POLİTİKA - 10 Aralık 2016 Cumartesi 18:48

Kılıçdaroğlu İzmir’de gençlerle bir araya geldi

A
A
A
Kılıçdaroğlu İzmir’de gençlerle bir araya geldi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gençlere öğütlerden bulunarak, “Gençler okuyun, okudukça gerçekleri göreceksiniz. Aman bana ne, sakın demeyin. ‘Aman bana ne’ değiniz anda bu ülkede yaşamanızın hiçbir anlamı kalmaz “dedi.
Bir dizi açılışta bulunmak üzere İzmir’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Buca Belediyesi Tarık Akan Gençlik Merkezi’nde gençlerle bir araya geldi. Gençlerle buluşmasında konuşan Kılıçdaroğlu, “Şunu asla unutmayın. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’ni sadece ve sadece gençlere emanet etmiştir. Madem Türkiye’nin güvencesi sadece gençlerdir, haftada bir Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okuyun. Okumuşsundur elbette ama haftada bir okuyun. Bugün yaşadığımız pek çok soruna oradan gönderme yapıldığını fark edeceksiniz. Gençler bu ülkenin saygınlık kazanması için temel unsur olacaksa, gençliğe hitabeyi okuyacağız. Nutuk’u okuyun orada Cumhuriyetin nasıl kurduğunu, mücadelesini bizlere anlatır. Biz Atatürk’ü yeteri kadar tanımıyoruz” dedi.

“Özgürlük ve bağımsızlık ekonomiden geçer”
Atatürkçülüğün iki temel ayağının bağımsızlık ve özgürlük olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, her ikisinin de olmadığını bir ülkenin karakteri olmayacağını hatırlattı. Kılıçdaroğlu, özgürlüğü ve bağımsızlığı sürekli kılmanın temel koşulunun ekonomiden, güçlü, üreten bir Türkiye’den geçtiğini savunarak, “Eğer bir ülke sadece tüketiyorsa, katmadeğer üretmiyorsa o ülkenin geleceği parlak değildir. Mustafa Kemal’in ilk yaptığı iş iktisat kongresi toplamaktan geçer. Savaş meydanındaki komutanlarından hiçbiri iktisatçı değildir, bilir. Ama ülkenin üretmesi lazım. Cumhuriyet kurulurken okuma yazma yoktu binde sekizdi kadınlarda. Bazıları diyor ki çok bilmişler ‘Efendim o zaman neden çok partili hayatta demokrasi gelmedi?’ Hakkari’de kurulacak seçim sandığının başına okuma yazma bilen adamı nerden bulacaksınız? Rıfkı Atay kitabında ‘Giderdik, tren istasyonunda beklerdik, kravatlı biri inerse kesin bu okuma yazma biliyor devlet dairesine götürelim hizmet etsin’ der” diye konuştu.

“Nasıl oldu da Türkiye kendi gemisini, uçağını üretemiyor”
Köyden gelen çocukların kente hizmet vermeleri için köy enstitüleri kurulduğunu belirten Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“1925’te Kayseri’de uçak fabrikasının temeli atılmıştır. Düşünün fabrikası olmayan bir ülke büyümek, gelişmek ve kalkınmak ve saygınlık kazanmaya çalışıyordu. 9 yıl sonra Kayseri’den kalkan uçak Ankara’ya gitmiştir 1940’lı yıllarda uçak ihraç eden, kendi denizaltısını yapan bir ülkedir. Nasıl oldu da Türkiye kendi gemisini uçağını üretemiyor. Eğitim en temel unsurdur. Eğitimle bir toplumu geriye de ileriye de götürebilirsiniz. 21. yy bir ülkeyi işgal için ele geçirmenize gerek yok, eğitim sistemini bozduğunuz anda o ülkeyi ele geçirirsiniz. Biz geri bıraktırılan bir ülkeyiz. Çünkü Atatürk’ün izinden gitmek gerekirken, o yoldan vazgeçtik. Tüketen bir toplum hale geldik.”

“Aman bana ne’ sakın demeyin, sorgulayın”
Gazi Mustafa Kemal’in ülkeyi gençlere emanet ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye’de gençlerden daha güçlü kimse olmadığını ve gençlerin hayatı sorgulamaları gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Sizin kişisel çıkar peşinde koşmamanız, hayatı sorgulamanız gerekiyor. Sanata, siyasete ilgi gösterin. ‘Aman bana ne’ sakın demeyin. ‘Aman bana ne’ değiniz anda bu ülkede yaşamanızın hiçbir anlamı kalmaz. Bir gencin görevi sadece kendi sorunlarını değil ülkenin sorunları da çözmektir. Dünyayı sorgulamadığınız andan itibaren geleceği inşa edemezsiniz” dedi.
Çocukluğu döneminde telefonların olmadığını şimdi cep telefonların olduğunu ve bunların fizik gücü ile üretildiğini belirten CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de fiziğe artık önem verilmediğini bazı üniversitelerde mezunların iş bulamamasından dolayı fizik bölümlerinin kapatıldığını dile getirdi.

“Kıbrıs çıkarması ile uyandık”
Türkiye’nin tarihte de dışa bağımlı hale getirildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Diyebilirsiniz ki ‘Biz demiryollarını millileştirdik, uçak ihraç ettik ne oldu da birden geriye gittik.’ Bu sorunun cevabı Marshall yardımı iledir. Bize dediler ki ‘Ne gerek var uçak yapmanıza, ne gerek var denizaltı yapmanıza size bedava vereceğiz. Hatta askerlerin yemek yediği çatal kaşığı bile bedava geliyordu. Ne zaman uyandık? Kıbrıs çıkarması ile. Rahmetli Bülent Ecevit bir gece çıkarma yaptı. Bize ‘Bizim uçağımızı kullanamazsınız, benzinimizi kullanamazsınız’ dediler ve uyandık. Sonra bakıldı ki Mustafa Kemal ve arkadaşlarının ne kadar temel noktalara vurgu yaptığı öğrenildi” dedi.

“Gençler okuyun, okudukça gerçekleri göreceksiniz”
Son 15 yılda üniversitelerin ve aydın insanların baskı altında olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bilim insanları tutuklanıp hapse atılıyor. Hapse atılması demokrasiye ihanettir. Bir başka isteğim; gençler okuyun. Yakın tarihi okuyun, hangi koşullarda Cumhuriyetin kurulduğunu mutlaka öğrenmelisiniz. Cumhuriyet altın tabakla sunulan bir olgu değildir. Acı, gözyaşı vardır. Kendi çocuk ve torunlarımız daha özgür, daha demokratik, daha güçlü parlamenter sistem bırakmalıyız. Ama bugün engel oluşturmaya, baskı kurmaya çalışıyorlar. Ama bugün demokrasiyi katletmeye çalışıyorlar. Hapishanelerde 146 gazetecinin olduğu bir Türkiye’de yaşıyoruz. Dolayısıyla biz bunun mücadelesini yapmak zorundayız. Bu mücadeleyi yapabilirsek demokrasiyi ayağa kaldırabiliriz. Türkiye’yi dünyada saygın ülkeler arasına koyabiliriz. Kadınıyla genciyle hep birlikte bu mücadeleyi yapmalıyız. Ortak paydalarımız var. Okudukça çok gerçekleri göreceksiniz. Aynı hataları sürekli yapanları göreceksiniz.”

“Lozan’ı da Sevr’i de işgali de bilmiyorlar”
Bugün Türkiye’yi yönetenlerin tarihi bilmediğini öne süren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Lozan’ı tartışmaya açmak nedir? Lozan’ın ne olduğunu bilmeden konuşup Türkiye’yi yönetiyorlar. Bilgi birikimleri yok. Oysa Lozan bu ülkenin tapusudur. ‘Sevr’e mi dönelim’ diyorlar. Emin olun bunlar Sevr’in de ne olduğunu, işgalin ne olduğunu bilmiyorlar. Mustafa Kemal’in hangi koşullarda Samsun’a çıktığını, Yemen’de, Filistin’de ne yaptığını bilmiyorlar” dedi.

“Osmanlı’nın batışının nedeni eğitim sistemidir”
Osmanlı İmparatorluğu ile gurur duyduklarını ancak Osmanlı’nın tarihinden ders alınması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Osmanlı ile gurur duyuyoruz atalarımız sonuçta. Ama şu sorunun yanıtını sormuyoruz. Devasa bir Osmanlı neden battı, niçin battı? Osmanlı’nın batışını sağlayan tek neden eğitim sistemidir. Osmanlı’nın en güçlü olduğu dönem Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u almasıdır. Ama Sultan Mehmet top dökeceği zaman ustayı dışarıdan getiriyordu. Hadi dışarıdan usta aldı, yeni ustalar yetiştirmek için eğitim verildi mi? Asla verilmedi. Osmanlı kendi sonunu hazırladı.”

“Enerjiyi de Ruslara bıraktık”
Türkiye’nin dışa bağımlı olmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Şu anda Türkiye, Rusya’ya enerjide yüzde 60-65 oranında bağımlıdır. Bu gerçekler Türkiye’de konuşulmaz ama hangi gerekçeyle, neden bağımlıyız? Bütün bunlara rağmen nükleer enerjiyi Ruslara bıraktık. Ruslarla ilişkimiz bozulsun diye söylemiyorum, Türkiye kendi geleceğini güvence altına almak istiyorsa bunları düşünmek lazımdır. Dışa bağımlılık bir ülkeye değil çeşitlendirmek lazım. Planlama niye vardır? Bir ülke geleceğini sağlıklı inşa etmek içindir. Bütün bunlara rağmen sizleri görünce moralim düzeliyor. Bir kişi dahi kalsak doğrunun yanında olduğumuz sürece sırtımız yere gelmeyecektir. Dolayısıyla muhalefetin özü bilgiye dayalı olmalıdır. Siz konuştuğunuz zaman sizin rakipleriniz sizin bilginiz karşısında şaşırmalı. Konuştuğunuzda rakibiniz bile olsa sizi saygıyla dinlemeli.
Bütün bu olumsuzluklar moralimizi bozmasın. İlhan Selçuk’un kitabında ‘Bir genç kendisine yanlışlıkları hemen düzeltelim’ der. Yaşlı adam da ona ‘İnsanlığın bütün tarihi yanlışları düzeltmedir’ der. Dolayısıyla birileri hata yapar birlileri düzeltir. İnsanlığın tarihi budur” ifadelerini kullandı.

“Sarayın maliyetini soruyorum, bilmiyorlar”
Vergisini veren bir milletin her kuruşunun hesabını sorabildiği bir ülkede demokrasi olabileceğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Şu sarayın maliyeti ne diyorum. Cumhurbaşkanı ‘bilmiyorum’ diyor. Maliye Bakanı’na soruyorum, ‘bilmiyorum’ diyor. Aslında hepsi biliyor. Bildiklerini biliyoruz. Niye açıklamıyorlar çünkü onlar da savurganlığın, lüksün, şatafatın farkındalar. Ama unutmayın, ödenen her kuruş verginin hesabını siyaset kurumu vermek zorundadır. Bu demokrasinin çıkış noktasıdır. Doktorların, avukatların etik ve ahlak kuralları vardır. Ahlaki kuralları olmayan tek alan siyaset. Yolsuzluk yapınca yükselirsin, bunu yeni bir toplum kültürü olarak yerleştirmeye çalışıyorlar, ‘E çalıyor da yapıyor da’ deniyor. ‘E çalmadan yapsın olmaz.’ Çalmayı meşrulaştıran bir kültürü topluma enjekte etmeye başladılar.”

2017’de yurt temeli atılacak
Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, Tarık Akan Gençlik Merkezi’nin hayata geçmesinde emeği olanlara ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek, “Bu tesise yakışır isim gerekiyordu. Çağdaş, sanata değer veren ülkeye aydınlık saçacak bir isim lazımdı. İlçe başkanımızın önerisiyle ‘Tarık Akan’ oldu” dedi. Gençlerimize verdiğimiz destek kapsamında son bir etabımız kaldı. 2017’nin ilk yarısında bir de yurt temeli atacağız, merkezimize 200 metre mesafede olacak. Yurdumuzu da tamamladıktan sonra kreşle başlayan bilgi eğitim merkezi ile devam eden üniversite ile verdiğimiz gençlerimize desteğimizi bu yurt ile taçlandırmış olacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu, havalimanına hareket ederek kentten ayrıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.