YEREL HABERLER - 29 Mart 2017 Çarşamba 12:06

İzmir Barosundan ’Hayvan hakları’ paneli

A
A
A
İzmir Barosundan ’Hayvan hakları’ paneli

İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, “Hayvanlara yapılan haksız muamelelerin aynen insana yapılmış gibi cezalandırılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, “Hayvanlara yapılan haksız muamelelerin aynen insana yapılmış gibi cezalandırılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.


İzmir Barosu tarafından, İzmir Barosu Av. Nevzat Erdemir Salonu’nda ’Hayvan hakları’ paneli düzenlenirken, panele avukatlar ve hayvanseverler katıldı. Moderatörlüğünü İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gonca Arkoç’un yaptığı çalışmaya, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan İşgüzar, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demir, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Yılmaz ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Doktora Öğrencisi Avukat Ayşe Erol Sarıyev konuşmacı olarak katıldı.



"İnsana yapılmış gibi cezalandırılsın"


Panelin açılış konuşmasını yapan İzmir Barosu Başkanı Avukat Aydın Özcan, İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’nun 2008 yılında çalışmalarına başladığını belirterek, “2008 yılında ben yönetim kurulu üyesiydim ve komisyonu ben kurmuştum. İzmir için gerçekten bir ihtiyaçtı. Kısa sürede İzmir’de belediyelerle, hayvan sever derneklerle, hayvan haklarını savunan vatandaşlarımızla ve kuruluşlarla birlikte hareket ederek öncelikli olarak, İzmir’de hayvan haklarının savunulmasını hayata geçirdik” dedi. İzmir Barosu’nun komisyonun kurulduğu tarihten bu yana yasal mevzuatın gelişmesine katkılar sunmaya çalıştığını ifade eden Özcan, İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu ve Yasa Komisyonu’nun birlikte çalışarak mevzuatın geliştirilmesi anlamında ortak metinler hazırladıklarını söyledi.


Aydın Özcan sözlerine şöyle devam etti:


“Özellikle Ceza Kanununda gerekli değişikliklerin yapılarak hayvanlara yapılan haksız muamelelerin aynen insana yapılmış gibi cezalandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Sadece Kabahatler Kanunu’na göre cezalandırmanın çok da caydırıcı bir nitelik taşımadığını hepimiz biliyoruz. Bu yasaya rağmen her gün gazetelerde hayvanların dövüştürüldüğünü, kötü muameleye maruz bırakıldıklarını görüyoruz. Toplum olarak bu konularda daha duyarlı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ama maalesef gerçekleri de konuşmamız gerekirse duyarlı bir toplum değiliz. O yüzden ceza yaptırımlarıyla, yasalardaki yapılacak olumlu gelişmelerle caydırıcılığı arttırmak gerekir” dedi.



İnsan ve hayvan sevgisi ailede vermesi gerek


Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan İşgüzar ise Türk Hukukunda Hayvanın Hukuki Niteliği” başlıklı sunumunda, insan sevgisinin, hayvan sevgisinin ailede verilmesi gerektiğini söyledi. Hayvan sevgisiyle ilgili okullarda bir tek müfredat olmadığını, televizyonlarda bir tek kamu spotu olmadığını ifade eden Prof. Dr. Hasan İşgüzar, hayvanın hukuki niteliği konusunda dünyada başlıca üç görüş olduğunu söyledi. Bu görüşlerin hayvanı eşya sayan görüş, hayvanı kişi benzeri sayan görüş ve hayvana kişilik tanıyan görüş olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan İşgüzar “Ama hangi ülke neyi kabul ederse etsin sonuçta özel hukukta hayvana verilen zararla, arabanıza verilen zarar aynı kabul ediliyor ve mala verilen zarar gibi tazmin ediliyor” diye konuştu.



Katılımcılar konuştu


Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demir de “Hayvanların Tedavilerinin Yapıldığı Kliniklerin ve Hayvan Barınaklarının Hukuki Sorumlulukları” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Mehmet Demir sunumunda, 5199 sayılı özel yasanın, Hayvanları Koruma Kanunu adı altında 2004 yılından bu yana uygulanmaya çalışılsa da bu kanunda hem özel hukuk hem kamu hukuku boyutuyla ciddi sorunlar olduğunu ifade etti. Bu kanunla düzenlenmek istenen sorunların disiplinler arası ve çok disiplinli bir alan olduğunu belirten Demir, şunları söyledi:


“Böyle bakarsak adından itibaren düzenleme sistematiğinde ciddi aksaklıklar, eksiklikler tutarsızlıklar gözledim” dedi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Süleyman Yılmaz “Veteriner Hekimin Sözleşmeden Doğan Sorumluluğu” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Yılmaz, veteriner hekimin hukuki sorumluluğu, tedavi konusunun hayvan olması, kişi olmaması sebebiyle hekimin hukuki sorumluluğundan ayrıldığını ifade ederek “her ne kadar hayvanlar kişilik hakkına sahip değilse de veteriner hekimler tedavi ettikleri hayvanların cansız eşyadan ayrılan yönlerini dikkate alıp buna uygun olarak gerek teşhis koymada gerekse tedavi esnasında maksimum özeni göstermek zorundadırlar.


’Veteriner Hekimin Sözleşme Dışı Sorumluluğu’ başlıklı sunumu gerçekleştiren Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Doktora Öğrencisi Avukat Ayşe Erol Sarıyev ise, veteriner hekimin sözleşme dışı sorumluluğunun doğması için her şeyden önce hayvan sahibi ve veteriner hekim arasında bir sözleşmenin bulunmaması ya da mevcut sözleşmenin geçersiz olması durumunda söz konusu olduğunu ifade etti. Avukat Ayşe Erol Sarıyev sözleşmesi sorumluluğa başvurmanın zarar gören hayvan sahibi açısından çok daha avantajlı olacağını belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Kültür ve Turizm Bakanlığı Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile birlikte cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden ödenmesinde uygulanacak usul ve esasları belirlendi. Yönetmelik, 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun ek 6’ncı maddesi ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 292/A maddesine dayanılarak hazırlandı. Yönetmeliğe göre cemevi, il müdürlüğüne Alevilerin ve Bektaşilerin cem erkanı yürüttükleri meydan adlı bölüm başta olmak üzere; kurban kesim yeri, aşevi, morg, gasilhane, görevli odası, taziye salonu ve diğer bölümlerden oluşan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından tespiti yapılan cemevlerinin aydınlatma giderlerinin ödenmesi için yazılı talepte bulunacak. Cemevinin aydınlatma amaçlı enerji tüketimi ile diğer amaçlara yönelik enerji tüketiminin sayaç tefriki yapılmak suretiyle ayrılması zorunlu olacak. Sayaç tefrik işlemlerinin kontrolü cemevinin unsurları dikkate alınarak il müdürlüğünün teknik personeli tarafından yapılacak. Yönetmelikte aranan koşulların sağlandığı tespit edilen cemevlerinin aydınlatma giderinin fatura ibrazına bağlı olarak ödeneceği il müdürlüğünce cemevine bildirilecek. Aydınlatma gideri ödenen cemevleri İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından her yıl yerinde kontrol edilecek. Cemevi dışında kaldığı tespit edilen ticari amaçla kullanılan bölümlerin aydınlatma giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanmayacak ve hükümlere uyulmaması halinde ödenmesi gereken faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, kesme-bağlama bedeli gibi her türlü bedel abone tarafından ödenecek. Bu bedellerden Başkanlık sorumlu olmayacak. Yapılan kontroller neticesinde fazla ödenen tutarın tespit edilmesi halinde fazla ödenen tutar, il müdürlüğünce yapılan ödeme tarihinden geri ödeme tarihine kadar geçen süre için 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz uygulanarak geri alınacak.