GENEL - 10 Kasım 2017 Cuma 15:53

Prof. Dr. Mehmet Şahin: "Orta Doğu’da insanların irade ve kaynaklarını kullanması istenmiyor"

A
A
A
Prof. Dr. Mehmet Şahin: "Orta Doğu’da insanların irade ve kaynaklarını kullanması istenmiyor"

Prof.

Prof. Dr. Mehmet Şahin, Global Barış ve Demokrasi Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen Orta Doğu konferansında yaptığı konuşmada, Orta Doğu’nun yapısal meselelerini ve son gelişmeleri değerlendirdi.


İstanbul Aydın Üniversitesi Global Barış ve Demokrasi Araştırma Merkezi’nin İAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi işbirliğiyle düzenlenen “Orta Doğu’da Son Gelişmeler ve Türkiye” başlıklı konferansta Prof. Dr. Mehmet Şahin konuştu. İAÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Özüm Sezin Uzun’un moderatörlüğünde gerçekleşen konferansta Prof. Dr. Mehmet Şahin yaptığı konuşmasında Orta Doğu’daki mevcut durumu ve son gelişmeleri değerlendirdi.


Orta Doğu’nun risk ve potansiyelleri bir arada bulundurduğuna ve her an yeni bir hareketlilik olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Şahin, Osmanlı Devleti’nin 400 yıldan fazla bu coğrafyayı yönetmesine rağmen hiçbir zaman ‘Orta Doğu’ tanımlamasını kullanmadığını belirterek, “Orta Doğu çalışanlar olarak Orta Doğu diye belirli bir bölge yok, deriz. Sebebi, herkesin farklı bir alanı Orta Doğu olarak tanımlamasıdır. İngilizlerin bir Orta Doğu tanımlaması var. Yine, İngilizlerin tanımı üzerinden yapılan ABD’nin bir Orta Doğu tanımlaması var. Soğuk Savaş sonrası dönemde yeni bir Orta Doğu tanımlamasına ihtiyaç duyuluyor. Meşhur oryantalist tarihçi Bernard Lewis yazdığı makalesinde, mevcut tanımlamaların Batı’nın menfaatlerine ters düştüğünü ifade ediyor. Afganistan ve Pakistan’dan başlayan, Batı’da Fas’a, Güney’de Yemen’e kadar Türki Cumhuriyetleri de kapsayan Büyük Orta Doğu tanımlaması yapılıyor. Bu tanımlamalar Osmanlı çekildikten sonra yapılmış. Uluslararası siyasette bir yer hakkında bir tanımlama yapılmışsa, orada bir proje yapılmıştır” değerlendirmesinde bulundu.



"İnsanların kendi irade ve kaynaklarını kullanması istenmiyor"


Orta Doğu’ya farklı boyutlarla bakmanın mümkün olduğu ifade edilen “Orta Doğu’da Son Gelişmeler ve Türkiye” başlıklı konferansta konuşan Prof. Dr. Mehmet Şahin, Orta Doğu coğrafyasına tarih boyunca yabancı güçlerin çok fazla eğildiğine, İslamiyet’teki Şiilik gibi ana akım düşüncelerin oluştuğu merkezlerin bu bölgede olduğuna dikkat çekerken, Bağdat denildiğinde yalnızca Irak’ın başkentinden değil, aynı zamanda Abbasiler gibi önemli bir medeniyetin başkentin de söz edildiğini hatırlattı. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada Orta Doğu’da insanların kendi iradelerini ve kaynaklarını kullanmasının istenmediğini belirten Prof. Dr. Şahin, aynı zamanda o irade ve kaynağı kullanabilecek kitlenin da yok edildiğine işaret ederken, “Orta Doğu’da öldürülen akademisyen, kanaat önderi, siyasetçi ve sanatçıların istatistiği dahi tutulamıyor” dedi. Bütün bunlarla Orta Doğu’yu ortaçağa sokma amacının güdüldüğünü belirten Prof. Dr. Şahin, Orta Çağ Avrupası’nın küçük siyasi yapılara bölündüğünü hatırlatarak PKK ve YPG üzerinden Suriye’nin de bölünerek fedaratif bir yapıya bürünmesinin amaçlandığını iddia etti.



"Orta Doğu’da işleyen üç devlet var"


İran, Türkiye ve İsrail’den başka Afganistan’dan Fas’a kadar olan coğrafyada işleyen dördüncü bir devletin bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Şahin, işleyen devletlerin olmadığı bir coğrafyada ‘devlet dışı aktörler’ olarak terörist grupların faaliyet gösterdiğini ifade etti. Demokratik toplumlarda siyasetin silahsız yapılacağını fakat bölgede siyasetin silahla yapıldığını ve siyasi partilerin silahlı kanadının bulunduğu hatırlatılırken, bölgede yasal ve yasal olmayan aktör sayısının çok fazla artış gösterdiği belirtildi.


"Kobane’de HDP değil, PKK doğru söyledi"


Ekranda siyasetçinin söylediğinin inandırıcı olmadığını, söylem yerine alanda yapılan eyleme bakarak doğru analizlerin yapılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Şahin, İstanbul Aydın Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, “Talabani’nin partisinin politbürosunun etrafındaki binaların tamamı PKK ve YPG’lilere verilmiştir. Bölgede görüşme yaptıktan sonra Türkiye’deki HDP’lilerin söylemine ve oradaki PKK’nın söylemine baktığımda PKK’nın doğru söylediğini görüyorum. Sorduğumda, Kobane ve Afrin’i birleştirmek istediklerini söylediler. Ancak bu bölgede Kürtlerden farklı düşünen Araplar, Türkmenler, Yezidiler, Keldaniler gibi diğer etnik unsurların olduğunu hatırlattığımda bana ‘Bunlara bizim yönetimimizi kabul edip etmediklerini soracağız. Ederlerse bizim yönetimimizde kalacaklar, etmezlerse kamyonlara doldurup göndereceğiz’ dediler. Nitekim de öyle yaptılar. Yani, PKK’nın doğru söylediği ortaya çıktı. Kobane’de söylemde demokrasi varken, sahada yoktu. Siyasetin silahla yapıldığı yerde demokrasi olmaz” ifadelerini kullandı.



"PKK ve PYD de radikal gruptur"


İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Global Barış ve Demokrasi Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada Orta Doğu’da radikal gruplar denildiğinde akla hemen dini grupların geldiğini ancak PKK ve YPG’nin de radikal grup olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Şahin, “Türkiye’nin kendi Kürtleriyle sorunu olamaz, olmamalı. Ancak PKK’yla olmalı. Türkiye’nin bölge Kürtleriyle sorunu olamaz, olmamalı. Ancak YPG’yle olmalı. 30 binin üzerinde Kürt, PKK ve PYD’den kaçtılar. Bugün, Türkiye’de yaşıyorlar” dedi.


"Yahudiler İsrail’i yıkmak istiyor"


“Orta Doğu’da Son Gelişmeler ve Türkiye” başlıklı konferansta yaptığı konuşmasında, Arap coğrafyasında Araplara öncülük edecek bir devlet ne zaman ortaya çıksa, müdahale edilerek İsrail eksenine sokulduğunu ya da ortadan kaldırıldığını belirten Prof. Dr. Mehmet Şahin, “2006’da İsrail’deki radikal gruplar kendisi bir karar verdi. İsrail devletini yıkıp yerine BM üyesi bir Yahudi devleti kurmak istiyorlar. İsrail’de yaşayan herkesin kâğıt üzerinde yazan anayasada eşit olduğunu görürsünüz. İsrail’in nüfusunun yüzde 20’si Arap, şu an eşit vatandaş olarak görülüyorlar. Ancak Yahudi devleti kurulduğunda Arapların hukuksal statüsü azınlık konumuna düşecek” iddiasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Terörden temizlenen dağlarda yetişen şifalı otlar ilaç deposu gibi Şırnak dağlarından temizlenen terörün ardından oluşan huzurla birlikte vatandaşlar şifalı otları toplamak için dağlara akın etmeye başladı. Adeta ilaç deposu olan dağlarda bir çok hastalığa iyi gelen bitkiler yetişiyor. Beytüşşebap ilçesinde 3 bin metreye kadar çıkan karlı dağlarda bahar aylarında yetişen endemik bitki türleri binlerce hastaya şifa oluyor. Hengedan, bik ve ment otlarının yanı sıra, çevr, luşk, kenger, heliz, alilo ve daha bir çok bitkinin yetiştiği dağlara giden vatandaşlar günlerce topladıkları bitkileri at sırtında köylerine getiriyor. Zorlu yolculuk ve pancar toplama 2 gün sürüyor. 6 kilometre atların sırtında dağa çıkan köylüler burada kamp kurup geceyi dağlarda geçiriyor. Sabahın ilk ışıklarıyla pancara çıkan köylüler kilolarca pancarı toplayıp at sırtına yükleyerek köylerine getiriyor. Kimi topladığı bitkileri satıyor, kimisi de ilaç olarak kış aylarında tüketmek için saklıyor. İlkbahar aylarında 20 gün yetişen bu bitkileri toplama mesaisi günlerdir devam ediyor. Servet Ermağan, topladıkları bitkileri guatır ve kanser tedavisinde kullandıklarını söyledi. Ermağan, "Sabah yola çıktık 6 kilometre yol geldik burada pancarları toplayıp evimize götürüyoruz. Bu bitkiler guatır ve kanser ilacı olarak kullanılıyor’’ dedi. Caner Gükçe isimli bir genç ise "Günler önce buraya çıkıyoruz. Dün kamp kurduk, uyuduk, sabah pancar topladık. Her sene olduğu gibi bu yılda geldik. Kimisi topladıklarını satıyor, kimisi ilaç olarak götürüyor’’ diye konuştu.
İstanbul lifebox’tan kullanıcılarına A Milli Takım’la tanışma fırsatı Türkiye’nin önde gelen dijital operatörlerinden Turkcell’in bireysel bulut depolama servisi lifebox, spor tutkunu kullanıcılarına A Milli Takım futbolcularıyla antrenmanda tanışma fırsatı sunuyor. Futbolseverler, 31 Temmuz tarihine kadar lifebox uygulamasından başvurularını yapıp çekilişe katılabilecekler. Türkiye Futbol Federasyonu iş birliğiyle gerçekleşen proje kapsamında, lifebox’ta ücretli paketi olan mevcut veya yeni abonelerin katılabileceği bir çekiliş düzenlenecek. Kullanıcılar, 31 Temmuz tarihine kadar lifebox uygulamasındaki keşfet bölümünden başvurularını yapıp, çekilişe katılabilecekler. Çekiliş sonunda şanslı üç kullanıcı, A Milli Futbol Takımı’yla Riva Tesisleri’ndeki antrenmanda bir araya gelerek, özel bir deneyim yaşayacak. Gelişmiş teknolojileriyle kullanıcılarına sade ve kolay bir deneyim sağlayan lifebox’da kullanıcılar, otomatik yedekleme özelliği ile tüm fotoğraf ve videolarını ister Wi-Fi isterlerse hücresel veri ile yedekleyebiliyor ve verilerini orijinal kalitede saklayabiliyorlar. Ayrıca lifebox’a yedekledikleri rehberi telefonlarına geri yükleyebiliyor ve tekrarlayan kayıtları teke düşürebiliyorlar. lifebox yapay zekâ yardımıyla kişi, nesne, zaman ve konum tanımanın yanı sıra seçtiği fotoğraflar arasından otomatik hikâyeler oluşturabiliyor. Fotoğraf düzenleme özelliği ile görselleri özel filtre, efekt ve çerçevelerle özgünleştirebilen lifebox çıkartmalarla da anılara eğlence katıyor. lifebox, kullanıcıları sosyal medyada paylaşacağı fotoğrafa karar veremediği zaman ise platformun Photopick fotoğraf analizi özelliğini kullanarak hangisinin daha çok beğeni alacağını görebiliyor.