangi kurum müdürüne gittiysek mahallemizin sorunlarını başkanlarımızla çözdüler. Çok teşekkür ediyorum. ediyorum. Benim 24 saat telefonum mahalle halkım için açık, gücüm yettiği, elimden geldiği kadar onların sorunlarını çözmeye, hizmet etmeye çalışıyorum. Rabbim izin verirse Mahallemizin teveccühü ile yeniden 6’ncı seçim dönemde aday oldum. Sıcak teveccühlerine çok teşekkür ediyorum. Onlar çalışanı çalışmayanı çok iyi biliyorlar. Mahallemize hizmet ettiniz mi onlarda sizi seve seve baş tacı yapıyorlar. Bu son dönemim Rabbim izin verirde bir 5 sene daha muhtarlık görevimi yaptıktan sonra artık aday olmayacağım. Her şeyi en güzel şekilde ve zamanında bırakmak lazım” diye konuştu