MAGAZİN - 16 Ocak 2017 Pazartesi 11:18

İzmir’in unutulan sinemaları ve sinema kültürüne akademik katkı

A
A
A
İzmir’in unutulan sinemaları ve sinema kültürüne akademik katkı

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Kaya ve doktora öğrencisi Ezgi Albayrakoğlu, İzmir’de sinemanın en canlı dönemlerine tanıklık etmiş, bugünse halı saha olarak kullanılan Yıldız Sineması örneğinde kent sinemalarını ve sinemaya gitme kültürünü inceledi. Kaya, “Kayıp geçmiş karşısında sızlanmaktan öte yapabileceğimiz şeyler var. En azından biz akademisyenler araştırabiliriz, belgeleyebiliriz, maddeten kaybolanı yeniden hatırlanır hale getirebiliriz” diyerek yola çıktıklarını belirterek, sinemanın sahiplerinden makinistlerine ve eski sinema seyircilerine kadar birçok kişiyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Kaya, doktora öğrencisi Ezgi Albayrakoğlu ile birlikte, unutulan kent sinemalarını hatırlatmak, Türkiye sinema tarihine olduğu kadar sosyokültürel tarihimize ve toplumsal hafızamıza da katkı sağlamak için bir araştırma projesi gerçekleştirdi. Doç. Dr. Kaya ve Albayrakoğlu, 1953 yılından 1988’e dek Türkiye’de sinemanın en canlı dönemlerine tanıklık etmiş, İzmir’in en büyük, en popüler ve kısmen açılır-kapanır tavanıyla belki de dünyanın en ilginç sinema salonlarından olan Yıldız Sineması özelinde, İzmir sinemaları ve İzmir’de sinemaya gitme kültürünü tarihsel olarak yeniden inşa etmeye çalıştı. Proje, Yaşar Üniversitesi tarafından da ‘Bilimsel Araştırma Projesi’ kapsamında desteklendi.

İzmir’in kayıp sinemaları
İzmir’in kayıp sinemaları üzerine olan eleştirilerin ve tartışmaların nostaljik bir yakınmanın ötesine geçemediğini belirten Doç. Dr. Dilek Kaya, araştırmanın esas motivasyonunu ise “Eski sinema salonlarının artık olmayışı, sadece bu coğrafyaya özgü değil. Değişim her yerde var. Bu coğrafyanın esas sorunu, unutmaya razı olmak ve hatırlamak için fazla emek sarf etmemek. Kayıp geçmiş karşısında sızlanmaktan öte yapabileceğimiz şeyler var. En azından, biz akademisyenler; araştırabiliriz, belgeleyebiliriz, maddeten kaybolanı söylemsel olarak yeniden kurabilir ve hatırlanır hale getirebiliriz. Türkiye sinema tarihine olduğu kadar sosyokültürel tarihimize ve toplumsal hafızamıza da özgün bir katkı sağlamayı amaçladık” diyerek anlattı.

60 Sinema vardı
İzmir’in 20. yüzyılın başlarından 1980’li yılların sonlarına dek, çok sayıda kapalı ve yazlık sinemalarıyla canlı bir sinema kültürüne ev sahipliği yaptığını belirten Doç. Dr. Dilek Kaya, “Türkiye’de, özellikle 1950’li yıllardan itibaren, sinemanın endüstrileşmeye başlayıp sinema salonlarının Anadolu’nun içlerine kadar yayılmasına paralel olarak, diğer şehirlerde olduğu gibi İzmir’de de sinema salonları hızla artmış. Örneğin, 1948’de kentte toplam 5 bin 600 koltuk kapasiteli 8 kapalı sinema salonu bulunurken bu sayının 1960’lı yıllar itibariyle 60’ın üzerine çıktığı ve sadece Basmane semtindeki Yıldız Sineması’nın bin 800 koltuk kapasitesine sahip olduğu biliniyor. Bu sinemalarda yalnızca film gösterimleri değil, tiyatro oyunları, konserler gibi birçok kültürel etkinlik de gerçekleştirilmiş. Aynı dönemde, yazlık sinema sayısı açısından bakıldığında, İzmir, Türkiye’de, Adana’nın ardından ikinci sırada. Tüm bu sinema salonlarının neredeyse tamamı, gerek 1970’li yılların ortasından itibaren Türkiye’de sinema sektöründe yaşanan ekonomik kriz nedeniyle, gerekse takip eden yıllarda gerçekleşen kentsel dönüşümler sırasında ya kapanmış ya da yerlerini iş hanlarına, apartmanlara veya spor tesisi gibi sinema dışı işlevlere sahip yapılara bırakmış” dedi.
Kaya, “Kayıp bir tarihe ışık tutmak, gelecek nesillere yazılı ve görüntülü bilimsel kaynaklar bırakmak istedik. 35 yılı kapsayan detaylı bir gazete taramasının yanı sıra sinemanın sahiplerinden gişe memurlarına, makinistlerinden yer göstericilerine eski Yıldız Sineması çalışanlarıyla ve çok sayıda eski sinema seyircisiyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirdik” diye konuştu.

Yaşlı ve yorgun sinema
Eski Yıldız Sineması’nın, bugün hala eski yerinde Basmane Gaziler Caddesi No: 40- 42’de, Yıldız Kapalı Futbol Sahası olarak fiziki varlığını sürdürdüğünü hatırlatan Dilek Kaya, “Salondaki koltuklar sökülmüş, balkon yıkılmış, localar artık yerinde değil. Ama bir zamanlar sinema perdesinin olduğu devasa yüzey hala büyük kumaş perdeyle örtülü. Aralayıp arkada şimdi yırtık olan gümüş perdeyi bile görebiliyorsunuz. Üst kat fuayede artık masa tenisi ve bilardo masaları var. Ama binanın içinde dolaşırken hala Lüks Balkon, Balkon Loca levha ve tabelalarını, ‘Loca Memuru Yoksa Lütfen Zili Çalınız’ yazısını görmek mümkün. Bir miktar eski tahta koltuk, iki Cİnemeccanica marka projeksiyon makinesi ve orada burada göze takılan teneke film kutuları ile makaralar hala etrafta. Yaşlı ve yorgun bina hala ve inatla bizlere aslında sinema olduğunu hatırlatıyor” dedi.

Sinema aile
Araştırma sırasında, Yıldız Sinemasının eski çalışanların hayat hikayelerine de tanıklık ettiklerini belirten Doç. Dr. Dilek Kaya, “Osman Işıkalp ile tanıştık. Sinemanın eski müdürü Oğuz Işıkalp’in oğlu, çocukluğu sinemada geçmiş. Annesi Ülfet Işıkalp da sinemada gişe memuruymuş. Annesi ve babası sinemada tanışıp evlenmiş. Yine gişe memuru Nadide Özdemir ile makinist Ferruh Özdemir de sinemada çalışırken tanışıp evlenmişler. Sinema aynı zamanda onların ailesi olmuş” diye konuştu. Doç. Dr. Kaya, Türkiye’de sinema tarihine olduğu kadar, sosyokültürel tarihimize ve toplumsal hafızamıza da katkıda bulunmayı hedefleyen, bu araştırmaya destek olmak isteyenleri, araştırmaya ek veri sağlamak amacıyla Facebook’ta açılan https://www.facebook.com/yildizsinemasiprojesi sayfasında, ilgili anılarını paylaşmaya davet etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA test uçuşlarına hız kesmeden devam ediyor. Hafta boyunca süren testlerde iki prototipi de test uçuşları gerçekleştiren Bayraktar TB3’ün toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) test uçuşlarını ara vermeden sürdürüyor. Hafta boyunca gerçekleştirilen testlerde iki prototipi de uçuş icra eden milli SİHA’nın toplam uçuş saati 272 saat 47 dakikaya ulaştı. İki Bayraktar TB3 havada Cumhuriyet’in 100. yılını taçlandırmak amacıyla 27 Ekim 2023 tarihinde ilk uçuş testini başarıyla tamamlayarak gökyüzü ile buluşan Bayraktar TB3 SİHA’nın iki prototipi de test uçuşlarını Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde sürdürüyor. Bayraktar TB3 PT-1 ve PT-2, geçtiğimiz hafta boyunca orta irtifada icra edilen sistem ve dayanım performanslarının ölçüldüğü testlerin tamamını başarıyla tamamladı. Toplam uçuş 272 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 272 saat 47 dakika havada kaldı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG ANADOLU’dan ilk uçuş 2024’te Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacak. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Bayraktar TB3’ün sahip olacağı kabiliyetler bu sınıftaki insansız hava araçları açısından da önemli bir yenilik olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. Öte yandan Baykar 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Öte yandan Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.