Başkan Kocaoğlun'dan Tarihi Uyarı:

İZSU Genel Müdürlüğü’nün 2016 bütçesi 1 milyar 745 milyon TL oldu. İZSU Genel Kurulu’nda konuşan Başkan Kocaoğlu, İzmir’in en büyük su rezervinin Tahtalı Barajı olduğunu hatırlatarak, "Tahtalı Barajı ve Çamlı Barajı altın madeninin tehdidi altındadır. Tahtalı Barajı bittiği zaman İzmir’e hak getire. Allah sonumuzu hayır etsin" dedi.
İZSU Genel Müdürlüğü, 2015-2019 Stratejik Planı çerçevesinde hazırlanan 2016 Mali Yılı Performans Programı ve Gelir-Gider Bütçesi’ni Genel Kurul toplantısında onaya sundu. Performans programı ve bütçe, oy çokluğu ile kabul edildi. İZSU’nun 2016 yılı gider bütçesi 1 milyar 744 milyon 849 bin TL, gelir bütçesi ise 965 milyon 405 bin TL olarak açıklandı. Genel kurulda konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, Tahtalı Barajı’nın önemine vurgu yaparak, barajın altın madeni tehdidi altında olduğunun altını çizdi. “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Tahtalı ve Çamlı Barajı ile ilgili niye konuşmuyor" şeklindeki beyanların sık sık basında yer aldığını hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, "Havzalarda yapılan yasal değişikliklerle Aziz Kocaoğlu’nun bu konuda konuşması malesef ve malesef bir sivil toplum örgütünün konuşması düzeyine indirilmiştir. Eskiden İZSU’nun yetkisi vardı, bugün yok. Bugün İZSU istenildiği zaman Valilikte kurulan altın madeni izleme komisyonuna çağrılıyor ama hiç bir şeye bulaştırılmıyor. Yani denetim görevini yapamıyor. İstediği evraklar verilmiyor, tahlil ettirmek için istediği numuneler verilmiyor. İZSU numune almak için altın madeni sahasına giremiyor. ’konuşmuyor, konuşmuyor’ diyorlardı, konuştum işte. Tahtalı Barajı ve Çamlı Barajı altın madeninin tehdidi altındadır. Tahtalı Barajı bittiği zaman İzmir’e hak getire. Allah sonumuzu hayır etsin. İzmir’in su havzası olsa bizim Gördes’te, Akhisar’da, Manisa’da ne işimiz var" diye konuştu.
“DOĞAMIZI, SUYUMUZU, TOPRAĞIMIZI KORUYORUZ”
2016 bütçesinde atıksu ve taşkın yönetimi için 442 milyon TL ayırdıklarını da hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Her zaman söylüyoruz. Her ilin, her coğrafyanın kendine has özellikleri var. Biz atık suya, atık suyu taşımak ve arıtmak için kullanım suyundan daha fazla para harcıyoruz. Yani arıtıyoruz, temizliyoruz. Doğamızı suyumuzu, toprağımızı kirletmemek için elimizden geleni yapıyoruz. İzmir’de atık su bedeli daha yüksek’in tercümesi bu. Atık su bedelinin niye yüksek olduğunu açıkladım. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun. Burada muhalefetsiniz, öbür tarafta iktidarsınız. Eskiden ben 343 kuruşa suyu, atık suyu hepsini veriyordum. Yönetmelik çıktı. Dediler ki; ’sen temiz suya kaç para harcıyorsun, arıtma için pis suya kaç para harcıyorsun.’ Biz de namusumuzla ayırdık. Biz bu hesabı yaptığımızda realite buydu. İkisinin toplamı İZSU’nun alması gereken su bedelidir.”