GENEL - 08 Mart 2018 Perşembe 11:40

Yeşil sahalardan bu sefer kadın kahkahaları yükseldi

A
A
A
Yeşil sahalardan bu sefer kadın kahkahaları yükseldi

Her yıl 8 Mart’ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü için QNET Türkiye dikkat çeken bir projeye imza attı.

Her yıl 8 Mart’ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü için QNET Türkiye dikkat çeken bir projeye imza attı. Sponsorluğunu yaptığı Aile ve Sosyal Politikalar Gençlik ve Spor Kulübü İstanbul Şubesi Kız Futbol Takımı ile dostluk maçı organize etti ve erkek işi görünen futbolla topluma eşitlik mesajı vererek “Kızlar da futbol oynar” dedi.


QNET firmasında çalışan kadınların bir araya gelerek oluşturduğu takım ile Aile ve Sosyal Politikalar Gençlik ve Spor Kulübü İstanbul Şubesi kız futbol takımı Alibeyköy Eyüp’te dostluk maçı gerçekleştirdi. Maçta kadın basın mensupları da sahada yerlerini aldı. Yeşil sahalarda genelde erkek egemenliğinden dolayı yükselen seslerin yerini dostluk maçında kadınların şen kahkahaları yerini aldı. 2017 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Gençlik ve Spor Kulübü erkek voleybol takımına sponsor olan QNET Türkiye, 2018 yılında ise Aile ve Sosyal Politikalar Gençlik ve Spor Kulübü İstanbul Şubesi Kız futbol takımını destekliyor. Kadının çalışma hayatı içinde daha fazla yer alması ile ilgili birçok projeye imza atan firma, kadını ve kadın sporcuları da destekliyor.


“Güçlü kadın güçlü toplum demektir”


QNET Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Irmak Sütçü bu günün güçlü kız çocukları, yarının güçlü kadınlarına destek olmaktan mutluluk duyduklarını vurguladı. Sütçü; “20. yaşımızı kutladığımız 2018 yılında kadınların toplumda seslerinin daha gür çıkmasını önemsiyoruz. Kız çocuklarının toplumumuzun yarınını temsil ettiklerini düşünürsek onların hayata tutunmaları, üretime katkı sunmaları, yaşamın her alanında olmalarını destekliyoruz. Kız futbol takımı, erkeklerin hâkim olduğu bir alanda başarılı olmak için çabalıyor. Biz de bu çabanın canı gönülden yanındayız. Kız çocukları toplumun geleceği ve onların ileride güçlü bireyler olabilmeleri için kız çocuklarının spor yapmalarını destekliyoruz. Güçlü kadın güçlü toplum demektir. Hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da başarının cinsiyetsiz olduğunu düşünüyoruz” dedi.


“Kadınlar her alanda daha başarılı”


Aile ve Sosyal Politikalar Gençlik Spor Kulübü İstanbul Şubesi Yöneticisi Bülent Aksu da kadınların her alanda daha da başarılı olduğunu savunduğunu dile getirerek, “Ben bir spor adamı olarak kadınların her alanda daha başarılı olacağına inanıyorum. Çünkü kadınların isteyip de yapmayacağı bir şey yok. Kız futbol takımındaki oyuncularımla herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum çünkü erkek oyunculardan hiçbir farkları yok. O yüzden buradan Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla da tüm kadınların kadınlar gününü kutluyoruz ve iyi ki hayatımızdalar diyorum” şeklinde konuştu.


Kız futbol takımı oyuncularından 16 yaşındaki Songül Demirtürk de tam bir futbol aşığı. Çocukluğundan bu yana hırs yaparak bu başarıyı elde ettiğini ve tek arzusunun da milli olmak istediğini söyleyen Songül Demirtürk, “2 tane futbol aşığı olan abimle birlikte büyüdüm. Onlar oynarken oynayamadığım için beni aralarında istemiyorlardı. Fakat ben sonrada hırs yaptım ve babama bana bir top almasını söyleyerek sokaklarda, evde her yerde maç yapmaya başladım. Ailem bu konuda bana çok destek oldu. Futbolda şuanda tek hedefim milli olmak. Ay yıldızlı formayı göğsümde taşımak istiyorum. Şuan zaten spor lisesinde okuyorum. Beden eğitimi öğretmenliği düşünüyorum. Bundan sonraki hayatımı spora adamak istiyorum” ifadelerini kullandı.


“Biz cevabımızı yeşil sahalarda veriyoruz”


Son olarak da futbolun sadece erkeler tarafından yapıldığını düşüneneler için de bir mesaj bırakan Demirtürk, “Böyle düşünen kişilere biz en güzel cevabı sahada veriyoruz. Yeşil sahaya bence en güzel kadınlara yakışıyor. Oynamak isteyenler sırf başka düşünceler ve anlayışlar için geri kalmaması inadına oynaması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu düşünceleri yıkmak için sahalara çıktık” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.