SAĞLIK - 25 Mayıs 2018 Cuma 12:01

Sahurda hamur işi tüketenler dikkat

A
A
A
Sahurda hamur işi tüketenler dikkat

Küçükçekmece Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’nde görevli uzman diyetisyen Aslı Kılınçlı (30) Ramazan’da yapılan en büyük yanlışa karşı uyardı: “Sahurda tok tutar diye hamur işi tüketmeyin, tok tutmaz aksine acıktırır”Küçükçekmece Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’nde görevli uzman diyetisyen Aslı Kılınçlı (30), haftanın 5 günü tüm Küçükçekmecelilere ve belediye çalışanlarına ücretsiz hizmet veriyor.

Küçükçekmece Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’nde görevli uzman diyetisyen Aslı Kılınçlı (30) Ramazan’da yapılan en büyük yanlışa karşı uyardı: “Sahurda tok tutar diye hamur işi tüketmeyin, tok tutmaz aksine acıktırır”


Küçükçekmece Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’nde görevli uzman diyetisyen Aslı Kılınçlı (30), haftanın 5 günü tüm Küçükçekmecelilere ve belediye çalışanlarına ücretsiz hizmet veriyor.


Sosyal belediyecilik anlayışıyla her zaman insana yatırım yapan Küçükçekmece Belediyesi, Ramazan ayında da çalışanların ve Küçükçekmecelilerin sağlığını unutmadı. Küçükçekmece Belediyesi, Sağlık İşleri Müdürlüğü bünyesinde çalışan uzman diyetiysen Aslı Kılınçlı, belediye binasında hem belediye çalışanlarına hem de Küçükçekmeceli vatandaşlara haftanın 5 günü ücretsiz hizmet veriyor. Küçükçekmecelilerin ve belediye personelinin ise diyetisyene ilgisi büyük. Herkes Ramazan’da kilo alıyor, Küçükçekmeceliler ise kilo almadan oruç tutmanın mutluluğunu yaşıyor. Öyle ki Aslı Kılınçlı bugüne kadar 2 bin 360 kişiye hizmet verdi.


Kulaktan kulağa yayılıyor, duyan geliyor


Diyetisyen yardımıyla hem sağlıklı beslendiğini hem de zayıfladığını kaydeden ev hanımı Nurdagül Özcan, (44) “Bir arkadaşım gelmişti buraya. 10 kilo vermiş. Tavsiye üzerine geldim. Ben de arkadaşlarıma tavsiye ettim. Beni her gören beni de götürsene diyor. 3 buçuk ayda 15,5 kilo verdim. Çok memnun kaldım. Herkese de tavsiye ediyorum” diye konuştu.


Sahurda hamur işi tüketenler risk altında


Küçükçekmece Belediyesi Uzman Diyetisyeni Aslı Kılınçlı ise, vatandaşların ve belediye çalışanlarının açıldığı günden bu yana kendilerine çok ilgi gösterdiğini belirterek, “Buraya gelen danışanlarımıza kişiye özel beslenme programları hazırlıyoruz. Bire bir ilgileniyor ve takip ediyoruz. Hatta ilçedeki okullarımıza giderek öğrencilerimize ve velilerimize doğru beslenme hakkında önemli bilgiler veriyoruz” dedi. Ramazan’da aç kalmadan oruç tutmanın püf noktalarını da paylaşan Aslı Kılınçlı, Ramazan’da yapılan en büyük yanlışın sahurda tok tutar diye hamur işi yemek olduğunu söyledi. Kılınçlı, “Hamur işi tok tutmaz, aksine aç bırakır” dedi.


“Ramazan’da bitkinliğe karşı sahur yapın"


Ramazan’da uzun süre aç kalındığını da kaydeden Kılınçlı, “Bu dönemde yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, okul başarısızlıkları ya da iş veriminde azalmalar olabilir. Tüm bunları en aza indirmek için ilk öncelikli olmazsa olmazımız sahur. Sahur kesinlikle yapacağız. Ramazan’da iki ana öğün ve iki ara öğün şeklinde beslenmeliyiz. İftar ve sahur ana öğünlerimizi oluştururken diğer zamanlarda da ara öğünleri tüketmeliyiz. Bir, bir buçuk saat aralıklarla ara öğün yapılmalı” dedi.Sahurda süt, yumurta gibi proteini yüksek gıdalar tüketilmesi gerektiğini kaydeden Kılınçlı, “Hafif kahvaltı şeklinde, hazmı kolay yiyecekler tüketilmeli. Aşırı yağlı, tuzlu, baharatlı hamur işlerinden uzak durulmalı. Çünkü bunlar daha çabuk acıktırır” dedi.


İftarda yapılan en büyük yanlış


İftarda hızlı ve fazla yemek yememek gerektiğini de vurgulayan uzman diyetisyen Aslı Kılınçlı, “Özellikle küçük porsiyonlar, küçük tabaklar tercih etmek önemli. Çorba gibi hafif besinlerle başlayacağız. Hatta fırsat bulursak 10-15 dakika yemeğe ara vermek de önemli. Daha sonra et ve et ürünleri az yağlı tercih edebiliriz. Kan şekerini hızlı yükselten besinler yerine, posa içeriği yüksek besinler tercih etmeliyiz. Sebze, meyve, tahıl ağırlıklı besinler tercih edeceğiz. Ara öğünlerde tok tutan tahıllı besinler kuruyemişler, fındık, fıstık, badem hatta kuru incir tercih edebiliriz. Hem bizi daha tok tutar. Hem kabızlık şişkinlik gibi problemleri azaltır. Kızartmalardan, hamur işlerinden, tuzlu baharatlı yiyeceklerden mümkün olduğu kadar uzak durmalıyız. Gazlı içeceklerden uzak durmak önemli. Ara öğünlerde yeşillik, salatalık, domates, kuru yemişler tüketebiliriz” diye konuştu.


Sütlü tatlılar tüketilmeli


Ramazan ayında sütlü tatlı tüketilmesi gerektiğini kaydeden Kılınçlı, “Ramazan ayında dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de su tüketimi. 17 saat aç kalıyoruz, bu nedenle bol su tüketmeliyiz. İftar sahur arasında en az iki litre su tüketmek çok önemli. Sıvı kaybı olduğu için bu aralar taze sıkılmış meyve suları, ayran, çorba, komposto gibi içeceklerle sıvı alımı artırılmalı” diyerek uyarıda bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) Toz taşınımında solunum rahatsızlığı olanlar risk altında Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Kuzey Afrika’dan beklenen toz taşınımı uyarısı yaptı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlı hamile ve çocukların da toz taşınımı sırasında risk altında olduğunu ifade etti. Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, zorunlu durumlarda maske takılması gerektiğini kaydetti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmelerde Marmara’nın güneyi, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı beklenildiği açıklandı. Kuzey Afrika’dan beklenen çöl tozlarının hava kirliliği ve görüş mesafesini düşürmesine karşı yerel yönetimler vatandaşlara tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca uzmanlar toz taşınımına uzun süreli maruz kalınması durumunda solunum yetmezliğine varabilecek rahatsızlıklar nedeniyle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti. Uzmanlardan maske uyarısı Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini ifade eden Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, “Toz taşınımı dediğimiz dönem 3 gün boyunca ülkemizde çöl tozlarının yoğun olarak görülmesi demek. Hava kirliliğine neden olarak görüş mesafesini bozabildiği gibi özellikle solunum rahatsızlığı bulunan hastalarımızda, solunum sıkıntısına neden olabilir. Özellikle astım ve alerjisi olan kişilerde astım atağı gibi solunum sıkıntılarının yoğun olduğu dönemlere neden olabilir. KOAH’lı (kronik obstrüktif akciğer) ve kronik hastalığı olan kişilerde de solunum sıkıntısı ataklara neden olabilir. Bu dönemde en önemlisi toza maruz kalmamaktır. Kronik ve ciddi hastalığı olan kişilerin bu dönemde mümkünse dışarıya çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Dışarıya çıkmaları gerekiyorsa özellikle toza karşı koruyu N95 gibi kullanmaları, bulamıyorlarsa bile normal maske faydalı olabilir. Maske kullanmak bu dönemde çok önemli. Astım hastalıklarında özellikle atağı tetikleyebilir, astım krizine neden olabilir. Böyle bir durum oluştuğunda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurarak etkili bir astım tedavisi almaları gerekebilir” şeklinde konuştu. Solunum rahatsızlığı bulunanlar kadar yaşlı, hamile ve çocuklar da risk altında Kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra çeşitli grupların da risk taşıdığını belirten Cengiz, “Yaşlılarda ek hastalıklar, kronik rahatsızlıklar daha fazla olduğu için onlar daha hassas. Hamileler ve çocuklar etkilenebilir. Solunum hastalığı olanlar ekstra risk altında. Çünkü bu tozlar çok küçük partiküller halinde olup solunum yollarını etkileyebilmekte, hastalarda atakları tetikleyebilmektedir. Uzun süreli maruz kalma durumunda solunum yetmezliğine görülebilir Toz taşınımına uzun süreli maruz kalınmaları durumunda solunum yetmezliğine varan ciddi rahatsızlıklar görülebileceğine dikkat çeken Cengiz, “Kriz atak dediğimiz kriz tablosuna neden olabilir. Ciddi solunum sıkıntısı, hatta çok fazla maruz kalınırsa solunum yetmezliğine bile neden olabilir. Bizim en çok beklediğimiz tablo, öksürük ile birlikte nefes darlığı ve atak tablosudur” ifadelerini kullandı.
İstanbul Cem Öğretir: En iyi Türkçeyi kullanarak gençlere rol model olma çabasındayım İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Uygulamalı Bilimler Fakültesi (UBF) Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü tarafından düzenlenen “TV’de Haber Sunuculuğu ve İletişim Becerileri” etkinliğinde, ATV Ana Haber Sunucusu-Anchorman Cem Öğretir, üniversitenin öğrencileri ve akademisyenleriyle bir araya geldi. Etkili iletişim için gerekenleri gençlere tek tek anlatan Cem Öğretir, televizyon haberciliği hakkında da öğrencileri bilgilendirdi. İstanbul Gelişim Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü’nün organizasyonuyla üniversitenin kampüsünde, “TV’de Haber Sunuculuğu ve İletişim Becerileri” eğitimi düzenlendi. Ünlü Spiker Cem Öğretir etkinlikte katılımcılara; etkili iletişim, beden dili ve diksiyon ile ilgili uygulamalı eğitim verdi. Cem Öğretir, beden dilinin nasıl olması gerektiği, bir insanın nasıl ikna edilebileceği ve öz güven konularını detaylı olarak ele aldı. Söz konusu etkinliğe İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli, İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, İGÜ Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Kaya, İGÜ ve UBF öğretim elemanları ve davetliler katıldı. “Televizyona çıkan ve sosyal medyada yayın yapan herkes birer rol model” Günlük hayatta kullanılan kelime ve cümlelerin ne kadar sık kullanılırsa o kadar çok alışkanlık yaptığını belirten Cem Öğretir, “Aslında bu da televizyon gibi bir alışkanlık meselesi. ‘İyi bir alışkanlık mı, kötü bir alışkanlık mı?’ bunun cevabını seyirciye bırakıyorum. Ben bir televizyon dünyası çalışanı olarak kendi açımdan en iyisini yapmaya gayret ediyorum, bunun için Türkçeyi en güzel şekilde kullanıp gençlerimize iyi örnek olma çabasındayım. Televizyona çıkan ve sosyal medyada yayın yapan herkes birer rol model. Dolayısıyla rol model olduğunuzda büyük bir sorumluluğu da üzerinize alıyorsunuz” dedi. “Televizyon haberciliği şekil değiştiriyor” Cem Öğretir, habere ulaşmanın bu kadar kolaylaştığı bir dönemde ana habere duyulan ihtiyacı sorgulayan bir seyirciye, halâ tam anlamıyla sosyal medyaya güven oluşmadığı için insanların televizyon aracılığı ile haberleri doğrulattığını anlattı. Cem Öğretir, “Televizyon haberciliği yok olmaktan ziyade şekil değiştirip dönüşüyor. Aynı, radyonun televizyon ortaya çıktığında artık kullanılmayacağının düşünülmesi gibi basılı gazetecilik de artık dijital mecralara taşınıyor.” dedi Kariyeriyle ilgili merak edilen soruları da yanıtlayan Cem Öğretir’in gerçekleştirdiği eğitim, öğrenciler ve akademisyenler tarafından yoğun ilgi gördü.