EKONOMİ - 15 Aralık 2017 Cuma 16:45

Dünyaca ünlü markanın akıllı fabrikası İzmir’de

A
A
A
Dünyaca ünlü markanın akıllı fabrikası İzmir’de

Ekonominin yeni üretim modellerinden endüstri 4.

Ekonominin yeni üretim modellerinden endüstri 4.0 değişimine ayak uydurmak ve geride kalmamak için harekete geçen dünyaca ünlü marka, İzmir’de bulunan fabrikasını akıllı fabrikaya dönüştürüyor. Firmanın toplam üretiminin neredeyse yarısını karşılayan ve yaklaşık 3 bin 800 kişiye istihdam sağlayan fabrika dijitalleştirilirken, yeni kurulan HB Solutions ve Technolab birimleri ile bu yolda çözümler üretiliyor.


Ege Serbest Bölgesi’ndeki 65 bin metrekare kapalı alanı, yaklaşık 3 bin 800 çalışanıyla faaliyet gösteren Hugo Boss fabrikası, yıllık yaklaşık 900 bin takım elbise, 2 milyon gömlek ve 550 bin parça kadın giyim üretiyor. Dünyada satılan her iki Hugo Boss ürününün biri bu fabrikada üretiliyor. Üretim kapasitesiyle markanın ana üreticisi olan fabrika tek başına ESBAŞ’taki istihdamın yüzde 20’sini karşılıyor. Tekstil sektöründe dünyanın önde gelen markaları üretimlerini Doğu Avrupa’ya ve oradan da Hindistan ve Çin gibi Asya ülkelerine taşırken, Hugo Boss, 1999 yılından bu yana faaliyet gösterdiği İzmir’deki fabrikasını daha akıllı ve daha mutlu bir fabrika haline getirecek çalışmalara yatırım yapma kararı aldı.



AR-GE ekibinden yapay zeka


Yapılan yatırımları ve fabrikada süren değişim rüzgarını Hugo Boss Türkiye Genel Müdürü Joachim Hensch, düzelenen toplantıda basın mensuplarına anlattı. Fabrikanın tam anlamıyla dijital bir ikizi oluşturacaklarını, üretimi ham madde girişinden teslimata kadar dijital platforma izlenir hale getireceklerini belirterek, dijitalleşmede bir hayli yol aldıklarını anlatan Hensch, “Kullandığımız yapay zeka tamamen kendi içimizde oluşturduğumuz AR-GE grubu tarafından geliştiriliyor. Hangi personelin hangi özelliklere ve yeteneklere sahip olduğunu biliyoruz. Üretilecek ürünün özelliklerini ve üretim sürecinin ihtiyaçlarını biliyoruz. Bu yapay zeka sayesinde üretim planını oluşturuyor, üretimi takip ediyor ve eksikleri belirleyebiliyoruz. Hangi bölümün ne kadar kapasite ile çalıştığını da görebiliyoruz” dedi.



Fabrikalarında robot tasarlayıp üretiyorlar


Technolab biriminde otomasyon robotları tasarlayıp ürettiklerini belirten Hensch “Şu an gömlek manşetlerine ilik ve düğme diken robotumuzu kendimiz ürettik. Bir sonraki adımda manşetleri diken ve bunu makineye besleyen robot kolu burada ürettik. Şu an son aşamaya gelindi. Bizim amacımız bütün üretimi robotlaştırarak insan istihdamını düşürmek değil. Amacımız işimizi daha iyi yapabilmek. Ne kadar robot kullanırsak kullanalım bunun işletilmesi için insana ihtiyacımız olacak. Dikiş makinesi kendi iğnesini ve ipliğini değiştiremez” diye konuştu.



Üniversite ve enstitülerle iş birliği


Ürettikleri Know How ve teknolojiyi kendilerine saklamadıklarını belirten Hensch, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Öncelikle burada teknoloji geliştiriyoruz. İşlerliğini test ediyoruz. Sonra da markamızın globaldeki diğer fabrikalarına ya da çözüme ihtiyacı olan başka firmaların fabrikalarına bunu sunuyoruz. Gelecekte belki de Technolab ve HB Solutions ayrı ayrı hizmet veren birer firma haline gelebilir. TeknoLab bölümünde otomasyon ve robot kullanımı konularında prototipler üretiyor, dünyanın en büyük robot şirketleri ile iş birliği yapıyoruz. Uluslararası üniversite ve enstitülerle birlikte AR-GE projeleri geliştiriliyor ve şirketin uzun dönemli rekabetçiliğine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Arttırılmış gerçeklik ve sesli komut teknolojilerinin kullanıldığı uygulamaları şimdiden üretim hatlarına entegre ettik. 2018 yılı sonuna kadar, bugün ilk somut adımları atılan yapay zeka uygulamalarını da üretim ve yönetim sistemlerine entegre edilmesi planlanıyor.”



Mutlu Fabrika ile çalışanların isteği yerine geliyor


Fabrikada çalışanların verimliliğini artırabilmek adına, Mutlu Fabrika adı verilen uygulama da yürütülüyor. Uygulama kapsamında fabrikada birçok değişim çalışanların isteği üzerine şekilleniyor. Ayrıca çalışanların ve ailelerinin katılabildiği Robot Teknolojileri Kursları, yeniden düzenlenen ve esnetilen erkek çalışanlar için sakal yönetmeliği, tenis kortları, futbol ve basketbol sahaları, spor salonları, yenilenen sosyal tesisler, yılbaşında devreye alınacak ve tüm çalışanlara sunulacak ücretsiz Wi-Fi hizmeti bu uygulamalar arasında.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Gökyüzünden denize pedal çevirecekler Kemer’de bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Sky To Sea (Gökyüzünden Denize) Dağ Bisikleti Yarışı için hazırlıklar tamamlandı. Kemer Kaymakamlığı’nın destekleriyle Kemer Belediyesi ana sponsorluğunda 20-21 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek yarışlara Türkiye, Rusya, Norveç, Romanya ve Gürcistan’dan 85 sporcu katılacak. Dünya’da kar üzerinde başlayıp denizde biten tek yarış olma özelliğine sahip Sky To Sea, Kemer bölgesinin bisiklet turizmi alt yapısını ve benzersiz coğrafyasını ön plana çıkarmak amacıyla düzenleniyor. 21 Nisan Pazar günü Tahtalı Dağı’nın 2 bin 365 metrelik zirvesinden yarışa başlayacak sporcular, 34 kilometrelik etapta patikaları ve köy yollarını geçerek Kemer sahilinde bulunan denize atlama rampasındaki bitiş çizgisine ulaşmaya çalışacaklar. Yarışlar ile ilgili açıklama yapan Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Kemer’de turizm sezonunun uzatılması amacıyla hayata geçirdikleri Bisiklet Rotaları Projesi ile Kemer bölgesini bisiklet turizmi ile tanıştırdıklarını söyledi. Başkan Topaloğlu, Sky To Sea Dağ Bisikleti Yarışı’nın Kemer turizmine büyük katkısı olduğunun altını çizerek, “Bisiklet potansiyelini çok iyi tanıtacak ve anlatacak bir yarış etkinliği. Bu yarıştan sonra gelecek hafta da Akra Gran Fondo yol bisikleti yarışlarına ev sahipliği yapacağız. Ayrıca şu anda Kemer Belediyesi Göynük Atatürk Spor Salonu’nda yapılan Bekir Özer Türkiye Gençler, U23 ve Elite Büyükler Bay-Bayanlar Muaythai Şampiyonası’na katılan bin 100 sporcu Kemer’de. Geçen gün Uluslararası TEN PRO -Turkish Bowl Tenis Turnuvası ile açılan Corendon Tennis Club Kemer’de 44 ülkeden 8 -16 yaş arasında 200 üst düzey sporcu ağırlanıyor. Kemer’de öncelikli hedefimiz, nisan ve mayıs aylarını bu tip spor etkinlikleri ile doldurmak ve turizm hareketliliğini bu aylara spor turizmi sayesinde yaymak istiyoruz. Kemer’i spor turizminin zirvesine taşımak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Samsun Mevsim geçişlerinde çocuklarda ishale dikkat Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” dedi. Liv Hospital Samsun Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, mevsim geçişlerinde çocuklarda sıklıkla görülen ishal konusunda açıklamalarda bulundu. Çocuklarda ishalin en sık nedeninin virüsler olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Çebi, “İshal, daha çok mevsim geçişi dönemlerinde gözlenir. Sulu kakaya; ateş, kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık da eşlik edebilir. Bakteri ve parazitlerin sebep olduğu ishaller mikrobun bulaştığı yiyecek-içecek veya temas etmiş ellerin ağıza götürülmesi ile bulaşır. Virüslerin sebep olduğu ishaller temas ile kolayca bulaşabilmektedir. İshal sık karşılaşılan ve nadiren ciddi seyreden bir hastalık olmakla birlikte küçük bebeklerde ateş ve kusmanın eşlik ettiği durumlarda çocuk doktoruna başvurmak oldukça önemlidir” diye konuştu. "Belirtiler bir veya iki gün sürebilir” Çocuklarda ishalin genellikle 24-48 saat içinde düzelen kusma atağı ile başladığını belirten Uzm. Dr. Çebi, “Belirtiler bir veya iki gün süren hafif ishal ve bulantıdan, birkaç gün süren şiddetli ve bol sulu dışkılamaya kadar değişkendir. İshal, genellikle 24 saat içinde en az üç kez gözlenen yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama olarak ifade edilmektedir” şeklinde konuştu. "Yüksek ateş görülebilir" Uzm. Dr. Çebi, çocuklarda ani başlangıçlı ishalin yaygın belirtileri ile ilgili şunları söyledi: " Yumuşak kıvamlı veya sulu dışkılama, dışkılama ile rahatlayan ve kramplar halinde gelen karın ağrısı atakları, bulantı ve kusma, yüksek ateş, kas veya baş ağrısı. Yumuşak kıvamlı dışkılama, bağırsaklar normal düzenine dönmeden bir hafta kadar daha sürebilir. Bazı çocuklar, akut ishalden sonra zaman içinde düzelen geçici bir laktoz intoleransı geliştirirler; bu durumda süt içtikten veya süt ürünleri tükettikten sonra yumuşak kıvamlı dışkılarlar. İdrar çıkışında azalma, ağız kuruluğu, gözyaşında azalma, göz kürelerinde çöküklük, halsizlik ve huzursuzluk sıklıkla gözlenebilen dehidratasyon belirtileridir. Ancak, acil tıbbi yardım alma gereksinimi ifade eden uykuya meyilllilik, soluk veya alacalı bir cilt, soğuk el ve ayaklar, ıslak bez sayısında ciddi azalma, hızlı ve yüzeysel soluma gibi belirtiler dehidratasyonun şiddetli olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı. "Bol su tüketimi önemli" Bol su tüketiminin öneminden bahseden Uzm. Dr. Çebi, “Çok sulu sümüksü ve kanlı dışkı, siyah-katran rengi dışkı, idrar yapamama ya da idrar renginde kırmızılık önemlidir. Bu durumu çocuk doktorunuzla mutlaka görüşmelisiniz. Evde bol su ve anne sütü ile sık besleme uygulanmaktadır. Şekerli, yağlı salçalı gıdalar verilmemelidir. Yağlı gıdalar, meyve suları ve çok şekerli içecekler ishali arttırabilir. İshale yönelik ilaç tedavisi doktorunuz önermedikçe gerekli değildir. Destek için doğal ya da ilaç formunda probiyotikler kullanılabilir. 1 yaşından küçük bebekler, kanlı ishal, kusma ağızdan beslenememe, uyuklama hali, halsizlik, ağız kuruluğu, idrarda azalma ve yüksek ateş durumunda hemen çocuk doktoruna başvurulmalıdır, gözetim altında tutulmalıdır" açıklamasında bulundu.