EKONOMİ - 15 Ağustos 2018 Çarşamba 14:58

Petrol ve enerji devi Türk lirasına destek için 2 milyar doları Türkiye’ye yatıracak

A
A
A
Petrol ve enerji devi Türk lirasına destek için 2 milyar doları Türkiye’ye yatıracak

Yükselir Group, Türkiye ekonomisine yapılan saldırılardan sonra devlete ve millete destek olmak amacıyla ilk aşamada 2 milyar dolarlık yatırımlarını Türkiye’ye kaydırma kararı aldı.

Yükselir Group, Türkiye ekonomisine yapılan saldırılardan sonra devlete ve millete destek olmak amacıyla ilk aşamada 2 milyar dolarlık yatırımlarını Türkiye’ye kaydırma kararı aldı.



Türkiye dışında 20 ülkede; doğalgaz, petrol, yenilenebilir enerji, turizm ile birlikte farklı dokuz sektörde faaliyet gösteren Yükselir Group Türkiye ekonomisine yapılan saldırılardan sonra devlete ve millete destek olmak amacıyla ilk aşamada 2 milyar dolarlık yatırımlarını Türkiye’ye kaydırma kararı aldığını açıkladı.



Konu ile ilgili açıklama yapan Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel, Türkiye ekonomisinin hassas bir sınav verdiğini belirterek, "Enerji sektörünün babayiğiti olacağız. Yurtdışı yoğunluklu planlanan yatırımlarımızın çoğunu Türkiye’ye kaydırma kararı aldık. Türkiye ekonomisine güvenimiz sonsuz. Kurlar üzerinden devletimize ve milletimize yapılan bu saldırıya karşı elimizi taşın altına koyacağız. Türkiye’de üretim yapıp tüm dünyaya satacağız. Yurtdışında bulunan ciddi döviz rezervlerimizin de hepsini Türk Lirasına çevirme kararı aldık" şeklinde konuştu.



"Ekonomik saldırıya karşı devlet başkanımızın yanındayız"


Yüksel, "Bu ekonomik savaşı kaybetmeyeceğiz. Dik ve kararlı duruşumuzdan ödün vermeyeceğiz. Çıktığımız uzun yolda, milli ekonomi modelimizi hedef alan tüm saldırılara karşı, sonucu ne olursa olsun devlet başkanımızın ve ekonomi yönetimimizin sonuna kadar arkasındayız. Halkımız, alt edilemeyeceğini tüm dünyaya gösterecek. Bu hususta devletimize ve halkımıza güvenimiz tam. Bu konuda üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getireceğiz. İlk aşamada 2 milyar dolarlık projemizi Türkiye’ye kaydırma kararı aldık. Sonraki süreçlerde de Türkiye’de üretip dünyaya satmayı ana hedefimiz olarak belirledik. Dün nasıl ecdadımız vatanı için canını hiçe saydıysa, bugün de biz bu ekonomik saldırıda her şeyimizi feda etmeye hazırız. Umuyorum ki bu ekonomik hamleler, milli paramıza ve yerli üretimlerimize dönmek için büyük bir fırsat olur. Bu konuda biz kararımızı verdik. Diğer işadamlarımızın da gerekeni yapacaklarına güvenimiz tam." değerlendirmesinde bulundu.



"Türk lirasına sahip çıkacağız"


Türkiye’nin gücüne ve büyümesine inandıklarını belirten Yüksel, "Milletimizin istiklaline ve istikbaline kast edenlere, bu vatanın birliğine, dirliğine ve ekonomik bağımsızlığına darbe vurmaya çalışanlara karşı milli ve yerli hassasiyetlerimizle üretmeye, daha çok çalışmaya ve milli para birimimiz Türk lirasına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bunu göstermek amacıyla 2 milyar dolarlık rezervimizi Türk Lirasına dönüştürüp yatırımı Türkiye’ye yapmak için ilk radikal kararımızı aldık. " diye konuştu.



Kurdaki dalgalanmalar gerçeği yansıtmıyor


Kurdaki dalgalanmalara rağmen yatırım yapmaya devam edeceklerini bildiren Yükselir Group Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yüksel, "Türkiye’nin her türlü zorluğa karşı güçlenen ülke, güçlenen ekonomi düsturundaki başarısına kayıtsız kalmayacağız. 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’nin başarısızlığı ve Türk milletinin darbeye karşı kahramanca direnmesi, ülkemiz üzerinde kirli emelleri olan karanlık odakları rahatsız etti. Türkiye ekonomisinin, 2018 ilk çeyrekte bile yüzde 7,4 oranında büyümesi, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve rezervleri, finansal kuruluşların yapılarındaki güçlülük ile siyasi iradenin istikrarı koruması gibi bileşenleri düşündüğümüzde kur üzerindeki baskının ekonomik nedenlere bağlanamayacağı apaçık ortadır. Fırat Kalkanı, Hendek Operasyonları ve Zeytindalı Harekâtları ile on yıllarca ülkemize zarar veren terör örgütlerinin zayıflaması, FETÖ gibi örgütlerin de artık yurt içinde hareket kabiliyetinin kalmaması istikrarın ve güvenliğin sağlanmakta olduğunu göstermektedir. 10. BRICS zirvesine katılım, Şanghay Beşlisi ile olan iyi diyaloglar yanında Ortadoğu’da da etkin rol alınması gibi uluslararası siyasette alternatif argümanların artırılması da ülkemiz açısından iyi gelişmeler olarak izleniyor. Bu sebeplerden dolayı kur artışının tamamen bir saldırı olduğu apaçık ortadadır. Bu konuda biz de elimizden geleni yapacağız." açıklamasında bulundu.



"Diğer ülkelerin çıkarları için Türkiye’nin güçlü olması şart"


Türkiye’nin ekonomik olarak istikrarsızlaşmasının kimsenin çıkarına olmadığını belirten Yavuz Yüksel, "AB’nin en büyük ticari ortaklarından biri olan demokratik Türkiye’nin ekonomik olarak müreffeh ve istikrarlı olması diğer ülkelerin de çıkarınadır. Milli ve yerli olmak gibi bir düsturu benimsemiş Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetimiz ile devletimizin kurum ve kuruluşlarına tam güven duymakla birlikte, alınacak tüm kararlara destek olacağız" dedi.



"Mevduatlarımızı Türk lirasına çeviriyoruz"


Yüksel, şirketin yurtdışındaki hâlihazırda olan tüm mevduatlarını yabancı para birimlerinden TL’ye dönüştürüleceğini, işgücü ve üretimlerini artıracak çalışmaların Türkiye’de yapılmasını, kur üzerindeki baskıyı kırarak ihracata yönelecek politikalar üretilmesini, özellikle cari açığı besleyen ithalat kalemlerini tespit ile bu kalemleri üreterek rekabeti artırmayı ana hedeflediklerini belirtti.


Aynı zamanda Yüksel, "Kuvvetli mali yapımızın, dinamik ve yenilikçi Ar-Ge ekibimizin, yetişmiş ve iyi eğitimli personelimizin verdiği güçle uluslararası çapta düşündüğümüz yatırımları Türkiye’ye kaydırmaya devam edeceğiz. Özellikle döviz kurlarındaki saldırılara inat devletimize ve milletimize desteğimiz tam olacak. Türkiye’deki yatırım ve satın alma planlarımızı farklı senaryoları da düşünerek planladık. Kurdaki gerçek dışı artışa rağmen Türkiye ekonomisinden kesinlikle endişemiz yok" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İmamoğlu’nun Kürtçe seçim şarkısı hakkında konuşan Kurum: “Ne yapsak da milletimizin aklını çelsek diye uğraşıyorlar” İstanbul İçin Hızlı ve Sağlam Adımlar Tanıtım Toplantısı’nın lansmanı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan ve İmamoğlu’nun Kürtçe seçim şarkısı hakkında konuşan Kurum, “Dini, dili, ırkı, inancı, mezhebi ne olursa olsun o anlayışla çalışacağız. Onların ne yaptığıyla ilgilenmiyoruz. Ne yapsak da milletimizin aklını çelsek diye uğraşıyorlar. İşe başlama töreni ve farklı farklı törenler yaparak gündemi başka noktalara çekmeye çalışıyorlar ama nafile” dedi. Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Şişli’de bir otelde düzenlenen İstanbul İçin Hızlı ve Sağlam Adımlar Tanıtım Toplantısı’nın lansmanında ilk 6 ay ve 1 yıllık acil eylem planını detaylı bir şekilde anlattı. Kurum, program çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. İBB’ye ait iştiraki şirketlerde maaş konusunda yaşanan grevlerle ilgili soruları yanıtlayan Kurum, adaletin meydanlarda gezmekle sağlanamadığını belirtti. Kurum, İmamoğlu’nun Kürtçe seçim şarkısı çıkarması ve mal beyanı ile ilgili değerlendirmelerini de paylaştı. “Mal beyanını 1 gün önce farklı, 1 gün sonra farklı vermez” Bir gazetecinin “Ekrem İmamoğlu’nun 1,5 milyarlık villa mevzusu olduğunu, Murat Kurum’un başına böyle bir şey gelse ne olurdu? sorusunu cevaplayan Kurum, “Murat Kurum’un başına böyle bir süreç gelmez. Çünkü Murat Kurum milletten bir şey gizlemez, saklamaz. Mal beyanını 1 gün önce farklı, 1 gün sonra farklı vermez. Mal beyanını verip 1 gün sonra 1,5 milyarlık malı olmaz. Üstüne böyle bir malı geçirmez. Biz kendimizle, kendi işlerimizle ilgileneceğiz. İstanbul’a mal beyanı niye açıklanmadı, bunu kendilerinin net bir şekilde açıklaması, ifade etmesi gerekir. Maalesef bunları hala açıklamıyorlar. Bunları soracak televizyon programlarına katılmaktan imtina ediyorlar. Hatırlamıyoruz, vaatlerimiz unuttuk, balya balya paralarını cevaplarını vermekten imtina ediyorlar. İstanbullular 31 Mart geldiğinde sandıkta hesabı kesecekler. İstanbullular sandıkta kendilerini unutanlara, kendisinin zor gününde yanında olmayıp balya balya kuleler yapanlara 31 Mart’ta gereken cevabı verecek” diye konuştu. “Biz bu projeleri tüm İstanbul’la birlikte yapacağız” Tanıtım toplantısı ile ilgili konuşan Kurum, “Şu çalışma bizim için çok kıymetlidir. İstanbul’un içine düşmüş olduğu durumu ve bu durumdan kurtarabilmek adına atacağımız adımları burada ifade etmeye çalıştık. CHP’li yönetimin 5 yılda yaptığı işlerin 6 ayda, 1 yılda nasıl yapılacağını tüm İstanbul’a anlatmaya çalıştık. Biz bu projeleri tüm İstanbul’la birlikte yapacağız. İstanbul’un, İstanbulluların yüzü gülecek. Hep birlikte o huzuru ve mutluluğu hissedeceğiz” dedi. “Davranışlarınızla samimi, yaptıklarınızla adaletli olacaksınız” Kendisine yöneltilen ‘Şu anda İBB’ye ait iştiraki şirketlerinde maaş konusunda yaşanan grevler hakkında neler söylemek istersiniz?’ soruyu yanıtlayan Kurum, “O haksızlıkları gidermemiz lazım. ‘Hak, hukuk, adalet’ deyip meydanlarda gezmekle adalet sağlanmıyor. Bir kere adaletli olacaksınız. Davranışlarınızla samimi, yaptıklarınızla adaletli olacaksınız. Dürüst olacaksınız, mal beyanınızı gizlemeyeceksiniz. Dolayısıyla biz attığımız her adımda dürüst, samimi olacağız. İstanbullular bu dürüstlüğü her alanda görecekler. 5 yıldır İstanbul’un gündemine gelen taksi sorununun 6 ayda çözüldüğünü göreceksiniz. 6 ayda o yarım bırakılan metroların nasıl bitirildiğini, 5 yıldaki o hatlardan daha fazla hattın nasıl açıldığını, depremle ilgili 5 yılda yapılan işlerin daha fazlasının 6 ayda nasıl yapılabildiğini tüm İstanbul’a göstereceğiz. Bu süreçleri hep birlikte yürütüyor olacağız” şeklinde konuştu. “Ne yapsak da milletimizin aklını çelsek diye uğraşıyorlar” Kurum bir gazetecinin ‘Sayın İmamoğlu Kürtçe bir seçim şarkısı çıkardı, son zamanlarda Kürtçe kelimeleri de dillendirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna ise, “İstanbullular 5 yıldır samimiyetin olup olmadığını gördüler. Kim samimi, kim değil, kim doğru söylüyor, kim yalan söylüyor bunu net bir şekilde ortaya koydular. Artık 2 gün sonra 31 Mart’ta İstanbullular kendilerine hizmet edenle, etmeyeni, doğru söyleyenle söylemeyeni sandıkta ayıracaktır. Biz tüm İstanbulluların oyuna talibiz. Burası tüm etnik kökenlerin, inanışların, tüm medeniyetlerin bir arada yaşadığı yer. İstanbul’u böyle tarif ediyoruz. Bizim kimseyle bir sorunumuz yok. Bizim kırmızı çizgimiz terördür. Dolayısıyla bunun dışındaki her bir vatandaşımız başımızın tacıdır. Dini, dili, ırkı, inancı, mezhebi ne olursa olsun o anlayışla çalışacağız. Onların ne yaptığıyla ilgilenmiyoruz. Ne yapsak da milletimizin aklını çelsek diye uğraşıyorlar. İşe başlama töreni ve farklı farklı törenler yaparak gündemi başka noktalara çekmeye çalışıyorlar ama nafile” diyerek yanıt verdi. ‘Muammer Keskin’in paralar ile ilgili adliyeye ifadeye gitmesi hakkında ne diyeceksiniz?’ sorusuna cevap veren Kurum, “Adli süreç yürüyor. Hakimlerimiz, savcılarımız takip ediyor, gereği yapılacaktır” dedi.
Kayseri Talas Pati Evi ‘Doğal Yaşam Alanı’ statüsü kazandı Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın tarafından 4,5 yıl önce hizmete açılan Talas Belediyesi Geçici Hayvan Barınma ve Yaşam Merkezi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden ruhsat alarak doğal yaşam alanına dönüştü. Talas Pati Evi Doğal Yaşam Alanı adını alan merkez Kayseri’de tek, Türkiye’de üçüncü olma özelliği taşıyor. Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın ve İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav ile diğer yetkililerin katılımıyla Başakpınar yolu üzerindeki Talas Pati Evi’nde ruhsat takdim programı düzenlendi. Başkan yardımcıları, birim müdürleri ve müdür yardımcılarının da hazır bulunduğu programda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav, “Talas Belediyemize ait olan doğal yaşam alanı ve pati evindeyiz. Buradaki doğal yaşamda bulunan aynı zamanda tedaviye muhtaç olan sokak hayvanlarımızı başkanım hem tedavi hem de rehabilite ettiriyor. Başkanımızın isteği üzerine buradaki hayvanlarımızın tıbbi ürünlerle tedavi edilmesiyle ilgili uygunluk belgesi verdik. Buradaki müdahale etmeyle alakalı gerekli belgeyi takdim ettik. Başkanımıza bu alanı oluşturduğu için çok teşekkür ediyorum. Hayırlı olsun.” dedi. Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın da, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekibine teşekkür ederken, “Göreve başladığımız 2019 yılı Ekim ayında hayvanlarımız için bu barınağı yapmıştık. O gün 3 mağara ve 3 bin metrekare alana sahipti. Şimdi 15 bin metrekareye kadar çıkardık. Bu barınağın yanında hayvan mezarlığı da oluşturduk. Burada kendine yetemeyen, yaralı, aynı zamanda yavrusu olanlar, özel ırk olanlar için ayrı ayrı bölümlerimiz var. Artık şimdi veteriner hekim ve tekniker arkadaşımızın da görevlendirilmesiyle Talas Pati Evi Doğal Yaşam Alanını hak etmiş olduk. Biz hayvanları seviyoruz, hayvanları sevenleri daha çok seviyoruz. O nedenle vatandaşlarımızı buraya bekliyoruz.” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’a Talas Pati Evi Doğal Yaşam Alanı ruhsatını takdim etti.