İzmir’in Bayraklı ilçesinde evde besledikleri köpeklere işkence uygulayan ve köpekleri korumaya çalışan eşini darp eden şahsa 6 ay evden uzaklaştırma kararı verildi. Hayvanlara kasten yapılan kötü muamele ya da işkence ve hayvanların öldürülmesiyle ilgili mevcut kanunda verilen cezaların kamu vicdanını tatmin etmediğini belirten avukat Çiler Nazife Koşar, "Meclis’te bekleyen kanun teklifinin bir an önce yasallaşması ile birlikte hayvanların can olarak kabul edilmesi, hayvanların korunmasını sağlamamızda çok işe yarayacaktır" dedi.
Bayraklı ilçesinde yaşayan ve 13 yıldır Mehmet Murat E. (40) ile evli olan Ş.E.’yi (33), iddiaya göre eşi son 4 yıldır sürekli alkol alıp darp ediyordu. Eşinin düzeleceğine inanıp 2 çocukları için şiddete katlanan Ş.E., geçtiğimiz 10 Aralık gecesi vardiyalı çalıştığı fabrikadan eve geldi. Ş.E.’nin eve girdiğinde eşi Mehmet Murat E. alkol alıyordu. İddiaya göre, Mehmet Murat E., sebepsiz yere evde baktıkları 2 aylık cocker cinsi köpeği tekmelemeye başladı. Bu sırada Ş.E. köpeği kurtarmak isterken, Mehmet Murat E. eşini yumrukla darp etti. Olayın daha fazla büyümesini istemeyen kadın, çocuklarının odasına gidip yattı. İddiaya göre, çocukların odasına giren adam zorla eşini kaldırdı.
Yavru köpeği klozete atıp sifonu çekti
Saldırgan koca köpeğe vurup ağzını bantlayarak klozetin içine attı. Gözü dönen Mehmet Murat E., klozete attığı yavru köpeğin üzerine sifonu çekti. Ş.E. suyun içinde kalan köpeği klozetten çıkararak kurtardı. Bununla da yetinmeyen Mehmet Murat E., küçük köpeği duvara fırlattı. Kocası ile baş edemeyen kadın yatağına gidip yattı. Ancak durmayan saldırgan koca, köpeği bu sefer yatan eşinin üzerine fırlatıp saat 04.00 sıralarında evden çıktı. Saat 10.00 sıralarında evin kapısını çalan Mehmet Murat E.’ye eşi Ş.E. kapıyı açmadı. Israrla kapının çalması ve çocuklarının ağlaması ile Ş.E. kapıyı açtı. Eve giren Mehmet Murat E., eşi Ş.E.’nin kafasına yumrukla vurduktan sonra kafasını duvara çarptı. Mehmet Murat E. yatak odasına geçip uyuyunca Ş.E. daha fazla dayanamayıp Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesinden darp raporu aldıktan sonra Bayraklı Şehit Ali Gülhan Polis Merkezine giderek eşinden şikayetçi oldu.
Hatırlamadığını söyledi
Şikayet üzerine polis merkezine giden Mehmet Murat E. olay gecesi yaşananları hatırlamadığını belirterek, o gece alkol aldığı sırada işten gelen eşine kapıyı açtığını ve daha sonra ceketini alıp evden çıktığını ileri sürdü. Sabah eve geldiğinde ise eşinin kapıyı açmamasına sinirlendiğini ifade eden Mehmet Murat E., eşini darp ettiğini belirtti.
Kadına ve köpeğe kötü muamelede bulunma ihtimali nedeniyle evden uzaklaştırıldı
Ş.E.’nin şikayeti sonrası İzmir 16. Aile Mahkemesi, ’6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi’ne dair yasa gereğince, Mehmet Murat E.’nin şiddet mağduru Ş.E.’ye ve evde bulunan cocker cinsi 2 aylık yavru köpeğe karşı kötü muamelede bulunduğu ve bulunma ihtimalinin devam ettiği görüldüğünden, Mehmet Murat E.’nin evden 6 ay uzaklaştırılmasına karar verdi. Ayrıca İzmir 16. Aile Mahkemesi, Mehmet Murat E.’nin hemen evden uzaklaştırılmasına, çocuklarına yaklaşmamasına, evde bulunan ve darp edildiği öne sürülen cocker cinsi yavru köpeğin gerekli muayene ve tedavisinin yapılarak bakımının sağlanıp sağlanmadığının araştırılmasına, sağlanmıyor ise köpeğin en yakın hayvan koruma merkezine gönderilmesine karar verdi.
Avukat Koşar: "Hayvanlara eziyet adli para cezasını geçmeyen cezalardan ibaret"
Deneyimli ceza avukatı Çiler Nazife Koşar, "6284 sayılı yasanın 1. maddesinde bu kanunun amacı açıkça ’şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi’ amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak belirtilmiştir. Yani 6284 sayılı Yasa, ne yazık ki hayvanları koruma kapsamına almamaktadır. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, yetersiz de olsa bu alanda yapılmış bir düzenlemedir. Öte yandan hayvanlar her şeyden önce canlıdır ve fakat insanların hayvanlara yönelik her türlü eziyeti, ne yazık ki mevzuatımızda suç olarak değerlendirilmemiştir. Mevcut 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, hayvanlara yapılacak her türlü eziyeti, öldürmeyi hukuka aykırı ve suç olarak tanımlasa da, yaptırımları, adli para cezasını geçmeyen cezalardan ibarettir" dedi.
"Cezalar kamu vicdanını tatmin etmiyor"
Özellikle sahipsiz sokak hayvanlarına tecavüz, işkence ve eziyet suç sayılmamakla birlikte, Hayvanları Koruma Kanunu’nun 14. maddesi çerçevesinde işlem yapıldığını belirten ünlü ceza avukatı Çiler Nazife Koşar, "Bu düzenlemeye göre de eylem ’kabahat’ olarak cezalandırılmakta ve idari para cezası uygulanmaktadır. Ancak bu cezalar kamu vicdanını tatmin etmediği gibi, caydırıcılıktan da uzaktır. Türk Ceza Kanunu kapsamında hayvanları koruyabilecek hukuki bir düzenleme bulunmamakla birlikte; hayvan öldürme, hayvana eziyet ve tecavüzün ceza kanunu kapsamında cezalandırılamaması nedeniyle, aslında başka amaçlarla konulmuş ceza hükümlerinin, hayvanlara karşı suç işlenmesi halinde uygulama alanı bulabildiğini görüyoruz. Bu çerçevede; sahipli hayvanın öldürülmesi ya da yaralanması Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddenin 1. ve 2. fıkrasında düzenlenen ’mala zarar verme’, hayvanların zehirlenmesi 181. maddenin 1. ve 4. fıkralarında düzenlenen ’çevrenin kasten kirletilmesi’ ve 182. maddenin 1. ve 2. fıkrasında düzenlenen ’çevrenin taksirle kirletilmesi’, hayvanlara cinsel saldırı veya tecavüz 225. maddenin 1. fıkrasında düzenlenen ’hayasızca hareketler’, hayvanların dövüştürülmesi 228. maddenin 1. ve 4. fıkralarında düzenlenen ’kumar oynanması için yer ve imkan sağlama’, kamu görevlilerinin hayvanlara zarar vermesi 257. maddenin 1. ve 2. fıkrasında düzenlenen ’görevi kötüye kullanma’ ile 266. maddenin 1. ve 2. fıkrasında düzenlenen ’kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma’ suçları bakımından değerlendirilebilir.
"Hayvanların can olarak kabul edilmesi, hayvanların korunmasını sağlamamızda çok işe yarayacaktır"
Hayvanlara kasten kötü muamele ya da işkence yapılması, hayvanların kasten öldürülmesi ile ilgili olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi verildiğini ifade eden avukat Çiler Nazife Koşar, "Meclis’te bekleyen bu kanun teklifinin bir an önce yasallaşması ile birlikte hayvanların mal olarak değil can olarak kabul edilmesi ve can olarak korunmasına ilişkin yasal düzenlemelerin yapılması hayvanların korunmasını sağlamamızda çok işe yarayacaktır" dedi.
