POLİTİKA - 21 Kasım 2018 Çarşamba 23:07

TBMM Başkanı Yıldırım: “Türkiye için karamsar senaryo yazanlar ters köşe oldular”

A
A
A
TBMM Başkanı Yıldırım: “Türkiye için karamsar senaryo yazanlar ters köşe oldular”

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, “Türkiye için kara bulutlar dolandıranlar karamsar senaryo yazanlar ters köşe oldular.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, “Türkiye için kara bulutlar dolandıranlar karamsar senaryo yazanlar ters köşe oldular. Son yılların en büyük büyümesini yaşadık. İstihdamda üretimde, altın yıllardan bir tanesi oldu. Bu yıl bazı döviz kurunda, faizlerde anormallikler var. Ama bunlar geçecek” dedi.


TBMM Başkanı Binali Yıldırım, İstanbul CNR EXPO Fuar alanında bu yıl 17.’si düzenlenen MÜSİAD EXPO’nun Hoşgeldiniz Yemeği’ne katıldı. Programa Binali Yıldırım’ın yanı sıra, çok sayıda ülkeden temsilci ve çok sayıda davetli katıldı. TBMM Başkanı Yıldırım yaptığı konuşmada, Müslüman ülkelerin sıkıntılarına değinerek, “Bunu çok iyi sorgulamalıyız. Amaç artık dünyanın nereye gittiğini gören ve buna göre şuurlanıp nasıl hareket edeceğini bilen Müslüman ülkelerde bu süreci yavaşlatmak için iç karışıklar, yönetim zafiyetleri oluşturmak suretiyle kalkınma sürecini geciktiriyorlar. Ancak hesap etmedikleri bir şey var oda Türkiye’dir. Türkiye mazlum mağdur milletlerin adeta işiten kulağı, gören gözü, konuşan dili haline gelmiştir. Türkiye’ye bütün okların yönlendirilmesinin arkasındaki sebepte bundan başka bir şey değildir. Ne yaparlarsa yapsınlar, inşallah dayanışma ve birlikte çalışmayla bu sıkıntıların hepsinin üstesinden geleceğiz. Birlikte yürüyeceğiz, birlikte yürüme zorluk alır beraber karşılamak beraber aşmaktır. Sevinci de beraber karşılamak beraber paylaşmaktır” şeklinde konuştu.



“15 Temmuz sonrasında başka ülke olsaydı 10 yıl belini doğrultamazdı”


Ekonomik sorunlarla ilgili konuşan Binali Yıldırım, “Bugünlerde ekonominin üzerinde ortaya konan karamsar tablolar bizi asla korkutmasın. Her şey sütliman demiyorum. Sıkıntılarımız var ama biz bu sıkıntılara benzer sıkıntıları daha öncede gördük. Bu sınavdan her zaman başarıyla geçtik. Bir ülkenin demokrasisini, cumhurbaşkanını, hükümeti yok etmek için darbe yapmaya kalkanlar karşılarında milleti buldu. 15 Temmuz’da başka bir ülke olsaydı, 10 yıl kendini belini doğrultamazdı. Siz iş adamısınız 15 Temmuz’dan sonra ekonomik kriz yaşadınız mı? Belki bir hafta tereddüt olmuştur, ama sistem tıkır tıkır çalıştı” diye konuştu.



“Mevsimsel sorunların üstesinden gelecek iradenin mevcut olduğunu bilmenizi isterim”


2017 yılının tam bir başarı hikayesi olduğunun altını çizen TBMM Başkanı Yıldırım, “Türkiye için kara bulutlar dolandıranlar karamsar senaryo yazanlar ters köşe oldular. Son yılların en büyük büyümesini yaşadık. İstihdamda üretimde, altın yıllardan bir tanesi oldu. Bu yıl bazı döviz kurunda, faizlerde anormallikler var. Ama bunlar geçecek. Bunların sebeplerini biliyoruz, nasıl çözüleceği konusunda fikrimiz var. Yalnız sabırla bu süreci özel sektör, kamu, devlet vatandaş dayanışmasıyla halledeceğiz. Bundan endişeniz olmasın. Güven ve istikrar her kapıyı açan anahtardır. Türkiye de güvende var istikrarda var. Mevsimsel sorunların üstesinden gelecek iradenin mevcut olduğunu bilmenizi isterim” dedi.



“Devletin hiçbir şekilde ticaretin, üretimin içinde olmaması gerektiğini düşünüyorum”


Türk Hava Yollarının gelişimiyle ilgili konuşan TBMM Başkanı Yıldırım, “2002’de bakan olduğum zaman 55 tane yaşlı uçağı olan 60 noktaya uçuş yapan ve hepsinden zarar eden bir Türk Hava Yolları vardı. Bu sürdürülebilir bir şey değil dedim. Sayın başbakanım bu sürdürülebilir bir şirket değil dedim. Bunu ya kapatacağız ya da denize atacağız dedim. Yaşamayı mücadele etmeyi öğrensinler. Özelleştirmeye yani blok satış değil, halka arzla yüzde 51’ini vermeye karar aldık. Kıyamet koptu. Yönetici arkadaşlar Cumhurbaşkanı başbakan önüne gelene yönetici arkadaşlar koştular. Bakan bizi öldürmeye karar verdi, iflas ettirmeye karar verdi. Bu kadar gürültüye başbakanda bana dedik ki ‘Ya ne yapıyorsun, Türk Hava Yolları, Bayrak taşıyıcımız’ dedi. Bende sayın başbakan bir şey yapmazsak zaten ölecek şimdi bir şansı olacak. Normal şartlarda benim buna karşı olmam lazım. Çünkü elimin altında bir oyuncak, oraya sefer koy, buraya sefer koy, fiyakalı bir işti. Mesele bu bayrak taşıyıcının 7 denizde 3 kıtada bayrağımızı dalgalandırmasıdır. O gün dinledi başbakan doğru yapıyorsun dedi. Bugün ne oldu, 340 noktaya sefer yapan ve 500’e yakın uçağı olan Avrupa’nın 2’nci dünyanın 7’nci büyük havayolu şirketinden bahsediyoruz. Hani marka diyorsunuz ya işte marka size, 10 yılda markamız var. 100 yıl değil. Bunu başka alanlarda başarabiliriz. Bunu sizler başaracaklarsınız. Ben özel sektörün gücüne inanın bir insanım. Devletin hiçbir şekilde ticaretin, üretimin içinde olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü devlet ticaret yaparsa vakıf gibi yapar, vakıflarda da kar zarar hesabı olmaz” dedi.



”Sorunu sırtlanma zamanı bizimdir”


Yeni sistemle işlerin daha hızlı ilerlediğini söyleyen Binali Yıldırım, “Ben bir denizciyim, kaptanın mahareti, süt liman denizlerde anlaşılmaz. Kaptanın 10 şiddetinde bir havayla denizde yakalanır ve dümeni tutabilir de gemiyi limana getirirsen kaptansın. Çarşaf gibi suda kaptanlık olmaz. İnşallah Türkiye dalgalı denizlerden fırtınalardan başarıyla geçmiş, önümüzdeki bu sorunları da en güzel şekilde kırmadan dökmeden çözebilecek kabiliyete sahip. Bizim yeni bir sistemimiz var. Başkanlık sistemimiz var. Bu sistemi biz iradeli çift başlılığı ortadan kaldırmak için. Çift başlılık olursa sonuç çıkmıyor. İrade tek hale geldi. Zaman kaybı olmayacak. Devlet hızlı çalışacak. Şunu ihmal etmeyeceğiz. İrade tek ama vücudun azaları çalışacak. Kurumların da işin heyecanına ortak edilmesi lazım. Daha fazla ortak edilmesi lazım. İrade karar verecek detayları sonuca dönüştürecek olan kurumlardır, yani bürokrasidir. Bürokrasinin mutlaka yapacağımız işe heyecanı aşılamalıyız. Burada da yapacağımız işler var. Hükümetimiz bu çalışmaları da yapıyor. İnşallah yeni sistemle birlikte bu konjonktürel sıkıntılar hızlı bir şekilde aşarak, Türkiye hedeflerine emin adımlarla yürüyecek. Bunu yaparken en büyük kaynağımız sizsiniz. Türkiye civarındaki ülkelerden en büyük farkı özel sektörüdür. Başka ülkelerde hala her şey devletin elindedir. Devletin servete sahip olduğu yerde, devletin bütün kaynakları kontrol ettiği yerde gelişme beklediğiniz gibi olmaz. Bugün devlet bir yatırım yapıyorsa siz 9 yatırım yapıyorsunuz. Devletçi politikalar izleyen ülkelerde bu terstir. Onun için gelişme, büyüme, kalkınma çok daha yavaştır. Sınırlı bütçemizle biz bu hale nasıl gelecektik. Yürüyün dedik, yatırım yapın dedik, düşünmeyin dedik, sizde yürüdünüz. Borçlandınız, yani borçlandınız diye kabahat sizin mi? Böbürlenerek anlatıyoruz, Türkiye’ye 3 kat büyüttük, milli geliri 10 bin dolara yaklaştırdık, 860 milyar dolar gayrisafi millî hasılamız oldu. Bunlar durup dururken mi oldu, bunları siz yaptınız. Yaparken güzeldi, sorun varken gel beriye demeye hakkımız var mı? Şimdi sorunu sırtlanma zamanı bizimdir, biz sırtlamamız lazım. Bu badireden sektörü ve iş alemimizi de biz çıkartacağız” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.