EKONOMİ - 20 Ekim 2017 Cuma 11:50

Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde Kadının Rolü Zirvesi’nin sonuç bildirgesi yayınlandı

A
A
A
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde Kadının Rolü Zirvesi’nin sonuç bildirgesi yayınlandı

TÜRKONFED tarafından Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle düzenlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde Kadının Rolü” Zirvesi’nin sonuç bildirgesi yayınlandı.

TÜRKONFED tarafından Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle düzenlenen “Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde Kadının Rolü” Zirvesi’nin sonuç bildirgesi yayınlandı.



Kadının her alanda güçlendirilmesinin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesinin ve kadın-erkek fırsat eşitliği sağlanmasının sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada önemi incelendiği zirvede, Birleşmiş Milletler’in toplam 17 adet olan ve 5’i kadınlar ve kız çocuklarıyla ilgili olan ‘Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden 4 önemli başlık detaylı şekilde ele alındı. Gerçekleştirilen panellerde nitelikli eğitim, sanayi, yenilikçilik ve altyapı, sorumlu üretim ve tüketim ile barış ve adalet alanlarında kadınlara yönelik alınabilecek aksiyonlar belirlendi.



Zirve sonucunda, katılımcılar ve TÜRKONFED çatısı altında güçlerini birleştiren kadın derneklerinin katkısı ile Türkiye’de sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleşmesi için kadınlara yönelik aşağıdaki politika önerilerinin hayata geçirilmesi gerekliliği ortaya kondu. Sürdürülebilir Kalkınmada Kadının Rolü Zirvesi’nin sonuç bildirgesindeki 15 önemli hedef, ülkemizin kalkınmasına olduğu kadar, demokrasisine de katkı yapacaktır. Bu hedefler şöyle sıralandı:



Toplumsal cinsiyet eşitliği öncelikli hedef olmalıdır: Kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik hayata katılımı olmadan dünyada kalkınma hedeflerini, özellikle “sürdürülebilir kalkınma hedeflerini” gerçekleştirmek mümkün değildir. Bu nedenle cinsiyet eşitliğini tüm ülkelerde plan, program ve hedeflerin temeline oturtmak öncelik haline gelmelidir.



Kadın çalışan kotası konmalıdır: Kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik hayata katılımlarını artırmak için, yerelde ve kamuda bir takım kotaların konması gerekmektedir. Dünyada kimi ülkelerin hayata geçirdiği kadın çalışan kotasının ülkemizde de bir an önce yasal bir altyapıya kavuşturulması önemli bir farkındalık oluşturacaktır. Üst düzey mesleklerde her iki cinse de eşit fırsat ve yer verilmesi cinsiyete dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılması, kadının güçlendirilmesi yolunda önemli etkiler yaratacaktır. Belediyelerde üst düzey yönetim veya orta düzey yöneticiler arasındaki kadın çalışan oranlarının yüzde 40’a çıkarılması gibi somut hedefler belirlenmelidir.



Kadın girişimcilerin desteklenmesi teşvik edilmelidir: Kadın girişimcilerin önundeki en buyuk sorunlardan biri sermayeye erişimdir. Kamu kurumlan ve finans kuruluşları tarafından verilen desteklerde, mal varlığının teminat olarak verilmesi gibi zorunluluklar konusunda kadınlara pozitif ayrımcılık yapılması, vergi ve faiz indiriminden daha fazla yararlanma imkânı sunulması, kadınların girişimciliğe daha rahat başlaması için kolaylık sağlayacaktır.



Kadın istihdamında kayıt dışı oranı azaltılmalıdır: TÜİK 2016 verilerine göre Türkiye’de çalışan her 2 kadından 1’i kayıt dışı görünmektedir. Prim teşviklerinin, işgücü maliyetinin ve kayıt dışı istihdamın yüksek olduğu sektörlere daha yüksek miktarda verilmesi, kayıt dışı istihdamı azaltacaktır. İlk defa iş kuran kadının primlerini düzenli ödemesi kaydıyla primlerinin yarısı Hazine tarafından karşılanabilir.



Doğum borçlanması primleri devlet tarafından ödenmelidir:Doğum borçlanmasının kadın istihdamını teşvik edebilmesi için doğum yaptığı ana kadar hiç çalışmamış kadınlarda ilk çocuk için daha sonra sigortalı çalışmak kaydı ile doğum borçlanması primlerinin devlet tarafından ödenmesi, işgücü piyasasına hiç girmemiş ya da girmiş ve ayrılmış kadının tekrar işgücü piyasasına girişini kolaylaştırabilir.



Çocuk bakım hizmetleri ve kreş yardımı sgk kapsamına alınmalıdır: “Çocuk Bakım Hizmetleri ve Kreş Yardımı” birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi SGK kapsamına alınmalıdır. Ülkemizde, çalışan ve çocuğu olan kadının, devlete ödeyeceği vergi yükünden düşülerek oluşturulacak bir fonla kreş katkısı oluşturulmalıdır. Büyük sanayi siteleri ve belli sayıda personel çalıştıran özel sektör şirketlerine de kreş açma şartı konulmalıdır.



Kadın ve aile dostu işletmelerin sayısı artırılmalıdır: Kadın ve Aile Dostu İşletmelerin sayısının artırılması için ilgili bakanlıklarla farkındalık yaratacak ortak kampanyalar düzenleneceği gibi bu noktada vergisel teşvik ve desteklerle ilgili düzenlemeler hayata geçirilmelidir.



Bakım sigortası oluşturulmalıdır: Bakım sigortası oluşturularak evde yaşlı, engelli çocuk bakım hizmeti sunumu, bu alanda eğitim almış SGK’lı kişiler aracılığıyla yapılmalıdır.



Nitelikli bakım personeli yetiştirilmelidir: Nitelikli bakım personeli yetiştirmek için meslek lisesi, ön lisans ve lisans düzeyinde programlar açılmalı, kurumsal bakım için nitelikli personel sayısı artırılmalıdır.


Eşit işe eşit ücret uygulaması hayata geçirilmelidir: Kadınların toplumun tüm alanlarında ve karar alma mekanizmalarında etkin bir şekilde yer alabilmeleri için kadın emeğine vasıf kazandırılmalıdır. Çoğu zaman kadınlar kendileriyle aynı işi yapan erkeklere göre daha az ücret almaktadır. İstihdamda adalet kadar ücrette de adalet dengesi gözetilmelidir. İstihdam edilen kadınlar için “eşit işe eşit ücret” uygulaması getirilmelidir.



Kadınların mesleki ve teknik eğitim almaları sağlanmalıdır: Kadınların daha fazla mesleki ve teknik eğitim alabilmeleri için önleri açılmalıdır. Bu kapsamda, kadınlara uygulamalı girişimcilik derslerinin de verilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSYM, özel sektör işbirliği geliştirilmeli, stratejik hedefler doğrultusunda planlar oluşturulmalıdır.



Kadınların eğitim hayatında devamlılığı için yasal mevzuatlar devreye alınmalıdır: Dünya dijital ekonomik bir dönüşüm yaşarken, kadınların bilişim ve mühendislik ağırlıklı sektörlerde istihdamı için yönlendirme ve özendirme yapılmalıdır. Ülkemizde zorunlu eğitime rağmen kadınların ortalama eğitim hayatı halen istenilen düzeyde değildir. Özellikle orta öğretimden sonra kadınların eğitim hayatına devam etmesi için yasal düzenlemeler ve uygulamalar hayata geçirilmelidir.



Toplumun zihniyet değişimi ve dönüşümü için adımlar atılmalıdır: Kadınların sadece iş gücüne katılımı değil, toplumsal hayata katılımları açısından bir zihniyet değişimine ve dönüşümüne ihtiyaç vardır. Kadın yapamaz görüşünün değiştirilmesi, kadınların farklı iş kollarına yönlendirilmesi ve cazip hale getirilmesi için kamu ve özel sektör işbirliği önemsenmelidir. Bu zihniyet dönüşümünü gerçekleştirecek eğitimler verilmeli ve toplumun tüm katmanlarına doğru bir iletişim çalışmasıyla anlatılmalıdır.



Çocuk gelin sorunu yasalarla çözülmelidir: Türkiye’de halen çocuk gelinler toplumumuzun kanayan bir yarasıdır. Çocuk yaşta evlilikler, eğitim başta olmak üzere kadınların sosyal ve toplumsal hayata katılımında çok önemli sorunlar doğurmaktadır. Kız çocuklarının 18 yaşından önce evlenmemeleri yasal bir düzenleme ile güvence altına alınmalıdır. Benzer bir uygulama Azerbaycan’da kanunlarla güvence altına alınmıştır. Türkiye’de bu kapsamda kanun ve kuralların uygulamaya geçirilmesinde kamunun ve iş dünyasının aktif rol alması gerekmektedir.



Rol model başarılı kadınların sayısı artmalıdır: Kamu ve özel sektörde başarılı kadınların rol model olarak sayısının artırılması, girişimci kadınlar arasında kurulacak networklerin yaygınlaştırılması, mentörluk eğitimleri ve uygulamaları ile yeni girişimci kadınların ortaya daha cesur bir şekilde çıkacağı bir iş ortamının yaratılması açısından gereklidir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.