GENEL - 19 Eylül 2018 Çarşamba 11:23

Başkan Pekdaş, “Tarihi korumayı biz iyi biliriz”

A
A
A
Başkan Pekdaş, “Tarihi korumayı biz iyi biliriz”

Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, restorasyonu devam eden tarihi Kıllıoğlu Hamamında incelemelerde bulundu.

Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, restorasyonu devam eden tarihi Kıllıoğlu Hamamında incelemelerde bulundu. Müze görevlileri gözetiminde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Başkan Pekdaş, restorasyonun ardından tarihi hamamın yeniden görünür hale geleceğini söyledi.


Bazı kötü niyetli kişilerin restorasyon çalışmalarına yönelik ortaya attığı asılsız iddiaların olduğunu söyleyen Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, restorasyonun müze yetkilileri gözetiminde yapıldığını söyledi. Geçmişte odun-kömür deposu olarak da kullanılan hamamın zeminine dökülen betonun büyük bir titizlikle kırılarak temizlendiğini dile getiren Pekdaş, “Kıllıoğlu Hamamı bizden önce ilgisizlik yüzünden harabeye dönmüş, yıkılmayı bekliyordu. Odun-kömür deposu olarak kullanılıyordu. İçinde keçiler besleniyordu. Göreve gelir gelmez bu tarihi mekanı kurtarmak için düğmeye bastık. Yaptığımız görüşmeler sonunda Vakıflar Bölge Müdürlüğünden bu yerin restorasyonunu üstlenmek şartıyla kiraladık. Tek amacımız bu hamamı kurtararak, kent sakinlerimizin hizmetine açmak. Ama bazı art niyetli kişiler yaptığımız işi baltalamak için restorasyon çalışmalarıyla ilgili asılsız iddialarda bulundu. Oysa her şey kurul kararına uygun olarak, müze görevlilerin gözetiminde yürütülüyor. Her çalışma kurulun verdiği karar doğrultusunda yürüyor ve müze görevlileri de çalışmalarda yer alıyor. Bu iddiaları ortaya atanlar hamamın içler acısı durumunu unutmuş olmalı ki, bu yapılanları eleştiriyor. Ama biz yaptığımız işin doğruluğundan eminiz. Bu tür asılsız iddialarda bulunanlara da gereken cevabımızı bu yapıyı kente kazandırarak vereceğiz” dedi.



“Gölge etmesinler yeter”


Konak’ta 3 binin üzerinde tescilli yapının bulunduğunu dile getiren Başkan Pekdaş, belediye olarak tarihi yapıların restorasyonu için büyük çaba sarf ettiklerini söyledi. Restorasyonu süren Alanyalı Konağı, İkizevler ve İstiklal Ortaokulu’nu örnek gösteren Pekdaş, “Bu tarihi değerler hiçbir şehre nasip olmamıştır. Bu zengin tarihe sahip çıkmak, bu değerleri ortaya çıkarmak hepimizin görevi. Bu kentin güzel kimliğini ve ruhunu ortaya çıkarmak için el birliğiyle yürüttüğümüz çabalar bir bir sonuç verecek. Kimsenin bu çalışmalarımızı gölgelemesine izin vermeyiz. Tarihi korumayı da, kentin değerlerini ortaya çıkarmayı da iyi biliriz” diye konuştu.


Basmane Anafartalar Caddesi üzerindeki Kıllıoğlu Hacı İbrahim Vakfı Hamamı, geçen yıl Mayıs ayında Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ve Vakıflar Bölge Müdürü Fethi Koç tarafından imzalanan sözleşme kapsamında restorasyon karşılığı 17 yıllığına Konak Belediyesi tarafından kiralanmıştı. Basmane Anafartalar Caddesi üzerinde yer alan ve klasik Osmanlı mimarisine sahip olan hamam, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır. Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık olmak üzere üç bölümden oluşan hamamın halvet kısmı bulunmamaktadır. Soğukluk bölümü kare planlı olup, üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülü olarak inşa edilmiştir. Uzun yıllar kendi haline terk edilen bu hamam 1965 yılına kadar kömür deposu olarak kullanılmış, sonra da yıkılmıştır. Hamamdan günümüze ancak ‘sıcaklık’ bölümü ile bazı duvar kalıntıları ulaşmıştır. Sema Pekdaş, belediye başkanı seçildikten sonra hamamın ayağa kaldırılması için uzun uğraşlar vermiş, sonunda tarihi hamamı restore ederek kente kazandırmak adına Vakıflar Genel Müdürlüğünden kiralandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.