GENEL - 10 Kasım 2017 Cuma 11:57

18. İzmir Kısa Film Festivaline renkli açılış

A
A
A
18. İzmir Kısa Film Festivaline renkli açılış

18.

18. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, Buca Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen muhteşem açılış gecesi ile başladı. Sinemaseverlerin sabırsızlıkla beklediği, ulusal ve uluslararası dallarda Altın Kedi Ödülleri için yarışacak filmlerin gösterileceği festivalin açılış gecesi renkli görüntülere sahne oldu.


Bu yıl 18’ncisi düzenlenen ve İzmir’in uzun soluklu tek film festivali olan Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali, Buca Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen görkemli açılış gecesiyle başladı. Uluslararası düzeyde ödül veren ilk kısa film festivali olan İzmir Kısa Film Festivaline, yerli ve yabancı pek çok sanatçı yoğun ilgi gösterdi. Festival açılış gecesine ünlü yönetmen Tunç Başaran, Selma Güneri, Yusuf Sezgin, Biket İlhan, Aytekin Çakmakçı, Irmak Ünal, Hatice Aslan, Harika Uygur, Andras Muhi, Ali Düşenkalkar ve kısa film festivali yarışma filmlerinin yönetmenleri ve çok sayıda davetli katıldı. Davetliler, unutulmaz Yeşilçam aktörlerinin canlı heykelleriyle ve Merkez bahçesine kurulan film platosuyla karşılandı. Açılış gecesi, Doç. Dr. Mehmet Koştumoğlu’nun hazırladığı ‘Türk Sinemasından Portreler’ başlıklı serginin açılışıyla başladı. Türk sinemasının unutulmaz aktör ve aktrislerinin fotoğraflarının yer aldığı sergiyi ünlü yönetmen Tunç Başaran sanatçı dostları ile birlikte açtı.


18. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivalinde yarışan filmlerinin kısa tanıtımlarının ardından Festival Direktörü Yusuf Saygı, İzmir’e layık bir festival gerçekleştirdiklerine inandıklarını belirtirken, sanata ve sanatçıya verdiği destekten dolayı Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina’ya teşekkür etti.


Gala gecesine 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerine katılmak için Ankara’da bulunması nedeniyle katılamayan Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina’yı temsil eden Başkan Yardımcısı Murat Işık, sanata ve sanatçıya destek vermekten büyük onur ve gurur duyduklarını söyledi. Başkan Piriştina’nın Buca’yı sanatın başkenti yapma hedefinde olduğunu ve sanatın her dalına destek verdiğini belirten Işık, ”Bu hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz” dedi.


Açılış konuşmalarının ardından ünlü sanatçı Su Soley’in sahne aldığı açılış gecesi, geç saatlere kadar sürdü. Sahne performansı ve büyüleyici sesiyle davetlilere unutulmaz bir gece yaşatıp, müzik ziyafeti çeken Su Soley, konserini İzmir ve 10. Yıl marşını davetlilerle birlikte söyleyerek tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.