DÜNYA - 28 Nisan 2021 Çarşamba 23:39

Kabe'de namaz kılan kişinin başından ayrılmayan güvercin herkesi şaşırttı

A
A
A
Kabe'de namaz kılan kişinin başından ayrılmayan güvercin herkesi şaşırttı

Kabe'de namaz kılan bir kişinin başından ayrılmayan güvercin herkesi şaşırttı. Güvercin namaz kılan kişinin rüku ve secde etmesine rağmen ısrarla namaz boyunca başından ayrılmadı. Video sosyal medyada büyük beğeni topladı.

Suudi Arabistan’ın Mekke kentinde bulunan Kabe'de namaz kılan bir kişinin başına güvercin kondu. Güvercin namaz boyunca ibadet eden adamın başından ayrılmadı. Sosyal medyada büyük beğeni toplayan video viral oldu. Sosyal medya kullanıcıları, Kabe'nin insanların yanı sıra kuşlar için de güvenli ve rahat bir yer olduğunu ifade etti.

Muhammed Rabah
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı, Azerbaycan Tarım Bakanı Memmedov ile bir araya geldi Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Azerbaycan Tarım Bakanı Mecnun Memmedov ile bir araya geldi. Bakan Yumaklı, Azerbaycan ile tarımsal ticaret hacminin 2012 yılından bu yana yaklaşık yüzde 87 artış gösterdiğini belirtti. Görüşmede iki ülke arasında Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Alanında İşbirliği Niyet Beyanı da imzalandı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Azerbaycan Tarım Bakanı Mecnun Memmedov ve beraberindeki heyetle bakanlıkta bir araya geldi. Yumaklı, Türkiye-Azerbaycan 11. Dönem Tarım Yürütme Komitesi Toplantısı vesilesi ile Memmedov ve beraberindeki heyeti misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bu yılın şubat ayında Azerbaycan’da gerçekleştirilen seçimler sonrası aynı göreve tekrar atanması dolayısıyla Memmedov’u tebrik eden Yumaklı, bakanlıkları arasındaki ilişkilerin her geçen gün daha da derinleşerek ilerlediğine dikkati çekti. Bakan Yumaklı, Tarım ve Orman Bakanlığının tarımın yanı sıra su, orman, gıda güvenliği, su ürünleri, hayvancılık gibi pek çok alanda çalışmalar yürüttüğüne işaret ederek, bu çerçevede Azerbaycanlı mevkidaşı ile istişarelerde bulunmanın büyük önem taşıdığını bildirdi. Türkiye ile Azerbaycan arasında ortak tarih ve kültürel birlikteliğin getirdiği güçlü bir dostluk ve kardeşlik bağı bulunduğunu hatırlatan Yumaklı, tarım ve ormancılık alanındaki iş birliğini bu zemin üzerinde daha da ileriye taşımak için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Bakan Yumaklı, bugün 11. dönemi gerçekleştirilen Tarım Yürütme Komitesi Toplantısı’nın bu iş birliğinin önemli aşamalarından biri olduğunu vurgulayarak, “Ülkelerimiz arasında tarımsal ticaret artarak devam etmektedir. Son 10 yıl içerisindeki verilerimiz değerlendirildiğinde bu artış daha iyi görülmektedir. Tarımsal ticaret hacmimiz 2012 yılından bu yana yaklaşık yüzde 87 artış göstermiştir. Bundan büyük memnuniyet duyuyoruz. Yakaladığımız bu ivmenin artarak devam edeceğini ümit ediyoruz” dedi. Ziyaret vesilesiyle imzalanan Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Alanında İşbirliği Niyet Beyanı’nın önemine de değinen Yumaklı, “Halihazırda var olan iş birliğimizi ve eylem maddelerimizi belirli bir zaman çizelgesi içinde gerçekleştirmemize imkan sağlayacak olan bu beyan vesilesiyle ilişkilerimizin daha da gelişeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. “Türkiye’nin tarım sigortaları alanındaki tecrübeleri çok önemli” Azerbaycan Tarım Bakanı Mecnun Memmedov ise iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin sağlam bir temele sahip olduğunu belirterek, her alanda olduğu gibi tarım alanında kurulan iş birliğinin her geçen gün daha da ileriye taşınmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Türkiye’nin şap hastalığıyla mücadele başta olmak üzere tarımsal alanda Azerbaycan’a verdiği desteğe teşekkür eden Memmedov, bugün imzalanan Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Alanında İşbirliği Niyet Beyanı’nın ülkesinde Ar-Ge’ye dayalı tarımın geliştirilmesi açısından önem taşıdığını dile getirdi. Memmedov, tarım sigortalarının (TARSİM) da Türkiye’nin desteğiyle Azerbaycan’da hayata geçirildiğini hatırlatarak, kurak geçen bir dönemde Türkiye’nin bu alandaki tecrübesinden yararlanmanın büyük faydasını gördüklerini bildirdi. Azerbaycan’da ziraat eğitimi alan uzmanlara Türkiye’de kendi alanlarında bilgilerini geliştirme imkânı verilmesinden memnuniyet duyacaklarını aktaran Memmedov, hayata geçirmeyi planladıkları toplulaştırma projeleri için de Türkiye’nin tecrübesinden yararlanmak istediklerinin altını çizdi. Toplantıda daha sonra Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Azerbaycan Tarım Bakanı Mecnun Memmedov, Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Alanında İşbirliği Niyet Beyanı’nı imzaladı. “İstişare mekanizmasını sürekli devrede tutuyoruz” İki bakan görüşme sonrası gazetecilere değerlendirmelerde bulundu. Bakan Yumaklı, Azerbaycanlı mevkidaşı ile Tarım Yürütme Komitesi’nin 11. Toplantısı’nı gerçekleştirdiklerini belirterek, “İmzaladığımız anlaşmalardan daha da önemlisi, bundan sonra yapacaklarımızın dışında, bugüne kadar yaptıklarımızın da fikri takibinin olması açısından oluşturulan eylem planıdır. Bunun içerisinde araştırma geliştirmeden tutalım da bitkisel üretim, hayvansal üretim ve bunlara ilişkin araştırma geliştirme faaliyetlerinin karşılıklı paylaşımı, tarımsal ürün sigortaları, toplulaştırma, sulamaya kadar birçok konuda yine karşılıklı olarak bilgi ve tecrübe paylaşımını yapacağız. Elbette Tarım Yürütme Komitelerinin devreye alınmış olan eylem planının takibi, özellikle kurumsal takibi açısından çok büyük önemi var" dedi. Bakan Memmedov ile bu toplantılar dışında istişare mekanizmasını sürekli devrede tuttuklarını vurgulayan Yumaklı, “İnşallah bundan sonraki dönemde hem iş birliği yaptığımız konuların her iki ülke açısından hem üretimin geliştirilmesi, daha verimli hale getirilmesi ve ticaretin arttırılmasına çok önemli faydaları da olacaktır. Bundan sonraki faaliyetlerimizin aynı şekilde her iki ülke için de hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu. Bir soru üzerine Azerbaycan’ın COP29 toplantısına ev sahipliği yapacak olmasını da değerlendiren Yumaklı, Azerbaycan’ı böylesine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmasından dolayı tebrik etti. Yumaklı, çok ciddiyetle üzerinde durulan bir hazırlık sürecine tanık olduklarını belirterek, “Bizler de özellikle COP sürecinde su verimliliği ve seferberliği başta olmak üzere biyoçeşitlilikle alakalı diğer konularda da katkıda bulunmak üzere birlikte olacağız, katılacağız. Ben inanıyorum ki Azerbaycan’da gerçekleşecek olan COP toplantıları hem Azerbaycan, hem Türkiye hem de dünya için çok önemli sonuçlar oluşturacaktır. Hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Azerbaycan Tarım Bakanı Memmedov da ziyaret vesilesiyle imzalanan anlaşmaların iki kardeş ülke arasında tarımsal alandaki iş birliğinin gelişmesini sağlayacağını dile getirdi. Türkiye’nin son yıllarda tarımsal Ar-Ge alanında büyük ilerlemeler kaydettiğine dikkati çeken Memmedov, kendilerinin de bu tecrübeden yararlanmak istediklerini, iklim değişikliğinin etkilerinin görüldüğü bir dönemde Ar-Ge faaliyetlerinin önem taşıdığını vurguladı. Mammadov, Ermenistan işgalinden kurtarılan bölgelerde bugün imzalanan iş birliği faaliyetlerinin bir yansımasının olup olmayacağı sorusu üzerine de imzalanan anlaşmaların bütün Azerbaycan topraklarını kapsadığını ancak işgalden kurtarılan topraklar açısından ayrı bir önemi bulunduğunu söyledi. Geçen 30 yılda bu bölgelerde iklim değişikliğinin etkileri başta olmak üzere ne gibi durumların yaşandığını bilmediklerini kaydeden Memmedov, “Bu bakımdan imzalanan anlaşmaların bu bölgeler açısından da büyük faydası olacaktır” dedi.
Denizli Denizli’de belediyenin ihtiyaç fazlası araçları meydanda sergilendi Denizli Büyükşehir Belediyesinin ihtiyaç fazlası 45 adet kiralık araç meydanda sergilendi. Araçları geri göndererek aylık 1 Milyon 214 bin 962 TL tasarruf sağlayacaklarını, personel ve yakıt maliyeti ile birlikte bunun kat kat fazlası tasarruf olacağını belirten Başkan Çavuşoğlu, “Denizli Büyükşehir Belediyesi artık şatafatın olmadığı, gereksiz harcamanın yapılmadığı bir belediye olacak“ dedi. Denizli Büyükşehir Belediyesi bir kısmı lüks olan ihtiyaç fazlası 45 adet kiralık aracını 15 Temmuz Delikliçınar Şehitler Meydanı’nda sergiledi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ve Genel Sekreter Bülent Bozbaş, vatandaşların karşısına çıkarak yapılan israfı gözler önüne serdi. Başkan Çavuşoğlu burada yaptığı açıklamada, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesinde kamuoyuna, Denizli’de gerçek tasarrufun yapıldığı, derman bir belediyecilikle, insanların artık şatafatın içinde olmadığı, halka hizmet için yola çıkan bir belediyecilik yapacakları sözünü verdiklerini hatırlattı. Başkan Çavuşoğlu, “Göreve geldiğimizden bu yana da bunun altyapısını, temellerini kurmak üzere bir çalışma yürütüyoruz. İstiyoruz ki, Denizli’de halkın ihtiyaçları, beklentileri doğrultusunda bir belediyecilik yapalım, belediye çalışmaları anlamında artık şatafatın dışında insanların ihtiyaçlarını çözebilelim, diye yola çıktık. Göreve geldiğimizden bu yana da tasarruf tedbirleri uyguluyoruz. Özellikle 11 küsur katrilyon lira borcumuzun olduğu yerde biz istiyoruz ki artık bu belediye tasarruf etmeli” dedi. “Adım adım tasarruf eylem planları uyguluyoruz” Bu anlamda Genel Sekreter Bozbaş’ın bir çalışma yürüttüğünü ifade eden Başkan Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “İlk etapta 380 kiralık aracımızdan 45 aracımızı geri gönderiyoruz. Şunu biliyoruz ki bu araçlar olmasa da belediyecilik hizmetlerini verebiliriz. Bu araçlar olmadığı zaman da çalışmalarımızı yürütebiliriz. Ama evinde süt içmeyen bir çocuğumuz varsa, gelecekle ilgili kaygı duyan bir ailemiz varsa görevimizi yapmamış olacağımızı söylemiştik. Bu kaygıdan kaynaklı da özellikle borç yükünü azaltabilmek açısından adım adım Denizli’de tasarruf eylem planları uyguluyoruz. Bu 45 aracımızın içerisinde gördüğünüz gibi her marka var. Bu araçlardan elde edeceğimiz aylık tasarruf miktarı 1 milyon 214 bin 962 TL’dir. Bu sadece araç tasarrufu, bunun yanında, bu araçların tüketeceği yakıtlardan edeceğimiz tasarruf, personel anlamında yapmadığımız maliyetleri de hesapladığımızda kat ve kat bu rakamın üstüne çıkan bir tasarrufun birinci adımını başlattık. Denizli Büyükşehir Belediyesi artık şatafatın olmadığı, gereksiz harcamanın yapılmadığı bir belediye olacak. Bu anlamda sözlerimizin arkasındayız.” “Sözlerimizin arkasındayız” Bugüne kadar belediye bütçesinden farklı gerekçelerle milyonlarca liralık ödemelerin yapıldığını tespit ettiklerini anlatan Başkan Çavuşoğlu, “Denizli halkının her bir kuruşunu kim iç ettiyse, kim cebine kattıysa biz bunu kamuoyu ile paylaşacağız. Denizli halkından bir şey istiyorum. Bizim birçok projemiz vardı. Bu projelerimizi yaşama geçireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Ama almış olduğumuz borç yükü, götürmeye çalıştığımız süreç göz önüne alındığında Denizli halkından birazcık sabır istiyorum, çok değil birazcık. Söylediğimiz her sözü yaşama geçireceğiz. Halkımız sabır noktasında birazcık anlayış gösterirse şaha kalkmış, huzuru ve mutluluğu içinde barındıran bir Denizli’yi beraber inşa edeceğiz. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum” dedi. Başkan Çavuşoğlu konuşmasını vatandaşların yoğun alkışlarıyla tamamladı.
Mersin Sarıyıldız: "Hakikatin peşinde koşan gazetecilerin yanında olacağız" Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediye Başkanı Hoşyar Sarıyıldız, Mersin Gazeteciler Cemiyeti yönetiminin ziyaretinde yaptığı konuşmada, demokratik yönetimlerde basının gücü ve etkisinin önemine dikkat çekerek, sadece hakikati, doğruları ve gerçeği halka ulaştırmaya çalışan basın mensuplarının daima yanında olacaklarını söyledi. Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Kaya Tepe ve yönetim kurulu üyeleri, Akdeniz Belediye Başkanı Hoşyar Sarıyıldız’a hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirdi. MGC Başkanı Kaya Tepe, yeni dönemde seçilerek göreve gelen belediye başkanını tebrik etti, kent ve vatandaşlar için hayata geçecek hizmet ve projelerde başarılar diledi. “Halka sadece hakikatlerin ulaşması için basınla diyalog içerisinde olacağız” Akdeniz Belediye Başkanı Hoşyar Sarıyıldız da ziyaretleri nedeniyle MGC yönetimine teşekkür etti, cemiyet nezdinde basın mensuplarına başarılar diledi. Sarıyıldız, “Demokrasilerde medya; yasama, yürütme ve yargı erklerinden sonra 4’üncü bir erk, bir güç durumundadır. Bugün medya, her alanda toplumun sesi ve vicdanı olmak zorundadır. Gerçekten toplumun hakikate ulaşma hakkının, basın emekçileri vesilesiyle sağlanabileceğini düşünüyoruz. Geçmişten bugüne basının önündeki engellerin kalkması, basının sadece topluma hakikati ulaştırmak için mücadele etmesi gerektiğine inandık. Bugün de belediye olarak halkımızın gerçeklere ve doğrulara ulaşması için gerek kendi basın birimimiz, gerekse cemiyet mensubu basın emekçisi arkadaşlarımızla sürekli bir diyalog ve istişare içinde olacağız. Yeter ki toplumun vicdanı olalım ve toplumun doğru bilgiye ulaşmasını sağlayalım” dedi.
İzmir Avukat olmak istiyordu, 17 yaşında kara toprağa girdi: Cinayet anı kamerada İzmir’in Konak ilçesinde kavga ettiği arkadaşının bıçak darbesiyle kalbinden yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesi veren 17 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti. Cinayet anı kameraya yansırken, oğlunun mezarı başında konuşan acılı anne ise, olayın sebebinin uyuşturucu olduğunu söyledi ve suçlu veya suçluların en ağır cezayı almasını istediğini haykırdı. Olay 14 Nisan saat 17.00 sıralarında, Çahabey Mahallesi’nde bulunan Ömür Cebeci Parkı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 3 kişilik arkadaş grubuyla parkta bulunan Kenan Efe Aytekin (17) ile yakın arkadaşı olduğu öğrenilen Ö.B.O. (17) buluştu. İki arkadaş burada buluştuktan kısa süre sonra kavga etmeye başladı. Her iki tarafın da bıçak kullandığı kavgada, Kenan Efe Aytekin kalbinden, Ö.B.O. ise sırtından ve karnından bıçaklandı. Kenan Efe Aytekin arkadaşlarının kullandığı otomobille Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılırken, Ö.B.O. da Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı. Acil serviste tedavi altına alınan Kenan Efe Aytekin, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Aytekin’in cansız bedeni İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılırken, hastanedeki tedavisi tamamlanan Ö.B.O., tedavisinin tamamlanmasının ardından gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Cinayet anı kamerada Öte yandan meydana gelen olay çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Görüntüde, parka gelen Ö.B.O. ile Kenan Efe Aytekin’in kavga ettiği, daha sonra Aytekin’in yola yığıldığı, yaralı olan Ö.B.O.’nun da karnını tuttuğu anlar yer aldı. Arkadaş grubunun aynı otomobile binerek hastaneye doğru gittiği anlar da kamera görüntülerinde yer aldı. Otopsi işlemleri tamamlanan Kenan Efe Aytekin’in cenazesi ailesine teslim edildikten sonra Aşağı Narlıdere Mezarlığına defnedildi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı. ’Biz yapmadık abla’ dediler Oğlunu kaybettiğinin haberini aldığı anları anlatan Gülçin Ergier (42), hastanede Kenan Efe’nin arkadaşlarını gördüğünü ve kendisine ’Biz yapmadık abla’ dediklerini daha sonra da o çocukların oradan uzaklaştığını söyledi. Ergier, "Ben evdeydim O, saat 3 gibi evden çıktı. Saat 4’e doğru oğlumla telefonda konuştum. Son konuşmamız oldu. Okul arkadaşlarıyla Balçova’ya gidip mangal yapacaklarını söyledi. Daha sonra planın iptal olduğunu söyledi. Sonra annem beni aradı ve Kenan Efe’nin kavga ettiğini, hastaneye kaldırıldığını söyledi. Hastaneye gittiğimde üstleri kan olmuş ve sima olarak tanıdığım arkadaşlarını gördüm ve bana ’Biz yapmadık abla’ deyip durdular. Orada oğlumu kaybettiğimin haberini alıp çığlık atınca, o arkadaşlarının orada olmadığını fark ettim" dedi. "Uyuşturucu satanların kökü kurusun" Olayın asıl sebebinin uyuşturucu olduğunu söyleyen Gülçin Ergier, "O gün arkadaşlarıyla Karataş’ta bir evde oturmuşlar; sonra da parka gitmişler. Evde kullanılan uyuşturucu maddeler varmış. Uyuşturucu kullanan arkadaşları, oğlumun da arkadaşı olan Ö.B.O.’yu parka çağırmışlar ve orada kavgaya tutuşmuşlar. Olay da orada olmuş. Oğlumla Ö.B.O. yakın arkadaşlardı, yedikleri içtikleri bir giderdi. Ben görüşmelerini istemiyordum ve her defasında Kenan Efe’yi uyarıyordum. Olayın sebebinin uyuşturucu olduğunu biliyorum. Bu gençleri uyuşturucuya sevk eden, bunları satan insanların kökünün kurumasını istiyorum ki hiç bir annenin yüreği benim gibi yanmasın" diye konuştu. "Oğlum avukat olacaktı" Kenan Efe’nin hayalinin avukatlık olduğunu söyleyen acılı anne Gülçin Ergier, "Benim evladım 17 yaşındaydı ve hukuk okumak istiyordu. Avukat olacaktı. Bu vatana, millete avukat olacaktı. O suçla mücadele edecekken, şimdi suçlular onu bu hale getirdi. Tek isteğim, kim bu olayda suçluysa Allah uykularını kaçırsın. Bir de gören, şahit olan kimse gelip bir ifade de olsa, ufacık bir bilgi de olsa versinler ve olay aydınlığa kavuşsun" açıklamasında bulundu.
Gaziantep “Antep işi nakışı” insanlığın ortak mirası olma yolunda Gönülden geçen duyguların ilmek ilmek işlendiği “Antep İşi Nakışı” 2025 yılında yapılacak 20’inci Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komite Toplantısı’nda değerlendirilmek üzere Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nde (UNESCO) aday gösterildi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde daha önce “Antep İşi Nakışı’nın UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmesi için hazırlanan dosyanın yazım çalıştayı sonrası Türkiye, UNESCO’nun yolunu tuttu. Bu kapsamda 2025 yılında yapılacak komite toplantısında Kültür ve Turizm Bakanlığınca UNESCO’ya sunulan Antep İşi Nakışı’nın tüm dünyaya tanıtılması ve ecdat yadigarı bu kadim kültürel mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması amaçlanıyor. GASMEK’lerde bugüne kadar bini aşkın kursiyere Antep işi nakışı üzerine eğitimler verildi Teli çekilebilen kumaşlar üzerine model işlenen ve kenarı motiflerle süslenerek hazırlanan, gelinlerin çeyizlerini süsleyen Antep İşi Nakışı’nın bilinirliliğinin artırılması için Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı GASMEK’lerde eğitimler veriliyor. Bu çerçevede 2015’ten bu yana kursiyerlere elde Antep İşi tekniklerine uygun desen araştırıp hazırlayabilme, araç-gereci işlemeye hazırlayabilme ve iğne tekniklerini uygulayabilme bilgi ve becerisi kazandırılıyor. Bugüne kadar toplamda 1010 kursiyere ücretsiz eğitim verildi. Mesleğin gerektirdiği yeterlikleri kazanan bireylere, el sanatları teknolojisi, turistik ve hediyelik eşya, desen üretimi yapan işletmelerde, çeyiz, el nakışı üretimi yapan atölyelerde ve moda evleri gibi alanlarda istihdamın yolu açıldı. “Bizim amacımız, tekrar bu sanatımızın gün yüzüne çıkmasını kolaylaştırmak” Helvacıkara - Kıymık Geleneksel El Sanatları Merkezi birim sorumlusu Yelda Kına Antep İşi Nakışı kültürünün tarihine ve kullanım amaçlarına değinerek, “Bizim kültürümüzde önemi çok eski tarihlere dayanıyor. Yaklaşık 400 yıl öncesinde bile Antep İşi Nakışı’nın işlendiğini gösteren örnekler günümüze ulaşmıştır. Çok eski tarihlerde günlük yaşamlarda kullanılan özellikle süsleme amaçlı genç kızların çeyizlerinde, giyim eşyalarında kullanılan bir tekniktir. Fakat günümüzde bu olabildiğince kısıtlı imkanlarla kısıtlı alanlarda kullanılmaktadır. Eski önemini artık kaybetmeye başladı. Zaten bizim amacımız da UNESCO’ya bunu dahil ederek, tekrar bu sanatımızın gün yüzüne çıkmasını kolaylaştırmaktır” diye konuştu. Antep İşi Nakışı’nın tekniklerini anlatan Kına açıklamasının devamında, “Antep İşi Nakışı çeşitli iğne teknikleriyle 101 farklı nakış tekniğiyle iplik çekilerek, sarma yapılarak ve doldurularak işlenebilen bir nakış çeşididir. Kullanılan malzemeler doğal malzemelerdir. İpekli iplikler, pamuklu kumaşlar bahsettiğimiz 101 teknik üzerine kullanılmaktadır. Bizde gerek kurslarımızda gerek Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki çeşitli faaliyetlerle biz bunları yaşatarak, özellikle gençlerin günlük kullanımlarına uygun hale getirerek günümüzde bunların devamlılığını sağlamaya çalışıyoruz. Bunun içinde çeşitli takı, terlik, çanta vb. günlük kullanım ürünlerinde bunları kullanarak günlük hayata adapte etmeye çalışıyoruz. Gençlerde merak ediyorlar, benimsiyorlar ve kendileri kullanmak için çaba sarf ediyorlar. Çünkü özellikle kursiyer başvurularımızda gençlerin daha çok olduğunu görüyoruz ve bu bizi çok mutlu ediyor” şeklinde konuştu.