GENEL - 24 Mayıs 2018 Perşembe 17:06

Çiftlik Bank benzeri sistem kullanmakla suçlanan şirketten açıklama

A
A
A
Çiftlik Bank benzeri sistem kullanmakla suçlanan şirketten açıklama

Çiftlik Bank benzeri bir sistemin İzmir’de kurulduğu yönündeki haberlerin hedefindeki Fons şirket yetkilileri, iddiaların asılsız olduğunu öne sürerek para yatıran üyelerden hiçbirinin mağdur olmayacağını, ponzi sistemi gibi çalışan bir şirket olmadıklarını ve Türk Ticaret Kanunu’na göre çalışan reel bir firma olduklarını savundu.

Çiftlik Bank benzeri bir sistemin İzmir’de kurulduğu yönündeki haberlerin hedefindeki Fons şirket yetkilileri, iddiaların asılsız olduğunu öne sürerek para yatıran üyelerden hiçbirinin mağdur olmayacağını, ponzi sistemi gibi çalışan bir şirket olmadıklarını ve Türk Ticaret Kanunu’na göre çalışan reel bir firma olduklarını savundu.


Türkiye genelinde para topladığı binlerce kişiyi dolandırmasıyla gündeme gelen Çiftlik Bank’a benzer bir sistemin İzmir’de Fons unvanı ile çalışan bir şirket tarafından da kurulduğu yönündeki iddialara şirket yetkililerinden yanıt geldi.



Sistem nasıl işliyor?


Şirket yetkililerinin aktardığına göre, yaklaşık bin 700 yatırım ortağı olan şirkette sistem, belirlenen herhangi bir projeye yatırım ortaklarının (üyeler) girmesiyle çalışıyor. Yatırım yapmak isteyen kişiler, belirlenen projelerden birine başvurabiliyor. Projenin bitiminde ise firma, elde edilen karı yatırım ortakları arasında paylaşıyor. Firma yetkilileri her yatırımcı ortağına teminat olarak tapu verirken, zarara olacak olan projeye girmemeye çalışıyor.


Çalışma sistemlerinde Çiftlikbank usulü bir durum olmadığını, Maliye Bakanlığının bir şahıs ya da kurumdan gelen ihbar üzerine şirket hakkında inceleme başlattığını belirten Fons AŞ CEO’su Tamer Budak, “Bu süreç 3 ay önceden başladı. Biz de kendi adımıza bir şirket yönetiyoruz, alım gücü olan bir şirketiz. Son zamanlarda hakkımızda asılsız söylentiler duyduğumuz için ve haberlerin çıkmasından korktuğumuz için avukatlarımızla birlikte kendi dilekçemizle Gümrük Bakanlığına gittik. Bakanlık ihbar ve şikayetler üzerine inceleme olduğunu söylüyor. Bugün BİMER’e açsanız birçok şikayet vardır. Bize bilgi sormalarının sebebi de ‘İhbara karşı bilgi aktaracağız. O yüzden evraklarınız istiyoruz’ denildi. MASAK da bununla ilgili blokemiz var, Gümrük Bakanlığı da bundan dolayı denetlemedeyiz. Biz ticaretimizi hala devam ediyoruz” dedi.


Çıkan haberlerdeki iddiaların hepsinin aksi olduğuna ilişkin belgeleri de sunabileceklerini öne süren Budak, “Haksız yere böyle bir haberle karşı karşıya gelmek bizi yaraladı. 30 bin kişiye istihdam sağlayan bir firmanın alt yapısında çalışıyoruz biz. Gayrimenkul, reklam departmanı, gıda ile ilgili işlerimiz var. İki ana dominantımız var; inşaat ve holigram reklam teknolojisi. Bunların hiçbirisini gayri resmi yapmıyoruz. Her birine ait Türkiye Cumhuriyeti’ne kayıtlı tüzel kişiliği olan vergileri ödenen 6 şirket üzerinden yapıyoruz. Eğer biz ponzi sitemiyle yapıyor olsaydık hiçbir şirketi hiçbir şirkete ortak yapmazdık. Tüm şirketlerin ortaklı yapısı da Türk Ticaret Kanunu’na göre yapılanmıştır. Ponzi haberlerinin tamamı asılsızdır” ifadelerini kullandı.



“Yatırımdan gelen 17 milyon bizim ödediğimiz 25 milyon”


Devletin istediği anda tüm usulsüzlükleri ortaya çıkarabileceğini belirten Tamer Budak, “Fons unvanı altındaki firmalardan A Kazanç Plus’ın yatırımdan gelen toplam para 17 milyon lira, A Kazancın geri ödediği para ise 25 milyon TL. Biz reel bir ticaret yapmasaydık 17 milyon ile 25 milyonu nasıl öderdik” dedi.



“Çiftlik Bank korkumuzdan çiftliğin sözleşmesini feshetmiştik”


Çiftlikbank ile şirketlerinin yan yana anılmasının sebeplerinden birinin kendilerinin Ankara’daki zirai yatırımlarının olduğuna işaret eden Tamer Budak, “Devlet ithal hayvana ciddi destekleme veriyor, karlı bir işti. Biz de iyi bir firmayız, resmi olarak hayvancılık şirketi açtık AŞ kurduk. Yatırımcı aldığımız pozisyonu da yok, öz kaynaklarımızla yaptığımız bir ticaret. Çiftlikbank gibi olaylarda anılmasından duyduğumuz rahatsızlıktan dolayı 480 dönüm tesis üzerinde dünya standartlarındaki tesise hayvanlarımızı bile almıştık. Ama Fons’un böyle anılmasından korkacağımız için sözleşmesinden zarar etmemize rağmen, şirkete zarar gelmesinden dolayı biz sözleşmeyi feshettik” ifadelerini kullandı.


Yatırımcı ortaklarına teminat olarak tapu verdiklerini öne süren Budak, yatırımcıların bir yıllık yatırım yaptıklarını, yapmış oldukları ticaret çerçevesinde ödemeleri gerçekleştirdiklerini, ödeme bittikten sonra da teminatlarını aldıklarını söyledi.



“Kimse mağdur olmayacak, kimsenin burnu kanamayacak”


Kimsenin mağdur edilmeyeceğini dile getiren Fons AŞ CEO’su Tamer Budak, şunları söyledi:


"Biz her şeyi kendi içimizdeki yatırımcılarla birlikte yapıyoruz. Bundan sonraki tek beklentimiz biz bu süreci atlatıp, bir tek insan mağdur olmadan evinde kafasını yastığa rahat koysun. Çünkü bu işler dominant etkisi yarattığında algının yanlış anlaşılmasından dolayı mağduriyetlerin çıkmasından korkuyoruz. Bizim en büyük endişemiz bu. Ama tekrar söylüyorum ki biz reel ticaret bir firma olduğumuz için zaten mağduriyetle ilgili hiçbir şey olmayacak. Net kimsenin burnu kanamayacak. Söz verdik çünkü biz insanlara. İşimiz var, ticaretimiz var. Bankada paramız var. Yürüyen projelerimiz var reel ticaretimiz var. Kesinlikle mağdur edilmeyecek. Biz gece gündüz bunun için çalışıyoruz. Eğer zaten biz bir şeyin arkasına dursaydık. Bu çok büyük kozdu, para alıp kaçmak için. ‘Denetlemedeyim banka bloke koydu hadi kaçıyorum’ derdik. Biz buradayız, ofisimizdeyiz. Kimsenin burnu kanamayacak.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Çocuk gülerse dünya güler ama bugün Filistin’de çocuklar ağlıyor” Ankara’da düzenlenen "Türkiye Yüzyılında Çocuk Hukuku Paneli"nde konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Filistin’de çocuklar ağlıyor. Küresel sistem dediğimiz ülkeler buna seyirci kalıyor“ dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara’da bir otelde düzenlenen ‘Türkiye Yüzyılında Çocuk Hukuku Paneli’nde konuştu. Sözlerine çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak başlayan Bakan Tunç, çocuk haklarının yalnızca bugün dile getirdikleri bir husus olmadığını, sürekli hatırladıklarını vurguladı. Dünyanın Filistin’de yaşanan zulme sessiz kaldığını ifade eden Bakan Tunç, “Çocuk gülerse dünya güler ama bugün Filistin’de çocuklar ağlıyor. 1917 yılından bu yana Filistin’de zulüm var. Mazlumlara işkence var. 7 Ekim tarihinden bu yana İsrail saldırılarında şehit edilen mazlumlar var. 37 bin Filistinli şehit edildi. Bunun 15 binden fazlası çocuk, yüzde 70’ini kadın ve çocuklar oluşturuyor. Küresel sistem dediğimiz ülkeler buna seyirci kalıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararlar dünya siyasi tarihine birer kara leke olarak geçiyor. Türkiye, Gazze’ye yardıma koşan ülkelerin en başında. Filistin’deki çocukların katledilmemesi için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz” diyerek, mazlumların yanında olduklarını belirtti. “Çocuklarımız en değerli varlıklarımız” Çocuk hukukundan bahseden Tunç, Türkiye’nin çocukların üstün yararını savunan bir ülke olduğunu dile getirdi. Anayasa değişiklikleri başta olmak üzere çocuklara yönelik önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerinden bahseden Tunç, “1982 Anayasamızda çocuk hakları maalesef unutulmuştu. Dolayısıyla 2010 Anayasa değişikliğiyle çocuk hakları ilk kez anayasaya girdi. Çocukların her türlü istismardan korunmasıyla ilgili önlemler tekrardan hatırlatıldı. 2010 Anayasa değişikliği bu açıdan çok önemli. ’Devlet her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları korumaya alır’ şeklindeki düzenlemeyle aileye güçlü toplumun geleceği olan çocuklarımızın her türlü kötü muameleden korunması anlamında devlete düşen görevler anayasada açık ve ayrıntılı güncellenmiş oldu. Çocuklarımız en değerli varlıklarımız. Onlara zarar gelmesini hiçbir anne baba istemez, devlette istemez. Onlar çevresindeki tehlikelere karşı en savunmasız toplum kesimi. Başta anne babaya ve devlete çok önemli bir görev düşüyor. Dolayısıyla aile korunacak ki, içerisindeki kadın da, çocuk da korunabilsin” dedi. Bu kapsamda önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Bakan Tunç, şunları söyledi: “2003 yılında aile mahkemelerini kurduk. 2003 yılına kadar aile mahkemeleri yoktu, diğer mahkemeler içerisinde aileyle ilgili, boşanmayla ilgili, kadınlarımızın, çocuklarımızın mahkeme süreçlerinde nasıl sıkıntılar çektiğini biliyorduk. 2011 yılında da Aile Bakanlığı kuruldu. İçerisinde çocuk hakları ve hizmetleriyle ilgili yapısal düzenlemeler yapıldı. Kadını ve çocuğu koruyan önemli değişiklikler oldu.” Program toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi. Panele Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ile birçok yargı mensubu katıldı.
Aydın Kuşadası’nda çocukların 23 Nisan coşkusu devam ediyor Kuşadası’nda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusu devam ediyor. Çocuklar kendilerine özel bayramda, Kuşadası Belediyesi tarafından İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanı’nda, kurulan ücretsiz lunapark oyuncaklarıyla doyasıya eğleniyor. Gün boyu doyasıya eğlenen çocukların aileleri, Başkan Ömer Günel’e çocuklara böyle bir imkan sunduğu için teşekkür etti. Kuşadası’nda, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanı’nda lunapark oyuncakları kuruldu. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in çocuklara hediye ettiği oyun alanına 23 Nisan’da ilgi yoğun oldu. Aileleriyle birlikte alana gelen çocuklar atlıkarınca ve dönme dolaba binip, sevilen çizgi film karakterleri olan Red Kit, Dalton Kardeşler ve Hulk heykellerinin önünde de bol bol fotoğraf çektirdi. Çocukların sosyalleşmesini de sağlayan oyun alanı, 29 Nisan’a kadar her gün 11.00-18.30 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. “Başkan Günel’e teşekkür” Oğluyla birlikte lunapark oyun alanına gelen Bahar Önel, "Bugün bizim için çok anlamlı bir gün. 23 Nisan coşkusunu statta kutladıktan sonra ailece lunapark oyun alanına geldik. Çok keyifli vakit geçiriyoruz. Çocuklarımıza bu imkanı sunan Belediye Başkanımız Ömer Günel’e teşekkür ederim” dedi. Çocuklara yönelik aktivitelerin önemine değinen Canan İncetellikara ise, “Böyle etkinliklerin olması hem bizleri hem çocuklarımızı çok mutlu ediyor. Başkanımıza çocuklarımızı ve bizleri her zaman düşündüğü için çok teşekkür ediyorum” dedi.