EKONOMİ - 21 Ekim 2016 Cuma 11:26

D8 üyesi ülkelerden İzmir’de büyük zirve

A
A
A
D8 üyesi ülkelerden İzmir’de büyük zirve

Yıllık ticaret hacmi 500 milyar dolara yaklaşan D8 (Devoloping 8 Countries) üyesi 8 ülkenin ticaret ve sanayi oda başkanlarının İzmir’de bir araya gelerek, çeşitli alanlarda işbirliğini artırma kararı aldı.
D-8 Ticaret ve Sanayi Odaları Toplantısı, İzmir ticaret Odası’nın ev sahipliğinde Swiss Otel’de gerçekleşti. Toplantıya D8 ülkelerin ticaret odalarının temsilcilerinin yanında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, İZTO Meclis Başkanı Rebii Akdurak, Ege Üniversitesi Rektörü Hüseyin Hoşcan, İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve çok sayıda davetli katıldı.
“D8 ülkeleri potansiyellerini kullanmıyor”
Açılış konuşmasını yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya’nın 1997 yılında İstanbul’da yapılan devlet ve hükümet başkanları zirvesinde D-8’i oluşturduğunu söyledi.
Demirtaş, Türkiye’nin D8 ülkeleriyle yaptıkları ticaret rakamlarını açıkladı. Demirtaş, rakamların ülkelerin normal potansiyellerinin çok altında olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“2005 itibariyle toplam dış ticaret hacmimiz; Bangladeş ile 1 milyar 196 milyon dolar Endonezya ile 1 milyar 845 milyon dolar, İran ile 9 milyar 760 milyon dolar, Malezya ile 1 milyar 696 milyon dolar Mısır ile 4 milyar 341 milyon dolarNijerya ile 504 milyon dolar. Pakistan ile 600 milyon dolar. Oysa, haritaya bakın. Ortadoğu’da başlayıp, uzak doğuya kadar devam eden bir coğrafya. 8 ülkenin toplam nüfusu dünya nüfusunun 7’de 1’i. Bu 8 ülkenin toplam dış ticareti 1.5 trilyon dolar. Yani dünya dış ticaretinin %9’u. Çok rakam söylüyorum, ama lütfen dikkatle izleyin. Bu ekonomik büyüklükteki entegrasyonun 8 ülkesinin kendisi aralarındaki ticaret sadece 120 milyar Dolar. Evet, D-8, 20 yıl önce 1997 yılında, Bangladeş, İran, Malezya, Mısır, Nijerya, Pakistan, Endonezya ve Türkiye tarafından kurulmuş."
“Geçmişe değil geleceğe bakalım”
Toplantının amacını anlatan Demirtaş, kendisinin daha önceki toplantılara katılmadığını vurguladı. Demirtaş, “D8 ülkeleri ile amacımız bu ülkeler arasındaki ticareti arttırmak, Daha iyi yaşam standartları sağlamak, ekonomik işbirliğini geliştirmek, gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki yerlerini güçlendirmek. Yani D-8 bölgesel ekonomik entegrasyonların ötesinde bir örgüt. Bildiğimden söylemiyorum, belki geçmişte D-8 iş adamları arasında bu amacı geçekleştirmek için çabalar olmuştur. Ama, ben hiç D-8 toplantısına katılmadım, davet de almadım. Biz Odalar olarak, bugüne kadar, çok katkı yapmamış durumdayız. Ancak, geçmişe değil, geleceğe bakalım. D-8 bayrağında 6 yıldız var. Anlamı da şunlar; Savaş değil, Barış Çatışma değil, Diyalog Çifte standart değil, Adalet Üstünlük değil, Eşitlik Sömürü değil, Adil düzen, Baskı ve tahakküm değil, İnsan hakları, Hürriyet ve Demokrasi Gerçekten hepimizin katıldığı değerleri ifade ediyor. Bu bayrağı biraz daha yukarılara taşıyalım. Sayın Musavi dedi ki, D-8’in 2018 hedefi ticaret hacmini 500 Milyar Dolar’a çıkarmak. O zaman, D-8 ülkelerinin ekonomisi en büyük 5 şehrinin ticaret Odalarını bir araya getirelim, katkı koyalım dedim. İşte bu görüşmeler sonucunda İzmir’de toplandık. Şu anda 8 ülkeden 16 Ticaret Odası olarak bir araya geldik. Burada, uzak mesafe mazeretine sığınmadan birlikte neler yapabiliriz, bunları konuşalım. Hemen bir sonuç alamayabiliriz. Ama, bu toplantıları, her yıl bir ülkede yaparsak, aramızda bir işbirliği protokolü imzalar, takipçisi olursak, biraz sonra imzalayacağımız protokolü dosya dolaplarında değil, kalplerde taşırsak, ülkelerimizin ekonomilerine önemli katkılar koyabiliriz. Belki daha sonra, aramızdaki gümrük duvarlarının kalkması ve yöneticilerimizin D-8 Serbest Ticaret bölgesi haline getirilmesini sağlayabiliriz. D-8 Fuarı düzenleyebiliriz. Sektörel bazlı toplantılar yapabiliriz. ABD, AB ve pek çok dünya ülkesi ekonomik sıkıntılar yaşıyorken, bu konjonktürde önümüzde birçok fırsatlar var. İşte burada, İzmir’de bunları konuşup, tanışıp dostluklar kuralım” diye konuştu.
“Bu iyi girişim burada durmamalıdır”
Demirtaş’tan sonra kürsüye çıkan D8 Genel Sekreteri Muhammed Mousavi de D8’e destekler bu şekilde devam ederse ticaretin D8’in çok ötesine taşınacağını dile getirdi. Mousavi, “Üyeler arasında ticareti artırmak asıl amacımızdır. Dünyada sürekli ve hızlı değişen bir ekonomi var. Bu şekilde yapılan toplantılar iş insanları arasında iletişimi daha da artıracaktır. Ülkelerin en önemli ticaret odaları burada bulunuyor. Bu da ülkelerimizin iş dünyasını zenginleştirecektir. Bu sayede mevcut olan iş potansiyellerinin kullanılması teşvik edilecektir. Bu iyi girişim burada durmamalıdır. En iyi yararı sağlamalıyız. Bu toplantıları devam ettirerek iş ticaretimizi sağlayabiliriz” dedi.
“Kamu ve özel sektör birlikte çalışmalı”
Kamu ve özel sektör arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Mousavi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kamu ve özel sektörleri arasında iş birliği konusunu da vurgulamak istiyorum. Bunu daha da geliştirmeliyiz. Uygun politikalar uygulamalıyız. Özel sektör üye ülkelerle çalışabilirse, çeşitli girişimlerde bulunursa bu çok yararlı olacaktır. Karşılaştığımız çeşitli zorluklara rağmen elimizden geleni yapıyoruz. Ticaret anlaşması gerçekleştikten sonra bölge içindeki ticaretin daha da yoğunlaşacağına inanıyorum. Vize ve gümrükle ilgili de kolaylaştırma yolunda anlaşmalar var. Kamu ve özel sektörün işbirliği üye ülkeler arasında ticaretin geliştirilmesi için şarttır. 2018’de küresel ticaretin yüzde 20’lik payı olan 500 milyar dolara ulaşmamız gerekiyor. Ben çok iyimserim. Bu etkinlik hedeflerimize ulaşmada yardımcı olacak bir girişimdir.”
İzmir Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı da valilik olarak her zaman desteklerini sürdüreceklerini belirtti.
“Hukuk ve demokrasi olursa cehalet ve sefalet ortadan kalkar”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da İslam ülkelerin İslam dininde siyaset ve ticareti ön plana çıkartarak sefalet ve cehaletin önünü açtıklarını söyledi. Kocaoğlu, şöyle konuştu:
“Toplantının D8 ülkelerine çok büyük yarar getirmesini diliyorum. Ekrem Bey rakamlarla nerede olduğumuzu anlattı. Ben farklı konulara değinmek istiyorum. 8 ülke de son derece güçlü ülke hem nüfus hem de ekonomik olarak güçlü ülkeler. Ama arzu ettiğimiz birlik ve beraberlik ticari ilişkileri son derece kısıtlı. Hepimiz Müslümanız ama terör bizde, sefalet bizde, her olumsuz durum bizde. Biz nenden böyle olduk? Bana göre biz İslam dini gibi en mükemmel dini maalesef ticarete ve siyasete alet ederek yüce dinimizin şemsiyesi altın olmayı biraz zayıflattık. Tarikatlar gelmeye başladı İslam’ın özü maalesef İslam aleminde ikinci duruma düştü. Siyaset ön plana çıktı. Terör bizde sefalet bizde bu çemberden nasıl çıkacağız. Akıl ve teknolojiyi takip edeceğiz. Farklılıkları bırakıp ayrım yapmadan adaleti ön plana çıkartacağız. Kardeşliğin güçlenmesine öncülük edeceğiz. Ve inançlı bir şekilde çalışacağız. Sefaleti ortadan kaldıracağız. Sefalet ve cehalet ortadan kalktığında. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmadan kalkınmanın olamayacağını hep beraber görüp yaşıyoruz. Bunlar olursa çok kısa sürede 5 yıl gibi kısa bir sürede ticari hedeflere ulaşmamız mümkün olacaktır.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Bandırma’da kapalı yöntemle prostat ameliyatı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıp fakültesi kurulmasıyla birlikte üroloji kliniği güncel sağlık hizmetlerine devam ediyor. Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıp fakültesinin kurulması ve hastanenin eğitim ve araştırma hastanesi statüsüne geçmesiyle birlikte üroloji kliniği, en güncel sağlık hizmetlerini sunmaya devam ediyor. Daha önce açık cerrahi ile Bandırma’da çeşitli ilklere imza atan üroloji kliniği, bölgede önemli bir üroloji merkezi haline gelmeye devam ediyor. Son olarak, laparoskopik (kapalı yöntem ile) prostat kanseri ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Aykut Başer, hastanenin Bandırma ve çevresine en güncel tedavi yöntemleriyle yüksek kalitede sağlık hizmeti sunduğunu belirterek laparoskopik cerrahi hakkında şunları söyledi: "Laparoskopik radikal prostatektomi, prostat kanseri tedavisinde sıkça kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, cerrah küçük kesiler yaparak bir kamera ve cerrahi aletler aracılığıyla prostat bezini çıkarır. Laparoskopik cerrahi, geleneksel açık cerrahiye kıyasla daha az invazif bir yöntemdir, bu da daha az kan kaybı, daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme süreci anlamına gelir. Laparoskopik radikal prostatektomi, prostat kanseri olan erkekler için etkili bir tedavi seçeneği olabilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir ve tedavi seçenekleri, hastanın bireysel durumuna ve kanserin evresine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, prostat kanseri teşhisi konmuş hastaların, hatta tüm ürolojik kanserlerinde dahil tedavi seçenekleri hakkında hastanemize başvurarak detaylı bir şekilde bilgi almaları önemlidir."