ASAYİŞ - 07 Aralık 2016 Çarşamba 18:29

Ugandalı Violet Nanbata’nın öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması görüldü

A
A
A
Ugandalı Violet Nanbata’nın öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması görüldü

Fatih’te para karşılığı cinsel ilişki için Ugandalı ikiz kız kardeşle anlaştıkları ve kız kardeşlerden birini kabloyla boğup öldürdükleri iddia edilen Azeri iki arkadaşın yargılanmasına başlandı. Sanıklardan Sunay Hasanov, bağıran Ugandalı Violet Nanbata’yı susturmak için kabloyla boğduğunu, kadın bayılınca kaçtığını söyledi.
İstanbul Fatih’te 31 Ağustos 2016 tarihinde, Azerbaycan vatandaşları Kanan Rafıyev ve Sunay Hasanov’un para karşılığı cinsel ilişki yaşadıkları kadınlardan Ugandalı ikiz kardeşlerden Violet Nanbata’nın öldürülmesi, Beatrice Babırye’nin ise yaralanmasına ilişkin açılan davanın ilk duruşması görüldü.
İstanbul 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Kanan Rafıyev ile Sunay Hasanov cezaevinden getirilirken, maktul ve şikayetçi Ugandalı ikiz kardeşler adına 4 avukat duruşmada hazır bulundu. Şikayetçilerden Beatrice Babırye’nin olayın ardından sınır dışı edildiği, bu nedenle duruşmaya gelemediği açıklandı. Kimlik tespitleri ve suçlamaların hatırlatılmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi.
Tecavüz ve cinayet iddialarını reddeden sanık Kanan Rafıyev, Beatrice ile arasındaki tartışmanın annesine küfür etmesi nedeniyle başladığını söyledi. Rafıyev, Azerbaycan vatandaşı olduğunu belirterek, şikayetçi Beatrice ile bir aracı vasıtasıyla tanıştığını, daha önce kendisiyle cinsel ilişki kurduklarını belirtti.

“Aceleyle çıktım iç çamaşırım evde kaldı”
Arkadaşı Sunay ile işten ayrıldıklarını ve Erzurum’a çalışmaya gitmeyi planladıklarını anlatan sanık Rafıyev, “Gitmeden önce biraz eğlenelim istedik. Bu nedenle daha önce bende numarası olan Beatrice’yı aradım ve randevulaştık. Arkadaşım Sunay ile birlikte kızların evine gittik. Beatrice ile evdeki odaya girdik, Sunay ile Violet salondaki perdeyle ayrılmış bölümde kaldılar. Beatrice ile ilişki yaşadığımız sırada bana küfretti. Bunun üzerine kendisini darp ettim ve o yarı baygın olduğu sırada odadan çıktım. Odadan çıkınca Violet Beatrice’yı sordu. Banyoda olduğunu söyledim. Bu sırada Beatrice bağırdı ve sesi salona geldi. Violet de bağırmaya başlayınca Sunay’a Violet’in ağzını kapatarak susturmasını söyledim. Bu esnada Beatrice’nın telefonu çaldı. Kimseye haber vermesin diye telefonunu yanıma aldım. Daha önceden ilişki için anlaştığımız 340 TL’yi ödemediğim için, iddia edildiği gibi parayı çalmadım, zaten ödememiştim. Aceleyle çıktık ve iç çamaşırım evde kaldı” ifadelerini kullandı.

“Sussun diye kabloyu boğazına doladım”
Sanık Sunay Hasanov ise sanık Kanan’ın ifadesine katıldığını söyleyerek, “Kanan Beatrice ile diğer odadayken tartışma sesleri geldi. Kısa bir süre sonra Kanan gelerek gitmemiz gerektiğini söyledi. İlişkide bulunduğum Violet perdeli bölümden çıkarak kardeşini sordu. Beatrice’nın bulunduğu odaya geçmek istedi. Kanan Violet’e vurdu. Bu sırada diğer odadan ‘imdat’ gibi sesler geldi. Kanan ‘Ben odaya gidiyorum’ dedi ve Violet’i kastederek ‘ağzını kapa sustur şunu’ diye bana ikazda bulundu. Ben Violet’i susturmaya çalıştım ağzını kapadım ancak benim elimi ısırdı. Bana bağırıp küfür etti. Yerdeki kabloyu alarak bana saldırdı. Ben de kabloyu elinden alarak susturmak için boğazına doladım. Sıkınca sesi kesildi. Bayıldı zannedip bıraktım. Sonra Kanan geldi ve dışarı çıktık. Çok bağırdığı için polis gelir diye korktum, vizem bittiğinden yakalanırım diye korktum” diye konuştu.

"Suçu biri üstlenmeye çalışıyor"
Beatrice’nın avukatları, müvekkilleri Beatrice’nın ifadesinin olaydan sonra alelacele alındığını ve fuhuştan hakkında işlem yapılarak sınır dışı edildiğini söylediler. Beatrice’nın olaydan ciddi şekilde yaralandığını ve ifadesinin mutlaka alınması gerektiğine değinen avukatlar, “Müvekkilin ifadesinin alınabilmesi ve gerekli yerlere başvuruda bulunmamız için mahkemeden bir yazı talep ediyoruz. Sanıkların ilk aşamadaki ifadeleriyle mahkemedeki ifadeleri çelişmektedir. İkisi de cinayet suçundan yargılanmasına karşın, suçu biri üstlenmeye çalışmaktadır” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı Şubat ayına erteledi.

İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Kanan Rafıyev’in “Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, gece vakti konutta yağma, nitelikli cinsel saldırı, cebir kullanarak saldırıda bulunmak ve yaralama” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet, 11 yıldan 30 yıla kadar hapsi isteniyor.
Sanık Sunay Hasanov’un ise “Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmek” ve “Bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satma satın alma taşıma veya bulundurmak” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.