GENEL - 14 Şubat 2018 Çarşamba 18:48

Mecliste gündem, Çiğli Arıtma Tesisi projesi oldu

A
A
A
Mecliste gündem, Çiğli Arıtma Tesisi projesi oldu

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, Çiğli Arıtma Tesisi 4.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, Çiğli Arıtma Tesisi 4. faz ünite yapımının ne durumda olduğunu sorarak, “Sene oldu 2018, aradan geçen iki yıldan beri tesisten ne haber var ne de somut bir adım” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sırrı Aydoğan ise, “İzmir Büyükşehir Belediyesinin hiçbir işi askıda kalmaz” cevabını verdi.


İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi şubat ayının ikinci oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sırrı Aydoğan idaresinde gerçekleşti. Oturumda, üç partinin grup başkanvekilleri tarafından Afrin’de sürdürülen Zeytin Dalı Harekatına ilişkin hazırlanan bildiri kamuoyuna duyuruldu. Oturumda, AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, Çiğli Arıtma Tesisi 4. faz ünite yapımının ne durumda olduğunu sorarken, eleştirilerini sıraladı. Başkanvekili Aydoğan ise İzmir Büyükşehir Belediyesinde hiçbir işin askıda kalmayacağını söyledi.



Doğan, Çiğli Arıtma Tesisini sordu


Oturumun dilek ve temenniler bölümünde söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, “Dört sene önce ihalesi yapılan Çiğli Arıtma Tesisi 4. faz ünite yapımı için 2014’te yüklenici firma ile sözleşme yapıldı ve yapımına başlandı. Temeli de 27 Eylül 2014’te atılmış ama hep birlikte temeli atılan projenin akıbeti bugün belediyenin diğer yatırımları gibi sürüncemede kalmıştır. Yapılan ihale şartnamesi gereği 780 günde yani iki yılda bitmesi gereken projenin açılışı eylül 2016 olarak belirlenmiş. Gelin görün ki bu tarih bir türlü tutmadı. 88 milyon 447 bin harcanarak inşa edilen bu projede yüklenici firma iş bırakınca dev yatırım ortada kalakaldı. Sene oldu 2018, aradan geçen iki yıldan beri tesisten ne haber var ne de somut bir adım. Onca para harcanarak yapımına başlanan tesisin bugün geldiği içler acısı halini yerinde görebilirsiniz. Çiğli’de kayda değer hiçbir proje olmadı. Kaderine terk edilen bu projenin yarım halde kaldığını dikkatinize sunmak isterim. Bu proje ne zaman bitecek ve maliyeti ne olacaktır? Bir yılda suya üç kez yapılan zammın nedeni acaba bu proje nedeniyle ortaya çıkan kamu zararından mıdır” diye sordu.



“Aşiret devletinin belediyesi değiliz”


Sırrı Aydoğan ise Doğan’a şu yanıtı verdi:


“İzmir Büyükşehir Belediyesinin hiçbir işi askıda kalmaz. Her işi bitirmiştir ama burası bir aşiret devletinin belediyesi değildir. Biz yasalarla yönetilen belediyeyiz.”



Ortak bildiri hazırlandı


Mecliste bulunan üç parti tarafından hazırlanan ortak bildiride şu ifadeler yer aldı: “Emperyalist güçlere karşı verdiği onurlu Kurtuluş Savaşı ile tüm mazlum devletlere umut ışığı olan çağdaş Türkiye Cumhuriyeti, bugün aynı güçlerin esiri olarak bölünmez bütünlüğümüze darbe vurmak isteyen hain terör örgütlerinin amansız takipçisi konumundadır. Afrin yolunda canı pahasına ilerleyen kahraman ordumuz, sadece kendi vatanımız ve vatandaşlarımız için değil, toprak bütünlüğünün korunması için de mücadele etmektedir. Terör örgütlerine karşı sürdürülen bu kararlı duruş, bölgedeki tüm şer odakları kurutuluncaya kadar sürecektir. Kendi topraklarımız üzerinde hayal kuranlara asla izin vermeyeceğimiz gibi, başka ülkelerin topraklarında da gözümüz yoktur. Tek dileğimiz, bölgemizin terör odaklarından tamamıyla temizlenmesi, yeniden huzur ve barışın hakim olmasıdır. Dost ve kardeş bölge halkının da, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ’a mensup teröristlere yönelik verilen bu tarihi operasyonu desteklediğini görmek, bölgede sağlanacak istikrar açısından çok önemlidir. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, iktidarıyla muhalefetiyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü, güvenliğini, egemenliğini, ekonomik ve siyasi bağımsızlığını tehdit eden tüm unsurlara karşı canıyla, kanıyla mücadele eden kahraman ordumuzun yanında olup bütünüyle bu tarihi operasyonu desteklemektedir. Onurlu geçmişi ve aydınlık bir geleceği olan Türkiye Cumhuriyeti, üzerimizde oynanan kirli oyunları mutlaka bozacak güçtedir. Temelinde Türkiye’nin bölünmesini ve parçalanmasını hedefleyenlerin oyunları bizi asla alt edemeyecektir. Ülkemiz ‘bağımsızlık benim karakterimdir’ sözüyle yolumuzu aydınlatan Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, emperyalizme karşı başkaldırının sembolü bir ülkedir ve bu ülke, Kurtuluş Savaşı’nın tam bağımsızlık ruhunu hiçbir zaman kaybetmeyecektir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Prof. Dr. Fındıkçıoğlu: “Türkiye’de yılda 30 bin kişiye akciğer kanseri teşhisi konuluyor” Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, tüm dünyada ölüme en çok yol açan kanser türünün akciğer kanseri olduğunu belirterek, “İnatçı öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetler ciddiye alınmalıdır. Akciğer kanseri erken safhada teşhis edilirse tedavi edilebilir bir kanser türüdür” uyarısında bulundu. Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinin tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanser tipi olduğuna dikkat çekerek, “Kadınlarda en sık meme kanseri erkeklerde ise prostat kanseri görülmesine rağmen kansere bağlı ölümlerde akciğer kanseri birinciliğini sürdürmektedir. Her yıl dünyada yaklaşık 2 milyon 200 bin insan akciğer kanserine yakalanmakta ve 1 milyon 800 bin insan hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde ise yılda 30 bin üzerinde insanımıza akciğer kanseri teşhisi konulmaktadır. Teşhis edildiğinde ise hastaların yarısından fazlası ileri evrede olduğundan tedavisi oldukça zordur” dedi. “En büyük sebebi tütün ve tütün mamulleri” Akciğer kanserinin en büyük sebebinin tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, gelişmiş toplumlarda azalan sigara alışkanlığının ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde aynı şekilde devam ettiğini; özellikle kadınların sigara içme oranındaki artışın kanser istatistiklerine de yansıdığını söyledi. Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinden korunmak için sigara içmemek ve dumanına maruz kalmamak gerektiğini vurgulayarak radyasyon, asbest, radon gazı, ağır metaller ve hava kirliliği gibi faktörlere uzun süre maruz kalmanın da kanser riskini artırdığını sözlerine ekledi. “Akıllı ilaç sigara içmeyenlerde çok etkili” Sigara içmeyenlerde de düşük bir oranda akciğer kanseri görüldüğünü belirten Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, “Çünkü genetik ve hormonal faktörler de kanser gelişiminde rol oynamaktadır. Günümüzde, sigara içmeyen hastalarda, halk arasında akıllı ilaç denilen hedefe yönelik tedavilerin oldukça etkin olduğu gösterilmiştir. En son kanser aşısı olarak bilinen immunoterapiler, akciğer kanserinde kullanılmaya başlanmış umut vaat eden sonuçlar alınmıştır. Bunun yanında radyoterapideki gelişmeler de tedavi sürecine katkı yapmaktadır” diye konuştu. “Erken teşhis edilirse tedavi edilebilir” Akciğer kanserinin erken safhada teşhis edilirse tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, bunun için cerrahi tedavilerin önemli bir yer tuttuğunu; cerrahi tedavi ile tümör dokusu tamamen temizlenebilir ise hastalıktan kurtulma şansının yüksek olduğunu ifade etti. Günümüzde hastaların kapalı cerrahi yöntemler ile kısa sürede sağlığına kavuşup, normal hayatlarına dönebildiklerine değinen Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, erken evrede tespit edilen bir tümörden akciğerin bir bölümü ve lenf bezlerinin çıkarılması yoluyla kurtulmanın mümkün olduğunu dile getirdi. Erken teşhis için sigara içen veya uzun süre içip bırakan kişilerin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğine dikkat çeken Fındıkçıoğlu, “İnatçı öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetler ciddiye alınmalıdır. Akciğer filmi ve gerekirse akciğer tomografisi ile erken teşhis sağlanabilir. Sigara ve benzeri ürünlerden uzak durmak, sağlıklı beslenmek, ailede kanser öyküsü varsa belli aralıklarla takip edilmek, vücuttaki değişiklikleri ciddiye almak uzun ve sağlıklı bir yaşamın anahtarı olabilir. Erken teşhis hayatınızı kurtaracaktır” dedi.
Denizli Basketbolda grup maçları heyecanı Denizli’de yaşandı DENİZLİ(İHA) – Denizli’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Okul Sporları Basketbol Küçükler Grup Müsabakalarında yarı finalistler belli oldu. 12 kız, 11 erkek toplam 23 takımın mücadele ettiği şampiyona sonunda düzenlenen törenle, gruplarını lider tamamlayan 6 takıma ödülleri takdim edildi. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın koordinesinde düzenlenen Okul Sporları, farklı branşlarda gerçekleşen yarışmalarla devam ediyor. Bu kapsamda Okul Sporları 2023-2024 faaliyet takviminde yer alan Basketbol Küçükler Grup Müsabakaları, 26-28 Mart 2024 tarihleri arasında Denizli’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. 12 kız, 11 erkek toplam 23 takımdan 275 sporcunun 3 gün boyunca ter döktüğü, Vali Recep Yazıcıoğlu ve Hasan Güngör Spor Salonlarında gerçekleşen müsabakalar sonunda 3 kız, 3 erkek takımı yarı final biletlerini aldı. Yarı finallere yükselen takımlara ödülleri verildi 23 takımdan 275 sporcunun katılımıyla gerçekleşen şampiyona, 26 Mart Salı günü saat 10.00’da Vali Recep Yazıcıoğlu Spor Salonu’nda yapılan açılış seremonisi ile başladı. Çekişmeli ve centilmence karşılaşmalara sahne olan ve 3 gün boyunca süren müsabakalar sonunda gruplarını lider olarak çıkan 6 takım yarı finallerde mücadele etmeye hak kazandı. Dereceye giren takımlara madalya ve başarı belgelerini Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman ile Basketbol Federasyonu İl Temsilcisi Mustafa Çağlar takdim etti.
Ankara YÖK’ten denklik için yeni düzenleme Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan açıklamaya göre, dünya sıralamalarında ilk 400’de yer alan üniversitelerden mezun olanlara doğrudan denklik verilecek. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yurt dışı yükseköğretim diplomalarının denklik işlemlerine ilişkin yeni bir düzenlemeye imza attı. Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi için usul ve esaslar belirlendi. “İlk 400’de yer alan üniversitelerden mezun olanlara doğrudan denklik verilecek” Yayımlanan düzenlemede, YÖK tarafından kabul edilen üç uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşunda ilk 400’de yer alan yükseköğretim kurumlarının tıp, diş hekimliği, eczacılık ve hukuk programları dahil olmak üzere bütün programlarından mezun olanlar doğrudan denklik alabilecek. “İlk binde yer alan üniversitelerden mezun olanlara YSK şartı aranmayacak” Aynı derecelendirme kuruluşlarında ilk binde yer alan üniversiteler için başarı şartı aranan bölümler dahil olmak üzere bütün alanlarda, önceden olduğu gibi denklik müracaatı yapılacak ancak YKS’ye girme zorunluluğu aranmayacak. İlk binde yer almayan bir üniversitenin tıp, diş hekimliği, eczacılık ve hukuk programlardan mezun olanlar YKS’ye girecek, ilgili programın YKS’deki başarı sıralaması şartını sağlamışlarsa denklik müracaatları kabul edilecek ve transkriptleri dikkate alınarak bireysel olarak inceleme yapılacak.