YEREL HABERLER - 25 Nisan 2017 Salı 11:10

Annesinin evi terk etmesinin bedelini bacağıyla ödedi

A
A
A
Annesinin evi terk etmesinin bedelini bacağıyla ödedi

Henüz 1.

Henüz 1.5 yaşındayken geçirdiği ateşli hastalık sonucunda ayağının biri felçli kalan ve yürümekte zorluk çeken Hayriye Aktok (60), azmiyle herkesi kendisine hayran bırakıyor. Bayraklı Belediyesi’nin Sevgi Yolu’ndaki Kadının Emek Dünyası’nda el emeği göz nuru ürünleri satan Aktok, “Annem ateşlendiğim gün bizi bırakıp gitmiş. 47 yıl sonra geri döndü ama bu sefer ben onu kabul etmedim. O gün beni terk etmese ve yarım saat önce hastaneye yetiştirse bacağımı kaybetmeyecektim" dedi.


Üç çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Hayriye Aktok, henüz anne kuzusuyken hayata yenik başladı. 1.5 yaşındayken ateşlenen Aktok, annesinin evi sebepsiz yere terk etmesinin faturasını bacağını kaybederek ödedi. Babası işte olduğu için ablalarının ev sahiplerine haber vermesiyle hastaneye kaldırılan Aktok, yüksek ateş nedeniyle sağ bacağına felç indi. Doktorların, “Yarım saat geç kalmasaydınız, sorunsuz bir şekilde hastaneden çıkardı. Ancak bacağı besleyen damarlar büyük zarar gördü” sözleri ise yürek dağladı.



"Annem dayısının oğluyla kaçmış"


Yaşadıklarını anlatan Aktok, “Tabi çok küçüktüm. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Annem evi bırakıp gitmiş. Ateşlenmişim. Ablamlar ev sahibini arayarak hastaneye götürmüşler. Yarım saat geç kaldığım için dizden altı felç olmuş. 3 damar tıkanmış. Annem bir gitti, bir daha gelmedi. Babam bize hem annelik hem babalık yaptı. Hiç evlenmedi de Ev sahibim yaşlı bir bayandı. Babama, ‘Oğlum sen evlen, çocuklara ben bakarım’ demiş. Babam kabul etmemiş. Ama komşumuz bana öz çocuğu gibi baktı. Çocuğu yoktu. Beni çocuğu bildi” ifadelerini kullandı.


Doğumunun şansızlıklarla başladığını anlatan Aktok, şunları söyledi:


“Aslında doğduğumda kalça ve diz çıkığım varmış. Annem fark etmemiş. Ateşli hastalıkla hastaneye gidince her şey ortaya çıktı. Sağ ayağım felçli. Yürüme cihazı kullanıyorum. 2 senede bir bu cihazı yaptırıyorum. Ameliyat olacağım zaman annemi bulmuşlar. ‘Gel en küçük kızın ameliyat olacak. Seni sayıklıyor’ demişler. Annem, ‘benim öyle çocuklarım yok’ demiş. Sonradan öğrenilmiş ki dayısının oğluyla kaçmış."



"47 yıl sonra bizi buldu, bu sefer biz kabul etmedik"


47 yıl sonra kendilerini bulan annesini kabul etmediklerini söyleyen Aktok, “Sinan Çetin’in bir programı vardı. Annemi ilk orada gördüm. Sıcaklık hissetmedim ve annemle barışmak istemedim. 47 yıl sonra bizi buldu. Evlenmiş. 3 çocuğu olmuş. Aklına 47 yıl sonra geldik! Eğer ateşlendiğim gün evi terk etmemiş olsa, belki de beni hastaneye yetiştirecek ve ben bu durumda olmayacaktım. Kader. Olanın önüne geçilmiyor. Sağ bacağım 4 santim kısaydı. Tedaviyle 2.5 santime indi. Önceleri yürüyemiyordum. Ablamlar sırtlarında taşıyordu beni. Ablalarımın ve babamın hakkını hiçbir zaman ödeyemem” diye konuştu.



"Burada çok mutluyum"


Yaklaşık 7 yıldır Bayraklı Belediyesi Kadının Emek Dünyasındaki stantlarda el emeği göz nuru ürünlerini satarak evinin geçimini sağlayan Aktok, “Ben burada çok mutluyum. Başkanımız Hasan Karabağ sağ olsun bize böyle bir fırsat sundu. Yaptığım takıları, örgüleri burada satıyorum. Burada çok sayıda arkadaş edindim. Çok zor günler geçirdim. Bugünlere kadar geldim. Pes etmedim. Gençlere tavsiyem hayat mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmesinler” dedi.



"Elimizden gelen desteği veriyoruz"


Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, açtıkları kurslarla özellikle kadınlara destek olmaya çalıştıklarını belirterek, “Ev bütçelerine katkı sağlamak isteyen kadınlarımız için çeşitli projeler geliştirdik. Emek Dünyası’nda kadınlar, dönüşümlü olarak el emeği ürünlerini sergiliyor. Orada tam bir aile ortamı var. Vatandaşlarımız, çeşitli ürünleri düşük fiyatlarla alma imkanı yakalıyor. Hayriye Hanım azmiyle ve yaptığı ürünlerle herkese örnek oluyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hayatını kaybeden eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz’ın evine taziye ziyaretleri Beşiktaş’taki evinde ölü bulunan eski Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz’ın yakınları ölüm haberinin almasının ardından Yılmaz’ın evine taziye ziyaretinde bulunmaya devam ediyor. Ziyarette bulunan Erol Köse, "Genel durumu gayet yerindeydi. Ben de şok içindeyim” dedi. Eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz’ın vefat haberinin ardından yakınları evinin önüne gelmeye devam ediyor. Ölüm haberinin ardından iş ve spor dünyasından isimler de Yılmaz’ın evine taziye ziyaretinde bulunmaya geldi. “Başımız sağ olsun, adam gibi adamdı” Mehmet Ali Yılmaz’ın ölümüne ilişkin konuşan yapımcı Erol Köse, “Tedavisi ve teşhisi için 2 buçuk gün hastanede kalmıştı. Ama genel durumu gayet yerindeydi. Ben de şok içindeyim. Kalp temelli olabilir ani vefatlarda. Aldığı ilaçlar vardı. Geri kalanını söylemem kişisel veriye girer. Ağır bir durumu yoktu. Başkan bünyesi güçlü adamdı. Fıtık ve ağrı için hastaneye gitmişti. Başka herhangi bir problemi yoktu. Başımız sağ olsun, adam gibi adamdı. En değerli insandı” dedi. “Başkanımız bizi üzdü” Mehmet Ali Yılmaz için çok üzgün olduklarını dile getiren komşusu Sebahattin Demir ise, “Başkanımız için çok üzgünüz. Başkanımız yıllardır burada oturuyor. Bizde taksi durağı olarak burada çalışıyoruz. Çok sevilen birisiydi. Durağa gelirdi, halimizi hatırımızı sorardı. ‘İşleriniz nasıl’ derdi. 30 yıla yakındır tanıyorum. Komşumuz burada. Başkanımız bizi üzdü. 3 ay önce falan meydan da bir gezinti yaptı. O zaman görüştük, gayet iyiydi. Geldi, tokalaştık, sohbet ettik” ifadelerini kullandı. “Herkese yardım eden bir kişiydi” Yaklaşık 20 yıldır Mehmet Ali Yılmaz’ı tanıdığını söyleyen Emre Elalır ise, "Hayatını kaybettiğini yeni öğrendik. Çok güzel bir insandı. Bu arada üzüldük. Yaklaşık 20 senedir tanıyorum. 20 sene görev yapmıştım durağında, 4 senedir de taksiciliği bıraktığım için görmedim. En son 4 sene önce gördüm. O zamanlar yürüyebiliyordum kendisi müşterimizdi. Herkese yardım eden, yardımsever bir kişiydi” diye konuştu.