Lösemiyi yenen iki genç, tedavi süreçlerinde Lösemili Çocuklar Vakfı’nın (LÖSEV) maddi ve manevi desteklerinden yararlandı. Sibel Çor ve Ozan Kurban isimli gençler, artık LÖSEV İzmir’de çalışarak lösemi hastalarına destek oluyor ve onlara "Başarabiliriz" diyor.
İzmir’de yaşayan Ozan Kurban (24), henüz 5 yaşındayken lösemiye yakalandı. Yaklaşık 4 yıl süren tedavi sonrası hastalığı yenen Kurban, bu süreçte LÖSEV’den maddi ve manevi destek gördü. Dokuz Eylül Üniversitesi Mekatronik bölümünde okuyan Kurban, bir yandan da Karşıya’da bulunan LÖSEV İzmir Halklar İlişkiler Ofisi Halklar İlişkiler Biriminde çalışıyor.
Sibel Çor (23) ise 17 yaşında lösemiye yakalandı. Kemoterapinin ardından abisinden ilik nakli yapıldı ve 1,5 yıllık tedavi sürecinin ardından yaşama tutundu. Tedavisi nedeniyle liseyi dışarıdan bitirmeye çalışan Çor, hastalığından kalan yüzde 84 engeliyle iş bulamayınca, hastalığında yanında olan LÖSEV yeniden ona kapılarını açtı. Sibel Çor da LÖSEV İzmir Halklar İlişkiler Ofisi Ön Büro ve Sosyal Hizmetler Destek Biriminde çalışıyor. Lösemili çocukların aileleriyle birebir iletişim kurarak onları motive eden iki genç, “Sabır, zaman ve mutluluk, başarabiliriz” diyor.
“Beni görünce motive oluyorlar”
Tedavi süreci ve LÖSEV’de çalışmaya başlama hikayesini anlatan Sibel Çor, “2011 senesinde lösemi ile tanıştım. Kemoterapi ve ilik naklinin ardından uzun süren bir tedavi sürecim oldu ve sağlığıma kavuştuktan sonra kendimi LÖSEV’de çalışırken buldum. Ben de lösemiyi yenmiş biri olarak LÖSEV’in yardımlarından yararlanmıştım. Bu hastalıkta maddi desteğin yanında manevi desteğin de önemi çok büyük. Hastane sürecinde içinize kapanıyorsunuz ve sonrasında çevreye alışmak kolay olmuyor. Bu konuda LÖSEV’in desteğini çok gördüm. Hastalığımı yendikten sonra bir süre iş bulamadım. Yüzde 84 engelliyim. Hastalığımdan kalan engellerim var. Bu sebeple bana iş vermediler. ‘Sen bizim işimize yaramazsın’ diyen bile oldu. LÖSEV, iş teklifi ederek kapılarını bana açtı. Şuanda ön büro ve sosyal hizmetler destek birimindeyim. Ailelerle, gönüllü arkadaşlarla, bağışçılarımızla ilgileniyorum. Ailelere ‘ben de iyileşmiş bir gencim’ diyorum, beni görünce motive oluyorlar. Onlara umut oluyorum” dedi.
“Ümitlerini yitirmesinler”
Lösemi hastalarına da seslenen Çor, “Hiçbir zaman ümitlerini yitirmesinler. Tedavi süreci uzun ama yanlarında destek verenleri var. LÖSEV’e kayıt olmayan hastalar çağrımı duysunlar ve başvurularını yapsınlar. Ayrıca Kurban Bayramı geliyor. Her kurban lösemili çocuklara can oluyor. Bağışlarınızı bekliyoruz” diye konuştu.
“Eski fotoğraflarımı gösterince inanmıyorlar”
Dokuz Eylül Üniversitesi Mekatronik bölümünde okuyan Ozan Kurban da şunları söyledi: “Ben lösemiyi yenmiş bir gencim. 98 yılında lösemiye yakalandım, tedavi sürecim 4 yıl sürdü. LÖSEV, hem tedavi sürecinde hem de sonrasında maddi manevi her zaman yanımda oldu. Şuanda burada halkla ilişkiler biriminde çalışıyorum. Okullarda seminer verdiğimiz zaman çocuklara lösemiyi yendiğimi söylüyorum, eski fotoğraflarımı gösteriyorum. İnanamıyorlar, ‘montaj mı?’ diye soruyorlar. İnsanlar beni görünce motive oluyor.”
