GENEL - 23 Mayıs 2016 Pazartesi 10:09

DÜşünce Kontrollü Tekerlekli Sandalye Yaptılar

A
A
A
DÜşünce Kontrollü Tekerlekli Sandalye Yaptılar

Ali Selek ve İlker Işık isimli iki öğrenci, felçli hastalar için beyin dalgalarıyla kontrol edilebilen tekerlekli sandalye projesi geliştirerek TÜBİTAK’tan 2209A desteği almaya hak kazandı.
Selek ve Işık’ın üreteceği, beyin dalgalarıyla kontrol edilebilen ve GPS ile yer bildirimi yapacak tekerlekli sandalye, Türkiye’de 1 milyonun üzerindeki felçli hastalara umut ışığı olacak.
Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencileri Ali Selek ve İlker Işık, elini ve ayağını kullanamayan felçli hastalar için beyin dalgalarını algılayan sensörlü kontrol sistemiyle çalışan tekerlekli sandalye projesi geliştirdi. Yurt dışında çalışmaları sürdürülen benzer projeleri inceleyen Selek ve Işık, çok daha uygun maliyetle ve geliştirilmiş yerli tasarım projesi geliştirip destek için TÜBİTAK’a başvurdu. TÜBİTAK tarafından incelenen "Tekerlekli sandalyenin beyin dalgalarıyla kontrolü ve GPS ile yer bildirimi" isimli proje, desteklenmeye değer görüldü.
TÜBİTAK DESTEKLİYOR
Projeyi beyin sinyallerinin incelenmesine bağlı olarak yapılacak bir Ar-Ge çalışması olarak tanımlayan Ali Selek, "Kısa adı EEG olan sistem, sensörler takılı bir şapka yardımı ile kişinin beyin dalgalarını okuyabiliyor ve bu bilgi bilgisayar tarafından analiz edilerek bağlı cihaza aktarılıyor. Bu sayede hangi hareketi yapmak istediğinizi, ne tarafa bakmak istediğinizi anlayabiliyor ve beyniniz ile verdiğiniz komutları, sanal ortamda da aynı hareketlerin gerçekleşmesini sağlayabiliyorsunuz. Projemizin çıkış noktası bu cihaz oldu. Beyinden gelen sinyal kullanılarak vücudun herhangi bir organı kullanılmaksızın tekerlekli sandalyenin kontrolünün sağlanmasını amaçladık" dedi.
FELÇLİ HASTALARA KOLAYLIK
Projeleri tamamlandığında, Türkiye’deki 1 milyonu aşkın felçli hastanın, büyük maddi yükümlülükler gerekmeden kendi başına dolaşabilme şansının ortaya çıkmasını istediklerini belirten Selek, "Yapacağımız cihaz, genel olarak EEG elektrotları, haberleşme modülü, mikro denetleyici olarak üç temel bileşenden oluşacak. Elektrotlar sayesinde beyinden alınan verinin, mikro denetleyici tarafından işlenmesi ve daha sonra haberleşme modülü yardımıyla bir başka fiziksel alan ile veri alışverişi yapılması şeklinde özetlenebilir. GPS sayesinde de tekerlekli sandalyenin konum belirlenmesi, yön bulmak gibi işlevleri yürütmesini sağlamayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Ülkemizde ve dünyada tekerlekli sandalyeye mahkum kalmış birçok insanın başka insanların yardımına ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Ali Selek, şunları söyledi: "İsteğimiz temel şey, başka insanlara bağımlılığı azaltmak. Bu uygulama ve donanım sayesinde, insanların birey olarak yaşamalarına destek vermek istedik. Felçli hastalar, başkalarına ihtiyaç duymadan günlük yaşantısını gerçekleştirebilecek, tüm yönlere kendi isteği doğrultusunda hakim olabilecek. Hareket edemeyen, tekerlekli sandalyeyi yönetme kolu ile dahi kontrol edemeyen hastaların da tekerlekli sandalyeye oturduğu zaman düşünce gücüyle sandalyenin kontrolünü sağlamasına olanak sağlamak amaçlarımızdan biri."
Proje danışmanları Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Mustafa Seçmen ve Yrd. Doç. Dr. Nalan Özkurt ise öğrencilerinin, henüz 3. sınıfta, böyle bir proje üretmelerinin aldıkları eğitimi göstermesi açısından oldukça önemli olduğunu kaydetti.
ÜNİVERSİTEDEN DESTEK
Ali Selek ve İlker Işık, daha önce de cep telefonu ve tabletler yardımıyla kontrol edilebilen akıllı priz tasarlamıştı. Yaşar Üniversitesi Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi, projenin patent başvurusunu yapmış, Bilimsel Araştırma Projesi (BAP) kapsamında 19 bin TL ile öğrencileri desteklemişti. Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisinin çatısı altında kurulan Minerva Kuluçka Merkezi de akıllı otomasyon sistemi alanında kendi şirketlerini kurmayı hedefleyen öğrencilere, mobilyasından, kırtasiye gereçlerine, internetten telefonuna kadar tüm donanımlarıyla bir yıl süreyle kullanabilecekleri ofis tahsis etmişti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Wings for Life World Run’a geri sayım başladı Omurilik felcinin tedavisine yönelik araştırmalara fon sağlayan dünyanın en büyük koşu etkinliklerinden Wings for Life World Run’a sayılı günler kaldı. 5 Mayıs Pazar günü tüm dünyanın iyilik için aynı anda koşacağı etkinlik öncesi 30 Nisan Salı günü adidas Runners İstanbul ekibiyle Suadiye’de hazırlık koşusu yapılacak. Omurilik felcinin tedavisine yönelik araştırmalara fon sağlamak amacıyla gerçekleştirilen, “İyilik koşusu” Wings for Life World Run’a sayılı günler kaldı. 30 Nisan Salı günü saat 19.30’da Suadiye’de adidas Runners İstanbul ekibiyle hazırlık koşusu düzenlenecek olan etkinliğin kayıtları wingsforlifeworldrun.com adresinde devam ediyor. Wings for Life World Run 2024’e App Run uygulaması üzerinden de katılım sağlanabiliyor. App Run’da katılımcılar hedeflerini, kendilerini ve sanal yakalama aracının uzaklığını uygulama üzerinden belirterek koşu mesafeleri ve sürelerini kendileri yönetebilecek. 30 Nisan’da adidas Runners İstanbul ekibiyle Suadiye’de saat 19.30’da düzenlenecek olan Wings for Life World Run Hazırlık Koşusu’nun ardından 4 Mayıs Cumartesi günü Bebek sahilde saat 16.00’da etkinliğe ısınma koşusu gerçekleşecek. Yapılan açıklamaya göre, geçtiğimiz yıl 165 ülkede gerçekleşen ve 92 milletten 161 bin 892 koşucunun bir araya geldiği Wings for Life World Run’ın Türkiye ayağına bu yıl 5 Mayıs Pazar günü İstanbul Kuruçeşme, 2 bin 500 kişinin katılımıyla ev sahipliği yapacak. Ankara, Isparta, Bursa, İzmir ve Mersin’de ise yine yerel koşu grupları ile organize edilecek fiziksel koşular da gerçekleşecek. Wings for Life World Run’da omurilik felcinin tedavisine yönelik araştırmalara geçtiğimiz yıl 4.7 milyon euro bağış toplanmıştı. Wings for Life World Run 2024 kayıtları wingsforlifeworldrun.com adresinden yapılabiliyor.
Samsun Aralarında mamut fosilinin de yer aldığı 545 milyon yıllık fosiller Samsun’da sergileniyor Samsun Müzesi’nde sergilenen Güney Mamudu fosilinin de yer aldığı 545 milyon yıllık deniz lalesi fosili ve diğer fosiller ziyaretçilerden yoğun ilgi çekiyor. Bilim insanları dünya tarihindeki yaşamın 4,5 milyar yıldır sürdüğünü belirtiyor. Bu çok uzun zaman diliminde önceki çağlarda yaşayan birçok canlı türünün kalıntıları fosilleşerek bugüne kadar sağlam kalmayı başardı. Samsun Müzesi de kentte daha önceki yıllarda yapılan kazılarda bulunan nesli tükenmiş hayvan fosillerini ve diğer canlı fosillerini özel bir bölümde vatandaşların seyrine sunuyor. Samsun Müzesi’nde Samsun’da yapılan kazılarda çıkartılan 66-200 milyon yıllık ammonit fosili, yine Samsun’da bulunan 100 milyon yıllık deniz kestanesi (ekhinoid) fosili, 251-545 milyon yıllık deniz lalesi (krinoid) fosili, 1-2 milyon yıllık Güney Mamudu (M. Meridionalis) fosili ve 1-2 milyon yıllık yaban atı (Eguus) fosili sergileniyor. Müzeye gelen vatandaşlar, özellikle milyonlarca yıl önceki fosillere yoğun ilgi gösteriyor. 14 yıl önce maden ocağında bulunan mamut fosilleri sergileniyor Günümüzde mamut familyasından 2 tür yaşamını sürdürürken bunlar Afrika ve Asya fili olarak 2’ye ayrılıyor. Samsun Müzesi’nde sergilenen mamuta ait azı dışı ve üst çene Ladik’te bir kömür işletmesinde 14 sene önce bulundu. 1-2 milyon yıllık olduğu uzmanlar tarafından değerlendirilen fosilin bulunduğu yerde yapılan kazılarda aynı zamanda yine 1-2 milyon yıllık yaban atı fosilleri de bulundu. Müzede fosiller hakkında yapılan bilgilendirmede dinozorların ortaya çıkmasından 220 milyon yıl önce denizlerde yaşayan deniz kestaneleri, 65 milyon yıl önce yok olan ammonitler ve çiçeğe benzeyen deniz laleleri hakkında da bilgilendirme bulunuyor.
Şanlıurfa Kadın girişimci evinin önünde kurduğu serada mantar yetiştiriyor Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, evinin önünde kurduğu serada mantar yetiştiren kadın girişimci Saadet Seray, yoğun talep ve siparişlere yetişemiyor. Yaklaşık 5 yıl önce ailesinin geçimine katkı sağlamak için küçük bir sera kurarak mantar yetiştirmeye başlayan 4 çocuk annesi Saadet Seray (37) İlçe tarımın desteğiyle kurduğu 3 büyük çadır sera içinde işini büyüterek ilçe merkezi dâhil, çevre il ve ilçelere mantar satışı yapıyor. Daha önce eşine destek amacıyla küçük bir yerde mantar yetiştirmeye başladığını belirten Saadet Seray, Siverek Kadın Destek Merkezi sorumlusu Zuhal Laçin Kucaklı’nın tavsiye ve destekleriyle bir yıldır işini büyüttüğünü söyledi. "Eşimin işleri iyi gitmeyince bu işi düşündüm" Saadet Seray, ”Eşim daha önce ayakkabıcılık yapıyordu, işleri iyi gitmeyince destek amacıyla mantar yetiştirmeye başladım. Beş yıl önce başladığım işimi desteklerle daha büyüterek bu yeni yere geçtim. Eşimde iyi gitmediği işini bırakarak, burada çalışmaya başladı. Beraberce çalışıp ekmeğimizi buradan çıkartıyoruz. Hem çocuklarıma, hem evime ve hem de işime bakıyorum çok memnunum. Siverek’te bu işi pek yapanın olmadığını ve Pazar sorunu yaşamadığını söyleyen Seray, ”Gerek Siverek’te ve gerekse de çevre il ve ilçelere mantarlarımızı gönderiyoruz, talep çok iyi. Biraz daha bize imkan ve destek verilirse bu işi daha da büyütmek istiyorum” dedi. Eşinin kendisine destek amacıyla bu işe başladığını söyleyen Eyüp Seray, "Eşim bana destek amacıyla bu işi yapmak istediğini, mantar yetiştirebileceğini söyledi. Daha önce mantar yetiştiriciliği ile ilgili hiçbir bilgimiz veya tecrübemiz yoktu. Eşime inandım güvendim ve beraberce bu işi yapmaya başladık. İlk başta evimizin küçük bir bodrum katı vardı, orda üretmeye başladık. Birkaç yıl sınırlı kapasitede üretim yapık ve mantar ile ilgili bilgi sahibi olduk, pazarı keşfettik” şeklinde konuştu. "İlçe tarım desteğiyle işi büyüttük" İşlerini büyütmek amacıyla ilçe tarıma başvurduklarını ve İlçe tarımdan çadır desteği aldıklarını söyleyen Seray, "Başvurumuz sayesinde ilçe tarım 2 tane yüzde 40 hibeli çadır desteğinde bulundu ve şimdi bir yıldır 3 tane çadır seramız da üretimimize devam ediyoruz. Gelen taleplere yetişemiyoruz, çok sayıda talep var. Önce ek iş olarak başladığımız bu işi, şimdi asıl işimiz olarak devam ediyoruz. Eşimi takdir ediyorum, tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. Aylık 2 ton üretim yapılıyor Eyüp Seray, ilk işe giriştiklerinde aylık 250 kilo üretim yaptıklarını, şimdi 2 ton üretim kapasitesine ulaştıklarını belirtti. Seray, "biz bu kapasiteyi daha da yükseltmek ve insanlara istihdam ortamı oluşturmak istiyoruz. İmkânlarımızın kısıtlı olması ve yerlerimizin yaz ayına uygun almaması nedeniyle yaz mevsiminde maalesef üretim yapamıyoruz. İmkanlarımız el verirse yılın 12 ayında üretim yapmak istiyoruz. Talepler çok fazla ama taleplere yetişemiyoruz. Şimdi iç Pazar ile çevre il ve ilçelere veriyoruz” dedi. Şanlıurfa Kadın Destek Birimi Sorumlusu Zuhal Laçin Kucaklı da, “Kadın destek merkezimize gelen tüm kadınlarımızla gurur duyuyorum. Her konuda maddi ve manevi olarak yanlarındayız, girişimci ruhuna sahip tüm kadınlarımızın destekçisi olduk ve olmaya devam ediyoruz, en güzel örneği de Saadet ablamız oldu. Saadet ablamız yaklaşık 3 yıla yakın kursiyerimizdir. Böyle bir mantar üretimi yaptığını ve geliştirmek istediğini söyledi. Biz de her şartta destek olduk ve ablamız işi büyüttü ve geliştirdi de. İlçe Tarımda destek oldu ve işini çok daha fazla büyütmek istiyor ve her konuda destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.