GENEL - 17 Ağustos 2018 Cuma 14:05

Prof. Dr. Haluk Özener: ’’Marmara’daki deprem minimum 7.2 olacak’’

A
A
A
Prof. Dr. Haluk Özener: ’’Marmara’daki deprem minimum 7.2 olacak’’

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Marmara’daki depremin minimum 7.2 olacağını söylerken, olası Marmara depreminde farklı bölgelerde maksimum 2 ve 2,20 metre tsunami dalgası beklediklerini açıkladı.



Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, 17 Ağustos Depremi’nin 19’uncu yıl dönümünde Türkiye’de deprem tehlikesi konusunda farkındalık oluşturmak ve depreme karşı alınacak tedbirleri anlatmak amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Erdal Şafak ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat katıldı.



’’Marmara’daki deprem minimum 7.2 olacak’’


Toplantıda konuşan Prof. Dr. Haluk Özener, ’’Biz bir şeye çok eminiz; Marmara’daki deprem minimum 7.2 olacak. Maalesef bu deprem gerçeği bir gün olacak. Umarım olduğu zamanda biz veya bizden sonraki nesil depreme karşı hazırlıklı olur. 1985’ten 31 Aralık 2017’ya kadar olan deprem sayısı, deprem algılama sayımız arttığı için yılda ortalama 13-15 bin civarında oluyor. Geçen yıl ekstrem bir durum yaşadık. Çanakkale-Ayvacık, İzmir-Karaburun ve Bodrum-Kos depreminden sonra çok fazla artçıları olduğu için geçen sene 34 binin üzerinde deprem yaşadık. Bugünde ise sayımız 7 binin üzerinde’’ dedi.



’’Farklı bölgelerde maksimum 2 metre ile 2,20 metre arasında tsunami dalgası bekliyoruz’’


Olası depremde tsunami dalgaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Özener, ’’Olası Marmara depreminden sonra deniz tabanında olabilecek heyelanlardan dolayı farklı bölgelerde maksimum 2 ile 2,20 metre arasında tsunami dalgası bekliyoruz. Bodrumdaki depremde 30 santimetre civarındaydı. Kuruşunlu, Bayramdere, doğu Silivri kıyıları, Kadıköy, Haliç 2 ve 2,20 metre tsunami dalga boyu bekliyoruz’’ şeklinde konuştu.



2009 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle birlikte bir çalışma gerçekleştirdiklerini hatırlatan Prof. Dr. Özener, ’’Bu çalışma neticesinde de bazı öngörülerimiz vardı; can kaybı, mal kaybı ve hasarlı bina kayıpları. Yaklaşık 30 bin civarında can kaybı olabileceği ön görülüyordu. 50 civarında hasarlı ve yıkılmış binadan bahsediyorduk. O çalışmanın yenisi şuanda yapılıyor. Çalışma hala devam ediyor. Bazı verilerin gelmesini bekliyoruz. Bu senaryo çalışmaları verilerin güncel olmasıyla yapılıyor. Biz 2009 yılında yaptığımız olduğumuz çalışmalarda ön gördüğümüz kayıp ve hasarlarla bugünkü kayıp ve hasarlar farklı olabilir. Çünkü yapı stoku değişti, nüfus arttı ve zemin özelliği ile ilgili detaylı bilgiler edindik dolayısıyla en son bilgilerle çalışma bu yıl içinde bitecek’’ diye konuştu.



’’Yapı stoku açısından yenilenmeye ihtiyaç duyan 7 milyon 500 bin tane bağımsız bölüm var’’


Yapı stokunun yenilenmesinin önemine değinen Prof. Dr. Özener, ’’Daha önce defalarca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açıklamıştı; Türkiye’de yapı stoku açısından yenilenmeye ihtiyaç duyan 7 milyon 500 bin tane bağımsız bölüm olduğundan bahsedildi. Hedeflerinin yılda 500 bin bağımsız bölümünün dönüştürülmesi. Yani depreme karşı güçlendirilmesi. Bu çok önemli bir hedef. Bu hedefin gerçekleşmesini çok istiyoruz. Tabii ki öncelikli bölgeler olacaktır. Depreme karşı güvenli yapılara kavuşabilmemiz için daha 15 seneye ihtiyacımız var’’ açıklamasında bulundu.



Her ailenin bir deprem planı olması konusunda açıklama yapan Prof. Dr. Erdal Şafak, ’’Bir deprem olduğunda herkes başka noktalarda ise ailenin fertlerinin nerede, nasıl buluşacaklarını dair planları olması çok önemli. Her evde az 1 hafta kendine yetecek kadar su, konserve ve yemek depolanması çok önemli’’ dedi.



Dr. Doğan Kalafat ise şöyle konuştu: ’’Deprem ile mücadelede olmazsa olmaz iki temel olgu vardır. Deprem bölgelerinde yaşıyorsak depreme hazırlıklı, afet bilinci yüksek toplum haline gelmemiz lazım. Diğeri ise depreme dayanıklı binalar oturmamız gerekir. Hocalarımız söylüyor: Türkiye’deki depremlerdeki can kayıplarının yüzde 95’i yapısal tehlike dediğimiz; binaların çökmesi, yıkılması, kolonlar ve kirişlerdir. Bunları önlememiz mümkündür’’.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.