SAĞLIK - 21 Kasım 2017 Salı 14:56

“Ege Bölgesi’nin AMATEM’i olmak istiyoruz”

A
A
A
“Ege Bölgesi’nin AMATEM’i olmak istiyoruz”

Gazi Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Op.

Gazi Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Op.Dr. Selim Amato, klinik olarak yeni açmayı planladıkları Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığı Tedavisi Bölümü hakkında bilgi verdi. Hali hazırda 4 yataklı kapasite ile psikiyatri kliniğinde Uzm.Dr. İlhan Saygılarlı ile madde bağımlılığı olan hastalara tedavi imkanı sunduklarını belirten Amato, bölümü hastane binasında büyütüp 10 yataklı yapmayı düşündüklerini söyledi. Dr. Amato, İzmir ve Ege Bölgesi’ne AMATEM olarak hizmet vermeyi planladıklarını da sözlerine ekledi.


Bölümün sorumlusu olan Psikiyatri Uzmanı Dr. İlhan Saygılarlı ise uygulanan tedavi yöntemlerinden hasta sağlığına kadar birçok konuda detaylı bilgi verdi. Saygılarlı, “İyileştirilen bir kişi bile önemlidir” yaklaşımıyla hassas bir şekilde tedavi imkanı sunduklarını belirtti.



Öncelikli hedef eroin bağımlıları


Bölümlerine tedavi için gelen madde bağımlısı hastalara uyguladıkları pellet tedavisi hakkında bilgi vererek konuşmasına başlayan Dr. Saygılarlı, “Öncelikli hedefimiz eroin kullanan hastaları tedavi etmek. Uygulanan detokstan sonra hastaya pellet denen ya da halk arasında çip olarak da bilinen tedavi yöntemini uyguluyoruz. Bu yöntemde, Naltrekson etken madde içeren pellet karın bölgesinde cilt altına yerleştirildikten sonra kanda yaklaşık iki aylık bir ilaç düzeyi sağlayan bir tedavi. Naltrekson, beyinde opiat reseptörlerini bloke ederek etkisini gösteriyor. Böylece kişi eroin aldığında hoşa giden etkiyi hissetmiyor. Haz alması için çok yüksek düzeyde alması gerekiyor ki bu da ölüme yol açabilecek dozda olduğu için zaten alamıyor. Tedavi yöntemi bunun üzerine kurulu bir yöntem” diyerek önceliklerinin eroin kullanan hastalar olduğunu ifade etti.



Önce detoks sonra tedavi


Madde bağımlılığının tedavisinin uzun bir süreçten geçtiğine değinen Saygılarlı, henüz dört yatak kapasitesine sahip oldukları için ünitede tüm tedavi basamaklarının uygulanamadığını belirtti. Kronik bir hastalık olan bağımlılıkta uyguladıkları yöntemleri sıralayan Saygılarlı, “Dört yataklı küçük bir klinik olduğumuz için madde bağımlılığının diğer tedavi basamaklarını veya diğer yöntemlerini şimdilik uygulayamıyoruz. Bağımlılık tedavisi sadece ilaç uygulamasından oluşmuyor. Hem aileyi ilgilendiren hem de kişinin psikolojik ve psikiyatrik ilaç tedavisinin de sürdüğü uzunca bir süreç. Bağımlılık kronik bir hastalıktır ve dalgalanmalarla seyreder. Bizim önceliğimiz eroin kullananlar. Pellet uygulaması iki aylık uygulamalarla yapılıyor. Yaklaşık bir yıl boyunca altı defa uygulanıyor. İlk uygulamada hasta, hastaneye yatıyor çünkü hastayı opioidden arındırmadan pelleti uygulayamıyoruz. Detoks safhasından sonra arındırıldığını görüyoruz, test ediyoruz herhangi bir çekilme reaksiyonu olmadığını gördükten sonra uyguluyoruz. Daha sonraki gelişlerde yatışa gerek kalmıyor, işlemler ayakta yapılıyor. Bu işlemlerde de yine madde kontrolü(idrar testi) yapıldıktan sonra pellet uygulaması genel cerrahi uzmanımız tarafından lokal anestezi altında gerçekleştiriliyor. Bu kısa süren bir işlem. Steril ortamda cilt altına özel enjektör yardımıyla yerleştirilip kapatılıyor, bir hafta sonra dikişler alınıyor. Bu işlemi depo enjeksiyonlar gibi düşünebiliriz. Kas içine yapılan aylık ilaç tedavilerine benziyor. Dolayısıyla temel mantığı aynı” dedi.



Hasta eroinden kontrollü arındırılıyor


Saygılarlı, çekilme adı verilen hastanın vücudundan uyuşturucu maddenin temizlenme işlemini de şu şekilde özetledi: “Detoks süresi hastaya göre değişen süreler gösterebilir. Bu süreçte düzenlediğimiz tedaviyle hastayı çekilme belirtilerinin yaşattığı sıkıntıyı en aza indirmeye çalışarak maddeden yani eroinden arındırıyoruz. Arındırma işlemini gerçekleştirdikten sonra pelleti uygulayabiliyoruz. Arınma olmadan pelleti uygulayamıyoruz. Aksi takdirde ani çekilme belirtilerine yol açıp, ciddi reaksiyonlara sebep olabiliyor. Ölüme kadar giden reaksiyonların görülme olasılığı mevcut.”



“Hastalarımız psikolojik sorun yaşamıyor”


Ünitede dış dünyadan bağımsız bir ortam oluşturduklarını, bu sayede hastalarına daha sağlıklı tedavi imkanı sunduklarını da belirten Saygılarlı, buna rağmen hastaların psikolojik açıdan olumsuz yönde etkilenmediklerini dile getirdi. Saygılarlı, “Kapalı ve kontrollü bir servisimiz var. Hastanın yattığı süre içerisinde dışarıyla temasını engelleyebilecek bir servis. Her ne kadar kişiler kendi isteğiyle yatsa ve bundan kurtulmak istese de bağımlılık, kişi iradesini ortadan kaldıran bir durum olduğundan dolayı kişinin madde arama davranışında bulunma olasılığı var. Biz de bu sebeple her türlü elektronik cihazların alındığı, dışarıdan iletişime geçilemeyen bir ortam yaratmaya çalışıyoruz. Sürekli personelimiz ve katta hemşiremiz var. Aileden birisiyle görüşmesine de izin veriyoruz. Dışarıdan herhangi bir temas söz konusu değil. Yiyecek siparişini bile kabul etmiyoruz. Hastalar dışarıya çıkamıyor. Ancak süre kısa olduğu için detoks döneminde hastalar herhangi bir psikolojik sorun yaşamıyor” diye konuştu.



“Bir kişi bir kişidir”


Madde bağımlısı bir kişinin bile topluma kazandırılmasından büyük memnuniyet duyacaklarını ifade eden Dr. Saygılarlı, “Bizim ana hedefimiz buraya gelen tüm hastalarımızı tedavi etmek. Sonuçta ‘Bir kişi bir kişidir’ mantığıyla bakıyoruz. Dünyada yüzde 100 iyileştiren bir tedavi yöntemi yoktur. Kimse böyle bir garanti veremez. Bu tedavi yönteminin de kendine özgü yan etkileri var. Komplikasyon riskleri mevcut. Ancak bir kişi bile topluma kazandırılsa, o insan için o aile için büyük farklılık var demektir” dedi. Saygılarlı uyguladıkları yöntemin alkol bağımlılığı tedavisinde de tercih edildiğini de hatırlatarak, “Bu yöntem alkol bağımlılığında da kullanılan bir tedavi yöntemidir. Diğer uyuşturucu maddelerde ise tedavide rolü bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Altay’da Özgür’e büyük gurur Altay’ın 36 yaşındaki sol bek oyuncusu Özgür Özkaya, Altay Sosyal Dayanışma Spor Kulübü Derneği tarafından camianın sembol isimlerinden Erdoğan Tözge anısına verilen “Erdoğan Tözge Hizmet Ödülü”nün sahibi oldu. Altay Sosyal Dayanışma Spor Kulübü Derneği tarafından bu yıl 7. kez düzenlenen ve camianın sembol isimlerinden Erdoğan Tözge anısına verilen “Erdoğan Tözge Hizmet Ödülü”, siyah-beyazlı takımda 2018-19 sezonundan bu yana forma giyen kaptan Özgür Özkaya’ya verildi. Alsancak’taki Altay Vakfı’nda gerçekleşen törene pek çok eski yönetici ve futbolcu katılırken Özkaya’ya ise ödülünü derneğin eski başkanlarından Aybars Akoğlu takdim etti. Akoğlu, tecrübeli futbolcunun en zor zamanlarda takıma ağabeylik yapması nedeniyle bu ödüle layık görüldüğünü ifade etti. Daha sonra açıklamalarda bulunan Özgür Özkaya, Altay formasını giymekten gurur duyduğunu dile getirerek, “Bana bu gururu yaşattığınız için çok teşekkürler. Altay forması altında çıktığım her maçta tüylerim diken diken oluyor. Bu kulüpte oynamaktan çok mutluyum. Kaptan Aytekin, Büyük Mustafa ve Orhan Üstündağ’ın taktığı kaptanlık pazubandını takmaktan gurur duyuyorum. Erdoğan Tözge Altay’a Hizmet Ödülü’nü almak benim için çok anlamlı. Erdoğan Tözge’nin söylediği gibi ’Büyükler Ölmez’. Bana bu ödülü layık görenlere teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Artvin Artvin’de kayma ve çatlamaların meydana geldiği viyadük sürücüleri tedirgin ediyor Artvin-Erzurum karayolu üzerinde Yusufeli Barajı kapsamında yapılan Şilenkar Viyadüğünde kayma ve çatlamalar meydana geldi. Sürücüleri tedirgin eden kayma ve çatlaklar için inceleme başlatıldı. Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen Yusufeli Barajı ve HES projesi kapsamında ilçenin yeni yerleşimine ulaşım sağlayacak yollar geçtiğimiz yıllarda hizmete açıldı. Artvin-Erzurum karayolunun 75. kilometresinde bulunan 530 metre uzunluğundaki Şilenkar Viyadüğü de baraj kapsamında yapılarak bir süre önce hizmete açıldı. Aynı zamanda Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan güzergahlardan biri olan viyadük üzerinde bulunan şeritler kaymadan kaynaklı kıvrımlı hale gelirken, yer yer gözle görülür açılmalar da oluştu. Baraj gölü sonrası yaşanan kaymadan kaynaklı olduğu belirtilen çatlamalar için Karayolları Bölge Müdürlüğü teknik ekipleri inceleme başlattı. “Dağın viyadüğe baskı yaptığı söyleniyor” Bölge halkından Serhat İnce konuyla ilgili yaptığı açıklamada “İşhan köyünde bulunan ve 530 metre uzunluğuna sahip Şilenkar Viyadüğü barajdan sonra yapılan bir viyadük. Yusufeli girişinde bulunan ve çökmelerin meydana geldiği tünelle aynı kaderi yaşıyor. Burada da su dolduktan sonra köprünün üzerine doğru dağın baskı yaptığı söyleniyor. Konudan yetkililerin bilgisi var. Fakat bizi yine de tedirgin ediyor. Çünkü halen daha kullanmaktayız. Bu yol Doğu’yu Karadeniz’e bağlayan yol. Bu bölge özelikle yazın oldukça yoğun oluyor. Köprünün üzerinde olan şeritte hafif bir kaymalar oldu buda viyadükte kaymaların yaşandığını gösteriyor" dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Dün Trabzon Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile bir araya gelerek, Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık. Biz bir söz verdik mi yaparız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Başkent Trabzon Dernekler Federasyonu koordinasyonunda gerçekleştirilen Trabzon Tanıtım Günleri etkinliklerine katıldı. Başkent Millet Bahçesi’nde düzenlenen etkinlikte Trabzonlu vatandaşlara müjde veren Uraloğlu, Trabzon Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile bir araya gelerek Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’nin imzalarını attıklarını duyurdu. “Ülkemizin ihtiyaç duyduğu her alanda iş için aş için Türkiye’nin dört bir yanına kök saldık” Trabzon Tanıtım Günleri gibi etkinliklerin sıla hasretinde kavrulan yüreklerin avunduğu güzide organizasyonlar olduğunu belirten Uraloğlu, “Bizler Trabzonlular olarak ülkemizin ihtiyaç duyduğu her alanda iş için aş için Türkiye’nin dört bir yanına kök saldık. İşçi olduk, doktor olduk, memur olduk, asker olduk, esnaf olduk, sanayici olduk, iş insanı olduk, siyasetçi olduk. Ama her gittiğimiz yerde kurduğumuz hemşehri ve yardımlaşma cemiyetleri ile kültürümüzü yaşattık, Trabzon’u, Trabzonluluk kimliğimizi tanıttık. Tarihimizi, kültürümüzü, şehrimizin eşsiz doğa güzelliklerini ve ürettiklerini tanıtmak için çok iyi fırsatlardır. Ancak en önemli özelliklerinden biri ise insanın doğduğu yer ile doyduğu yer arasında bir kardeşlik köprüsü kurmasıdır” şeklinde konuştu. Trabzon’un Türkiye ekonomisine katkısından bahseden Uraloğlu, “Bugün Trabzon, eski Trabzon değil. Trabzon’umuz Türkiye’nin en yaşanabilir kentler listesinde 10. sırada. 2023 yılında yaklaşık 1 milyar 58 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek Doğu Karadeniz illeri arasında en fazla ihracat yapan şehir oldu” ifadelerini kullandı. “Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık” Trabzon’a yeni bir müjde veren Uraloğlu, “Dün Trabzon Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile bir araya gelerek, Trabzon Hafif Raylı Sistem Projesi’ni hayata geçirecek protokolü de imzaladık. Biz bir söz verdik mi yaparız. Trabzon’umuza Akçaabat’tan Yomra merkeze ulaşan; Şehir Hastanesi, Akyazı Stadyumu, Meydan, Üniversite, Otogar ve Havalimanı gibi birçok önemli durağı içeren 31,9 kilometre uzunluğunda 56 istasyon içeren kent içi raylı sistemi kazandıracağız. Trabzon Havalimanımızın genişletme çalışmalarına da başladık. Bu çalışmalar elbette kısa vadeli çözümdür. Yeni havalimanı projesini de yatırım programına aldık. 3 bin 240 metre uzunluğunda ve 45 metre genişliğinde pist inşa ederek geniş gövdeli uçakların da inebileceği bir havalimanına kavuşacağız. 70 bin metrekarelik terminal binasında yılda 15 milyon yolcuyu ağırlayabileceğiz. Tamamlandığında Trabzon’a uzun yıllar hizmet edecek çok kıymetli bir eser olacak” ddei.