SPOR - 14 Haziran 2018 Perşembe 14:07

Ömer Aşık: “Milli Takım formasını giydiğimizde her Türk için oynuyoruz”

A
A
A
Ömer Aşık: “Milli Takım formasını giydiğimizde her Türk için oynuyoruz”

Milli basketbolcu Ömer Aşık, Türkiye adına oynamanın çok önemli olduğunu belirterek, “Tüm millet için, her Türk için, herkes için oynuyoruz.

Milli basketbolcu Ömer Aşık, Türkiye adına oynamanın çok önemli olduğunu belirterek, “Tüm millet için, her Türk için, herkes için oynuyoruz. Böyle zamanlarda ülkenin en başarılı olması için kalbinizle oynuyorsunuz ve takım arkadaşlarınıza yardım etmek için elinizden geleni yapıyorsunuz” dedi.


Basketbolda Çin’in ev sahipliği yapacağı Uluslararası Basketbol Federasyonu (FIBA) tarafından düzenlenen 2019 Basketbol Dünya Kupası’na katılacak takımların belirleneceği eleme maçlarında üçüncü pencere yaklaşırken, milli basketbolcu Ömer Aşık’ın Ankara’da oynanacak müsabakalarda Milli Takım’a güveni tam. Türk taraftarların önünde oynamanın bir avantaj olacağını belirten Aşık, üçüncü pencerede Ukrayna ve İsveç’e ev sahipliği yapacak 12 Dev Adam ve onların performansı hakkında FIBA’nın internet sitesine açıklamalarda bulundu.


FIBA EuroBasket 2009’da uluslararası basketbolda ön plana çıkan ve bir yıl sonra FIBA Basketbol Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan ve finale ulaşan Türkiye için önemli bir rol oynayan Ömer Aşık, 2019’da Çin’de gerçekleşecek FIBA Dünya Kupası’na giden yolda 12 Dev Adamın başarılı olacağına inanıyor.



“Son iki maçımızı evimizde kazanacağımıza eminim”


Türkiye’nin elemelere iyi başladığını belirten Aşık- “Ukrayna’da kazanmak zordu ama bunu başardık. Ancak kaybedilen son iki maç biraz can sıkıcıydı. Eminim ki geri döneceğiz ve son iki maçımızı evimizde kazanacağız. Türkiye’nin Avrupa Elemeleri’nde yer aldığı B Grubu, her takımın birbirlerine karşı kazanma ihtimalinin olduğu, elemelerin en dengeli grubu. Son iki maç gerçekten kıran kırana geçecek ama eminim ki bir sonraki tur için hak kazanan biz olacağız" şeklinde konuştu.



“Türk Milli Takım formasını tekrar giymeyi çok istiyorum”


A Milli Basketbol Takımı’nın formasını tekrar giymeyi çok istediğini belirten yıldız oyuncu, ““Formumu en iyi şekilde yakalamam ve sağlık sorunlarımı çözmem gerekiyor. Ülkemi temsil etmeyi çok seviyorum ve Türk Milli Takım formasını yakın zamanda tekrar giymeyi çok istiyorum. Milli takımda oynamak için hala oldukça zamanım var ve ben takımdaki genç oyuncuların kendilerini geliştirmesine ve rekabetçi bir takım oluşturmalarına yardımcı olmak istiyorum” diye konuştu.



“Ülke için oynadığımızda, tüm millet için, her Türk için oynuyoruz”


Türkiye’yi temsil etmenin kendisi için çok önemli olduğunu vurgulayan başarılı basketbolcu, sözlerine şöyle devam etti:


“Milli takım formasını her giydiğimde gurur duyuyorum. Bu sezon boyunca kulübünüz için oynadığınızda sahip olduğunuz duygudan çok farklı. Ülkeniz için oynadığınızda, bu durum sadece kendinizden ve takım arkadaşlarınızdan daha fazlası demek. Tüm millet için, her Türk için, herkes için oynuyoruz. Böyle zamanlarda ülkenin en başarılı olması için kalbinizle oynuyorsunuz ve takım arkadaşlarınıza yardım etmek için elinizden geleni yapıyorsunuz.”



“Herkes Türkleri sahasında yenmenin ne kadar zor olduğunu biliyor“


Ukrayna ve İsveç’e karşı oynanacak maçlarda kadroda olsun veya olmasın Türkiye’nin iyi sonuç alacağına emin olan Aşık, “İki maçı da evimizde oynayacak olmamız çok olumlu bir faktör çünkü herkes Türkleri sahasında yenmenin ne kadar zor olduğunu biliyor. Türk taraftarlar inanılmaz bir atmosfer ve çok gürültülü bir kalabalık oluyor, bu yüzden bu durum bizim için çok iyi. Önümüzdeki iki maçı da kazanmak zorundayız. Taraftarın önünde oynamak oyunculara daha fazla enerji veriyor. Sahamızda maç yapmak sporcular için çok özel çünkü tüm ülkenin desteğini arkanıza alıyorsunuz ve daha fazla enerjiye sahip olduğunuzu hissediyorsunuz. Ukrayna ve İsveç rekabetçi takımlar, bazı büyük oyuncular var ama ne olursa olsun FIBA Dünya Kupası 2019’da yer almak için bu maçları kazanmamız gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Yolda yatan köpeğin üzerinden otomobili ile geçti Sakarya’nın Karasu ilçesinde bir otomobilin yolda yatan köpeğin üzerinden geçip yoluna devam ettiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Ezilen köpeğin sahibi ve mahalle sakinleri, yaşanan acı olaya tepki gösterdi. Olay, Karasu Yalı Mahallesi Barbaros Caddesi üzerinde meydana geldi. Mahalle sakinlerinden Güler Yaşar’ın sahibi olduğu köpek, yol kenarında yattığı sırada bir arabanın üzerinden geçmesi sebebiyle yaralandı. Ayakları kırılan köpek, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi altına alındı. Otomobil sürücüsünün, köpeğin üzerinden geçerek hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, üzerinden otomobil geçen köpeğin acı içerisinde yerde kıvrandığı anlar yer aldı. "Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz ama öyle bir şey olmadı" Yaşanan olaya mahalle sakinleri ve köpeğin sahibi Güler Yaşar tepki gösterdi. Yaşar, “Köpek yol kenarında yatıyordu, araba 14.58’de köpeğin üzerinden geçmiş. Tümseğin üzerinden geçtikten sonra hiç fren yapmadan geçti, hiç durmadı. Köpeğin sesini duyunca aşağıya indik, tedaviye gönderdik. Hızla gelip çarpmıyor. Yavaş yavaş geliyor, üzerinden geçiyor. Mahalle içinde çocuklar var, yaşlılar var. Bir hayvanın üzerinden geçiyor ve durmuyor. Tepkimiz bu yüzden. Telefonuna mı bakıyordu, önündeki hayvanı görmüyor. Nereye bakıyordu? Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz. Öyle bir şey de olmadı” diye konuştu.
İstanbul Dilan Polat mahkemede gözyaşlarına boğuldu Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında Dilan ve Engin Polat çifti savunma yaptı. Dilan Polat’ın savunması sırasında sık sık ağladığı görüldü. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde başlandı. Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanıklar Dilan, Engin ve Sezgin Polat ile müşteki Banu Parlak hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. Duruşmada kimlik tespiti esnasında Engin Polat “aylık ortalama gelirim 200 bin” dedi. Dilan Polat da aylık gelirinin 200 bin TL olduğunu söyledi. Engin Polat duruşma salonunda küçük oğlu ile telefonda konuşup konuşamayacağını sorarak “6 aydır konuşmuyoruz” dedi. Hakim bu talebin üzerine “her türlü temas yasak” dedi. Dilan Polat ise ağlayarak duruşma salonuna girdi ve eşinin elini tuttu. Polat, duruşma salonunun izleyici kısmında oturan kızının da elini tutmak istedi ancak jandarma izin vermedi. Dilan Polat kızına sık sık “Kızım seni çok seviyorum, hepsi geçecek, yapmadık biz yapmadık” dedi. Sanık Polat duruşma salonunda göz yaşlarına hakim olamadı. Dilan Polat savunmasında “Ben Banu Parlak’ı tanırım kendisi 6 yıllık arkadaşım. Küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. İş yeri kurşunlanmadan önce işleri konusunda benden yardım destek istemişti. Ben de kendisine seve seve yardım edeceğimi söyledim. Daha sonra sosyal medyada haberleri görünce haberim oldu. Can güvenliğinin olmadığını ve bizi sorumlu tuttuğuna dair paylaşımlar gördüm. O ana kadar aramızda problem yoktu. İş yerinin kurşunlandığını da basın ve sosyal medyadan öğrendim. Bu sırada yargılandığımız kişilerle de hiçbir bağlantımız yoktur. Daltonlar çetesi eşimi ve beni de tehdit etmiştir. Bununla alakalı mesajlar da mevcut” dedi. Polat savunması sırasında da zaman zaman duygulanarak ağladı. Dilan Polat savunmasının devamında “Can Dalton bana senin namusunu elinden alacağım diye mesajlar da iletmişti. Bizi tehdit eden kişilerle aynı dosyada neden yargılanıyoruz bilmiyorum. Gürcistan’a 2018-2019 yıllarında hamilelik dönemimde gittim. Yemek yedim ziyaret ettim döndüm. Sosyal medyada ön planda bir hayat yaşıyorum. Maddi durumumuzun iyi olmasından dolayı farklı yollarla Halil İbrahim Kalkan’ın haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Pendik şubemize giderek tabelaları indirin demişti. Çalışanların elinde ses kayıtları da mevcut. Benim Banu Parlak ile husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlamıyorum. Dosyada bahsi geçen kimseyi aile üyelerim dışında yani tanımıyorum. Video için de ben sosyal medyada o dönemde aleyhime paylaşımlar yapılıyordu. Çocuklarım ve ailem için. Kafam çok karışıktı herkes saldırı halindeydi. Suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. Dilan Polat müşteki avukatının “tedbir kararının anasını danasını göreceksin sözlerini kime söylediniz sorusu üzerine “ Benim orada direkt muhatabım yoktu. Kara para aklandığımıza, illegal işler yaptığımıza dair paylaşımlar yapılıyordu. Genel söyledim” dedi. Engin Polat ise savunmasında “Banu Parlak’ı tanımam. Görüşmüşlüğüm yoktur. Bir gün sosyal medyada ‘benim başıma bir şey gelirse Dilan ve Engin Polat sorumludur’ diye açıklamalar yapıyor. Ben de eşime ‘bu kadın senin arkadaşın değil mi neden böyle yapıyor ara kendisi ile görüş’ dedim. Eşim ‘ben aramam dedi’ ben de üzerine düşmedim. Ama karım iyi niyetli olarak aramış benim sonradan haberim oldu. O ara çok mesele vardı. Kara para aklama. Onun da gerçek olmadığını yakında göreceğiz. Bu arkadaşın dükkanı kurşunlanmış. Akabinde bizden şikayetçi olmuş. İfadeye çağırdılar gittik. Olay bundan ibaret bizim hiç kimse ile bir alakamız yok. Ben diğer sanıkların olduğunu bu mahkemede öğrendim şu an. Yalancı tanık Halil İbrahim Kalkan, bizi tehdit edip şubelerimizi arayıp Sezgin ve Engin Polat ile görüşeceğim diyerek tehdit ediyordu. Bu daha önceden de başımıza geldi. ‘Onları şöyle yapacağım böyle yapacağım, bu tabelaları indirin bundan sonra burada Dilan Polat yazmayacak Halil İbrahim Kalkan yazacak’ diyormuş. 2-3 ay devam etti. Biz telefon sapığı diye dikkate almadık. Lakin bir gün Pendik şubemize gidip tehditte bulunmuş. Babama ‘bu böyle olmaz gidelim şikayetçi olalım fiziken de üzerimize gelmeye başladı’ dedim. Gayrettepe’ye gidip şikayetçi olduk. Açılan davalar sonucu bu şahıs ceza aldı öyle biliyorum. Bu şahıs ‘ben Sezgin Polat’a 500 bin TL borç verdim bunu almak için arıyorum’ diye kılıf uydurmuş. Bu kılıfına daha sonra Banu Parlak’ı ekledi. Güya Banu Parlak’ın vurulmasını istemişiz karşılığında para teklif etmişiz. Yalancı bir tanıktır" şeklinde konuştu. Gürcistan ile hiçbir bağlantısının olmadığını söyleyen Engin Polat, "Bağlantımı bırakın orada olan birini 1 kere bile telefon ile aramadım. Gürcistan’a 4-5 sene evvel 6 aile çift olarak tatile gittik” dedi. Engin Polat devamında “Ben Daltonlar çetesini de tanımam. 2 ay önce gazete okurken öğrendim. Can Dalton daha önce eşimi tehdit etmişti. 2 dükkanım 3 ayrı zaman diliminde kurşunlandı. Ben de bunun üzerine şerefsizler diyerek video paylaştım. Bu adam daha sonra bana yanıt verdi. ‘Bundan sonraki mermi sana’ diye cevap verdi. Bu dosyada iftiraya uğradık. Ticari itibarımız zedelendi. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum. Yalanın ve iftiranın delili olmaz. Ben ve ailemde en ufacık bir delil bulunursa her türlü cezaya razıyım” şeklinde konuştu. Müşteki avukatının sorusu üzerine Engin Polat “Emirhan Döner diye birini tanımıyorum böyle biri ile görüşmedim. Fatih Gezer benim çocukluk arkadaşımdır. Cezaevinden beni aradı. Medyada dükkanımızın kurşunlandığını görmüş. Bana kendi çabasıyla yardımcı olmaya çalıştı şunu tanıyorum bunu tanıyorum diye ama konuşmada Daltonlar çetesi adı geçmedi” dedi. Duruşma Engin Polat’ın babası Sezgin Polat’ın savunması ile devam ediyor.