Türkiye’de kentsel dönüşüme ’yap-sat’ zihniyetinin hakim olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Bu işe rant olarak bakılmaz. Biz bu işi doğru yapacağız ki, çocuklarımız, torunlarımız bir daha böyle bir problemle uğraşmasın. Büyükşehir Belediyesi’nin amacı budur" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi toplantısında konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, AK Par Grubu’nun farklı kentlerdeki kentsel dönüşüm uygulamalarını öne sürerek İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirmesi üzerine konuya ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, "Kentsel dönüşüm ’yap-satçılık’ değildir. Bizim yaptığımız iş yavaştır, hızlıdır.. Eleştirilebilir. Ancak bizde kentsel dönüşüm yüzde 100 mutabakatla yapılan bir iştir" dedi.
Kentsel dönüşüm konusunda bir yanlış anlamanın varlığına da dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı, "Alsancak’ta, 1. Kordon’da aynı binanın yıkılıp yeniden yapılması kentsel dönüşüm müdür? Bunu herkes yapıyor. Bu kentsel dönüşüm değil, bu yap-satçılıktır. Yapar, para kazanırsın. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da böyle bir şeye alet olmaz. Siz yap-satçılık yapıyorsunuz. Kentsel dönüşüm yapmıyorsunuz” diye konuştu.
"Yap-sat’çılık devletin işi değildir"
İzmir’de 45 bin dönüm kentsel dönüşüm alanı bulunduğunu ve Büyükşehir Belediyesi’nin 2008 yılında yaptığı 1/25 binlik planlarda bu alanları belirlediğini ifade eden Başkan Kocaoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşüm uygulamalarını eleştirdi:
"Bu alanlarda kentsel dönüşüm olduğu zaman, İzmir’in büyüme trendiyle birlikte 2040-2050 yıllarına kadar konut ihtiyacı karşılanmaktadır. Bakanlığın Uzundere ve TOKİ’nin arkasındaki 900 dönüm yeri imara açması ise bir tek anlam içerir, o da şudur; ‘ey gecekondu sahibi, çarpık yapı sahibi, depreme dayanıksız ev sahibi.. Sen burada otur, herhangi bir felaket olursa altında kal, ben kentsel dönüşüm yapmayacağım! Kamulaştırdığım arazileri imara açarak, konut üreteceğim, yap-satçılık yapacağım.’ Bu belediyenin, bakanlığın, TOKİ’nin işi değildir. Eğri, oturup doğru konuşacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı kentsel dönüşüm yavaştır, hızlıdır, eleştirilir. Ama yüzde 100 mutabakatla yapılan iştir. Bunun için yavaş gidiyoruz. Bugün firmalar hem Ege Mahallesi’nde hem Uzundere’de karlarını maksimize etmek için ihalelerimize girmiyor olabilir. Ama yarın daire fiyatları arttığı zaman girecekler. Biz inançla, kurduğumuz bu sistem üzerinde ilerliyoruz. Siz böyle bir yöntem kurup ülkenin gündemine getirdiniz mi? Böyle bir şey düşündünüz mü? Tasarladınız mı? Vatandaşın, garibin yanında oldunuz mu, olmadınız mı? Hükümet, İstanbul Fikirtepe’ye para lazım, destek verecek. Bizimkilere para lazım değil mi kardeşim? Kentsel dönüşümün felsefesinde problem var. Kentsel dönüşüme rant olarak bakılmaz. Belediye, şu-bu para kazanacak diye bakmaz. Geçmişteki belediyelerin o günkü koşullarda zorunlu bir problemi vardı. Bugün bu problemi çözmek bize düştü. Biz bunun altından kalkacağız. Biz bu işi doğru yapacağız ki, çocuklarımız, torunlarımız bir daha bu problemle uğraşmasın. Yapmak istediğimiz, amacımız bu. Siz bildiğiniz yoldan devam edersiniz."
"45 milyar liralık yatırım nerede?"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, iktidar partisi mensuplarının İzmir için yaptıklarını öne sürdükleri yatırımlarla ilgili basında yer alan açıklamaları da yanıtladı. İzmir’e 45 milyar lira yatırım yapıldığı iddiasının gerçekçi olmadığını vurgulayan Başkan Kocaoğlu, "Önce 15 senede 15 milyar lirayı çıkarsınlar. 45 milyar yatırım yaptık diye laf edilmez, öyle bir şey yok. Burası belediye... Harcanan paralar bellidir. İzmir’e 50 tane spor salonu yaptık diyorlar. Halkapınar, Karşıyaka ve Bornova’yı biz yaptık. 27 çok amaçlı salonu da biz yaptık. İzmir’in Avrupa şampiyonasında adı yok, çünkü stat yok. Stat konusu İzmir’i çok yıprattı. 2011’den beri sarkaç gibi sallanıyor. Ben iki tanesini yaptım. Gücüm ona yetti. Bornova’ya 10 bin kişilik yaptık. Göztepe Süper Lig’e çıktı. Şimdi de Tire’ye 15 bin kişilik yaptık” diye konuştu.
"Boş arsayı imara açmak kentsel dönüşüm değil"
Bilal Doğan’ın, “Uzundere’de bakanlığın yürüttüğü kentsel dönüşümü inceleyin, bölgeye neler kazandırıyor” açıklaması üzerine söz alan Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ise şunları söyledi:
“Orada bir şey yapılıyor da biz mi görmüyoruz? 540 hektarlık alan var. 101 hektarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kamulaştırdı. İmar planını yaptı. Biz zaman zaman düzeltilmesi gereken uyarıları yaptık. Israrla bunlar dikkate alınmadı. Tabi ki dava açtık, iptal ihtimali görülünce planlar yenilendi. Boş alanı imara açmak, kat karşılığı ihaleye çıkmak dönüşüm değil. Bugüne kadar hiç bir şey ortada yok. 6 yıl oldu, çıkarın biz de görüp örnek alalım. Bakanlığın çok becerikli teknokratları vardı da niye yapmadılar?”
İnsanların mutlu olduğu projeler
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, uyguladıkları uzlaşma yönteminin çıkar çevrelerinin işine gelmediğini de vurgulayarak, "Çünkü bu yöntem rantın önüne geçmektedir" dedi. İnsanların yerlerinden yurtlarından edilmek istendiğini ifade eden Selvitopu, "Limontepe’de hiçbir şey yok. Boş alanda çalışma var. Bir yerel yönetimin söylediği biraz dikkate alınır. Hadi biz ilçe belediyesiyiz, Büyükşehir’e soruldu mu? Hiçbir şey sorulmadı. AKP Sözcüsü Sayın Doğan Limontepe’yi ’iyi örnek’ diye gösterdi. Bir yeri kamulaştırıp birine veriyorsunuz, buna kentsel dönüşüm diyorsunuz. Gerçek kentsel dönüşüm, biraz ötesinde 32 hektarlık alanda var. Gidin o insanlara sorun bakalım, memnun mu değil mi? İnsanların mutlu olduğu projeler kentsel dönüşümdür. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı kentsel dönüşüm Türkiye’ye örnektir. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütün kentsel dönüşüm alanlarında çalışmış biriyim; hak, adalet ve hukukla kentsel dönüşüm yapılıyor. Kentsel dönüşüm böyle şeylere kurban edilmeyecek kadar önemlidir. Doğru yapılan şeyi karalayarak bir yere varamayız” şeklinde konuştu.
13 yılda bitirilemedi
İktidar tarafından uygulanan dönüşüm projelerin birçoğunun sağlıklı bir hukuksal alt yapıya oturmadığını da kaydeden Selvitopu şöyle devam etti:
"Ankara’da Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi için 2004 yılında kanun çıktı. Şimdi 2017 yılındayız. 13 yıl oldu ama hala çok özel kanun çıkmasına rağmen o proje bitmiş değil. Üstelik bütün devlet kaynakları da bu projede kullanılmıştır. Bir de Bursa örneği vardır. Tam bir cinayettir. Dönüştürülemez bir alan yaratılmış, Bursa’nın silueti değiştirilmiştir. İstanbul’da Fikirtepe projesi vardır. Senelerce insanlar mağdur olmuştur. Sulukule içler acısıdır. Mülk sahipleri tamamen oradan koparılmıştır. Bu mudur kentsel dönüşüm, bu mudur sosyal dönüşüm?”
