POLİTİKA - 22 Nisan 2018 Pazar 13:29

Başbakan Yıldırım: “Afrin’deki gibi tepelerine çökeriz, bu bayrağı indirmeyiz”

A
A
A
Başbakan Yıldırım: “Afrin’deki gibi tepelerine çökeriz, bu bayrağı indirmeyiz”

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin düşmanlarının belli olduğunu vurgulayarak, “İç ve dış mihraklar kardeşliğimizi çekemeyenler ne yaparsa yapsın.

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin düşmanlarının belli olduğunu vurgulayarak, “İç ve dış mihraklar kardeşliğimizi çekemeyenler ne yaparsa yapsın. Afrin’de, El Bab’ta, Gabar’da, Kandil’de yaptığımız gibi tepelerine çökeriz, derslerini de veririz, bu bayrağı indirmeyiz, bu ezanları susturmayız” dedi.


Çeşitli ziyarete ve açılışlar için İzmir’e gelen Başbakan Binali Yıldırım, Karabağlar Selvili Mahallesinde Büşra Köylübay, Erkam Yıldırım ve Bülent Yıldırım’ın bağışlarıyla yapılan Havva Yıldırım Anaokulu ile 32 derslikli Bahar Yıldırım İlkokulu’nun açılışını yaptı.



Başbakan’dan annesine itafen duygusal konuşma


Açılış töreninde konuşan Başbakan Yıldırım, bugünün ailesi için çok gurur verici bir gün olduğunu, belirterek, son Başbakan olarak hitap ederken pek çok heyecanı da bir arada yaşadığını söyledi. Başbakan Yıldırım, “Bu anlamlı günde rahmetli anamın ve uzun ömürler versin Allah sevgili kayınvalidemin adlarını taşıyan güzel ilçemiz, İzmir’in en vefakar ilçesinde okuyan yavrularımıza armağan ediyoruz. Ben anam Bahar Yıldırım’ı ömrünün baharında kaybettiğimde henüz 38 yaşındaydı. Kaybettiğimiz bütün annelerle birlikte sevgili annemin de mekanı cennet olsun. Okulun tabelasında Bahar Yıldırım yazdığını görünce güzel annemin, şefkatli kollarıyla bana sarıldığını hissediyorum. Beni ve kardeşlerimizi ömrünün baharında yetim bıraktığında bizim çok ama çok okumamızı isterdi. Biliyorum ki şu anda onun ruhu bizi görüyor ve bun manzaradan mutlu oluyor. Analarımız için ne yapsak azdır. Eğer bugün anam hayatta olsaydı sırtımda hacca bile götürürdüm. Kayınvalidem de bana anamın yokluğunu hiç eksiltmedi. Sağlık nedenleriyle aramızda değil, kendisinin de ellerinden öpüyorum” ifadelerini kullandı.


Tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayan Başbakan Yıldırım, “Erzincan’ın Kayı köyünden, Topal Dursun’un ve Bahar Hanım’ın evladı olarak doğmuş Binali Yıldırım, şu anda Başbakan olarak sizlerle beraber ve sizlere hitap ediyorsa bunu güçlü milletimize ve aziz milletimize borçluyuz. Cumhuriyet, bu kardeşinizi ülkesine hizmet etme fırsatı verecek ve ona imkanlar verecek büyük bir yönetim şeklidir. Bugün köylerde, şehirlerde ülkemizin teminatı yarınlarımızın umududur cumhuriyet. Bütün yavrularımızın 23 nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum” dedi.


Bir milletin kaderinin değiştiği 23 Nisan gününün Türkiye’nin ilk resmi bayramı olduğunu ifade eden Yıldırım, “Milli bayramlar birliğimizin, kardeşliğimizin sembolüdür. Bizler bugünlerde çocuklarımıza kendilerine emanet edilen değerlerin emanetin önemini ve büyüklüğünü daha çok anlatacağız. Özellikle ülkemize devletimize, al yıldızlı bayrağımıza yönelik bölücü faaliyetler karşısında ülkemize daha fazla sahip çıkacağız. Egemenliğimizi gözümüzün nuru gibi koruyacağız. Bu topraklar üzerinde ay yıldızlı bayrak altında yaşayan her bir vatan evladı bilsin ki ne Kurtuluş Savaşını ne 15 Temmuz alçak FETÖ kalkışmasını, ne de bu toprağı bölmek isteyen hainlerin girişimini ne de kahraman şehitlerimizin kahramanlıkları asla unutulmayacak ve unutturulmayacaktır. Bunun için birbirimize daha çok kenetleneceğiz. Bir olacağız, beraber olacağız, birlikte Türkiye olacağız” dedi.



“Tepelerine çökeriz, bu bayrağı indirmeyiz”


Türkiye’nin düşmanlarının belli olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Düşmanlar ay yıldızlı bayrağımıza karşı çıkanlardır. Düşmanlar 780 bin kilometre kare vatan toprağında ayrımcılık yapmaya çalışanlardır. Düşmanlar kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenlerdir. İç ve dış mihraklar kardeşliğimizi çekemeyenler ne yaparsa yapsın. Afrin’de, El Bab’ta, Gabar’da, Kandil’de yaptığımız gibi tepelerine çökeriz, derslerini de veririz, bu bayrağı indirmeyiz, bu ezanları susturmayız” dedi.



“Teknolojiyi kullanalım ama insanlığımızda cimri olmayalım”


Teknolojinin kullanılması gerektiğini ancak insanlığı kaybetmeme noktasında sosyal medyaya değinen Başbakan Yıldırım, “Kardeşimizin, anamızın, babamızın hatırını da sosyal medyadan sormak bizim hasletlerimize yakışmıyor. Görüyoruz artık bayram tebrikleri bile toplu mesaj vasıtasıyla yapılıyor. Neredeyse yüz yüze biletim kurmak yok oluyor. Kendimiz i bu esaretten kurtarmalıyız. Hatta geçen gün şahit oldum; birisi düğün davetiye fotoğrafını çekip arkadaşına gönderip, düğüne davet ediyor. Arkadaşı da geri kalır mı , o da muzip tutmuş bir çeyrek altının fotoğrafını çekip hayırlı olsun diye kutlama yapıyor. Ne hale geldik. Bilgi teknolojilerini geliştirmeye, evlatlarımız daha donanımlı hale getirmek için sonuna kadar kullanalım. Ama insanlığımız, sevgimizi birbirimize göstermemekte de cimri olmayalım. Bu okulda teknolojinin getirdiği her türlü imkan var. Hiçbir fedakarlıktan kaçınılmadı. Yeter ki evlatlarımız en iyi şekilde yetişsin” ifadelerini kullandı.



“Başbakanlık görevim sona eriyor ama daha çok çalışacağız”


15 Temmuz’da hainlerin TBMM’yi bombaladıklarını hatırlatan Yıldırım, “O gece milletin temsilcileri üzerlerine bomba yağarken milli iradeye sahip çıktılar. Bir kez daha o gece bombalara meydan okuyan vekillerimize şükranlarımız sunuyorum. O meclisi bombalamaya kalkanlar bilsin ki 250 bin fidanımızı şehit edenler 2 bin 193 kardeşimizin gazi olmasına sebep olanlar bilsin ki hiçbir şey karşılıksız kalmıyor. Şimdi mahkemelerde teker teker bunun hesabını ödüyorlar. Nümüzdeki günlerde meclisimiz daha güçlü, istikrarlı şekilde ülkemizi geleceğe taşıyacak. 24 Haziran’da yeni bir dönemin başlangıcına hazır mısınız? Yeni bir destan yazacak mıyız? Başbakanlık görevim şimdi sona eriyor. Ama İzmir için daha çok çalışmaya, daha çok hizmet etmeye bundan sonra da devam edeceğiz” diye konuştu.



Yıldırım ailesinin incisi


Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İzmir’de en çok ihtiyaç duyulan bir yerde böyle bir okul kazandırıldığını, Yıldırım ailesinin Türkiye’nin birçok yerine okul kazandırdığını ifade ederek, Karabağlar’daki bu okulun ise onların incisi konumunda olduğunu söyledi. Bakan Yılmaz, Bahar Yıldırım İlkokulu’nun açılmasıyla toplam 4 okulun normal eğitim yılına geçeceğini, Eserkent Okulunun yıkılmasıyla da yeni bir okul yaptırma çalışmalarının devam ettiğini aktardı.


Başbakan Yıldırım ve bakanlar konuşmaların ardından İzmir’e katkı sağlayan hayırseverlere teşekkür belgelerini takdim ederek, dualarla okulun açılış kurdelesini kesti.


Açılışa Başbakan Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti İzmir milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.