SAĞLIK - 29 Mart 2017 Çarşamba 10:32

Çocuğunuz avucunu kapalı tutuyorsa dikkat

A
A
A
Çocuğunuz avucunu kapalı tutuyorsa dikkat

Dermatoloji Uzmanı Prof.

Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şemsettin Karaca, koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanı terleme sorununun toplumda yüzde 2 oranında görüldüğünü belirterek, “Çocuk avucunu kapatma ihtiyacı duyuyorsa, sosyal ilişkilerde tokalaşmak istemiyorlarsa bu, çocuklarda avuç içi terleme sorununun varlığına işaret olabilir” dedi.


Yaz aylarının yaklaşmasıyla terleme şikayetleri artacağını belirten Özel Hera Derma Polikliniğinde görevli Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şemsettin Karaca, terlemenin nedenleri arasında genetik yatkınlığının da olduğunu söyledi. Koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanı terleme sorununun toplumda yüzde 2 oranında görüldüğünü kaydeden Karaca, “Avucu terleyen bir genç başkasıyla eli ıslakken tokalaşmak istemez, avucu kapalı gezer. Bu durum gençlerin sosyal gelişim süreçlerini olumsuz etkiler. Özellikle avuç içi terleme sorununun bazı meslekler açısından risk oluşturur. Örneğin eli çok terleyen sekreter, önemli evrak ve kağıtları tutarken ıslatabilir, hatta bu stresle terlemesini de artırır. Yine aynı sorunu yaşayan bir polis veya asker için, silah güvenliği olumsuz etkilenecektir. Çocuk avucunu kapatma ihtiyacı duyuyorsa, sosyal ilişkilerde tokalaşmak istemiyorlarsa bu, çocuklarda avuç içi terleme sorunun varlığına işaret olabilir. Bu sorunun geç fark edilmesi çocuğun sosyolojik gelişimini olumsuz etkiler. Aynı çocukların girdikleri sınavlarda ellerinin terlemesine destek olmak amacıyla gözetmenler tarafından anlayışla karşılanması gelecek endişesi taşıyan bu gençleri cesaretlendirecektir” diye konuştu.



"Toplumsal problem"


Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Kişide terleme, yerlerine ve yaygınlığına hatta terlemenin artma zamanlarına göre farklı nedenlere bağlı gelişebilir. Bazı terlemelerin altında hormonal bozukluklar, verem gibi enfeksiyonlar, lenfomalar gibi kanserler veya nörolojik hastalıklar yatabilir. Bu nedenle rahatsız edici düzeyde terlemesi olanlar hekim kontrolünden geçmelidirler. El, ayak ve koltuk altı terlemesi, altında genetik yatkınlık dışında bir nedenin bulunmadığı bir aşırı terleme hastalığıdır. Özellikle bu tür aşırı terleme sorunu gençlerde daha önemli sorunları yol açmaktadır. Eli çok terlediği için sınavda başarısız olan veya sonlandıramayan öğrenciler var. Arkadaşıyla tokalaşmaktan hatta tokalaşmak durumunda kalmaktan endişelenen ve bu nedenle elinde peçetesi ile dolaşan ve hiç de azımsanmayacak sayıda gençlerimiz bulunmaktadır. Tüm bu sorunlara baktığımızda terleme aslında toplumsal bir problemimizdir."



"Terleme önleyici ürünler sağlık sorununa yol açabilir"


Koltuk altı terlemesi olan kişilerin sürekli siyah ya da beyaz renk kıyafetleri tercih ettiklerini belirten Dr. Karaca, “Terlemeyi azaltmak için kullanılan bazı solüsyonlar, sprey veya rollonlar da giysinin rengini değiştirebiliyor. Bu ürünlerin uzun süre kullanımıyla ter kanallarının tıkanıklığına bağlı olarak başka sağlık sorunlarına yol açabilir” dedi.



Aşırı terlemeye karşı etkin iki farklı tedavi yöntemi


Aşırı terlemenin tamamen ya da yaz ayları için kesilmesi için farklı tedavi yöntemleri olduğunu kaydeden Dr. Karaca, şunları söyledi:


“Vücudumuzdaki sinir uçlarından ter kanallarını tetikleyen bir nöro iletici vardır. Terlemeyi önleyen güncel tedavilerden birisi, yüzdeki kırışıkları gidermek için mimik kaslarını kısmi felç etmek için de kullanılan botokstur. Aynı botoks ter bezlerinin çalışmasını engeller. Bahar ayında terleme bölgesine yapılacak botoks o yılın rahat geçirilmesini sağlar. Terleme bölgesine (el, koltuk altı) uygulanan botulinum toksin uygulamaları 20-30 dakikada uygulanan etkinliği 6-12 ay devam eden etkili bir yöntemdir. Daha kalıcı çözümlerin endoskopik torosiksempatoktomi isimli bir ameliyat tekniğiyle sağlanması mümkündür. Bu yöntemle terleme olan bölgelere giden sinirler yakılıyor. Böylece ter bezleri kalıcı olarak uyarılmıyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.