EĞİTİM - 14 Eylül 2018 Cuma 16:04

Okul korkusunu aileler de tetikleyebilir

A
A
A
Okul korkusunu aileler de tetikleyebilir

Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr.

Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ilgın Başaran, yeni eğitim öğretim yılının başlamasını heyecanla karşılayan hem öğrencilerin hem de velilerin kaygılarını giderecek öneriler sundu. Ebeveynlerin kişisel kaygılarının çocukların duygusal durumlarını doğrudan etkilediğine dikkat çeken Dr. Başaran, “Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklar anne ve babalarının duygularını referans olarak alır. Sözlü ya da sözsüz olarak yansıttığınız kaygılarınız çocuklarınızın kaygısını veya okul korkusunu tetikleyebilir” dedi.



Aşırı ilgili olmak da yanlış, aşırı ilgisiz olmak da


Yeni bir yaşama başlangıç atan binlerce çocuk için okula uyum sürecinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Dr. Ilgın Başaran, şu bilgileri verdi: “Anaokulu ya da okul öncesi deneyimi olan çocuklarda uyum süreci yeterli olsa da daha önce okula hiç gitmemiş bir çocuk için uyum süresi bir haftayı geçebilir. Anne ve babalar, çocuklarının bu süreci atlatmasında en büyük destekçileri olmalı. Onların da bu duruma hazır olmaları gerekli. Bu nedenle karşılaşılabilecek sorunları önceden belirleyip baş etme stratejileri geliştirmeleri lazım. Tatil sonrası okula dönüş zor olabilir ve çocuklarınızın kaygı düzeyi artabilir. Aşırı ilgili olmak ya da ilgisiz davranmak çocuklarınızın duygusal durumlarını etkileyecektir. Hele bir de yeni okul, yeni öğretmen, yeni sınıf arkadaşları söz konusu ise çocuğunuzun kaygı düzeyi artabilir. Doğal olarak da kaygı öğrenmeyi etkileyecektir.”



Her çocuk farklıdır


Her çocuğun gelişim hızının kendine özgü olacağının altını çizen Başaran, ebeveynlerin çocuklarının özelliklerini sınıf öğretmeni ile paylaşması gerektiğini söyledi. Başaran, “Her ne kadar aynı yaş grubunda olanlar gelişimsel olarak benzer özellikler gösterseler de hiçbir çocuk birbirinin aynı değildir. Her çocuğun gelişim hızı kendine özgü olur. Okullardaki eğitim hedefleri dikkate alındığında çocukların çoğu bu hedeflere ulaşacaktır. Ancak bazı çocuklar bu hedeflere daha geç, bazıları daha erken ulaşabilir. Eğitim hedefleri ile birlikte okullar, tüm öğrencilere kendi potansiyellerini geliştirebilecekleri uygun deneyimler sunacaktır. Siz anne ve babalar çocuklarınıza erken eğitim olanaklarını sağlayarak, sağlıklı beslenmelerine dikkat ederek ve güvenli bir ortam sağlayarak katkıda bulunabilirsiniz. Bu da sizin eğitim sürecine aktif olarak katılımınız ile sağlanabilir. Ayrıca çocuklarınızın özelliklerini öğretmeni ile paylaşın. Her çocuğun ev yaşamı farklıdır, ancak çocuk evde de öğrenmeye devam eder. Ailesi ve arkadaşları ile birlikte korumalı bir öğrenme ortamı sağlandığında, düşünme, duyumsama ve anlama kapasitesi artacaktır. Sonuç olarak anne ve babalar çocuklarının okulları ile ilişki kurmalı, çocuklarının özeliklerini sınıf öğretmeni ile paylaşmalı ve öğretmenlerinden geri bildirim almalı” dedi.



Sizin kaygınız onlara geçmesin


Yeni bir okul ve yeni bir ortamın çocuklarda neden huzursuzluğa neden olduğunu da anlatan Dr. Başaran, “Çocuklar, ‘Ben şimdi ne yapacağım; ya başaramazsam; ya kötü notlar alırsam; ya yanlış yaparsam; ya benimle alay ederlerse veya beni sevmezlerse’ gibi duygu ve düşüncelere kapılabilir. Bu duygularla başa çıkabilmeleri için çocuklarımızı yeni ortamlara önceden hazırlamalıyız. Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklar anne ve babalarının duygularını referans olarak alır. Onlara ilk haftalarda olabildiğince sakin günler yaşatmaya çalışmalı. Çocuklarımız okul ortamında ne kadar mutlu ve huzurlu olurlarsa o kadar çok hevesli olarak okula gidecekler, derslerine yoğunlaşabilecekler ve başarıları artacaktır.” bilgisini verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir’de yağmurla birlikte gelen çamur araç sahiplerini üzdü Eskişehir’de sabaha karşı toz taşımıyla birlikte oluşan yağmur sonrasında araçlar üzerinde çamurların meydana gelmesi vatandaşları üzerken, oto yıkamacıları sevindirdi. Eskişehir’de toz taşınımı nedeniyle sabaha karşı yağan yağmurla karışık çamur park halindeki araçlarının üzerini kapladı. Araçlarını yıkayıp evlerinin önüne par eden vatandaşlar durum karşısında şaşkınlık yaşandı. Araçlarını tekrar yıkayacağını söyleyen sürücüler durumdan mustarip olduklarını belirtti. “Tertemiz yapmıştım, maalesef yağmurla karışık toz yağmış” Aracını dün yıkadığını fakat sabah tozlu bulduğunu belirten Mehmet Taşdelen, “Dün arabamı yıkamıştım aslında. Sabah kalktığımda bu şekilde aracımı buldum, toz yağmış. Böyle görünce içime sinmedi, oruçluyuz malum bir yere de çok çıkmıyorum. Canım sıkıldı arabayı yıkayayım dedim. Sultandere Mahallesi’nde bir evim daha var onun bahçesinde yıkarım arabamı” dedi. Aracı toz içinde kalan bir başka sürücü Hasan Baş ise şöyle konuştu; “Yağmurlu ve çamurlu halde sabah sabah gördük aracımızı. Toz içeresinde kalmış aracım. Aslında önceki gün yıkamıştım arabamı, tertemiz yapmıştım. Maalesef yağmurla karışık toz yağmış. Biraz kalın bir toz tabakası var kaporta üzerinde. Yeni yıkatmıştım, yıkamalarda pahalı malum, yeniden yıkatmak zorunda kalacağım.”
Sivas Muhtar adayından ilginç vaat, duyan bir kez daha düşündü Sivas Mevlana Mahallesi muhtar adayı Burak Zakir Baş, seçilmesi halinde 5 kişiyi umreye göndereceği vaadinde bulundu. 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlere sayılı günler kala muhtarlık yarışları da kızıştı. Bazı muhtarlar vaatleriyle hayrete düşürdü. Sivas Mevlana Mahallesi muhtar adayı Burak Zakir Baş, alışagelmiş muhtar vaatlerinin dışında vaatlerde bulununca adeta seçmenlerin oy verirken bir kez daha düşünmesine neden oldu. Muhtar adayı Baş, seçildiği takdirde görevinin ilk yılında kura sistemiyle belirlenecek olan 2’si genç 3’ü yaşlı olmak üzere toplamda 5 kişiyi umreye göndereceğini söyledi. Kimisi inandı kimisi yalan dedi Muhtar adayı Burak Zakir Baş, umre vaadine inanmayanların olduğunu ifade ederek, “Biz projelerimize klasik bir muhtar adayı olarak park, kaldırım, güvenlik kamerası olarak sunmak istemedik. Muhtarın görevi zaten mahallesindeki eksileri tamamlamak bunu belediyeye sunabilmek. Bizde insanların gönlüne dokunabilmek için hizmeti daha farklı şekilde gösterebilmek için 5 kişiyi umreye, 100 gencimizi Kapadokya turuna, Kuran-ı Kerime geçen her öğrencimize de ödüller vermeye aynı zamanda muhtarlıkta yapılan sosyal yardımlar kapsamında elimizden gelen hizmeti sunabilmeyi hedefledik. Başta bizi tanımayan insanlar tepki verdi, ‘Bizlere yalan projelerde vaatlerde bulunmayın’ dediler. Biz esnafız ve Sivas’ta bilinen bir firmayız o yüzden kimseye yalan vaatte bulunamayız. Umreye 5 kişiyi göndereceğimizi söyledik 2’si genç diğer 3 kişi ise orta yaşlı ve yaşlı olmak üzere. Kura çekerek belirleyeceğiz. Yıl sonunda umre kura çekilişini yapacağız. Muhtar olduğumuz gün ilk on gün içeresinde mahallemizin dört bir köşesine kedi yuvası yapacağız. Buna projemizde yer vermedik ama çok sıkı bir şekilde çalıştığımız için yetişmedi” dedi. Vatandaşlar ise muhtar adayının vaadinin güzel olduğunu ve seçilmesi takdirde göndereceğine inandığını söyledi.
Eskişehir Millî helikopter motorunda önemli bir eşik daha aşıldı TEI, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) süreçlerini başarıyla tamamlayarak yerli ve millî havacılık motorlarının tip sertifikasyonu için gerekli olan “Tasarım Organizasyonu Onayı”nı (TOO) almaya hak kazanarak, havacılık motoru tasarımı yetkinliğini kanıtladı. TOO için SHT-21/EASA Part 21 mevzuatına göre sistematik, planlı, risk yönetimini merkeze alan bir yaklaşım ile organizasyon ve süreçlerin prosedürlerinin oluşturulması, personel yetkinliklerinin geliştirilmesi, yetki ve sorumlukların tanımlanması gerekiyor. SHGM tarafından ilgili mevzuata uygunluk konusunda yapılan denetimler sonucunda TEI’nin uluslararası sertifikasyon kriterlerine uygun tasarım yetkinliği tescillenmiş oldu. Yerli ve millî olarak geliştirdiği motorların sertifikasyonunu bu yetki kapsamında yürütecek olan TEI, Türkiye’de sivil havacılık motorları sertifikasyonu için TOO onayı alan ilk şirket oldu. SHGM tarafından TEI’ye verilen, “Tasarım Organizasyonu Onayı” hakkında değerlendirmede bulunan Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin ilk Tasarım Organizasyonu Onayı (TOO) alan kurumu olmayı başaran TEI, bu haberle hepimizi gururlandırdı. Gayretleri ve özverileriyle süreçte emekleri olan TEI yönetimini ve çalışanlarını tebrik ediyorum. İnanıyorum ki, savunma sanayii kuruluşlarımız, daha nice önemli başarılara imza atacak. Gayemiz bir; “Türkiye Yüzyılı, Savunmanın Yüzyılı” olacak.” GÖKBEY Helikopteri’ne güç verecek Türkiye’nin ilk millî helikopter motoru TEI-TS1400’ün uluslararası sivil sertifikasyon süreci, TOO sonrasında tip sertifikasyonu süreci ile tamamlanacak. TEI, millî motor projelerinin yanı sıra, 2018 yılından bu yana A400M askerî kargo uçaklarında kullanılan TP400 motorlarına sunduğu parça bakım hizmeti ile EASA (Avrupa Sivil Havacılık Ajansı) tarafından verilen Part 145 Bakım Organizasyonu Onayı’nı da almıştı. Millî motorlar alanındaki bir kilometre taşını daha geride bırakan TEI, Türkiye’nin askerî ve sivil havacılık alanında ihtiyaç duyduğu motorları sertifikalı olarak geliştirerek, ülkemizin motor alanındaki özgürlüğü ve global ölçekteki rekabetçiliği açısından önemli roller üstlenmeye devam edecek.
Kayseri Hunat Hatun İmam Hatip Ortaokulu öğrencilerinden Kayseri’yi gururlandıran başarı Türkiye’nin ilk ulusal ve uluslararası Sosyal Bilimler Festivali olan Sosyalfest’e katılan Hunat Hatun İmam Hatip Ortaokulu; 3 bin 783 proje arasında 2. olarak büyük başarı elde etti. Karabük’te düzenlenen ve 3 bin 783 projenin katıldığı Sosyalfest’e davet edilen 154 projeden birini geliştiren Hunat Hatun İmam Hatip Ortaokulu, ’Meslek Öğreniyorum Projesi’ ile yarışmalarda 2. olarak Kayseri’ye döndü. Hedeflerinin benzer yarışmalara katılmak olduğunu söyleyen Hunat Hatun İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Harun Ayaydın, Teknofest için 10 proje ile başvuru yaptıklarını da söyledi. Ayaydın; "Okulumuz; İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gelen yazılar istikametinde Karabük’te ilk defa yapılan ’Sosyalfest’ yarışmalarına katılmak için başvurdu. Sosyal Model Tasarım kategorisinde ’Yaz Tatili’nde Meslek Öğreniyorum’ projesi geliştirdi öğrencilerimiz. Rehber öğretmenimiz ile birlikte 3 öğrencimiz bu yarışmaya başvurdu. Yarışmalar sonucunda finallere davet edildik. 5 proje bu davete katıldı ve okulumuz ikinci olarak Kayseri’ye döndü. Bundan sonraki hedefimiz yine benzer yarışmalara katılmak. Şu anda 10 projemiz Teknofest Yarışmaları’na başvuru yaptı. Bunların ilk kategorisini geçtik. Diğer kategoriler için bekliyoruz" dedi. Sosyal Bilgiler Öğretmeni Hülya Sabur da Türkiye ikinciliğini kazanan proje hakkında bilgiler vererek; "Okul müdürümüzden gelen yazı istikametinde Sosyalfest projesine katıldık. Karabük’te düzenlenen ulusal ve uluslararası alanda ilk projeydi. Öğrencilerimizle birlikte katılım sağladık. 3 bin 783 proje arasında 154 proje davet edildi. Bizim ’Meslek Öğreniyorum’ projesi de kendi kategorisinde ilk üçe kalarak dereceye girdik. Türkiye ikincisi olarak okulumuza döndük. Hem ilimizi hem de okulumuzu en iyi şekilde temsil ettik. Projemiz ’Yaz Tatilini Değerlendiriyorum’ modeliydi. Bu kategoride de ’Meslek Öğreniyorum’ projesini seçtik. Projemiz genel olarak çocukların daha eğlenceli, verimli bir yaz geçirebilmeleri adına, teknolojinin zararlı etkilerinden uzak durmaları adına çocukların faydasına yönelik bir uzmanın yanında bir nevi eski kültürümüzde var olan Ahilik Teşkilatı gibi usta çırak ilişkisine dayalı olarak kısa bir mesleki tecrübe edinmelerini sağlamak" ifadelerini kullandı. Öğrenciler Fatma Uğur, Elif Rana Kafalı ve Umame Araç ise; elde ettikleri başarıdan dolayı mutlu olduklarını ifade ederek, ilerleyen dönemdeki hedeflerinin çok daha büyük başarılara imza atmak olduğunu kaydetti.