SAĞLIK - 20 Mart 2018 Salı 16:49

Sıcak kemoterapi kanser hastaları için umut kaynağı

A
A
A
Sıcak kemoterapi kanser hastaları için umut kaynağı

Prof.

Prof. Dr. Emel Canbay, Türkiye’de sıcak kemoterapi yönteminin çok yanlış uygulandığını ve maalesef bilinmediğini ya da yanlış bilindiğini söyledi.



Genel Cerrahi Profesörü ve Moleküler Onkoloji Doktoru Emel Canbay, Türkiye’de yeni bilinen kanser tedavi yöntemlerinden sıcak kemoterapi yöntemi hakkında doğru bilinen yanlışları açıkladı. Türkiye’de sıcak kemoterapi yönteminin çok yanlış uygulandığını ve maalesef bilinmediğini ya da yanlış bilindiğini belirten Prof. Dr. Canbay, "Sıcak kemoterapi, son aşamaya gelmiş hastalara uygulanan bir tedavi olarak sunuluyor. Ne yazıkki uygulanan yerlerde de bu işin makinesi ve makineyi kullanan tıp dışı kişilerin bilgisi ile uygulanıyor. Kolon, rektum kanseri hastaları, mide kanseri hastaları, yumurtalık denilen bizim over kanseri dediğimiz hastalarda ve primeri periton (karın zarından) başlayan ve karın içine jelimsi salgı yapan sıvı ya da müsinöz sıvılar salgılayan tümörlerin psödomiksoma peritonei dediğimiz hastalıkların tedavisinde doğru zamanda doğru şekilde kullanıldığında hakikaten çok umut verici sonuç veren bir yöntemdir. Sıcak kemoterapi, bu hastalar ilk cerrahiye alındığı anda tamamen tümör alındığında eklenir ise hastalar fayda görüyor. Tedavi oluyorlar" dedi.



"Geç kalındığında fayda etmiyor"


Sıcak kemoterapi yönteminden fayda görmek için hastaların geç kalmamaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Emel Canbay, "Sıcak kemoterapi, cerrahiyi yaptıktan sonra gözle görülen tüm tümörlü dokular alınıp temizlendikten sonra ameliyat esnasında bu konuda eğitim almış cerrahlar tarafından uygulanıp eklenildiğinde kolon, mide, yumurtalık kanseri ve primeri periton olan karın zarı kanserlerinin tedavisinde yeni bir umut. Geç kalındığında sadece yaşam süresini uzatıyor. Onun için biz hastaları ameliyat olmadan görmeyi öneriyoruz. Bu işlem önerilen birçok hastaya ameliyat dahi öneremiyoruz. Eğer cerrahi esnasında sıcak kemoterapiyi yapamazsanız daha sonrası için bu tedaviler eklenemiyor. Bizim şimdi Türkiye’deki serimiz 120 kişiyi aştı. Erken dönemde gelen ve bunu uyguladığım hastalarımız hakikaten tedaviden fayda gördü. Hastaların sağ kalımları artıyor ve kesinlikle tedavide ciddi bir başarı elde ediliyor. Son aşamada gelen hastalara da yaşam kalitesini arttırmak ve süreyi uzatabilmek gibi faydalarımız oluyor".



Kurucusu ve başkanı olduğu Türkiye Periton Kanser Merkezi, ikinci toplantısını Medikal Onkoloji Kongresinin misafirliğinde kurs olarak düzenledi


Canbay, Türkiye’de kanser tedavisinde uluslararası yeni yaklaşımların standardize edilmesi ve tedavi edilebilen hasta sayısını artırmak amacıyla ikinci peritoneal (karın zarı) kanserlerine tedavilerine güncel yaklaşımlar kursu Yedinci Tıbbi Onkoloji Kongresi’nin misafirliğinde gerçekleştirileceği bilgisini vererek, "Türkiye, Japonya, İsrail ve Yunanistan Periton Kanser Merkezleri işbirliği ile ‘2’nci Peritoneal Kanser Tedavilerine Güncel Yaklaşımlar’ kursu gerçekleşecek. Amacımız, ülkemizde bu işlemin standardını oturtabilmek bu işlemden fayda görecek hastaların sayısını arttırmak ve bu hastalıkların tedavi edilebildiğini bildirmektir. Ülkemizin karın içine hapsolan kanserlerden ve tedavi edilebilen karın içine hapsolmuş tümörlere yaklaşımda alınacak ortak kararlar ile tedavi edilebilen kanser hastasının tedavisini ve sayısının artmasını sağlayabilirsek mutlu olacağız. Karın içinden başlayan mide kanseri, kalınbağırsak kanseri, yumurtalık kanseri, psödomiksoma peritonei artık tedavi edilebilir hastalıklardır. Türkiye’de bu işlemlerin merkezini oluşturduk. Bu işlemler için Türkiye’nin Japonya ile bağlantılı ve patentli Periton Kanser Merkezi’nin ikinci uluslararası katılımlı kursunu gerçekleştiriyoruz. Bu konuda sürekli eğitim ve yayınlar önemlidir. Lütfen başvurduğunuz merkezlerde deneyimlerini aldıkları merkezleri ve sonuçlarını sorun" dedi.



Bu teknikte ulusal standardı oluşturmayı hedeflediklerini ifade eden Prof. Dr. Canbay, "Bizim amacımız ulusal standardı oluşturmaktır. Genellikle uluslararası merkezlerde eğitilen cerrahlar tarafından tüm dünyada uygulanan işlemler için ben de Japonya ve Amerika’da eğitim aldım ve sonrasında Türkiye’nin Periton Kanser Tedavi Merkezi’ni oluşturarak bu zor işlemlerin yapılabilirliğini ve tedavi olan kanser hastaları için ülkemizde de hem ülkemiz insanına hem de uluslararası hastalara hizmet veren bir merkezimiz olduğunu bildiriyorum. Karın içine yayılan kolon (kalın bağırsak), mide ve yumurtalık kanserlerinin tedavisinde kullanılan teknik uzun bir öğrenim eğrisi gerektiren cerrahi olarak zor bir teknik, var olacak komplikasyonları ve ölümleri ancak bir standartla önleyebiliriz. Yetişen genç medikal onkologlara, gastroenterologlara ve cerrahlara, bu konu ile ilgilenenlere doğru bir referans noktası olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.