SAĞLIK - 19 Şubat 2017 Pazar 11:13

(Özel Haber) Sayısız savaşa ve darbeye tanıklık etti, ilk kez 15 Temmuz’da adı değiştirildi

A
A
A
(Özel Haber) Sayısız savaşa ve darbeye tanıklık etti, ilk kez 15 Temmuz’da adı değiştirildi

Kurulduğu günden bu yana sayısız savaşa tanıklık eden, darbe yıllarında da dikkatleri hep üzerine çeken İstanbul GATA’da 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yeni bir sayfa açıldı. Yaşanan onca tarihi olay sonrasında ilk kez adı değiştirilerek “Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi” adını alan hastanede sivil hasta başvuru sayısında dört kat artış yaşandı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından 2016 yılının Temmuz ayında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile Sağlık Bakanlığına bağlanan Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim Hastanesi (GATA), yeni adı Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi ismiyle hizmet veriyor.. Aradan geçen 7 aylık süre zarfında kapılarını askeri personelin yanı sıra sivil vatandaşlara da açan hastanede tedavi hizmetleri ileri teknolojik donanımlarla sağlanıyor.
1846 yılında kurulan ve köklü bir geçmişi olan hastanenin tam teşekkülü olarak hizmet vermesi için çalıştıklarını belirten Anadolu Kuzey Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Kamil Özdil, “Dışarıdan uzman takviyeleri yaptık. Yeni doğan bakım ünitesini 6’dan 9’a çıkarıyoruz. Yeni doğan kalp ameliyatlarını da burada yapar hale getiriyoruz. Kardiyoloji konusunda etkin bir hizmet veremiyorduk. Şimdi yan taraftaki Siyami Ersek Hastanesinin bütün imkanlarından faydalanarak anjiyo hizmetini de devreye alıyoruz. By-pas yapılıyordu fakat şimdi güçlendiriyoruz. Acil servise başvuru oranı günlük 70 iken, şimdilerde 250’yi aştı. Polikliniklerde de 700 olan başvuru sayısı 2 bin 700. Yatması gereken göğüs hastalıkları hastalarının hepsini buraya da yöneltiyoruz. Ciddi doluluk oranlarına ulaştık. Burası şuanda güçlü bir göğüs hastalıkları merkezi oldu. Göğüs yoğun bakımı kurduk. Diğer hastanelerden buraya cihaz, teçhizat kaydırdık” diye konuştu.
Doç. Dr. Kamil Özdil, hastanenin askerlere Mehmetçik Polikliniğinde hizmet verdiğini hatırlattı.

İstanbul’da üç Basınç Odası Merkezinden biri bu hastanede
Bu arada Deniz ve Sualtı Hekimliğine bağlı Basınç Odası Merkezi hastanede 1995 yılından beri bulunuyor. İstanbul’da üç basınç odasından biri olan bölümün bakımı da tamamlandı. Basınç tankı günde 12 hasta kapasiteli. Vurgun yiyen dalgıçlardan yola çıkılarak yapılan tankın temel amacı oksijensiz kalmış dokulara oksijen sağlamak. Yaklaşık 2 saatlik seanslarla 12 hasta tedavi oluyor.

“Türkiye tarihi ile barışarak ilerliyor”
Hastanenin sivilleşme sürecini Türkiye’nin tarihi ile barışma noktasında atılan bir adım olarak değerlendiren Sosyolog İsmail Öz, “Askeri personel öncelikli olarak hizmet alırken artık sivil vatandaşlar da hizmet alıyor. Bu anlamda Türkiye hem tarihi ile barışarak hem kendi zeminini daha da sivilleştirerek ilerliyor. 1846 Abdülhamit dönemine tekabül etmiyor. 15 Temmuz ve Abdülhamit’in ortaya çıkan mücadelesi ve son dönemde yaşadıklarımızla onun arasında zihinsel bağ kuruldu. Milletin Abdülhamid’e olan saygısı bu anlamda çok yüksek bir boyuta taşındı. Ben öyle zannediyorum ki burada Abdülhamit’in manevi şahsiyetine 15 Temmuz sonrasında birleşen ruhla örtüşmesine bir atıfla bu isimlendirme yapıldı” diye konuştu.

Vatandaş da asker de memnun
Vatani görevini Kastamonu’da yapan ancak tedavi amaçlı hastanede bulunan Mevlüt Göktaş, tedavi sürecinden memnun olduğunu belirterek, “Yemin töreni sırasında düştüm ayak bileğim kırıldı. Yapılan pansumanlardan gayet memnunum, bir sıkıntım yok” dedi.
Asker Yunus Emre Şipka ise, “Daha önce GATA iken, yani Sağlık Bakanlığına devredilmeden önce hiç gelmedim. Ama halka faydası olacaktır” diye konuştu.
Ameliyat olmak için Ordu’dan gelen Necdet Tan isimli vatandaş da, “Eskiden buraya hiç giremiyorduk. Ordu’dan buraya ameliyat olmak için geldim, hemoroidim vardı. Perşembe günü ameliyat olacağım” dedi.
10 gündür yatan hastasına refakat eden Havva Özdemir ise, “Önceden burayı kullanma şansımız yoktu. Şuanda çok memnunuz, rahatlıkla muayene olabiliyoruz. Herkese açık olması bizim için iyi oldu” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 101 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Garı davasında mütalaa açıklandı Yargıtay’ın bozma kararı sonrası tekrar görülen terör örgütü DEAŞ’ın Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015’te düzenlediği ve 101 kişinin öldüğü saldırıyla ilgili 10’u tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Avukatlar, kovuşturmanın genişletilmesini ve terör saldırısından önce ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki belgelerin mahkemece değerlendirilmesini talep etti. Beyanların ardından esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanık Erman Ekici’nin "anayasal düzeni ihlal" suçundan 1, "101 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 101 kez olmak üzere toplam 102 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Ekici’nin 379 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da 6 bin 822 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklar Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç için de "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu. Söz alan sanık Ekici, savunmasını hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 26 Haziran’a erteledi.