- 12 Haziran 2018 Salı 21:18

Bakan Özlü’den İzmir’de mega endüstri bölgesi projesi

A
A
A
Bakan Özlü’den İzmir’de mega endüstri bölgesi projesi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin sıçrama yapması gerektiğini belirterek, “Biz aslında daha yüksek katma değerli işlere odaklanmalıyız.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin sıçrama yapması gerektiğini belirterek, “Biz aslında daha yüksek katma değerli işlere odaklanmalıyız. Bu da teknoloji le olur. Ciddi bir cari açığımız var. 7,4 büyüyoruz ama cari açığımız da büyüyor. Bunun tek yolu teknoloji üretmekten geçiyor” dedi.


İzmir’de bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde vatandaşlarla bir araya geldi, ardından Uluslararası Balkan ve Türk İş Dünyası Derneği’ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Akın Kazançoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen ziyarette, bakanlık döneminde İzmir için iki büyük hayali olduğunu açıklayan Bakan Özlü, “Aslında bakanlık dönemimde İzmir için iki hayalim vardı. İzmir Teknoloji Üssü için bugün imzalar atıldı. Diğeri de İzmir’e mega endüstri bölgesi yapma. Limana entegre, liman arkası bölgede büyük ekonomik bölge. 3 bin hektar civarında alana sahip, ileri teknoloji üretimlerinin yapıldığı, altyapısını devletin yaptığı bir şey. Fabrikasını bile devletin hazırladığı bir şey yapmak istiyoruz. Keşke bu ölçekte bir yer bulabilmiş olsaydık bugün onun da imzasını atmış olurduk. Endüstri bölgesi için yer bulmada sıkıntı yaşadık. Sulak alanla karşılaşıyoruz, zeytinlik bahçesi ile karşılaşıyoruz. Bakıyoruz bundan vazgeçmedik ama yer bulmada zorlandık. Vazgeçmedik. Devam edeceğiz. Biz Türkiye’nin bir sıçrama yapmasını istiyoruz. Hamle değil sıçrama. Bunu yapabileceğimiz alanların başında teknoloji geliyor. Teknoloji üreten bir Türkiye sıçrama yapabilir” ifadelerini kullandı.


“Ciddi bir cari açığımız var”


Türkiye’nin teknoloji üreten bir ülke olduğunda cari ve dış ticaret açığının kapanacağını dile getiren Bakan Özlü, şunları kaydetti:


“Sattığımız ürünlerin katma değerleri çok düşük. Biz aslında daha yüksek katma değerli işlere odaklanmalıyız. Bu da teknoloji le olur. Ciddi bir cari açığımız var. 7,4 büyüyoruz ama cari açığımız da büyüyor. Bunun tek yolu teknoloji üretmekten geçiyor. Yüksek katma değerli ürün demek yüksek teknolojili ürün demek. 10 dolara alıyoruz üzerine bir işlem gerçekleştirip 11 dolara satıyoruz. Kattığımız değer 1 dolar. En zaman ki biz 10 dolara aldığımızı 20 dolara satarsak üzerine bir işlem gerçekleştirip o zaman bizim dış ticaret ve cari açığımız kapanacak. Teknoloji bakanıyım diye bunu söylemiyorum. Ben hep buna inandım. Türkiye artık tasarım yapıyor eskiden üretim yapıyordu. Esas kar getiren işler tasarım yoğun faaliyetlerdir. İmalat sanayimizi ikiye katlamak istiyoruz. Güzel bir program hazırladık. Gelecek dönem uygulamalarımıza başlayacağız.”


“STK’lardan sermaye ortağı olmasını isteyeceğiz”


Bakan Özlü, İzmir’de bugün protokol imzaları atılan İzmir Teknoloji Üssü’ne karşı ciddi bir sahiplenme oluştuğunu vurgulayarak, “İzmir’e çok defa geldim. Fakat bu defa seçim sebebiyle geldim. Bugün başbakanımızla beraber Bulgaristan başbakanımızın yaptığı görüşmeye iştirak ettim. Başbakanımızın gençlerle sohbetine katıldık. 1,5 yıldır üzerinde çalıştığımız İzmir Teknoloji Üssü’nün imzasını attık. 1,5 yıldır yabancı danışmanlık firması ile birlikte İzmir’e kurmak istediğimiz teknoloji üssünün temel parametrelerini çıkarıyorduk. Proje için 60’dan yerli ve yabancı fazla firma ile görüştük. Yatırımın bize maliyetinin ne olacağını hesapladık. Hangi alanlarda faaliyet görmeli diye üzerinde çalıştık. 150 milyon TL sermaye ile bir şirket kurduk. İzmir’deki teknoloji yoğun faaliyetlerin koordinasyonunu yapacak. İlerleyen dönemde sivil toplum kuruluşlarının da bu şirkete sermaye ortağı olmasını isteyeceğiz. İzmir Ticaret Odası, EBSO gibi kurumların da projede yer almasını istiyoruz. İzmir’de üsse karşı ciddi bir sahiplenme oluştu. Özellikle yarımada kesiminde. Önümüzdeki 10 yıllık süreci kapsayacak bu proje, 25 milyar TL bir gayri safi milli hasılaya katkı sunacak” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Osmaniye’de çiftçilere soya tohumu desteği Osmaniye’de tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi çerçevesinde, 340 çiftçiye 34 ton soya tohumu dağıtıldı. Osmaniye Tarım ve Orman İl Müdürlüğünde düzenlenen programa Vali Erdinç Yılmaz, Tarım Kredi Kooperatifi Mersin Bölge Müdürü İsa Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş ve üreticilerimiz katıldı. Programda bilgi veren Tarım ve Orman İl Müdürü Erdem Kolabaş, "Kıymetli bir baklagiller bitkisi olan soya toprağın dinlenmesini sağlar. Köklerinde yaşayan bakteriler vasıtasıyla toprağa azot bağlar. Ayrıca hasat artıkları kıymetli bir hayvan yemi olarak kullanılabilmektedir. Soya yüzde 40-45 oranında protein, yüzde 18-20 oranında da yağ içermektedir. Gıda ve yem sanayinde oldukça fazla kullanılan kıymetli bir endüstri bitkisidir. Bakanlığımız çok kullanılan ama yeterli üretime sahip olmayan soya üretimini teşvik etmek için sertifikalı tohum desteği, ilave gübre mazot desteği, yüksek ürün prim desteği vererek soya üretimini artırmaya çalışmaktadır. 2023 yılında toplam ekim alanımız 18 bin dekara ulaşmıştır. 2024 yılında ekim alanının artacağı tahmin edilmektedir. Bugün bu projeyle 340 çiftçimize 34 ton soya tohumu dağıtılacaktır. Toplam proje bütçesi 2 milyon 400 Bin TL olup, 1 milyon 800 bin TL’si Bakanlığımız tarafından karşılanmıştır" dedi. Soya üretiminde Osmaniye’nin önemli bir yeri olduğunu söyleyen Vali Erdinç Yılmaz, "Bakanlığımızın destekleriyle, arkadaşlarımızın gayretleriyle hep beraber sizlere nasıl faydalı olabiliriz, ne kadar destek olabiliriz, bunun gayreti içinde çalışıyoruz. Size destek olabiliyorsak ne mutlu. Bu desteklerimizi her zaman sürdüreceğiz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; tarım, gıda toplumumuzun, Ülkemizin geleceği açısından olmazsa olmaz. Hamdolsun Osmaniye olarak da bereketli topraklardayız. Biz bu bereketli topraklarımızı, Allah’a şükredip en güzel şekilde değerlendirmeyi ve milletimize sunmayı bir görev biliyoruz. Soya üretiminde de Osmaniye’miz en önde gelen illerden birisi. İnşallah bu dağıtacağımız soya tohumu desteğinin de sizler açısından en güzel şekilde değerlendirileceğini, inşallah bereket olup kazanç olup sizlere dönmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Bu mübarek Ramazan gününde Ramazanınızı kutluyorum. Her zaman yanınızdayız, yanınızda olmaya da çok gayret ediyoruz. Bu projenin gerçekleştirilmesinde emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum" dedi. Konuşmaların ardından çiftçilere soya tohumu dağıtıldı.
İstanbul Kedi Eros’u tekmeleyerek öldüren sanık hakkındaki karara başsavcılık itiraz etti Başakşehir’de bir sitede Eros isimli kediyi dakikalarca tekmeleyerek öldüren İbrahim Keloğlan hakkında verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. İtirazda, sanık hakkında verilen kararın bozulması ve sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi. Başakşehir’de bir sitede 1 Ocak’ta meydana gelen olayda, İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi dakikalarca döverek ölmesine neden olmuştu. Sanık Keloğlan hakkında Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Verilen ceza iyi hal indirimi uygulanarak 1 yıl 3 aya düşürülüp hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Karara itirazlar üzerine yeniden yapılan yargılamada İbrahim Keloğlan hakkında ‘evcil hayvanı kasten öldürme’ suçundan 2 yıl 6 hapis cezasına hükmedilmişti. Verilen karara Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edildi. “Öldürmeye yönelik davranışına devam etti” Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, sanık İbrahim Keloğlan’ın site sakinleri tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı kaydedildi. Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve kendisinden kaçmaya çalışan kediyi tekmelemekten vazgeçmeyerek öldürmeye yönelik davranışına devam ettiği belirtildi. Dilekçede sanık hakkında üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi. Dilekçede “Canavarca hisle, hunharca, eziyet çektirerek, yoğun kast altında işlenen eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadisede bu miktar ceza verileceği de anlaşılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. “Olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku yok” Sanığın olayda yoğun kast altında canavarca hisle acı çektirerek eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuna dair bir kuşku olmadığı da dilekçede aktarıldı. Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü aktarıldı. Kararın bozulması ve sanığın tutuklanması talep edildi Sanık hakkında takdiri indirim yapıldığı belirtilen dilekçede, canavarca hisle ve eziyet çektirerek eylemini gerçekleştirmesi, suçun işleniş biçimi, güttüğü amaç ve kastının yoğunluğu da dikkate alındığında cezada yetersiz gerekçe ile indirim uygulanmasının usul ve yasalara aykırı olduğu belirtildi. Toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibariyle tehlikeli ve vahşi, kötülük eylemini sergileyen, psikolojik bir güdüyle hareket eden sanığın merhametsiz ve acımasız bir şekilde, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü de dilekçede kaydedildi. Dilekçede sanık hakkında verilen kararın bozulması ve bozma kararı ile birlikte sanığın tutuklanmasına yönelik karar verilmesi talep edildi.