12 yıl önce işini bırakarak Darülaceze’de gönüllü olarak çalışmaya başlayan Sevim Zenge, yaşlı, hasta ve kimsesizlerin saçlarını ve tırnaklarını kesip, kaşlarını alırken onlara haftada iki gün banyo yaptırıyor.
1895 yılında 2’nci Abdülhamid Han’ın emriyle kurulan Darülaceze’de gönüllü olarak yaşlı ve hasta kadınların bakımını üstlenen 57 yaşındaki Sevim Zenge, 12 yıldır ihtiyaç sahiplerinin ‘gönüllü annesi’ oldu.
Başta, çocuklara gönüllü annelik yapabilme düşüncesiyle Darülaceze’ye geldiğini ifade eden Sevim Zenge, gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra yaşlı ve hasta olanların bakımına yönlendirildiğini söyledi.
Zenge, Darülaceze ile tanışma hikâyesini şöyle anlattı: “12 sene oldu başlayalı. Buranın önünden geçiyordum ama ne olduğunu bilmiyordum. Bir gün ben ne yapabilirim diye girdim buraya. Aslında çocuklar için gönüllü anne olarak girmek istedim. ‘Hijyen açısından dışarıdan gönüllü anne almıyoruz’ dediler. Sonra beni buraya yönlendirdiler. ‘Ne yaparsın?’ dediler. Ben de, ‘yüz alırım; kaş alırım, saç keserim, tırnak keserim’ dedim. Kabul ettiler. Haftada bir günden başladım sonra 2 ardından 3 gün oldu. Haftada 2 gün hamamlarına geliyorum. Saçlarını kesiyorum, yüzlerini alıyorum, tırnaklarını kesiyorum. Çok da severek yapıyorum bu işi”.
“Burayı bırakamadığım için tekrardan işe başlamadım”
Birçok yerden teklif gelmesine rağmen Darülaceze’yi bırakmak istemediğini aktaran Zenge, “Çalıştığım yerde iyi bir manikürcüydüm. Patron da her zaman gel çalış diyordu. Haftada 3 gün geliyordum buraya. Patrona, ‘haftada iki gün de size geleyim’ dedim. Bizim meslekte böyle olmuyor. Çok yerden teklif geldi bana ama 2-3 gün olarak kimse kabul etmediği için ben de burayı bırakamadığım için tekrardan işe başlamadım” dedi.
“Buradan aldığım duâlarla Hac ve Umre yapmak nasip oldu”
İş hayatı boyunca ibadet yapmaya fırsat bulamadığını belirten Sevim Zenge, Darülaceze’den, Hac ve Umre’ye gidiş hikâyesini anlatırken şu ifadeleri kullandı:
“Buraya başlamadan önce namaz kılmayı bilmiyordum. Elhamdülillah Müslüman’ız fakat 12 yaşından beri çalıştığımız için teğet geçmişiz. Bir gün akşam otururken sanki birileri, ‘sen Umre’ye niye gitmiyorsun?’ dedi. Umre’nin ne olduğunu bile bilmiyordum. Yeğenimi arayıp, ‘ben umreye gitmek istiyorum’ dedim. Sonra bir şekilde Rabbim nasip etti Ramazan umresi yaptım. Yedi senedir Ramazan Umre’sine gidiyorum. Bir defa da Hac yapmak nasip oldu. Buradan aldığım duâlarla bunları yaşadım”.
“Mutlu ve huzurluyum buraya geldiğim için ve bırakamıyorum şükürler olsun”
Yaşlı ve hastalarla ilgilendiği için mutlu olduğunu kaydeden Sevim Zenge, sevginin önemini vurguladı. Zenge, bir hastasından örnek vererek, “Hastaları çok seviyorum onlar da beni çok seviyorlar. Görmedikleri zaman özlüyorlar, ben de onları özlüyorum. Burası farklı bir dünya, ben de bilmeden geldim ama kalp çok önemli. Meltem adlı bir hastam var. Yemek yediriyorum ona fakat hiçbir şekilde konuşamıyor ve tepki veremiyor ama sevildiğini anlıyor. Geçen gün ona yemek yedirirken bana öyle bir baktı ki anlatamam o bakışı. Anlatırken bile gözlerim doluyor. Nasıl anlatılır o bakış bilmiyorum. Rabbim nasip etti. Mutlu ve huzurluyum buraya geldiğim için ve bırakamıyorum şükürler olsun” ifadelerini kullandı.
